Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Eşref Bey

Referandum Ve Yeni Anayasa

Recommended Posts

Acaba referanduma hayır diyenlerin içerikten haberi var mı merak konusu.. ezbere kafa sallamak, yukardan talimatlarla hareket etmemek lazımm.. 12 eylulun en derin mağdurları olduğu halde bugun kalkmış hayır diyen MHP zihniyetini anlamak gerçekten güç! eğer sen kalkar hayır dersen bana hala sağcıyım deme senin safın chp ya da bdp ile aynıdır kardeşim!

 

İslam adına Türkiye adına ne var deniyor? ne mi var eğer hayır dersen bugun ortaya çıkan darbe planlarının tadbik edilmesi var,camilerde onlarca insanın can vermesi var, kaosa sürüklenme var, yıllar geri gitmek var, birleşmiş milletierin açık pazarı olmak var, ve de tarihten büyük ders HASTA ADAM olmak var! ama evet dersen bunların hepsine hayır demek var.. nasıl mı? bugun bir demesi ile meclisten geçen ama hurmetlu! danıştayımızdan ya da hsyk dan ya da anayasa mahkemesinden geçemeyen yasalarımız var.. bu adamlar yıllar sonra başa gececek kısılerı bıle hazırlamıslar.. bu hiyerarşiyi bozmak var! Türkiye ve de vatan aşığı geçinip nasıl bunları görmezden gelebilirsiniz?! ya adam bir kere chp ile aynı kararı vermekten utanır ya! biz sağcı olarak bilinenler olarak içimizde bu denli bölünürsek vahlar olsun bize! ve de 12 eylulun kahraman ülkücüleri ile bugun adı devlet ama devlete bir numaralı akrep olan şahsiyetin zerre benzerlikleri kalmamıştır.. devlet ve de onla aynı görüşü paylaşan fikir garibeleri özüne ihanet etmiş olmaktan başka hale düşmemişlerdir.. lütfen geniş çaplı düşünelim.. ve n'olur değişecek yasaları okuyun bir zahmet.. bu kadar gözü bağlı olmayın, bu gerçekten vatanımız adına bir milattır..

Sorun değil biz Tayyip babamızı da şehit veririz, bugun onla tehdit ediyorlar bizi,ne ironi..bir Menderes daha vermek istiyorsanız buyurun;HAYIR deyin susarım, gülerim..ama ben TARİHİ VEBALE BİNAEN EVET diyorum.. lütfen sağduyuları konuşturalım, kuru kafaların talimatlarını değil! saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Benim "Hayır" diyeni hoş görecek kadar sabrım yok. "Hayır" diyen, takibi iddiasında oldukları insanların yanında zulmü bir nebze olsun tatsaydı, ağzına toprak doldurur gene o kelimeyi sarfetmezdi.

 

"Samimi bulmama" şeklindeki akıl okuma hünerinin parlak örneklerine sahip kardeşlerim, bir de bunu parti taassubu yüzünden düştükleri "hayır" tefrikasına kılıf yaptıklarında hünerlerine hüner katıyorlar.

 

"Allah'ın emri olduğu için örtenleri, sürüm sürüm süründürdüler. Çocuklara Kur'an okumayı yasakladılar. Kayda geçmemiş, yaptıkları sayısız melânet bir yana; 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubatlarda fişlediler, engellediler, dövdüler, sövdüler, kovdular? Binlerce kişiyi sadece Kürt olduğu için, ortadan kaldırıp, adına 'faili meçhul' dediler. İstanbul'u fetheden sultanın camiini bombalama planı bile yaptılar?"

 

El insaf!.. Menderes vefa bekliyor! Üniversite kapısında bekleyen bacım, bir evet bekliyor.Hayırcılar, Hüseyin Kurumahmutoğlu ve daha nicelerinin yüzlerine nasıl bakacaklar?

 

30-40 yılın meselesi değil bu. 200 yılın hesaplaşması..

