Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
rabia BDG

M.esad Coşan Hz'lerinin İbni Teymiyye'ye Bakışı

Recommended Posts

İbni teymiyye'nin Ehli Sünnet âlimlerince mülhid olduğu sabittir, itikadî sapıklıklarına reddiyeler yazılmıştır. Forumda epey bu konu üzerinde tartışıldı, istişareler yapıldı . Bu konuda pek bir bilgim kısa bir süre öncesine kadar yoktu, konuya hâkimiyetimi Üstad'ın "doğru yolun sapık kolları" kitabıyla kurabildik... Sonra araştırma vesaire, konuya hâkimiyet bir nebze oluştu.

 

Geçenlerde Esad Coşan Hazretleri'nin İbni teymiyye hakkında

 

"Nitekim meselâ, İbn-i Teymiye diye bir kimse vardır, hep tasavvufun karşısında bir kimse olarak gösterilir. Halbuki kendisi mutasavvıftır, kendisi tasavvuf erbabıdır. İbn-i Teymiye'de Tasavvuf diye Türkçe'ye de kitaplar çevrilmiştir. O bizim anladığımız mânâdaki tasavvufa karşı değil, bizim karşı olduğumuz tasavvufa karşı... "

 

diye bir sözüne rasgeldim. Hocaefendi'nin bu sözünü ilk defa duydum, ve açıkcası şaşırdım. Lâkin Teymiyye'nin sapıklığı sabit, tasavvufa bakışı olumsuz ; buna karşın Mahmud Esad Coşan Hazretleri ise tasavvuf ehli çok kıymetli bir zât...Kendisi ilim ehli, önemli bir şahsiyet. Bu sözüyle Mahmud Esad hocamız Teymiyye'nin tasavvufa değil, sapık görüşlü tasavvufculara karşı olduğunu söylemiş. Bu sözünde Teymiyye'ye dair olumsuz bir bakışı yok, gibi görünüyor.

 

Hocaefendinin ,"Güncel Meseleler 1" kitabında, Teymiyye'nin sapık görüşlerinden birini eleştirdiğini görüyoruz ;

 

"Hattâ İbn-i Teymiye, "Gecenin şu kadarı geçtikten sonra Allah-u Teâlâ semâ-i dünyaya nüzûl eder." hadis-i şerifini izah ederken, kürsüden inmiş, "Şöyle benim kürsüden indiğim gibi, aşağıya iner." demiş. Öyle şey olur mu?.. Allah'ın nüzûl etmesi, senin kürsüden inmene benzer mi?.. Öyle şey olur mu?.. Bu tamamen mücessimeye kayan, alimlerimizin tasvib etmediği bir izah tarzı olmuş oluyor.

O zamanın alimleri de tasvib etmemişler. İbn-i Teymiye'yi bu sözünden dolayı muhakeme edip, hapsetmişler."

 

yani, Teymiyye'nin itikadî sapıklığını biliyor.

 

"Güncel Meseleler 2" kitabında ise gene teymiyye ile ilgili şunları belirtiyor:

 

"İbn-i Teymiye gibi pek çok kimsenin, gerçek tasavvufun Kur'an'ın bir olgusu olduğunu, bir emri olduğunu, dinin bir esası olduğunu ifade ettiklerini biliyoruz. Suudluların, başka kimselerin, selefiyecilerin itibar ettikleri bir kimse olduğu halde, "Gerçek tasavvuf vardır." diyorlar. "

 

Yine "Güncel Meseleler 2" de ;

 

" Rabıtanın şirk olmasının hiç bir aslı, esası, dayanağı yoktur. Çünkü, insanın gözünü kapatması serbesttir. Gözünü kapattığı zaman sevdiği bir insanı düşünmesi serbesttir. Bunun şirkle hiç bir ilgisi yoktur. Onlar herhalde tasavvufu bilmiyorlar veya rabıtayı bilmiyorlar, böyle bir görüşe saplanıyorlar. Ya da İbn-i Teymiye'nin filân kitaplarını iyi okumuyorlar.

 

Ben şöyle onların kitaplarını ve o kitaplardan alınan özetleri okuyunca, baktım o da bizim gibi düşünüyor. Tasavvufa saygılı, bu gibi pek çok konuda oldukça güzel ifadeleri var... Demek ki yarım bilgili olan insanlar, meseleyi anlamadıkları için yalan yanlış konuşuyorlar .."

(s.193-194-195-196)

 

 

Bu sözlerinde İbi Teymiyye'ye karşı olumsuz bir bakış yok...

 

....

 

İbni teymiyye sapıktır, itikadı sakattır, "dini içten zedeleyen kafir"dir,vahhabilere kaynak teşkil etmektedir...

Öyleyse onun bu sapık görüşleri hususunda Esad Coşan Hocamız'da bir kaç şey söylemeli değil miydi, lakin sözü dinlenen kıymetli bir hocamız. Bu olumlu sözleri aklıma girmedi değil, o nedenle bu konuyu açma gereği hissettim.

İstişare edilebilir belki, inşaAllah doğru ne ise anlaşılır .

 

ves'selam.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Güzel konu açmışsınız kardeşim. Ben de bir zamanlar keskin bir lafügüzafla İbn-i Teymiyye'yi eleştirenlerdendim. Olayı biraz irdelediğimde yüzümde peyda olan mahcubiyeti hâlâ unutmam. Şu an İbn-i Teymiyye'nin İman-Kafir İlişkilerini okuyorum, iyiki okuyorum. Ki Nihat Hatipoğlu Hoca'nın İbn-i Teymiyye'nin karşı olduğu ''sahtekâr tasavvuf'' (Mısırda mürşid-mürid hukukunu gözetmeyen sapkın tasavvufçulara serzeniş) alt başlıklı arapça metninin çevirisinin var olduğu sabittir. Ehl-i tasavvuf birçok mürşid medreselerinde hâlâ O'nun kitaplarını okutur. Maalesef günümüz ''çok söz az icraat'' tiplemeli Müslümanları burda da bölücülük çıkarmayı başarmışlardır. Sorunu dışarda değil içeride aradığımızda çok daha vuzuh ve sarahate kavuşmuş neticeler alacağız. İsmet Özel'in beyanı gibi; ''Müslümanları tanıdıkça onlardan nefret ettim Müslümanlığın aslına sımsıkı tutundum!''

