Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
_mostar

Abdulaziz Bayındır (Bir Ehl-I Sünnet Kemirgeni Daha)

Recommended Posts

Kur’an-ı Kerim'i Kendi “Merdud” görüşüne göre yorumlayıp, ayetlerin manalarını çarpıtıp! Samimi Mümin’leri Şirk’le İtham ediyor! Tasavvuf’u tanımlarken “Budizm” İle kıyaslıyor ve Allah Dostlarını aşağı kılmak için kendine ibadet edilen putlara benzetiyor!

 

Bu adama ne oluyor peki? Hangi Ehl-i Sünnet Akidesinde bunlara deliller var?

 

Evet, Prof. A. Bayındır Putperestlerin "iğrençlik" vesikaları ile ilgili ayetlerin manasını - saptırıp! Sanki ayet Enbiya ve Evliya ile Allah’a tevessül edenlerle ilgiliymiş gibi mana veren Allah’tan korkmaz bir adamdır! Bir kitabında şöyle diyor;

 

"Mekkeli müşriklerin, Kâbe’yi tavaf ederken söyledikleri şu söz de onların kaçamak tavırlarını ele veriyor. “Emret Allah’ım, Senin hiçbir ortağın yoktur. Yalnız bir ortağın vardır ki, onun da bü­tün yetki­le­rinin de sahibi sensin. “ 1

 

O ortağın ve bütün yetkilerinin sahibi Allah’tır deyince, kendilerini Allah’ın birliğine dokunmamış gibi kabul ediyorlar. “Kutup, gavs, evtad vs. söz kalıpları içinde, evliya dedikleri kişilere olağa­nüstü yetkiler yakıştıran kimi tarikatlar da onlara bu yetkiyi Allah’ın verdiğini iddia edince işin için­den sıyrılacaklarını sanıyorlar".

 

İşte Bayındır, buradaki "yanlız bir ortağın vardır" ifadesini nasıl oluyorda atlaya-biliyor?

 

Üstelik, Bu görmezden geldiği ifade müşrik İle Müslümanı birbirinden ayırıyor-ken!

 

Peygamber ve Allah dostlarını aracı yaparak Hakk'a iltica eden velileri, tasavvuf erbabını, müminleri, müşrik ve kâfir ilan eden zihniyetle; Haricî, Mu'tezilî zihniyet arasında ne fark vardır?

 

(Hâşâ) Hz. Ali'ye kâfir diyenle, Allah'tan başka hakiki fail ve irade tanımayan, Kur'an ve Sünnet'in en küçük edeplerine dahi riayet eden bir veliye kâfir diyen zihniyet aynı değil midir?

 

İslâm'a göre, mümin olduğuna dair en küçük belirti taşıyanları dahi mümin saymak esas iken; geçmişten günümüze kadar gelen yüzbinlerce has veliyi ve milyonlarca mümini kâfir ilan etmek hangi insafa, hangi kitaba sığar?

 

Cenab-ı Hakk :

 

“Size selam veren kimseye, dünya hayatının menfaatini gözeterek, ‘sen mümin değilsin' demeyin.” (Nisa, 94) buyurmuyor mu?

 

Allahu Tealâ'ya ulaşmak için bir peygamber ya da Hak dostunu vesile edinen mümine kâfir demekle, bu asra kadar gelen yüzmilyonlarca mümine de kâfir demiş olunmaz mı? O zaman geriye kaç tane müslüman kalır? Buharî ve Müslim'de geçen sahih bir hadis-i şerifte:

 

“Mümin kardeşine kâfir diyen bir kimse, karşıdaki öyle değilse küfür (kâfirlik) kendisine döner” diye ikaz edilmiyor mu?

 

Şu halde aklı ve vicdanı tefessüh etmemiş hangi mümin, kendisini ateşten gayet emin görüp, zebanilerin yerine geçerek müslümanları cehenneme doldurma cüretini gösterebilir? Dar düşünceler… Dar görüşler…

 

A. Bayıdır'ın Meşrebi ve En Çok Manasını çarpıttıkları ayet;

 

Haricîler ortadan kalktıktan sonra onların izinden giden Bu gibi Vahhabîler , Haricîliği günümüze taşımışlardır. Onca ayet ve hadislere rağmen tevessül manasındaki şefaati inkâr ettikleri için, Mutezile mezhebini de aratmamışlardır.

 

Şirkle ilgili ayetlerin manasını tamamen çarpıtarak Lat, Hubel, Uzza gibi putlarla; yeryüzünde tevhidin direkleri olan mürşid-i kâmilleri aynı kefeye koymuşlar; Allah'a ortak koşan müşriklerle, gece gündüz Rabbini tesbih ve tenzih eden müminleri bir tutmuşlardır. Bütün sûfileri putperest saydıkları için de, kanlarını dökmeyi helal ve meşru bir eylem olarak görmektedirler.

 

Hz. Ömer r.a.' ın oğlu Hz. Abdullah'ın Haricîler hakkında buyurduğu gibi, “gerçekte onlar müşrikler hakkında nazil olan ayetleri müslümanlar için kullanmışlardır” (Buharî). Bir hadis-i şerifte de şöyle buyurulur : “Onlar iman ehlini öldürür, küfredenleri ve putlara tapanları bırakırlar.” (Buharî, Müslim)

 

Bu taifenin inkârlarına delil olarak en çok ileri sürdükleri ayetlerden biri de Allahu Tealâ'nın şu mealdeki mübarek kelâmıdır:

 

“Dikkat edin, halis din Allah'ındır; O'nu bırakıp da putlardan dostlar (veliler) edinenler: ‘Onlara, bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz' derler.” (Zümer, 3)

 

Yukarıdaki mana, tefsirlerin hemen tamamının üzerinde ittifak ettiği bir manadır. Diyanet Vakfı'nın çıkardığı mealde de böyle yazmaktadır. Fakat onlar ayette putlar için kullanılan “veli: dost” kelimesinin “Allah dostları” olarak bilinen “veliler” şeklinde anlaşılması için özel bir gayret sarf ederek şöyle mana vermişlerdir:

 

“İyi bil ki, halis din yalnız Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinenler: ‘Biz bunlara, sırf bizi Allah'a yaklaştırmaları için tapıyoruz' derler.”