 

Başbakana tebessüm ettiren pankart: "Nikah masasında bile bukadar iştahla EVET dememiştik !"

 

Ve o gün, "Bayramlıklarımı giyip evet diyeceğim !"

Share this post


Link to post
Share on other sites

EVET demek için tek sebep bile yeter.Yeni anayasanın Kemalist sistemin sonunu hazırlayacak süreci başlatması(Ya da başladığını kabul ederek hızlandırması).

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bayram gelmiş hoş gelmiş, ama bir türlü kendimİ bu fikre kaptırıp gülemiyorum arkadaşım. Neden mi? Malum refarandum. Güney doğu'nun daha amiyane tabirle kürtlerin boykot yapmaya karar verip, oy kullanmayacaklarını açıklamaları ile yıkıldım tabiri caizse.. Parti zihniyetine boyun eğip böyle tavır; bizim oraların deyimiyle, ne diyem ne olasız! Ya aklım almıyor ya, bu kadar mı gözü bağlılık olur?!Nasıl endişe taşıyorum anlatamam..

Umarım parti yetkililerin dediği gibi 54lere varan bir oran çıkar EVET için.. Rabbim yüzümüzü kara çıkartma çifte bayram olsun n'olur!..

Share this post


Link to post
Share on other sites

HİÇ KİMSE YORUM YAZMASIN BEN HERKESİN FİKRİNE SAYGI DUYUYORUM.MHP PARTİLİYİM...HAYIR.HAYIR İNŞALLAH.

Share this post


Link to post
Share on other sites

12 Eylül'ü Hızır aleyhisselam'a benzetip; izzetlerini cuntacıların çizmesi altına verenler; acaba 30 sene sonra aynı günde hangi yüzle 30 sene evvelin hesabını sorabilme cürretini göstermekteler?

 

 

 

 

12 Eylül'de Evet; sonrasında ve evvelinde Hayır.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Acaba olayı Ak Parti düşmanlığı olarak görüp paketi bir kere okumadan, ne olduğunu bilmeden, "HAYIR" diyecek olanlar pkk ile aynı oyu attıklarının farkındalar mı?Anlamadığım şey şucu bucu her ne olursa olsun pkk nın hayır dediği birşeye biz nasıl hayır deriz??

 

Paketi bir kere bile okumadan, içeriğini bilmeden hayır diyenlerden ziyade; aynı şekilde paketi hiç okumadan, içeriğini hiç bilmeden, sırf "Ak Parti yapıyorsa doğru yapıyordur" düşüncesine kapılanlara çok daha fazla kızıyorum ama ben. İlk durumdaki insanın neden "hayır" dediğini anlarım da ikinci durumdaki insanın neden "evet" dediğini kimse bana anlayattıramaz. Okumaması bir şey değil, adamın anlatılanlardan, nelerin olacağından haberi yok "hayırrrr" ya da "evetttt" diye bağırıyor. Çekilin lan kenara, okuyamıyorsanız bile bir bilene sorun anlatsın değişikliklerin içinde ne var. Aklına yatarsa evet de yatmazsa hayır de ya da çekimser kalırsan zahmet edip gidip oy kullanma.

 

Hayır, bilmeden evet diyenleri, hayır diyenler ikide bir kitliyorlar ona çok bozuluyorum. "Niye evet diyorsun?" diye sordukları zaman kem küm etmeyeceksin kardeş! Kem küm edeceksen evet demeyeceksin! C şıkkı rezil şık.

Share this post


Link to post
Share on other sites
HİÇ KİMSE YORUM YAZMASIN BEN HERKESİN FİKRİNE SAYGI DUYUYORUM.MHP PARTİLİYİM...HAYIR.HAYIR İNŞALLAH.