 

Biz; sayfalarını atlayarak okuduğumuz İslam'ı baştan okumalıyız sanırım.

Share this post


Link to post
Share on other sites

iyi de bu adam başlarda hanbeli alimi zaten. sonradan sapıtmış biri.

 

önceden yazdfığı kitaplarda sapıkça şeyler bulunmayabilir.

 

ama sonradan sapıtmıştır ve pek çok alim başta ona saygı duyarken zamanla ondan uzaklaşmıştır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir insan bir meselede hatalı da olsa tüm meselelerde hatalıdır denilmez. Doğru fikirleri muhakkak vardır. Ancak bundan "öyleyse hatalı da olsa izinden gidelim" mesajı çıkmasın. Asla izinden gidilemez.

 

Ehl-i Sünnet'ten kıl kadar sapan birisine asla sahip çıkamayız ve peşinden gidemeyiz. Ama ilim ehli (ehl-i sünnet alimleri) eserlerini incelemek ve hataları hakkında ümmeti bilgilendirmek için takip etmelidir. M.Esad Coşan Hoca da bir ehl-i sünnet alimi olup kendisinin İbn-i Teymiye'yi incelemesi ve katıldığı fikirlerinin olması normaldir. Bu Ibn-i Teymiye'yi TAM TASDİK olarak anlaşılmamalıdır.

 

Bugün Hayrettin Karaman, Mustafa İslamoğlu, Ali Rıza Demircan ve daha niceleri hatalı ve Ehl-i Sünnet'e muhalif görüşler serdediyorlar. Şimdi bu zatlar tamamen yanlış mı konuşuyorlar? Hayır.

Ancak hatalı görüşlerinin kendilerini ne zarara soktuğunu düşündüğümüzde bu ve benzeri zatlar asla ve asla nazarı itibara alınamazlar.

H.Karaman Yahudi ve Hıristiyanlar'ın, amentünün 2 esası ile cennete girebileceklerini savunurken, Mustafa İslamoğlu kadere tartışmalı fazlalık derken, evlatlığı mahrem sayarken, çıplak ayağa mesh edilir derken, hayızlı kadına oruç ve namazı uygun görürken, Ali Rıza Demircan cariyelik hakkında hatalar sergilerken biz cahiller bunların herhangi bir konudaki fetvalarına nasıl güvenebilir de amel ederiz.

 

Geçmişten örnek verecek olursak,

Mevdudi Peygamberler'in İsmet (günahsızlık) sıfatını redderken, Bir başkası (sanırım S.Kutup ama emin değilim) şeriatla yönetilmeyen devletin memurlarını tekfir ederken, M.E.Coşan Hocaefendi'nin de yukarıda bahsettiği gibi Ibn-i Teymiye Mevla Teala'nın nüzulünü insana benzetirken, Ali Şeriati "Allah bir Janus'tur" derken (Janus bir put imiş) Afgani'nin, Abduh'un, Reşid Rıza'nın, Musa Carullah (Bigiyef) ve diğerlerinin türlü türlü sapıklıkları bilinmekteyken nasıl olur da bunlara ve bunların izinden gidenlere muhabbet besleyebiliriz.

Bugün bunların kitaplarını yaktıracak bir Abdülhamid'imiz yok bu nedenle çok dikkat etmeliyiz.

 

Bizim muhabbet besleyeceğimiz ve izinden gideceğimiz başımızın tacı Muhammed'imiz (s.a.v.),

Sahabe-i Güzin efendilerimiz,

İmam-ı Azam'ımız,

İmam Şafii'miz,

İmam-ı Malik'imiz,

İmam-ı Hanbel'imiz,

İmam-ı Muhammed'imiz,

İmam-ı Ebu Yusuf'umuz,

Veysel Karani'miz,

Şah-ı Nakşibend'imiz,

Abdülkadir-i Geylani'miz,

İmam-ı Rabbanimiz,

İmam Gazali'miz,

Mevlana Halid-i Bağdadi'miz,

Hacı Bayram Veli'miz,

Akşemseddin'imiz,

Beyzavi'miz,

Hazin'imiz,

Alusi'miz,

İmam Nevevi'miz

İsmail Hakkı Bursevi'miz,

Molla Cami'miz,

Celalettin Suyuti'miz,

İmam Serahsi'miz,

Mevlana Celaleddin'imiz,

Yunus Emre'miz,

Gümüşhanevi Hazretleri'miz var..

 

yakın çağda,

 

Muhammed Zahidü'l Kevseri,

Mustafa Sabri Efendi,

Ahmed Davudoğlu,

Muhammed Avvame (hayatta, 69 yaşında),

Ali Haydar Ahıskavi Efendi,

Mahmud Efendi (Ustaosmanoğlu / El Uf'i) (hayatta, 78 yaşında),

Bayram Ali Öztürk,

Ahmed Mahmud Ünlü (hayatta, 44 yaşında),

Mehmed Emin Er Hocaefendi (hayatta, 95 yaşında),

Enver Baytan (hayatta, ?? yaşında),

Mehmed Zahid Kotku,

Mahmud Esad Coşan,

Cevat Akşit (hayatta, ?? yaşında),

Mahmud Sami Ramazanoğlu,

Gönenli Hocaefendi,

Şeyh Nazım Kıbrısi (hayatta, ?? yaşında),

Necip Fazıl Kısakürek,

.

