Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
trradomir

Mübarek'i De Sepetledik, Hadi Hayırlısı

Recommended Posts

Şöyle bir baktım da bu konunun tartışıldığı bir başlığa rastlamadım. Hele biraz konuşalım yahu, ne bu sessizlik?..

 

Allah affetsin, peygamberimizin içinden çıkarak ışıldattığı bir milletin torunlarına böyle demeye dilim varmıyor ama söylemeden de edemiyorum, şu anda yaşayan milletlerden belki de en geri zekalısı bu Arap alemi malesef. Her sene gökten boşanırcasına yağan yüz milyarlarca dolarlık petrol kaynağını hiçbir şekilde yatırıma dönüştüremeyen, hiçbir şekilde kendisine dünya sahnesinde yer açamayan, geleceğine yönelik hiç ama hiçbir yatırım yapmadan ancak Kâbe etrafına otel dikmekten anlayan bu zihniyetin son günlerdeki Mısır ayaklanmasını da nihai neticeye ulaştırabilmesi noktasında ciddi tereddütlerim var. İsrail'in has bendesi Mübarek'in başaşağı gitmesi, sadece Amerikan kuklası diktatörlere karşı yıllardan beri İslami hassasiyetçe beslenen büyük nefretin patlamasıyla gerçekleşti. Fakat olay burada bitmiyor. Mübarek gücünü pek çok diktatörlükte olduğu gibi ordudan alıyordu ve şimdi de başta o ordu var.

 

Hiçbir zaman demokrat olmadım, asla da olmayacağım. Fakat Müslüman halkların çoğunlukta olduğu topraklarda demokrasinin gerekliliğine inanıyorum. Şu anda Amerika, İsrail ve diğer gayrimüslim aktörlerin yönettiği Müslüman devletlerin kurtuluşunun en kolay başlangıcı, hala çoğunluğunu koruyan o İslami ruhun iktidara, yani tescilli hainlerin mesken tuttuğu karar mekanizmasına kaymasıyla gerçekleşecek gibi görünüyor. Durum böyleyken anayasada gereken değişikliklerin yapılması ve özgür seçimlere gidilmesi Mısır için çok önemli. Bu adım atılmadığı sürece, zaten Mübarek rejiminin zihniyetini besleyen ordu iktidarını sürdürmeye devam edecek, çekilse dahi ortalığı aynı hain zihniyete terk ederek perde arkasına geçecek ve bu zafer kazanılamamış olacak. Birinci adımın atılması, yani Mübarek'in indirilmesi çok önemliydi, fakat bu ikinci adım atılmadan hiçbir işe yaramıyor. Devrilmenin ardından halkın bir süre daha Tahrir'de kalması ve polis zoruyla kovulmalarının ardından meydana doğru tekrar yürümesi bu sefer Arap milletinin biraz daha basiret göstereceğini anlatan bir işaret olur inşallah.

 

Halk hareketinin bir liderinin olmaması da benim umudumu biraz kırıyor, zira sivrilen ve meydanın sırtlayacağı bir liderin yokluğu ordunun iktidardaki ayağını çok daha sağlamlaştırıyor, halkın pazarlık kuvvetini yok ediyor. Hele hele Mübarek'in devrilmesiyle az-çok gazı alınan halkın bu hamleyi daha fazla sürdüremeyeceği de önemli bir ihtimal olarak karşımıza çıkıyor. Dua edelim de 20. yüzyılın en aptal milleti olan bu güruh bu kez adam olsun.