Selamlar,

 

Benim yorumum tüm karakterleri büyük harflerden oluşan mesajlar yazmanın forum kurallarına aykırı olduğunu hatırlatmak yönünde olacak. Arada sırada rastlıyorum, fakat hatırlatma piyangosu size çıktı. Kusura bakmayın.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ona bakılırsa hayırcıların da neye hayır dedikleri zihinlerinde beliğ değil. Ezberden gazeller.Kadıköy meydanında duvarda devasa afiş; NEDEN HAYIR DİYORUZ?! Dikildim önünde paşa paşa okudum, ha görenler ne dedi bilemem, ilgilenmem de.. Adımdan daha eminim hayır diyecek kafaların biri dahi durup okumamıştır! Ama sorsan şedid müdafacısı geçinirler ve sorsanız AKP tabanını sağlamlaştırıyor safsatasından başka birşey kekeleyemezler! Ya derin yaramdır, gülüp de geçemiyorum huyum kurusun!

 

Bizzat annemden misal vereyim; elli yaşında bir bayan. AKP stantından aldığım anayasa kitapçığını aldı eline gözlüklerini de taktı, başladı okumaya. Yorumunu merak ettiğim için kapının arkasında durdum ve dinlemeye başladım. Tüm maddeleri teker teker okudu, hatta anlamadıkları oldu, tekrar okudu.. Tüm maddeleri bitirdiğinde;'' vay be 12 eylülcülere yargı yolu açılacakmış!'' yorumunu yaptı. Bu anlayışa, üniversite kafalıların eremediği erdeme, sekiz yıllık eğitimiyle vardı! Ve yüksek sesle ''helal sana Tayyip, EVET EVET EVET!'' diye ufak bir nara attı. Gizli kapaklı gülümsedim ve oradan ayrıldım. Bu olayın basite indirgenmiş hali arkadaşlar; ya anlama sıkıntısı yaşıyoruz ya da.. valla da' dan sonra kuracak cümlem yok!!

 

Rabbim hakkımızdan hayırlısını nasip etsin. Üstad'ın ''Ben küfrü faka bastıran adamım!'' lafına ufak bir nazire yaparsak; inşaAllah AKP de; cuntacı postallarını, CHP soytarılarını, MHP şaşmışlarını faka bastıran adam olacaktır!!

Ha sabır çoğu gitti azı kaldı! 13 Eylul tarihinde de burada Rabbim zafer paragraflarını döşememi nasip etsin!

 

BEKLİYORUZ...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Eşref Bey zataliniz -kusurma bakmayın ama- tam bir müzelik... bu dava sizin gibi ufak çaplı düşünen kişilerin elinde heder olur, lütfen bence siz eğer davaya katkı yapmak istiyorsanız önce bu davadan elinizi çekiniz...

 

DEMET KESKİN size gelince ALLAH aşkına boş partizanlık peşinde koşmayın hele Üstad Üstad diye sitede nara atarak!!!

Share this post


Link to post
Share on other sites
HİÇ KİMSE YORUM YAZMASIN BEN HERKESİN FİKRİNE SAYGI DUYUYORUM.MHP PARTİLİYİM...HAYIR.HAYIR İNŞALLAH.

 

12 eylülde Mamak Cezaevi'nde işkenceye maruz kalan ülkücülere şu dönemdeki MHP'lilerin nasıl hesap vereceğini soran Başbakan Erdoğan, "Şimdi Sayın Bahçeli diyor ki Sayın Başbakan ne zamandan beri ülkücüleri kardeş ilan etti. Bunun hesabını ben sana mı vereceğim? Her şeyden önce sen ne zaman ülkücü oldun? Bunu açıkla veya oldun mu? Bunu açıkla. Hesap ortada, ben 12 eylülde Mamak Cezaevi'nde olanları anlatıyorum, sen onlara 'uşak' diyorsun. Durumun bu. İnanıyorum ki MHP'ye gönül vermiş kardeşlerim bu işi masaya yatıracaklar" dedi.

 

Haberden iktibastır

 

dipnot: Hakiki ülkücü isen buna muhattapsın arkadaşım, oturun ve düşünün! Yorum yazmamak elden gelmedi, zira gözlerinizi, kulaklarınızı açmak gerekti..