.

.

vd.

 

Bize bunlar ve sayamadığım nice ehl-i sünnet alimleri yeter..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Teymiye ve onu takip edenler, evet, itikati yönden eleştirilmişler... Kaldı ki Teymiye'nin alimliğinin derecesi onu eleştirenler tarafından da belirtiliyor zaten. Bunu Necip Fazıl da, Ahmet Cevdet Paşa da belirtiyor. Burada Teymiye'nin tasavvuf anlayışını bir türlü kabul edemeyişi vardır. Belki de bütün olayları mantıksal anlamda görmeye çalışmasından olacak, tasavvufa sıcak bakmıyor. Mesela bu tiplere Abdulkadir.Geylani'nin bir kerametini anlatsan safsata derler. Hadi bakalım batmayan güneşi anlatın bunlara da, görün verecekleri çevabı... Mesela Mahmut Hüdayi'nin koynuna bastırdığı suyu ateş olmadan ısıtması... İşte bu kafalara efendim, bu kerametler nafile... Ha bir de rabıta olayı var. Bunlar rabıtaya da karşılar. Neyse...

 

Kindi

Farabi

Sina

Rüşd

 

İmam Gazali bunlara niye karşıydı? Bunu çözerseniz ehli sünnet alimlerinin de Teymiyeye niye karşı olduklarını çözersiniz. Mesela Teymiye İmam Gazali'ye niye karşı?.. Aynı Teymiye'nin İmam Rabbaniye söyleyeceği tek bir kelimesi yok mesela... Peki Gazali ile Rabbani'yi ayırabilri misiniz? Teymiye bunların ikisi arasında ne fark gördü ki, birini eleştidi, diğerine bir şey diyemedi? Halbuki Rabbani Teymiye gibileri hep eleştirdi. Hakikati ortaya koydu.

 

Hadi bakalım, Kındi, Farabi, Sina, Rüşd'ü okuyalım. Sonra Gazali'yi okuyalım. Sonra Arabi'yi de okuyalım mesela... İmam Rabbani'yi de okuyalım. Geylani'yi de... Sonra Teymiye'yi de okuyun. Bakalım neler göreceksiniz? Bakalım kim hakikati söylüyor? Peygamberimize kim daha yakın? Farabi'yi çözmeden Gazali'nin büyüklüğünü kavrayamazsınız. Gazali'yi anlamadan Teymiye'yi ve hatalarını tanıyamazsınız. İmam Rabbani'yi okumadan hiçbir alimi yerli yerine koyamazsınız. Mesela Gazali'nin son iki yılı olmasaydı Gazali Gazali olmazdı. İmam azam bir başka tasavvuf büyüğüne kapılanmasaydı, İmam Azam olmazdı.

 

Görüyor musunuz ehli sünnet yolu nasıl da kendisini koruyor. Allah'ın bir hikmeti bu...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tekke ve Zaviyeler , Cumhuriyet rejimi ile kapatılıncı Arvasi Hz. ne sorulmuş..."onlar zaten kendi kendilerini kapattılar" buyurmuş.

 

İbni Teymiyye 'ye ehli Sünnet arasındaki bakış tarzı bazı farklılıklar göstermektedir. Darulhikme hareketi Üstad gibi kesin/sert çizgide değildir.

 

Tercih mi ? Tabii ki bulanık olandan uzak durmak...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlar merhaba,

 

Yukarıdaki yorumları hiç okumadım. Ama sadece Esad hocaefendiyiseven sayan biri olarak bu yorumu yazıyorum. Ehl-i sünnet itikadına göre ve buyolu devam ettiren alimlerimize, hocalarımıza ve tasavvuf cemaatlerine göre İbn-i Teymiye ehl-i sünnet değildir. Önemli olan her zaman karşımıza bir sorun, bir fikir akımı yada bir hoca çıktığı zaman ehl-i sünente uygun mu değilmi bu araştırılmalı. Ehl-i sünente uygunsa ala ma gayrisinin pek önemi yok. O yüzden şu nedemiş bu nedemiş kıstas olamaz. Önemli olan ehl-i sünent alimleri nedemiştir...

 

Selam ve dua ile...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Rabia, güzel bir konu açmışssın teşekkür ederim.

Bende Esad Çoşan (r.a) hocamızın bu sözlerini ilk okuduğumda şaşırmıştım. Seninde belirttiğin gibi Üstad Necip Fazıl nasıl hüccetse benim için Esad hocamın sözleri de hüccettir. Ancak bu konu epey su götüren bir mevzuu. Ben ne kafir demek isterim ne de müctehid... Çünkü bunu diyebilmek içinde bilgi gerekir. Henüz kendi mezhebim yahut daha geniş anlamda ehl-i sünnet fıkhında eksiklerim varken İbn Teymiyye'nin savunduğu fikirleri araştırıp, sapık görüsleri var mı diye çıkarmak...uzun zamanda belki olabilir. Şu anda böyle bir hedefim yok halis ehli sünnet fıkhını öğrendikten sonra belki...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Nurulhak kardeşim haklısın, İbni Teymiyye ve tâkipçileri hakkında elbetteki net fikir yürütebilecek bilgiye sâhip değiliz, birilerini eleştirecek kadar mükemmel değiliz zaten, bizimde ehl-i sünnet fıkhında epey noksanlıklarımız var. O vakit noksanlıklarımızı göz önüne alarak şunu söyleyebiliriz : Bu kimselerin kitaplarında yer alan yanlış fikirleri net bir şekilde farkedemediğimiz için, Ehli Sünnet'in önde gelen âlimleri tarafından verilen reddiyeler bize nasıl davranmamız gerektiği hususunda fikir verir .

