Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
En Son Osmanlı

Akdamar'da Ayin, Aysofya'da Matem

Recommended Posts

AKDAMAR’DA ÂYİN AYASOFYA’DA MATEM

 

 

Bilindiği gibi Yüzlerce yıllık geçmişe sahip olan Akdamar Kilisesi, birkaç yıl önce, mevcut hükümetin adımlarıyla restore edildi ve “Tarihe Saygı, Kültüre Saygı’’ sloganıyla bu yapının ayakta kalması için gerekli önlemler alındı. Birkaç gün önce ise Akdamar Kilisesi’nde, yılda bir gün âyin yapılması kararlaştırıldı.

 

Sadece bu adımlar bile tamir medeniyeti ile tahrip medeniyetinin farkını ortaya koymaya yeter! Çünkü düne kadar Balkanlarda, Ortadoğu’da ve muhtelif yerlerde mükemmel eserler bırakan Osmanlı’nın Kültür Mirasından bugün ayakta kalan eser sayısı oldukça sınırlı.. Yakın zamanda Balkanlarda bir çok eserin tahrip edildiğini bilmek bile konu ile ilgili yeterli bilgi vermeye yeterken bir adım ileri giderek Bitlis’te yerle bir edilen Camileri vd yapıları hatırlatarak fikir edinmekle yetinelim.

 

Ortada saymakla bitmez kültür katliamları olmasına rağmen bugün Türkiye’nin Tarihî misyonunu da göz önüne alarak ve “Herkes kendine yakışanı yapar” ifadesini de anımsayarak Akdamar konusunda atılan adımların olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Hükümetin, geçmişteki olumsuz olaylara rağmen olumlu adımlar atması, atabilmesi, komşular arasındaki tatsız olaylara sünger çekilmesine katkı sağlayacak nitelikte!…

 

Nazım’ların vatan hainliği yaftasını kaldıran, Altanların gönlünü alan, Osmanoğullarını asıl yurtlarına döndüren, ‘Devlet Baba’nın geçmişteki ihmallerini telafi eden, Alevileri vd kesimleri kazanmak için çaba gösteren Başbakan Erdoğan’ın Akdamar Açılımı, resmin çok da yeni olmayan son karelerinden biri..

 

Ancak tüm bu açılımlara rağmen yıllardır kapalı kalan bir mekân vardır ki tüm asilliğine, ihtişamına ve debdebesine rağmen bir köşede ‘Mahzunca’ durmaktadır. Bu mekân, İstanbul’u fethettiğinde şehrin en büyük kilisesini Camiye çeviren ve burayı kapatana, kapatacak olana büyük beddualar eden Fatih’in mirası Ayasofya’dır.

 

Bilinen adıyla Akdamar Kilisesinin ibadete açılması ne kadar Tarihe saygı ise Atalar yadigârı Ayasofya’nın müzeye çevrilmesi de aynı derecede Tarihe ve Kültüre saygısızlıktır. Buranın müzeye çevrilmesinin kültürel faydalarına değinerek meseleyi geçiştirmek basitliğine kaçmadan düşünürsek Ayasofya’nın içine düştüğü bu tutumun tutarsızlığını az çok anlayabiliriz. Burada, geçmişte Kilise olan bir mekânın Cami yapılmasını doğru bulmayan ve Ayasofya’nın tekrar ibadete açılmasını savunanları ‘Fetihçi Zihniyet’ olarak adlandırıp suçlayanlar çıkabilir; ancak bu tür çıkışlar Ayasofya’nın aslına dönmesine engel değildir.

 

Esasen hangi dine ait olursa olsun, kutsal mekânlara saygı insanlık gereğidir.. Gayri Müslimlerin de doğal hakları olan ve ihtiyaçlarına hitap eden Dinî mekânların kurallar dâhilinde açılması ve hizmet vermesi mümkündür. Zaten İstanbul’un çeşitli yerlerinde, bu amaca hizmet eden Dinî kurumlar vardır. Bu bağlamda Ayasofya’nın Cami olarak ibadete açılmasında Gayri Müslimler açısından görünürde ciddî bir sorun yoktur ve burayı geçmişte tahrip edenler de yerlidir!

 

Görkemli yapı Ayasofya’nın İslâm dünyası ve İstanbul için, Doğu Cephesinden bakıldığında, önemi oldukça büyüktür ve Ayasofya Dinî bir mekân olmasının yanında oldukça önemli bir simgedir. Yabancılar için Kin Kapısının açılması ne kadar önemli ise (Aradaki zıtlığı göz önüne alalım!) Ayasofya’nın, yani din kapısının, ibadete açılması da o kadar önemlidir. Daha net bir ifade ile Ayasofya Din kapısıdır ve İslam dünyası için çok önemli anlamlar taşımaktadır.

 

Dünya başkenti İstanbul’un beyni olan bu mekânın tekrar Camiye çevrilmesi zaruridir. Her yöne açılan, Türkiye ve dünyada olumlu bir imaja sahip olan ve Tarihin seyrini geniş çaplı olarak değiştirebilen nadir kişilerden olan Başbakan Erdoğan’ın, evrensel açılımın son ayağı veya ayaklarından biri olarak, işe başladığı yere, yani İstanbul’a dönmesi ve Ayasofya’yı ibadete açması, yerinde bir davranış olacaktır.

 

Bu adımla birlikte İstanbul tam anlamıyla dünya başkenti olacaktır; zira dünyayı huzura kavuşturan “İnsan Yaşat ki Devlet Yaşasın!’’ felsefesi genelde İstanbul, özelde ise Ayasofya ile özdeşleşmiştir.

 

Sözün özü, Başbakanın bugüne dek çeşitli konularda attığı adımlar, aksi yöndeki görüşlere rağmen, fazlasıyla takdire şâyandır ve bu adımları tamamlayacak olan adım da Ayasofya’nın ibadete açılmasıdır.

 

Bugün Akdamar Kilisesi ibadete açılırken Ayasofya’nın gerekli ilgiden uzak kalması, tarihî bir ihmaldir ve bu ihmalin telafisi gereklidir. Aksi halde Ayasofya, günde yüzlerce hatta binlerce ziyaretçisine rağmen hep aynı hüzünle yalnızlığı yaşayacak ve bu mahzuniyet nesilden nesle yansıyacaktır.

 

Son olarak; dünyanın en önemli mekânlarından olan Ayasofya’nın şeklî heybetinin yanında fikri asaletini de tekrar kazanması, İstanbul’un fethiyle birlikte buradaki ezilmişlerin yardımına koşan Fatih’in temennileri doğrultusunda atılan adımlarla olacaktır. Aksi tutumlar ise yürekleri burkmaya devam edecektir!

 

M.Fatih Akbay, 27. 03. 2010.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ayasofyanın matemi, Ayasofyanın mahzunluğu, Ayasofyanın garipliği, silüetindeki hüzün dinecektir inşallah. O günleri görüp Ayasofyanın zeminine secde etmeyi Allahu

Teala bizlere nasip eylesin...

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...