 

saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu konu çok şaibelere dönüştürülmesine rağmen ,umudumuz sandıktan hayır ne ise o çıkması yönünde inşallah.

Kalben "evet"demek istesemde ne nedir tam mahiyetinde bir bilgiye sahip olmadığım için tereddütlerim vardı, insan bilmediği şeyden her zaman korkar olduğu için bir adım temkini elinden bırakmaz hiç.

İki hafta önce bir yazarın konferansında içimdeki "evet" deme hissimin kuvvetlendiği olumlu neticeleride dinledikten sonra, 12 eylüle, ülkemin yıllar evvel felakete maruz kalıp, ülkemin gerilemesine vesile olan vahim olayların tekrar yaşanmaması adına, kalbi bir rahatlıkla oyum "Evet" yönünde olacak inşallah.

Share this post


Link to post
Share on other sites

-ELİMİZDE BÖYLESİNE GÜZEL BİR FIRSAT GEÇMİŞKEN BUNU DEGERLENDİRMEMİZ GEREKİR ARKADAŞLAR, HANGİ SİYASİ BÜYÜĞÜMÜZ NE DÜŞÜNÜRLERSE DÜŞÜNSÜNLER.. EMİN OLUN Kİ İÇERİĞİNİ BİLİYORUZ(GEÇMİŞ ANAYASALARI BİLE BU KADAR BİLMEMİŞTİK) VE DİLE GETİRMESEKTE SENELERCE BU ANAYASANIN DEĞİŞMESİNİ ŞİTTETLE İSTEDİK, BU A. PARTİSİDE, B. PARTİSİDE İSTEDİ BUNU.. BELKİ ÖZLEMİNİ DUYDUGUMUZ ANAYASAYA CEVAP VERECEK NİTELİKTE DEGİL ANCAK ŞU AN EN İYİSİ BUDUR.. HUNHARCA CANİCE BAŞBAKANIMIZ MERHUM ADNAN MENDERESİ ASANLARI CEZALANDIRMAK ADINA, ONLARA HADDİNİ BİLDİRMEK ADINA GELİİN HEP BİR AĞIZDAN GÜR BİR SESLE EVEEEEET DİYELİM..

-SADECE YAŞ KARARLARIYLA MAĞDUR OLAN BİNLERCE KİŞİYİ BİLMEZ GİBİ HAYIR DEMEK, EŞLERİ TÜRBAN KULLANDIĞI İÇİN ASKERİYEDEN ATILANLARA 'NEDEN EŞİN TÜRBAN KULLANIYOR' DİYEREK HESAP SORMAK SAÇMALIĞI GİBİ GELDİGİNDEN EVET DİYORUM BEN.. ARTIK ONLARDA İDARENİN BU SAÇMA KARARLARINI ÖZGÜRCE ELEŞTİRİP, KANUNLA NİZAMLA HAKLARINI ARAYACAK NE MUTLULUKTUR BU.. BU MUTLULUGA ORTAK OLMAK İSTEMEZ MİSİNİZ? BU DEVRANIN BÖYLE GİTMESİNE MÜSADE EDECEK OLAMAZSINIZ HEMDE; ÜSDADIN ZERRE KELİMESİNDEN NASİPLENENLER OLARAK.. ALLAH CÜMLEMİZİN YAR VE YARDIMCISI OLSUN İNŞ.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ah kardeşim, aman kardeşim...

 

Şu yeni anayasa oylaması var ya, ha işte o asıl gelenin habercisidir... Yani buradaki evetle kapıyı aralayıp, daha sonra eşikten kocaman bir evetle atlayacağız...

 

Danıştay 'yerindelik' kararı veriyordu, Yürütme organı herhangi bir faaliyete giremiyordu... Yani gerek yasama, gerekse yürütme olsun, aldıkları karar danıştay tarafından 'kamu yararı yok' diye engelleniyordu... Daha açık bir ifadeyle, 3. istanbul boğazı yapmaya karar veren yürütmeyi 'yerindelik' kara deliğine sığınarak ve 'kamu yararı' gibi her anlama çekilecek bir saçmalıkla durduramayacak Danıştay... Böylelikle hükümetin her içraatına nanik yapma olanağı kalmıyor danıştay efendinin...