 

İbni Teymiyye'nin "mülhid"e varan fikirleri olduğu âlimler tarafından sabit bir görüştür. O nedenle İbni teymiyye tâkipçileride sağlam kaynak değildir.

 

O nedenle, konu, ibni teymiyye hakkındaki görüşlerin olumlu olrak değişmesine vesile olmak için açılmamıştır, bunu belirteyim. Anlayamadığım nokta şu, Esad Coşan Hazretleri İbni teymiyye hakkında olumlu ve olumsuz- iki farklı görüş içinde bulunuyor . İktibas ettiğim bu ifadelerdeki farklılıklar neden kaynaklanıyor, bunu anlamak istedim...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bizim muhabbet besleyeceğimiz ve izinden gideceğimiz başımızın tacı Muhammed'imiz (s.a.v.),

Sahabe-i Güzin efendilerimiz,

İmam-ı Azam'ımız,

İmam Şafii'miz,

İmam-ı Malik'imiz,

İmam-ı Hanbel'imiz,

İmam-ı Muhammed'imiz,

İmam-ı Ebu Yusuf'umuz,

Veysel Karani'miz,

Şah-ı Nakşibend'imiz,

Abdülkadir-i Geylani'miz,

İmam-ı Rabbanimiz,

İmam Gazali'miz,

Mevlana Halid-i Bağdadi'miz,

Hacı Bayram Veli'miz,

Akşemseddin'imiz,

Beyzavi'miz,

Hazin'imiz,

Alusi'miz,

İmam Nevevi'miz

İsmail Hakkı Bursevi'miz,

Molla Cami'miz,

Celalettin Suyuti'miz,

İmam Serahsi'miz,

Mevlana Celaleddin'imiz,

Yunus Emre'miz,

Gümüşhanevi Hazretleri'miz var..

 

yakın çağda,

 

Muhammed Zahidü'l Kevseri,

Mustafa Sabri Efendi,

Ahmed Davudoğlu,

Muhammed Avvame (hayatta, 69 yaşında),

Ali Haydar Ahıskavi Efendi,

Mahmud Efendi (Ustaosmanoğlu / El Uf'i) (hayatta, 78 yaşında),

Bayram Ali Öztürk,

Ahmed Mahmud Ünlü (hayatta, 44 yaşında),

Mehmed Emin Er Hocaefendi (hayatta, 95 yaşında),

Enver Baytan (hayatta, ?? yaşında),

Mehmed Zahid Kotku,

Mahmud Esad Coşan,

Cevat Akşit (hayatta, ?? yaşında),

Mahmud Sami Ramazanoğlu,

Gönenli Hocaefendi,

Şeyh Nazım Kıbrısi (hayatta, ?? yaşında),

Necip Fazıl Kısakürek,

.

.

.

vd.

 

Bize bunlar ve sayamadığım nice ehl-i sünnet alimleri yeter..

 

 

 

 

 

Bu kadar isim varken gerekyok teyyimeye ,aslında onu bitiren muhuddin arabiye karşı aşırı tenkidleri olabilir.İmam-ı rabbani hz.'de tenkid eder ama ölçüsü vardır.Bazen ölçüyü kaçırmamak lazım

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bizim muhabbet besleyeceğimiz ve izinden gideceğimiz başımızın tacı Muhammed'imiz (s.a.v.),

Sahabe-i Güzin efendilerimiz,

İmam-ı Azam'ımız,

İmam Şafii'miz,

İmam-ı Malik'imiz,

İmam-ı Hanbel'imiz,

İmam-ı Muhammed'imiz,

İmam-ı Ebu Yusuf'umuz,

Veysel Karani'miz,

Şah-ı Nakşibend'imiz,

Abdülkadir-i Geylani'miz,

İmam-ı Rabbanimiz,

İmam Gazali'miz,

Mevlana Halid-i Bağdadi'miz,

Hacı Bayram Veli'miz,

Akşemseddin'imiz,

Beyzavi'miz,

Hazin'imiz,

Alusi'miz,

İmam Nevevi'miz

İsmail Hakkı Bursevi'miz,

Molla Cami'miz,

Celalettin Suyuti'miz,

İmam Serahsi'miz,

Mevlana Celaleddin'imiz,

Yunus Emre'miz,

Gümüşhanevi Hazretleri'miz var..

 

yakın çağda,

 

Muhammed Zahidü'l Kevseri,

Mustafa Sabri Efendi,

Ahmed Davudoğlu,

Muhammed Avvame (hayatta, 69 yaşında),

Ali Haydar Ahıskavi Efendi,

Mahmud Efendi (Ustaosmanoğlu / El Uf'i) (hayatta, 78 yaşında),

Bayram Ali Öztürk,

Ahmed Mahmud Ünlü (hayatta, 44 yaşında),

Mehmed Emin Er Hocaefendi (hayatta, 95 yaşında),

Enver Baytan (hayatta, ?? yaşında),

Mehmed Zahid Kotku,

Mahmud Esad Coşan,

Cevat Akşit (hayatta, ?? yaşında),

Mahmud Sami Ramazanoğlu,

Gönenli Hocaefendi,

Şeyh Nazım Kıbrısi (hayatta, ?? yaşında),

Necip Fazıl Kısakürek,

v.d

 

Allah hepsinden razı olsun yolunuz ve yolumuz mübarek olsun çok güzel yazmışsınız

Share this post


Link to post
Share on other sites

İbn-i Teymiye; İbn-i Kayyım El Cezvi.... Bu tarafta ilmi dahi olmamasına rağmen kahramanlaştırılan Seyid Kutup; Mevdudî (Efendi hazretleri Merdudi -red olunmuş- derdi)... Bu liste uzar da uzar...