 

Canımı sıkan bir başka nokta ise Obama ve Barak'ın tutumu. Obama ordunun halka saldırmayacağı aşikar olduğundan beri halkın yanında yer aldı ve Mübarek'i dehlemeye başladı. İsrail ise Mübarek devrilene kadar onu destekliyorken, devrildikten sonra Mısır halkını kutlayanlar kervanına dahil oldu. Mısır'daki yönetimin Amerika, dolayısıyla da İsrail çıkarlarına aykırı bir şekilde el değiştirmesini beklemek çok mantıklı değil, çünkü bu bölgenin anahtarı olan Mısır'ı iki ülke de elden kaçırmak istemeyecektir. Amerika'nın kendi aleyhine gerçekleşecek bir ihtilali desteklemesi apaçık bir aptallıktır, dolayısıyla da imkansızdır. Amerika patlak veren bu öfkenin yanında görünerek halk nezdindeki imajını temizlemek istiyordu ve sonuçların da kendisi için tehlikeli olmayacağını umuyordu. Ya Mübarek zihniyetindeki ordu mensupları iktidarı tutacak ve Amerikan yanlılığı devam edecek, ya da serbest seçimlere gidilerek Amerika ile arasını sıcak tutmaya çalışan bir iktidar başa gelecek. Ben ikinci durumu ilk durumdan daha hayırlı buluyorum. Ak Parti'nin de açık bir ABD düşmanlığıyla yola çıkmamasına rağmen bugün Orta Doğu topraklarındaki etkisi ve kurak çölde parlattığı vaha yatsınamaz. Müslüman Kardeşler de iktidar olamaz, bunu da buraya yazıyorum, 'dediydi' dersiniz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Fazlaca malumatımın olmadığı 'Mübarek' (!) şahsiyeti, isyan olaylarıyla adını duymakla birlikte, babamın şu yorumu kafamda olayın boyutunu netleştirmeme yetti de arttı bile: "Gitti Mübarek, kaldı Amerika!.." Evet, öyleydi, kaybeden Mübarek diktesi, kazanan Mısır halkıymış gibi görünüyorsa da; Amerika ve İsrail gibi kaz gelecek yerden tavuğu esirgememe mantığıyla adamlarını fedai olarak kullanan bir zihniyetin kişilere değil menfaatlere göre hareket ettiğini de çok iyi biliyoruz. Bunun bizim hafızamızdaki en bariz örneği de Saddam'ın yaka paça alaşağı edilmesidir. Tüm dünyanın gözleri önünde idam edilmesi, bir nevî dünyaya bir gözdağıydı. Bunlara dayanarak, belki Mübarek ve onun dikte rejimi yıkıldı diye umutvar olmak istiyoruz ama işin içinde Amerika ve İsrail aç köpekleri varken umutvar olmaktan ziyade gerçekçi olmak zorunda bırakılıyoruz.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Halk hareketinin bir liderinin olmaması da benim umudumu biraz kırıyor, zira sivrilen ve meydanın sırtlayacağı bir liderin yokluğu ordunun iktidardaki ayağını çok daha sağlamlaştırıyor, halkın pazarlık kuvvetini yok ediyor.

 