 

Türkiye'deki yargı sistemine dahil olan bütün hakim ve savcıları bir kazan, Danıştay, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesini tabak olarak düşünürsek, HSYK da burada kaşık olur... Efendim, mevcut olan yargı sistemine göre, kaşık olan HSYK başını şöyle bir kazana daldırır ve çorbayı karıştırır... Çorba da 1. sınıfa henüz ayrılmamış hakim ve savcıları temsil ediyor ha... İşte buradan kendi ideolojisine göre şekil almış hakim ve savcıları 1. sınıfa terfi yaptırır... Sonracığıma efendim, bu 1. sınıfa ayırdığı hakim ve savcıları da Yargıtay ve Danıştaya atar... Yani hsyk kaşığına aldığı çorbayı tabağa aktarıverirrrrrrrr, yaaaa... Ha kaşığa hakim HSYK üyelerini, yani has odanın eşiğinde rejim nöbetine duran HSYK üyelerini kim belirliyor... Tabiki tabak yahu... Tabağa ayrılan 1. sınıf yargıtay ve Danıştay üyeleri de Hsyk'yı yanı kaşığı kontrol edenleri, yaninin de yanisi has odanın eşiğinde rejim nöbetine durmuş herifleri belirliyor... Şimdi efendim, hülasa edersek şöyle bir manzara çıkıyor ortaya: Kaşık daldırır bağrını kazana, oradan aldığı yudumluk çorbayı devirir tabağa... Bu tabaktaki çarbadan da seçtiği tadımlık hakim ve savcıları danıştay ve yargıtay üyesi yapar... İşte bu eleklerden geçip da has odaya kadar gelen Danıştay ve Yargıtay üyeleri de HSYK üyelerini, kaşığı belirler... Gördünüzmü kast sistemini nasıl kurmuşler... Yargıyı milletin iradesinden, milletin taleblerinden nasıl kaçırmışlar... İşte gerçek bu... Peki şimdi getirilmek istenen sistem nasıl? Şu kadarını söyeleyeyim yeter: Hani şu kaşığın iradesini elinde bulunduran üyeler var ya, canım şu HSYK üyerinden bahsediyoruz, ha işte o üyeleriin 10 tanesini, yani 20'nin 10'nu kazanda kalan çorba, yani Türkiye'deki bütün hakim ve savcılar belirliyor... Yahu has odanın eşiğine hakim rejim muhafızları değişiyor, anlasanıza...

 

Neyse yeter bu kadar...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ne X partisinin menfaati nede Y partisinin bir cenderenin içine girmesi nede Z partisinin safdışı kalması adına bu oylamada karar verilmelidir. Bu noktada partizanlık işine paydos...

Burada herşeyden önce devlet ve cemiyet menfaatlerinin gözönünde bulundurulması arkamızda bıraktığımız yaşanmışlıkların, acıların, infiallerin asırlara mal olacak kayıplarında gözönünde bulundurulmasıyla kişinin hakiki manada ülkesine sahip çıkması adına fert olma şuuruyla hareket etmesi elini vicdanına koyarak rey kullanması iktiza eder.

 

Bir takım sloganların gölgesinde, psikolojik baskılarla insanları töhmet altında bırakmak karar verme mekanizmalarına dolaylı olarak müdahele etmek, dimağlara ket vurmak, tahakküm altına almak akl-ı selim bir yaklaşım olmadığı gibi tasvip edemeyeceğimiz bir durumdur.