 

Bizim onlarca Ehli sünnet alimimiz varken; sakıncalı olanlardan beri durmak gerekmez mi? 5 kilo süte 1 gram idrar karışsa kime bu sütten içirebilirsin. Yahu sen temiz tarafını al be kardeşim, diyerek kimi çekebilirsin. Sanırım; dünya gözümüz ahiret gözümüzden daha keskin ki;ruhumuz 1 gram idrardan sakınıyor; ebedi azaptan sakınamıyor.

 

Bu insanların okunmaması için harcadığım çabaların neticesinde; en azından iyi yanlarını okuyalıma kadar insafından pay verenler çıktı. Ki bunlara da cevabımız şudur ki; hangi ilminle neyi ayırt edeceksin? Bİr görüşün ehli sünnete uygun olup olmadığını ancak ehli sünnet alimlerinden öğrenebilirsin...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sevgili Kardeşler;

 

Bu forum başlığına google vasıtasıyla ulaştım. Cevap yazmak adına foruma üye oldum.

 

Öncelikle; bir alim hakkında, hatta bir yazar hakkında fikir sahibi olabilmek için, onun düşmanları yahut karşıt görüşlülerinin yazdıklarından ziyade o kişinin yazdıklarını okumak gerekir. Rabbim hepimize akl-ı selim bahşetmiş. Oysa bize hep denildi ki onlar ehl-i sünnet dışıdır. Onları okumayın...

 

Halbuki, bakın ben burada size sadece bir noktayı belirteyim:

 

Tecsim ve istiva hususlarında İbn-i Teymiyye'nin günümüze kadar gelen bütün kitaplarını okusanız şu sonuçtan başkasını göremezsiniz:

 

Allah'ın zati ve subuti bütün sıfatları bize aktarıldığı gibidir. Kur'an ve sünnette bize gelmişse "yoktur" diyemeyiz. Ama bu sıfatlar yarattıklarınınkine benzemez. Mesela Allah'ın gecenin son üçte birinde dünya semasına inişi gerçektir, reddedilemez. Nasıl indiğini sorgulamak, deşmek ise bid'attır, bizden uzaktır.

 

Samimi söylüyorum arkadaşlar. Arapçası olan arkadaşlar Arapçasından, olmayanlar Türkçe'ye çevirilerinden bütün kitaplarına baksınlar İbn Teymiyye'nin yahut İbn Kayyım'ın yahut bir İbn-ül Cevzi'nin; yukarıdaki aktardıklarım dışında bir görüş bulamazlar...

 

Vaktiyle bir cami imamı vardı Türkiye'de de, keçisi çalınmıştı. Gazetede ise hakkındaki haber sehven yahut kasten "Keçi çalan imam" şeklinde çıkmıştı da vefatına kadar herkes onu keçi çalan imam olarak tanıdı...

 

Mesela yukarıda bahsedilen

 

 

"Hattâ İbn-i Teymiye, "Gecenin şu kadarı geçtikten sonra Allah-u Teâlâ semâ-i dünyaya nüzûl eder." hadis-i şerifini izah ederken, kürsüden inmiş, "Şöyle benim kürsüden indiğim gibi, aşağıya iner." demiş. Öyle şey olur mu?.. Allah'ın nüzûl etmesi, senin kürsüden inmene benzer mi?.. Öyle şey olur mu?.. Bu tamamen mücessimeye kayan, alimlerimizin tasvib etmediği bir izah tarzı olmuş oluyor.

O zamanın alimleri de tasvib etmemişler. İbn-i Teymiye'yi bu sözünden dolayı muhakeme edip, hapsetmişler."

 

hadisesi ünlü tarihçi ve gezgin İbn-i Battuta'nın İbn Teymiyye'ye atmış olduğu bir iftiradır ve tarih bunun bir iftira olduğunu belgelemiştir. Azıcık araştırmak kafi'dir.

 

Aynı şekilde İbn Teymiyye'yi ehli sünnet dışına atmak, bir Ahmed ibn Hanbel'i, hatta bir Numan b. Sabit'i (İmamı Azam Ebu Hanife) -Allah hepsinden razı olsun- ehli sünnet dışında tutmakla birdir.

 

"Yukarıda bizim muteber alimlerimiz şunlardır, bunların dışındakileri almayız" şeklinde liste veren kardeşe mesela bir sormak isterim:

 

O listede en azından Hasan-ı Basri'nin (k.s.) de olması gerekmez miydi? O ki, tabiin'in en şereflilerinden di ve ehl-i sünnet ekolünün ilk kilometre taşlarındandı, kurduğu medreselerde binlerce alim yetiştirdi. (Ki daha sonra Abdulkadir Geylani Hazretleri aynı ekolü sürdürecekti). Yine Alparslan'ın veziri Nizam-ül Mülk (ki kendisi Geylani'den asırlar sonra bu görevi üstlenmişti) gibi alimler de yok o listede. Resulullah Efendimiz'den (s.a.v) günümüze kadar 1400 yılda hepi topu 30-40 alim, müçtehid, müceddid, kutub mu zuhur etti ki kalanları çöpe atalım. Bir alimin eserlerini Kur'an ve Sünnet süzgecinden geçiririz, uygunsa başımızın tacıdır, değilse isabet etmemiştir, Rabbim affetsin. Yok eğer -mesela bir mutezile, bir şia gibi- taban tabana zıtsa, o zaman da reddederiz. Yine o listede dört mezheb imamının isimleri var. Allah (c.c) rızası için, bu dört imamdan yalnız bir tanesinin bir kitabını okudunuz mu? Halbuki okusanız belki de İmam Ahmed'i de haşa ehli sünnet dışı tutarsınız...