Bu noktada ben de bir kafa karışıklığı yaşıyorum. Evet şu durumda ismi en çok anılan örgüt Müslüman Kardeşler. Bu ayaklanmanın arkasında ne kadar varlar, ne kadar samimiler şimdilik bilemiyoruz. Geçenlerde medyadan okuduğum bir haberde, Müslüman Kardeşler'in önemli yöneticilerinden biri (ismini hatırlayamıyorum) Mübarek devrilmeden ya hemen önce ya da devrildikten hemen sonra Amerika'da oval ofiste başkan Obama ile görüşmüş. Tabi bu işin medyaya yansıyan kısmı bir de bizim görmediğimi, bilmediğimiz sürüsüne bereket görüşmeyi, anlaşmayı da düşünürseniz Mısır için yakın geleceğin çokta selamet ve selahat içinde olmayacağını söyleyebiliriz. Konuyu dağıtmadan kafamı karıştıran asıl meseleyi sormak istiyorum. Müslüman kardeşler tüm bu olayların her sahnesinde zikredildiler. Eğer isimleri geçtiği kadar yaptırım güçleri varsa ihtimallerden biri bu ayaklanmayı (Amerika desteğini alarak ya da Amerikasız) başlattılar. Ve bu yapılan, netice itibariyle milyonların katıldığı bir halk hareketiydi. E peki şimdi neden Müslüman Kardeşler sahnede yoklar? Yılların baskıcı otoritesine karşı ''yıkım'' esnasında yer almak belki daha kolaydı ama neden şimdi ''yapım'' sahasında aktif değiller? Yoksa Amerika'nın varlığının bir ispatı da bu mu? Önce gayri resmi bir örgütü kullanarak dikdatörü devirdi şimdi de bu örgütün gayri resmi bir örgüt olduğu gerçeğini kullanarak, uluslararası arenada örgütün işlevselliğini yitirip bu halkı başsız bırakıyor? Bekleyip göreceğiz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Bilinçleninceye kadar baş kaldırmayacaklar,baş kaldırmazlarsa asla bilinçlenmeyecekler"der G.Orwell 1984 isimli kitabında.En sonunda ise mevcut güce yenik düşülmenin kaçınılmaz olduğunu belirterek bitirir.Her ne kadar kitabı Sosyalizmi hedef alarak yazdıysa da Orwell,şu son olaylar eserden birçok kesiti çağrıştırıyor bana.Kusursuz patlama adındaki bu patlama daha birçok kelleyi daha götürecek gibi gözüküyor.Baştan beri kendi kendime soruyorum bu halk bunca senedir neredeydi? Buldozerin altında ezilen Rachel,ayaklanan milyonlar niçin Filistin üzerinde de böylesi bir etki oluşturamadı/oluşturamıyor.Evet bir devrim gerçekleşti ve bunu halk başardı! Peki bu halkı,senelerdir uykusunda olan devi uyandıran, başaran etken neydi?İplerin başındakiler kuklaların ve oyunun artık eskimiş olduğunu bir başka ifadeyle kabak tadı verdiğini anlamış olacaklar,takdik değişti,şahıslar değişecek,hayal simsarları mücahid Mısır halkı diye başlıklar atmaya devam edecek ama amaç aynı.Orta doğuda ki ateş ne zaman tam olarak söndü ki?Arada bir parlatılıp etrafa kıvılcımları gösterilir.Sonra söndürülmüş gibi yapılıp korları birilerinin kasalarında beklemeye devam eder."Umut Proleterler'de"bu da Orwell'ın aynı isimli eserinde geçer sık sık.Ayaklanmayı başlatan Tunus'lu Muhammed daha arkasından milyonları sürükleyecek gibi gözüküyor.Hee bu arada unutmadan gelecekteki devrik liderler isyanın başladığı 29.gün devrilip,perşembe günü TV'lerde koltuğunu bırakma sözü verip,cuma günü de istifa ederlerse hiç şaşırmamak gerek.Ne de olsa Kusursuz Fırtına!Ateşin yakılma amacı bana göre İran'dı.Haşarı çocuğun(!) yola gelmesi için başka taktik kalmadı,Corç ve Moshe amcalar için.:)Ama umarım devrim gerçekleşenen ülke halkaları açısından ehven-i şer olur yaşananlar.Tek temennim bu...

Share this post


Link to post
Share on other sites

İnşallah hayırlı olur. Ama bu tür durumlarda aklıma ilk gelen husulardan biri de "Gelen gideni aratmasın sakın!'' oluyor maalesef...

 

Yahudi beslemesini aratacak insan zor bulunur; ama yine de aklımıza geliyor işte. Umarım örtülü darbe olmaz ve batı beslemeleri işbaşına gelmez. Bunu belirleyecek olan da müspet bir hareketin halkın isteklerinin odağına yerleşmesi. Aksini düşününce Mehmed Akif'in semerci hikayelerine uzanıyor düşünceler..

Share this post


Link to post
Share on other sites

İlaveten; Obama'nın "Halkın isteklerine karşı duyarsız kalamaz!'' şeklindeki sözlerinden sonra Mübarek'in istifa etmesi sayesinde Amerika'nın ülke yönetimlerindeki etkinliğini bir kez daha öğrenmiş, daha doğrusu görmüş olduk... Obama destek verseydi malum şahıs devam edecekti; ancak harcandığını anlayınca duygu sömürüsüne başladı muhtemelen!....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...