Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Kureyşi

Tarihi Birkaç Nükte

Recommended Posts

İttihatçıların Akılsızlığı

 

Sultan II. Abdülhamid'in dahice bir politika güderek, her hangi bir isyan çıkartmalarını önlemek için Arabistan'ın Hicaz ileri gelenlerini, Şura-yı Devlet üyesi olarak İstanbul'da tuttuğu bilinmektedir...

 

 

 

Bunlardan Şerif Hüseyin'in, Mekke'ye emir olmak isteğini defaatla reddetmesine karşılık Ulu Hakan'ın tahttan indirilmesiyle birlikte İttihat ve Terakki yönetimi, Şerif Hüseyin'in bu isteğini yerine getirerek onu emir olarak tayin etmişlerdir. Ve hemen ardından da Şerif Hüseyin, Osmanlı'ya karsı isyan bayrağını açmıştır...

 

 

Çok sonraları İngiliz Başvekil Lloyd George'un Avam Kamarası'nda:

 

 

"Şerif Hüseyin, Mekke emiri olduktan sonra kendisi ile Arap milliyetçiliği ve isyan konusunda anlaştık.

 

 

Bu isyana karşı ayda 40 bin altın vermiştik" dediğini söylemiştir...

 

 

Kaynak: Bardakçı, İlhan; İmparatorluğa Veda, Hülbe Yay., İst/1985, s.57

 

Sigorta Lambası

 

 

Tarihçi Reşat Ekrem Koçu'nun, Sultan Vahideddin'in kaderi ile ilgili oldukça orijinal bir değerlendirmesinde :

 

"Mazileri çok temiz olan ve memleketleri felaket girdabına düştükten sonra işbaşına geçen, ağır mesuliyetler yüklenen, yenik milletleri daha fazla çiğnetmemek için nefret edilen galip düşmanlara dostane el uzatmak durumunda kalan o kara bahtlı insanlar, milletlerin tarihlerinde sigorta lambalarına benzerler.

 

 

Kendilerinin yanması büyük tesislerin kurtulmasını temin eder." diye yazmaktadır...

 

 

Kaynak: Mısıroğlu, Kadir. Osmanoğulları'nın Dramı, Sebil Yay, İst/1990, s.106

 

 

 

Ortaçağ Batısının Kültürde Vardığı Nokta

 

 İsviçre'nin Branderburg Prensi, ziyafete çağırdığı bir derebeyine gönderdiği davetiyenin meşruhat (açıklama) hanesine:

 

 

  "Eti yedikten sonra kemiği arkaya atmak yok! Yağlı ağzını yenine silmek yok! Tabağı kaldırıp altına tükürmek yok" diye yazmak mecburiyetinde kalmıştır...

 

 

Kaynak: Ayverdi, Samiha; Bağ Bozumu, Hülbe Yay., İst/1987, s.71

 

 

 

OrtaçağdaTemizlik Farkı

 

Orta çağda Müslümanların yaşayışları üzerine yapılan bir araştırmada, İslam dünyasındaki kimya sanayii anlatılırken:

 

 

  "... Sabuncular loncası, en önemli loncalardan biriydi."

 

 

  Çünkü Orta Çağ Müslümanları hergün yıkanırlardı ve çamaşırları da sarıkları da her zaman bembeyazdı. Bu bakımdan onlar o çağın diğer ülke insanlarından ayrılırlardı.

 

 

  1600 yıllarına doğru İspanya'da Engizisyon Mahkemeleri Müslüman İspanyollarla Hristiyan İspanyolları temizliklerine bakarak ayırt ediyordu... " diye yazmaktadır...

 

 

Kaynak: Mazaheri, Ali; Orta Çağ'da Müslümanların Yaşayışları, Varlık Yay., İstanbul/1972

 

 

 

Surre alayları

 

 

Osmanlı, mukaddes beldelere verdiği büyük kıymetin ifadesi olarak Yıldırım Bayezid döneminden itibaren her yıl Mekke ve Medine'ye Surre Alayları tertip etmiştir...

 

 

  Bu Surre Alayları ile birçok hediyeler ve mukaddes belde fukarasına dağıtılmak üzere binlerce altın gönderilerek Allah'ın rızasının kazanılması gaye edinilmekteydi...

 

 

  Ayrıca en önemlisi de, bu Surre-i Hümayun'da, padişahın yaptırıp gönderdiği Kabe örtüsü bulunup bu örtü merasimle yerine takılarak, eskisinin geri getirilip paylaşılmaktaydı...

 

 

  Osmanlı'nın, binbir güçlük ve darlık içinde bulunduğu dönemlerde dahi bu an'aneyi terketmemişlerdir...

 

 

Kaynak: Osmanlı Ansiklopedisi, Cilt 2, Ağaç Yay., İst/1993, s.124

 

 

 

Türk Kafası

 

Kendilerine tarih boyunca sempati beslediğimiz ve Kanuni Sultan Süleyman devrinde donanma gönderip yardım elini uzatarak yok olmaktan kurtardığımız Fransızların bitkilere büyük zarar veren bir kurt nevine "Türk" adını verdiklerini biliyor musunuz?...

 

 

  Kazancı kuyumcu düğmeci gibi sanatkarların perçin yaparken altlık olarak kullandıkları perçin kıskacına da şamar oğlanı manasına "Türk kafası" adını verdiklerini biliyor musunuz?...