 

Kardeşlerim, sizlere yalvarıyorum;

 

Kimse hakkında okumadan, araştırmadan hüküm vermeyin. Bakın ilk mesajda yazan diyor ki Es'ad Coşan Hocaefendi (rahimehullah) İbn Teymiyye hakkında neler demiş. Demek ki araştırmış, etmiş. Oysa biz yargısız infaz yapıyorz... Halbuki rahmetli hocaefendi bir tasavvuf büyüğü olduğu kadar akademik bir kişiliğe de sahip bir islam alimi idi. Yine orada tecsim ve istiva ile ilgili söylenenler ise zamanında başta İbn Battuta ismindeki yalancı olmak üzere kendisini çekemeyenlerin atmış olduğu bir iftiradır. Kendisinin yüzlerce (beş yüzün üzerinde cilt!) eserinden bir tanesinde bu paralelde bir kelime bulamazsınız. Yine İbn-i Teymiyye, kendisini çekemeyen alimler tarafından sırf "hülle" gibi saçma bir uygulamayı reddettiği için aylarca hapsettirilmiştir. Bu da sanırım kendisi devrindeki karşı cephe alimler hakkında fikir sahibi olmamız için yeterlidir.

 

Buradan duyururum;

İbn-i Teymiyye, bizdendir. Ehl-i Sünnetin yılmaz savunucularından biridir. Zamanının en büyük alim, müçtehid, müceddid ve mücahidlerindendir. Hayatını okursanız, takvasını, zühdünü, gözünü budaktan sakınmazlığını, cesaretini, hilmini daha iyi müşahade edersiniz. Buyrun kitaplarını bir okuyun. Yoksa akl-ı seliminize yahut imanınıza güvenmiyor musunuz da "sakın o kitapları okumayın!" diye okumadığınız ve bilmediğiniz kitaplar hakkında insanları sakındırıyorsunuz. Tarihte bu uygulamanın aynısı Kur'an-ı Kerim'e yapılmadı mı, Buhari ve Müslim gibi hadis kitaplarına yapılmadı mı, mesela bir nur risalelerine yapılmadı mı?... Neden okumaktan korkuyoruz? Okumadan insanları yaftalamak ilim etiğine sığar mı?

 

Son bir örnek verip bitireyim. Yukarıda bir kardeşimiz örnek islam alimleri listesini sıralarken (ki günümüzde yaşıyanları sıralarken yazmış olduğu isimlerin bazılar alim, bazıları Allah dostu iken arada sahtekarlar da olduğu gözden kaçmamaktadır.) cübbeli hoca'mızı da yazmış. Ahmet Mahmut Ünlü'ye (Allah kendisini rızasından ayırmasın, sıratı müstakim üzere sabit kılsın) teke tek programında risale-i nurlar hakkında sorulduğunda "Okumadığım için bilemem ama içinde şu kadar (yirmiye yakın bir sayı söyledi) ehli sünnete zıt şeyler var diyorlar" demişti. Daha sonra bu sözü çarpıtıldı, olay oldu. Sonra da Moral FM ile Lalegül FM ortak yayını bir program düzenlendi ve Cübbeli Hoca bu radyo programında okumadığı şeyler hakkında söylenenleri aktarmış olmanın ne kadar yanlış olduğunu ifade edip sözlerinin çarpıtıldığından dolayı üzgün olduğunu söyledi ve risaleleri tezkiye etti... Ah, ne yazık ki günümüzde İbn-i Teymiyye gibi ehli sünnet alimlerini de savunan kuruluşlar ve cemaatler yok... Olanlar da sorgusuz sualsiz "VAHHABİ" etiketiyle yaftalanıyorlar. (Halbuki İbn Teymiyye hazretleri vefat ettiğinde bir avuç bid'at ehli hariç tüm şam halkı (hatta 15000'in üzerinde kadın) cenaze namazında hazır durmuştu ki bu islam tarihinin ikinci en kalabalık cenaze namazıdır.) O yüzden eğer ilahiyatçı değilseniz, ibn teymiyye dediğiniz an vahhabilikle yaftalanıyorsunuz ve insanlar kulaklarını tıkıyorlar. Yok eğer ilahiyatçı yahut alimseniz insanlar yetkinliğinizi sorguluyor. Tıpkı bu başlıkta Muhterem Es'ad Coşan Hocaefendi'yi sorguladığınız gibi... Şimdi buyrun size iki tane link. Bir tanesi sorularlaislamiyet sitesinden. Diğeri ise Hayrettin Karaman Hoca'dan. En azından İbn Teymiyye hazretleri hakkında giriş seviyesinde bilgi edinmiş olursunuz:

 

http://www.sorularlaislamiyet.com/index.ph...cle&aid=980

http://www.hayrettinkaraman.net/kitap/dortrisale/0021.htm

 

Bir de son bir hatırlatma:

Alim değilseniz, alimleri eleştirmeden bir kez daha düşünün! Zira densizlik için ufacık bir gayret yeterli iken alim olmak için bir ömür sarfediliyor...

 

Hepimiz Allah'a emanet olalım; Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun... Sağlıcakla kalın.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hey Allah'ım...

 

Kendisi o kitapları okumuş; engin ilmi ile süzmüş; zararları bir kenara faidelileri bir kenara cem etmiş önümüe sunmuş.

Kaynak olarak da; efendimize iman etmeyi şart göremeyen; azılı kafir Yahudi ve Hristyanlara kafir denemez diyen Karaman'ı göstermiş...

