Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
sark

Sen Bana Ölümü Yendirdin

Recommended Posts

SEN BANA ÖLÜMÜ YENDİRDİN

 

(Kulübede Murat… Ayakta, saymanın üzerindeki resmi parmak uçlarıyla okurcasına hareketler yapıyor. Kapı vurulur. Murat döner, içinden yeni çıkılmış haliyle duran yatağın üstündeki bastonunu alır, kapıya gider.)

 

MURAT_(Kapının önünde) Sen misin Fatma nine?..

 

(Kapıda iki kere sert baston darbesi… Murat kapıyı açar, kapıda elinde baston, Zehra…)

 

MURAT_(Gir içeriye Fatma nine!.. Hoş geldin, safa geldin!.. Otur şu yatağın üzerine!..

 

(Murat döner, bastonuyla aranarak masanın önündeki iskemleye doğru yürür. Zehra girer, usulca ilerleyip yatağa oturur. Yüzü acıklı…)

 

MURAT_Merhaba Fatma nine!..

 

(İki baston vuruşu…)

 

MURAT_Sende bu dilsizlik anadan doğma değil herhalde… Sonradan bir hastalık yahut kaza neticesinde olsa gerek…

 

(İki baston vuruşu…)

 

MURAT_Benim gözlerim de öyle, Fatma nine!.. İki sakat, tam birbirimize göreyiz!..

 

(İki baston vuruşu… Zehra’nın yüzü ağlamaklı…)

 

MURAT_Nasıl, kulübenin arkasındaki o dar yerde rahat edebilecek misin?..

 

(İki baston vuruşu…)

 

MURAT_Benim derdime katlanmak çok zor Fatma nine!.. Sakın beni bırakıp kaçmayasın!..

 

(Tek ve ser bir baston darbesi… Zehra’nın gözü yaşlı…)

 

MURAT_Ha, anladım, bir kere vuruş “hayır” demek… Yani beni bırakmayacaksın!..

 

(İki baston darbesi… Zehra’nın yanaklarında damlalar…)

 

(Kulübede gece… Petrol lambası yanıyor, Murat yatağına oturmuş, Zehra yan iskemlede…)

 

MURAT_Fatma nine!.. Senden “evet”le “hayır”dan başka cevap alamıyorum. Halbuki seninle konuşmak dertleşmek isterdim. Ne yapalım?..

 

(Zehra dönmüştür. Elinde baston kımıldamaz. Cevap yok…)

 

MURAT_Doğru!.. Sualimi “evet” ve “hayır” a göre sormalıyım… Öyle mi?..

 

(İki baston darbesi…)

 

MURAT_Allah’a bağlısın, değil mi Fatma nine?..

 

(Gayet sert iki baston darbesi…)

 

MURAT_Ötelere de inanıyorsun…

 

(İki baston darbesi…)

 

MURAT_Orada senin dilin açılacak, benim de gözlerim… Ne diye gam çekiyoruz?..

 

(İki baston darbesi…)

 

MURAT_Sabrın yardımcısı kolaylaştırıcısı var mı?..

 

(İki baston darbesi…)

 

MURAT_Nedir?..

 

(Cevap yok… Zehra daima aynı dönmüş vaziyette…)

 

MURAT_Ha, anladım, şöyle sorayım: Gözyaşı değil mi?..

 

(İki baston darbesi…)

 

MURAT_Ağlamak istiyorum Fatma nine, durmadan ağlamak istiyorum! Şu, tuğla örülmüş kuyulara benzeyen kör gözlerimle, denizleri taşırır, gökleri gözyaşı buharına boğarcasına ağlamak istiyorum!

 

(Zehra, elleriyle kapatır, sessiz, kuru hıçkırıklarla sarsılmaya başlar. Bastonu küt diye yere düşmüştür.)

 

MURAT_(Kulak kesilmiş) Ne o, Fatma nine; bastonunu mu düşürdün? Herhalde sözlerim sana dokundu. Sen de ne acıklı dünya içindesin!.. Ben dokunur, fakat göremezken, sen de işitiyor, fakat konuşamıyorsun!

 

(Zehra yerden bastonunu alır, üç kere vurur.)

 

MURAT_Hani ikiden fazla vurmak yoktu ya?.. Sözlerim seni sarstı da ondan mı yoksa?..

 

(Zehra, yüzünde yırtıcı bir acı, ağzı mendiline gömülü iki kere vurur.)

 

 

"Kâtibim Sen Bana Ölümü Yendirdin" eserinden iktibas

  • Like 3

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hayat yolunda, nice kulluğumuzu unuturcasına yaşayış tarzımız,kör,sağır, dilsiz olmadığımız halde nice ağlamayı unutuşumuz,kendimizi unutuşumuz,Allah'ı unutuşumuz.Çitayı yükseltmek mümkün bu acizlik tablosunda.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

eee sonu?? uzun yazıları okumam normalde sabrettim okudum bu kez bunda da son yok :(

Zehra konuşabiliyor ama çocuk onu tanımasın diye konuşmuyor sanırım.

Umarım mutlu sondur yoksa öğrenmemeyi tercih ederim :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet Zehra konuştuğu halde konuşmuyor. Murat'ın ise gözleri görmüyor. Sonu mutlu bitiyor. Murat Zehra'sız yapamayacağını itiraf edince zaten yanında bulunan Zehra koşup sarılıyor. Gökten üç elma düşüyor falan filan işte.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...