 

 

Kaynak: Senih, Safvet; Hadisler Işığında Hadiseler, Feza Yay., İst/1988 s.63

 

 

 

İsrail Terörü

 

İsrail dışişleri bakanlarından A. Sharon'un arkadaşı ve suç ortağı olan Meir Har-tzion'un, 1950'li yılların başında Gazze'de yapılan bir İsrail baskınında masum bir Arabı sırtından bıçaklayarak öldürmesinden sonra kendisiyle yapılan bir röportajda, yaptığından vicdan azabı duyup duymadığının sorulması üzerine: 

 

 

  - "Vicdan azabı mı? Hayır! Neden vicdan azabı duymalıyım ki? Bir adamı tabancayla öldürmek çok kolaydır. Tetiği çekersin hepsi bu kadar. Ama bıçak bambaşka birşey, gerçek bir silah. Fantastik bir duygu bu, erkek olduğunu hissettiriyor insana." 

 

 

  diye cevap vermiştir...

 

 

Kaynak: Rokach, Livia; İsrail'in Kutsal Terörü, Belge Yay., İst/1984 s.100-101

Mehmed Reşad'ın Hassasiyeti

 

 

Trablusgarp ve Balkan Savaşı ile Birinci Cihan Harbi'nin talihsiz padişahı Sultan Mehmed Reşad, şehzade Ziyaeddin Efendi'nin doğum müjdesini aldığı zaman sevineceği yerde:

 

 

  "Memleketin başına bir masraf kapısı daha açılması hoş değil..."

 

 

  diyecek kadar devlete yük olmaktan üzüntü duyan hassas bir hükümdardır...

 

 

Kaynak: Ayverdi, Samiha; Bağ Bozumu, Hülbe Yay, ist/1987 s:43

 

 

 

Hilafetin Gücü

 

 31 Mart hadisesinin tertipçileri arasında bulunan şair ve filozof Rıza Tevfik'in bu meş'um hadisenin ardında İngiliz parmağı olduğunu itiraf edip, ihtilal hadisesinden sonra İngiliz konsolosluğuna gittiğinde çok soğuk bir şekilde karşılanmıştır.

 

 

  Ve o zaman bunun sebebini anlayamayan Rıza Tevfik'in çok sonraları Londra'ya uğrayıp bunun sebebini o dönemin İngiltere'nin Türkiye Büyükelçisi Lord Nikılsın'a sorduğunda, bu İngiliz'in çok ibretli bir şekilde:

 

 

  - "Rıza Tevfik Bey, Biz bilhassa Hindistan'da İslam ülkelerini idaremiz altına alabilmek için milyarlarca altın harcadık ama başarılı olamadık. Halbuki Sultan Abdülhamid, her yıl bir "Selam-ı Şahane", bir de "Hafız Osman hattı Kur'an-ı Kerim" gönderiyor ve bütün İslam ümmetini, hududsuz bir hürmet duygusu içinde emrinde tutuyor.

 

 

  Biz bu ihtilalle siz jön Türkler'den hilafet kuvvetinin ortadan kaldırılmasını bekledik ve aldandık. İşte bundan dolayı siz soğuk karşılandınız?" cevabını vermiştir.

 

 

Kaynak: Kabaklı, Ahmet; Temellerin Duruşması, Türk Edebiyatı Vakfı Yay. ist/1993 S:135-136

 

 

Osmanlı Medeniyeti

 

 

Altı asır gibi uzun bir süre üç kıtada hükmünü yürüten ecdadımızın medeniyet mirasını inceleyip araştırmadan içte ve dıştaki bazı gafil ve hainlerin ona, "emperyalist" yaftasını yapıştırarak mahkum etmeye çalışmalarına mukabil, 

 

 

  Macaristan İlimler Akademisi tarafından ortaya çıkartılıp yayınlanan bir belgede, Osmanlı Devleti'nin Macaristan'da hakim olduğu devirlerde, Macar halkından yılda 7 milyon akçe vergi toplayıp, buna karşılık aynı yıl Macaristan'a 21 milyon akçe yatırım yaptığı belirtilmiştir. 

 

 

 

Kaynak:Bakiler,Yavuz Bülent; üsküp'ten Kosovaya, Polat Ofset Matbaası, Ankara/1991, s.44

 

 

 

Serdengeçti ve Ayasofya

 

Yazmış olduğu "Ayasofya" isimli şiiri yüzünden tutuklanarak Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Osman Yüksel Serdengeçti kendini müdafaa ederken:

 

 

  "Müddei umumi(savcı) tepeden verilen emirlere göre hareket ediyor. Ayasofya`nın tekrar cami haline yetirilmesinde benim ne gibi hususi maksadım ve menfaatim olabilir? Ayasofya'yı kiraya mı vereceğim, yoksa imamı mı olacağım? Beni bu yazıdan dolayı Türk savcıları değil, Yunan savcıları itham etsin. Böyle bir yazıyı yazdığımdan dolayı kendimi müdafaa etmekten utanıyorum ." 

 

 

  diyerek hayıflanarak cevap vermiştir...

 

 

Kaynak: Apuhan, Recep Şükrü; Batının Darağacında İsyan, Timaş, İst/1989, s. 135 

 

 

  Peki o zaman Ayasofya için hayıflanan şahsiyet sahibi yazar-çizerlerimiz, şairlerimiz vardı. Bugün unutulan ama hala acısı devam eden bir Ayasofya'mız var. Müze yapılan Ayasofya'yı tekrar ibadete açtırmak için çalışanlar var. Ama camii için değil kilise yaptırmak için... Müslümanların ise başka dertleri var, tuttukları takımın galibiyeti, yazlık araba veya mobilyalarını nasıl değiştirecekleriyle veya çocuklarını hangi okula yazdıracaklarıyla ilgili. Tez zamanda uyanıp, bize emanet edilen değerleri savunabilecek şahsiyetli müslümanlara ihtiyacı var Ayasofya'nın ve bu ülkenin...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...