 

Rabbim akıl bahşetsin sizlere

amin.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest mehmed

Peki o kadar ehli sünnet alimi ibni teymiyeyi elestiriyor itikadi sıkıntıları oldugunu soyluyor buna ne demeli hem vesileyi şirkgörüyr

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest r4bia

Sadece yorum yapmak amacıyla kaydolmus arkadas sonuna kadar dogru soylemekte. sunu soylemeliyim ki saydiginiz alimlere ayricalik taniyip ,okumadan etmeden diger alimlere kafir gozuyle bakmaktasiniz.seyyid kutup (allah rahmet eylesin) turkceye cevrilmis kitaplarinin cogunu okudum kuran tefsir meallerini okudum arada hicbir fark goremedim.kendileri tasavvuf hurafelerini elestirmektedir ve ayrica ibni teymiye gibi alimlerin hakkindaki zanlar ve kimsenin kanitlayamadigi bilgiler hakkindan hukum cikamaz ,suclanilamaz,obur dunyada kim verecek hesabini. ben allah (c.c.)tan korkarim.hic bir alimi tumuyle reddetmem.her insan hata yapar insanlari kutsar gibi ayirmak dogrumudur!

Rabbinizden size indirilene uyun, Ondan başka velilere uymayın. Ne az öğüt alıyorsunuz? Araf suresi 3.ayet

 

Ve cehennemde olanlar derler ki: Yarabbi, muhakkak ki biz, sâdatlarımıza (dînde ileri gidenlerimize) ve küberamıza (büyüklerimize) itaat ettik. Ve böylece Senin yolundan (Sıratı Mustakîmi'nden) saptık.ahzab suresi 67

 

Peki bu ayetlerden anlayacagimiz ne olmali derseniz sunu soyleyeyim alimlerin dogru yanlari alinir ne tamami nede hicbiri.allah (c.c.) buyurduktan sonra muhalefet olmak kimseye kalmaz. Eger ben atalarimin inancina uysam sizden olurdum rabbime sukurler olsun su genc yasimda hakikati gosterdi de sapikliktan kurtuldum .sizlerin yaptiklari ayristiriciliktan baska bir sey degil . Ben alime haciya hocaya degil allah a ve rasulune baglandim elhamdulillah

Bosuna demiyor hasan el-benna (allah rahmet eylesin)

 

İslam'da şahıslara bağlılık yoktur. Şahıslar Allah ve Resülüne bağlılığı derecesinde itibar görür.

 

Simdi rabitaya gelelim bizler amenerrasuluyu okurken ne diyoruz.

Kim zerre kadar iyilik etmisse kazanci kendine kim zerre kadar kotuluk islemisse zarari yine kendinedir. Allahin sozune muhalefet olunup cihat kavramini ortadan kaldirarak murabatadan rabita yi cikaran zihniyet allah yerine baskasini dusunerek affoluncagini mi saniyor.

size öğrettiği şekilde, artık Allah'ı zikredin.(bakara 239)

Allah affedendir ama allah hemde azap vericidir .hakki hakim kilma derdi olmadan muslumanlik olamaz. bakiniz seyyid kutup hakki hakim kilmak istedi tagutun hukmunu onaylamam dedi nasil da idam edildi. Peygamberimize ibadetini yap ama allah'ı hukum koyucu yapma dedikleri zaman peygamberimiz ne yapti .simdi sizlere goz kapatmayi emrederek uyutuyorlar uyuyun bakalim nereye kadar .siyasette bile hacinin hocanin dedigini yapiyorsunuz. allah herseye hukum veren degil midir. kendiniz nasil hukum cikarir alimleri disarsiniz hocalari saymisiniz. sizler hep ara aciyorsunuz baska birsey yok .cihat her muslumana farzken size cihat ne demek bilmiyorsunuz cunku sizlere ogretilmedi. kiyami unutmussunuz. misirda esmamiz sehit oluyor hala ibni teymiye nin hatalari diyorsunuz ki bu soylediklerinizin hicbir dayanagi yok. Sizleri islam sancaginin altina, hakki hakim kilmaya cagiriyorum.

 

SONUCTA BEN NE DERSEM DIYEYIM SIZLER KENDINIZI SAVUNMAYA BIZLERI YALANLAMAYA DEVAM EDECEKSINIZ YORUMLAR ATIP ALAKASIZ SORULAR SORACAKSINIZ BEN SIZDEN DEGIL ALLAH (C.C.)TAN KORKARIM VE SIZE SUNU DERIM:

De ki: Ey kafirler, ben sizin tapmakta olduğunuz putlara tapmam. Siz de benim mâ'buduma tapanlardan değilsiniz. Ve ben sizin taptıklarınıza asla tapıcı olmadım. Siz de benim mâ'buduma tapıcılardan değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadir.

SIZLERI ALLAH IN KELAMINI KONUSMAYA CAGIRIYORUM.SIZLERI TEVHIDE ULUHIYYET' E CAGIRIYORUM.ARA ACMAKTAN SA ARA BULMAYA CAGIRIYORUM.UMMETI BIRLESTIRMEK ICIN YAZIP CIZMEYE GECENIZI GUNDUZUNUZE KATMAYA CAGIRIYORUM.

 

 

ALLAH'I BIR KULU

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sadece yorum yapmak amacıyla kaydolmus arkadas sonuna kadar dogru soylemekte. sunu soylemeliyim ki saydiginiz alimlere ayricalik taniyip ,okumadan etmeden diger alimlere kafir gozuyle bakmaktasiniz.seyyid kutup (allah rahmet eylesin) turkceye cevrilmis kitaplarinin cogunu okudum kuran tefsir meallerini okudum arada hicbir fark goremedim.kendileri tasavvuf hurafelerini elestirmektedir ve ayrica ibni teymiye gibi alimlerin hakkindaki zanlar ve kimsenin kanitlayamadigi bilgiler hakkindan hukum cikamaz ,suclanilamaz,obur dunyada kim verecek hesabini. ben allah (c.c.)tan korkarim.hic bir alimi tumuyle reddetmem.her insan hata yapar insanlari kutsar gibi ayirmak dogrumudur!