 

Bu manayı verdikten sonra işi daha da ileri götürmüşlerdir. Velileri seven ve onlarla Hakk'a tevessül edip şefaatlerini uman müminleri mürşidlerine ibadet ediyor gibi göstererek, onları ayette anılan müşriklere benzetmeye çalışmışlardır. Böylece Allah'a ortak koşulan cansız putlara secde edenlerle, Cenab-ı Hakk'a secde edenleri bir tutmuşlardır.

 

Bu Sapık taifeye Ayetlerden cevaplar;

 

Onların sakat anlayışını daha başından reddeden bir çok ayet-i kerime ve hadis-i şerif vardır. Her biri kâmil birer mümin olan velilerin yoluna uymamızı, onları dost edinmemizi emreden ayetlerden bazıları şunlardır:

 

“Bana yönelen kimsenin (kâmil müminin) yoluna uy.” (Lokman, 15)

 

“Sizin veliniz ancak Allah, O'nun peygamberi ve namaz kılan, zekât veren, rükû eden müminlerdir.” (Maide, 55)

 

“Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin.” (Âl-i İmran, 2)

 

“Ey inananlar! Allah'tan sakının ve doğrularla beraber olun.” (Tevbe, 119)

 

Evet; Allahu Tealâ başta veliler olmak üzere bilumum kâmil müminlerle dost olmamızı emrediyor. Demek ki ayette zikredilen “Allah'tan başka veliler”den kasıt, müminler değildir. Putlar ve şirk koşulan diğer varlıklardır. Zaten ayet-i kerime de putperest müşrikler hakkında nazil olmuştur

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ne hallere düştük Ya Rabb... Ahir zaman dedikleri bu olsa gerek. Bu topluma en büyük zararı bilgisizler değil bilgiçler veriyor maalesef... Bilgisiz adam zaten kendi bilgisizliğinin farkında ve zararı da sınırlı. Ancak birileri bir kaç Ayet, Hadis ezberleyince artık otoritesine diyecek yok!...

 

Birisi gidip Haşa Allah'a çocuk atfedenlere, şirk akidesinde olanlara La İlahe İllallah'ta birleşelim diyor, Muhammeden Resulullah demeyenin de kurtuluşa erebileceği saçmalıklarını yumurtluyor. Öbürü sürekli kötülediği ve şeytani düzeni isterler dediği masonların Allah'a inandığını ve Hz. İsa'nın mason localarına uğrayacağını söylüyor. Öbürü dank etti falan diyor, bir başkası sosyetik fetvalar veriyor, kimisi de vahabi çarpıklıklarını süslüyor... Saymakla bitmez.... Bayındır hakkında da bazı şeyler duymuştuk; ama açıkçası meseleyi tam bilmiyorum...

 

Ama ahir zamanın en önemli belirtilerinden biri de emanetin ehlinden çıkması, Din adına konuşanların tutarsızlıkları olacağını hepimiz biliyoruz... Bu fitneler karşısında Allah'a sığınırız.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Allahu Teala şerlerinden müslümanları muhafaza buyursun...

 

dikkat edilirse her biri bir taraftan darbe vurmaya çalışıyor...

 

yukarda yorumlarda da beyan edildiği üzere; kimisi kafirleri cennete sokmaya çalışır, kimisi İslam büyüklerine dil uzatır, kimisi siz mehdisiniz denilince zevkten dört köşe olur, kimisi gazete köşesinden İslama olan nefretini satır aralarında beyan eder,....

 

ahir zamandayız, Allahu Teala düzgün bir itikada sahip olmayı ve bu itikatla imanlı bir şekilde son nefesi vermeyi bizlere nasip eylesin inşallah.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çamur atmak için bütün kaynaklar aranmış, taranmış hepsi bitirilmiş en son müşriklerin sözleri kalmış... Ey Allahım!... Güzel Allahım!... Her şeyi akıl ile anlamaya çalışan şu akılsız akıllılara akıl ver Allahım!... Ya hu İslam alimi olarak çıkıp onca insana (müslümana) bir şey söyleyeceksen, güya bir yanlışlarını bildireceksen hiç değilse bunu küfür ehlinin yapıp ettiği, sayıp durduğu davranışlara sözlere dayandırma... De ki Allah ve Rasulü böyle böyle diyor... Biz de bir bakalım, sizin ki kadar olmasa da mevcut aklımızla bir düşünelim... Doğruya ulaşalım...

 

Söylenecek çok şey var da dayanak noktasından çıkarılması gerekenler çıkarılır...

Allah milletimize akıl sahibi ama en az aklı kadar gönül sahibi ilim adamları nasip etsin... Bu tiplere kalırsak bize ne ilim kalır ne akıl ne de gönül... Maazallah ne de Allah!...

 

Bir ara yine üzerinde konuşulmaya değer konular... İnsanlar bilmeli, tanımalı, öğrenmeli!...

 

Eyvallah mostar...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...