 

Hakeza kişi düşünmekten, muhakeme, muhasebe yapmaktan acizmiş gibi iradelerini terbiye ediyormuşcasına hayırda hayır vardır, vereceğin karara göre şu veya bu taifeye ait olursun, hayır demek boyun borcudur, evet demek büyük bir vebali üstlenmektir şeklindeki söylemlerin saygısızlık olarak telakki edilmesi gerekir.Bu tip akıl ve izan dışı yaklaşımlar bir insana yapılacak en büyük hakarettir.Aynı anlayışa sahipseler bu durum evet diyenler içinde geçerlidir.

 

Evet veya hayır demenin hakiki gerekçeleri, istinad noktaları ne ise alınan karar hangi saiklere dayanıyorsa bunun izahatı teferruatlıca yapılmalıdır.Aksi takdirde ben filan çemberin içinde olduğum için kararım bu istikamettedir sizin kararınızda bu yönde olmalıdır demek doğru olmayacaktır.

 

Son zamanlarda anayasa maddelerinin okunup okunmadığı ile ilgili görüşler arttı.Tamamını okusakta okumasakta bir hukukçu kadar bu maddeleri anlayıp yorumlayabilmemiz mümkün değildir herkesten bu istidadı bekleyemeyiz.Okunabilir ancak tam manası ile idrak edilebilir mi? Bir virgülün bir bağlacın neleri getirip neleri götüreceği malum. Okuda adam ol misalini hatırlayalım :)

 

 

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

May 12 2009, 05:41 PM İleti #1

 

 

Ayrıldı

 

 

Grup: YüzBaşı

İleti: 600

Katılım: 19-April 07

Üye No: 957

 

 

 

Anayasa Mahkemesi üyelerini kim seçer?

Danıştay Üyelerini kim seçer?

Yargıtay üyelerini kim seçer?

Sayıştay üyelerini kim seçer?

Yök üyelerini kim seçer?

Anayasa Mahkemesi 11 asıl ve 4 yedek üyelidir. ''Cumhurbaşkanı, iki asıl ve iki yedek üyeyi Yargıtay, iki asıl ve bir yedek üyeyi Danıştay, birer asıl üyeyi Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurullarınca kendi Başkan ve üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğu ile her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; bir asıl üyeyi ise Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri içinden göstereceği üç aday arasından; üç asıl ve bir yedek üyeyi üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından seçer.''

 

Evet, burada TBMM'nin etkisini görüyor musunuz? Geçelim...

 

Danıştay üyeliğine bakalım. ''Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf idarî yargı hâkim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir.

 

Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve daire başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.''

 

Burada TBMM'nin etkisi var mı? Geçelim...

 

''Yargıtaya bakalım... Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler; süresi bitenler yeniden seçilebilirler.''

Burada TBMM'nin bir iradesi var mı? Geçelim...

 

Ya Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'na ne demili? Şu HSYK canım...

''Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.

 

Kurulun Başkanı, Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay Genel Kurulunun, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından, her üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca, dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilirler. Kurul, seçimle gelen asıl üyeleri arasından bir başkanvekili seçer.

 

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar. Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin veya bir hâkimin veya savcının kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar. Ayrıca Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.''

Görüyor musunuz TBMM'nin ulaşamadığı, yani millet egemenliğne dayalı rejimin uzanamadığı kara delikleri? İş HSYK, Danıştay, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi arasındaki müthiş irtibatı sağlamak adamlar için. İşte tam burada meclisin aldığı kararların çoğunluğu ne kadar olursa olsun, kararı geçiremiyorsunuz. Adamlar boşuna demiyorlar yüzde 90 da olsanız para etmez diye...

Türk Milleti adına kararlar alan yargı organların üye seçimleri ile millet arasında göstermelik bir teğetten başka hiçbir bağlantı yok. Bakın yargı bağımsızlığı, yargıyı meclisin irtibat noktasından uzaklaştırarak sağlanmaz, aksine yargıçlar hakimiyeti oluşur... Halbuki, başka ülkelerde, mesela Anayasa Mahkemesininin üyelerinin büyük bir kısmını, bazılarında ise tamamını meclis seçer. Bizdeki tek örneği olmayan bize has bir durum. çünki bu vatan bizlere bırakılmayacak kadar önemli.