Rabbinizden size indirilene uyun, Ondan başka velilere uymayın. Ne az öğüt alıyorsunuz? Araf suresi 3.ayet

 

Ve cehennemde olanlar derler ki: Yarabbi, muhakkak ki biz, sâdatlarımıza (dînde ileri gidenlerimize) ve küberamıza (büyüklerimize) itaat ettik. Ve böylece Senin yolundan (Sıratı Mustakîmi'nden) saptık.ahzab suresi 67

 

Peki bu ayetlerden anlayacagimiz ne olmali derseniz sunu soyleyeyim alimlerin dogru yanlari alinir ne tamami nede hicbiri.allah (c.c.) buyurduktan sonra muhalefet olmak kimseye kalmaz. Eger ben atalarimin inancina uysam sizden olurdum rabbime sukurler olsun su genc yasimda hakikati gosterdi de sapikliktan kurtuldum .sizlerin yaptiklari ayristiriciliktan baska bir sey degil . Ben alime haciya hocaya degil allah a ve rasulune baglandim elhamdulillah

Bosuna demiyor hasan el-benna (allah rahmet eylesin)

 

İslam'da şahıslara bağlılık yoktur. Şahıslar Allah ve Resülüne bağlılığı derecesinde itibar görür.

 

Simdi rabitaya gelelim bizler amenerrasuluyu okurken ne diyoruz.

Kim zerre kadar iyilik etmisse kazanci kendine kim zerre kadar kotuluk islemisse zarari yine kendinedir. Allahin sozune muhalefet olunup cihat kavramini ortadan kaldirarak murabatadan rabita yi cikaran zihniyet allah yerine baskasini dusunerek affoluncagini mi saniyor.

size öğrettiği şekilde, artık Allah'ı zikredin.(bakara 239)

Allah affedendir ama allah hemde azap vericidir .hakki hakim kilma derdi olmadan muslumanlik olamaz. bakiniz seyyid kutup hakki hakim kilmak istedi tagutun hukmunu onaylamam dedi nasil da idam edildi. Peygamberimize ibadetini yap ama allah'ı hukum koyucu yapma dedikleri zaman peygamberimiz ne yapti .simdi sizlere goz kapatmayi emrederek uyutuyorlar uyuyun bakalim nereye kadar .siyasette bile hacinin hocanin dedigini yapiyorsunuz. allah herseye hukum veren degil midir. kendiniz nasil hukum cikarir alimleri disarsiniz hocalari saymisiniz. sizler hep ara aciyorsunuz baska birsey yok .cihat her muslumana farzken size cihat ne demek bilmiyorsunuz cunku sizlere ogretilmedi. kiyami unutmussunuz. misirda esmamiz sehit oluyor hala ibni teymiye nin hatalari diyorsunuz ki bu soylediklerinizin hicbir dayanagi yok. Sizleri islam sancaginin altina, hakki hakim kilmaya cagiriyorum.

 

SONUCTA BEN NE DERSEM DIYEYIM SIZLER KENDINIZI SAVUNMAYA BIZLERI YALANLAMAYA DEVAM EDECEKSINIZ YORUMLAR ATIP ALAKASIZ SORULAR SORACAKSINIZ BEN SIZDEN DEGIL ALLAH (C.C.)TAN KORKARIM VE SIZE SUNU DERIM:

De ki: Ey kafirler, ben sizin tapmakta olduğunuz putlara tapmam. Siz de benim mâ'buduma tapanlardan değilsiniz. Ve ben sizin taptıklarınıza asla tapıcı olmadım. Siz de benim mâ'buduma tapıcılardan değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadir.

SIZLERI ALLAH IN KELAMINI KONUSMAYA CAGIRIYORUM.SIZLERI TEVHIDE ULUHIYYET' E CAGIRIYORUM.ARA ACMAKTAN SA ARA BULMAYA CAGIRIYORUM.UMMETI BIRLESTIRMEK ICIN YAZIP CIZMEYE GECENIZI GUNDUZUNUZE KATMAYA CAGIRIYORUM.

 

 

ALLAH'I BIR KULU

 

dur bakalım heyecanlı arkadaş! ağır ol!

 

burada karşına aldığın ve muhattap olduğun insanlar müslüman!

 

sen önce müslümana kafir denmeyeceğini ve eğer denilirse diyenin kafir olacağı hükmünü öğren ondan sonra diğer konularda ahkam kes!

 

ben senin bu hitabına bir müslüman olarak itiraz ediyor ve müslümanım elhamdülillah diyorum.

 

Peygamber Efendimiz sav kafirun suresini kafirlere karşı okudu,... karşısındaki topluluk kafir topluluğuydu, müslümanlara okumadı kafirun suresini.

 

hem gelin bir olalım diyorsun hem de tövbe haşa bu topluluktakileri farklı dinde görüyorusun, sen nasıl bir düşüncenin mahsülüsün? bu kadar kısacık yazıda nasıl böylesine akılalmaz tezatlara varabiliyorsun, bırak Allah rızası için sen tevhidi falan konuşma, başka hususlarla ilgilen, bırak bu işleri.

 

bu kadar cehalet ve cüret...

 

Allah Rasulu sav in şu hadisi şerifini anımsattın bana

 

"Cahil cesur olur!"

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest Ziyaretçi

Şeyhulislama kafir diyecek kadar ileri gidilmiş..Ne deyim ben şimdi..Bazen Kılıç tek çözüm olarak kalıyor..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...