Bazılarımız diyecekki; bu üyeleri meclis seçmiyosa da, Cumhurbaşkanı seçiyor ya... Üstelik Cumhurbaşkanını şimdi biz seçiyoruz. Emin olun Cumhurbaşkanının üye seçmesi göstermelik ve sus payı. Çünki adamlar, kaşığı, belli ideolojik görüşe sahip kişilerin bulunduğu köhne bir kazana daldırıp, oradan kaşığa gelen adamları Cumhurbaşkanının önüne servis ediyorlar. Sen Cumhurbaşkanını ne kadar seçersen seç, yine kural koyucuların istediğini seçmiş oluyor o Cumhurbaşkanı. Demokrasi diyen diller, bunları bildikleri halde ve yüzmüze baka baka yalan söylüyorlar. Bu sitende Demokrasi bulunmuyor maalesef...

Eminaoğlu'nun başkanı olduğu kuruluşa değinmiyorum bile. Çünki onun anayasal bir geçerliliği bile yok.

Daha neler var, neler... Bunlarda kanuna uygun ergenekonculuk. Hukuka değil kanuna... Mesela H. Ö, Y. B gibi kişiler kanuncu ergenekon zihniyetinde, Eruygur, Tolon gibiler ise kanunsuz Ergenekoncu...

Yahu bizi Avrupa birliğine niye almıyorlar sahiden?''

 

 

 

Not: yukarıdaki yazı Hacegan tarafından 2009 yılında mevcut anayasa hakkında yazılmış... ilginç olur diye buraya aldım... evet demek için mevcut anayasayı okuyalım yeter aslında...

Share this post


Link to post
Share on other sites

'Bazı devlet müesseselerinin ilmi ve fikri hüviyetlerinde müstakil ve politika tesirinden azade kalmaları için demokrasi rejimlerince her yerde kabul ve tatbik edilegelen muhtariyet usulü, bizde, sınır tanımaz bir baş kaldırma vesilesi olmuştur. Muhtariyet üstü muhtariyet makamı Anayasa Mahkemesi başta olarak, Danıştay, Radyo ve Üniversite vesaire...

Anayasa Mahkemesi kendisini bizzat ''vazı-ı kanun'' yerine koyar. Danıştay doğrudan doğruya ''icra-yı hükümet'' rolüne kalkışır. Radyo idaresi söz vitrinine dilediği eşyayı dizer, Üniversite ise dokunulmazlığını, kendisinin her şeye dokunmakta serbest olduğu manasına alır ve kimse çıkıp da bunlara had ve hudud denilen şeyi anlatamaz, mahiyet ve derecelerini öğretemez.'

 

Üstad Necip fazıl'ın Benim Gözümde Menderes eserinden... Muhtariyet başlığı altında...

 

Evet... Necip Fazıl çok yıllar önce bunları yazarken, günümüzde olsaydı ne derdi, Evet mi, hayır mı?.. Bakın, yoksa MHP'nin kendi geçmişini yok sayıp, hayır demesi gibi, Necip Fazıl da bu enfes ifadelerin üzerine hayır mı derdi?.. Necip Fazıl nasılki Demokrat Partiyi eleştirdiği halde, onu CHP'nin muvazası gördüğü halde onu herşeye rağmen desteklemesi; bu anayasa değişikliğini yeterli bulmadığı halde ve hatta bu yeni değişikliği eleştireceği halde evet vereceğini gösteriri gibime geliyor...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Küfrün, 4 günü vardır.

 

1.gün, öylesine icraatlarla haddi tecavüz, hakikati taciz ve tahrip eder ki, 300 senede yapılamayacak olanı yapar.

2.gün, 30 sene; 3.gün ise bir senede yapılamayacak olanı gerçekleştirir.

4.gün ise bir şey yapamaz. Korunmaya alınmıştır, muhafızları tedirgin ve üzgündür. Bir bakıma küfür artık sinmiştir, silinmek üzredir, beli kırık ve felçli bir halde ötenazisini beklemektedir.

 

Arkadaşlar, dostlar, kardeşler...

Dem, küfrün 4.demidir.

Gün, 4.gündür.

 

Bu iş parti işi, şucu-bucu işi, falanca-filanca işinden çıkmıştır artık.

Bu koskoca bir ülkenin meselesidir.

4.günde kalmak isteyenler, hatta 3-2-1 diye geri saymak isteyenler buyursunlar hayır desinler...

Ben, hiçbir parti ile uzaktan-yakından ilgisi olmayan ben, küfrün ötenazisi için; hakkı tutup, kaldırmak için, 4.güne son verip, yepyeni bir nizam-ı aleme perde aralamak için EVET demekten başka çarenin olmadığını görüyor, görmenizi de istiyorum.

EVET, bir giriş-başlangıç kapısıdır. Bu kapıyı kapatmayıp, ardına kadar açalım.

 

Aksi bir görüş beyan eden kardeşlerime, bu yazımdan başka cevap vermeyeceğim.

 

Allah'a emanet olunuz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Keşke Olmasaydı 12 Eylül 1

 

Keşke olmasaydı 12 Eylül 2

 

Keşke Olmasaydı 12 Eylül 3

 

Keşke Olmasaydı 12 Eylül 4

 

Keşke Olmasaydı 12 Eylül 5

 

 

Mutlaka izlenilesi, hasseten bugün ülkücü geçinenlerin şiddetle izlemesini öneriyorum! İyi ki merhum Türkeş ve Yazıcıoğlu bu günleri görmedi.. Söyleyecek laf bulamıyorum, buyurun izleyin.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir tarafta Referandumun EVET ile sonuclanmasi icin dua eden, inancli, gozu yasli insanlar. Diger tarafta da ne olduklari belli olmayan konusurken kan kusan bir kesim. Isin aci olan tarafi cahillikle bu tarafin yaninda duran bir kesim halk...

 

Bu referandum ahirete intikal eder. Bu nedenle EVET...

Share this post


Link to post
Share on other sites
"Size İslam'ı getirin demiyoruz, sadece demokrasyayı getirin gerisi kolay diyoruz"

 

turbix122333 Kardeşim, şu yukarıdaki ifade kime ait sence... Sen korkma, biz bu işin derinliğine de sahibiz...

 

kardeşim senin yukarda yazdığın cümle beni sarstı.şu soruyu sormak zorundayım:olabilirlikler üzerinden mi hareketle söylüyorsun yoksa bizim bilmediğimiz bir bildiğin mi var?yapılanlar takiye ise takiyenin şartları üzerinde konuşmamız lazım değil mi?yerine göre ibadet de takiye olabilir bilirsin. biz hakikati kim zuhur ettirise ettirsin ana herşeyiNİ feda edenlerin ikliminin hayalinde yetiştik.yukardaki iddianın ıspatçısı olmak zorundasın.özelden de yazabilirsin.yazdıklarım olanlardan hareketle.AYRICA ŞUNU DA SÖYLEYEYİM EVET YA DA HAYIR ÇIKMASI BİZİM İÇİN "PEK" FARKETMEZ.BUNU DA BİLİRSİN.BÜNYE MESELESİNİ YANİ.SENDEN CEVAP BEKLİYORUM

Share this post


Link to post
Share on other sites

Azizim Hüdayim , tüm yapılan menfi hareketleri yazdığın cümle için bir taktik olarak görebilmek için nasıl bir dünya görüşü mensubu olunması gerektiğini tahmin edersiniz.bu bir, ikincisi 28 şubat da olanları da biliyorsunuzdur.bunları da konuşalım mümkünse.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Valla ilk oyumu kullanmak için taaa samsunlardan geldim :) .İnşallah sonuç ülkemiz için hayırlı(pardon faydalı) olacak olan sonuç olur.(tahminim %55 evet,%45 hayır)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...