Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
sark

Neticenin Neticesi

Recommended Posts

NETİCENİN NETİCESİ

 

Bütün bu din düşmanlarının hepsi bütün kâinat ile beraber, Allah'ın takdiriyle varolan ve neye hizmet ettiğini bilmeyen aletçikler... Onlar bilmeden bize, Allah'ın dâvasına, Büyük Doğu mefkûresine hizmet etmişlerdir. Artık armamız ,sade kanun yolunda muzafferiyet arayan bir ideolocya remzi olarak, bütün ufuklara hakimdir. Masumlar için zerrece korkuya mahal yok... Başımızdaki hükümetten eminiz. Kanunî ne kadar hakkımız varsa hepsiyle beraber şahlanabiliriz. İcap ederse teşkilatımızı bile kurabiliriz. Gazetemizi hemen çıkarabiliriz. Asıl bundan sonra bunları yapmamak, bir nevi mesuliyet kabulü demek olur. Büyük Doğu sembolü, sayelerinde bütün kulaklara ve gönüllere yerleşmiş, perçinleşmiştir. Türkiye'de adam başına 100 lira dağıtıp da "ismimizi ezberleyin!" deseydik yine temin edemezdik Bize bu milyarlık reklâmı onlar lûtfettiler. Zafer; Allah'ın yarattığı, inandığımız ve sevdiğimiz devleti devlet recülleri ile beraber, bizimdir. Bu da, bir gün olursa, yine düşmanlarımızın sayesinde olacaktır.

 

Fakat sırası gelmişken, netice bahsinin en mânalı teşhisi halinde bildireyim ki, bizde, müslümanlarda, en doğrusu kendisini müslüman sanan insanlarda, herhangi bir liyakat ve zafere ehliyet hassası yoktur. Cahiliz, akılsızız, vecd ve aşk mahrumuyuz, siyaset ve zerafet öksüzüyüz, medenî dünya ve onun bütün usüllerinden gafiliz, dünyadan ve entrikalarından habersiz, kanun çevresinde müttehit hareket ve içtimaî dayanışma gibi en hayatî kıymetten uzağız; yani istenmediği gibi sürülebilecek ve alnına istenildiği gibi kara lekeler çekilecek bir sürü halindeyiz. Düşman da bu halimizi biliyor; ve kaç kişi olursak olalım üç çoban vasıtası ile bizi dilediği gibi muhafaza etmenin sırrını elinde tutuyor.

 

Kur'an da:

 

"Size şer gibi gelen nice şey vardır ki hayırdır; fakat siz onu bilmezsiniz..."

 

Buyuran Allah, yardımcımız olsun; ve yalnız, daldırıldıkları asırlık uyku yüzünden düşmanlara bu cesareti veren müslümanları uyandırsın!

 

sf/134.135

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstad'ın içimize yönelik, sivri özeleştirilerinden, milli muhasebelerinden biri daha. Başlangıçta dönemin lider partisine güveni göze çarpıyor. Sağ cenahtan bir takım hiziplerin halkın sesi olarak yükselmesinde beklenen aksiyonu gösteremeyip, daha da sesin alçaldığı zamanlar olduğunu bilmekteyiz. Üstad en çok Demokrat Parti liderliği zamanlarında hapishanede yatmıştır. Bunu "Zindanın anahtarı bizde, içeride biz!" sözü çok iyi açıklıyor. Bir diğer örnek Milli Nizam, burada da aynı hezimet karşısına çıkıyor Üstad'ın. Konuşma yapmak için davet edildiği kongrede herkes kenara çekilmiş, mikrofon başında Üstad. "Herkes merakla ne diyeceğini beklerken salonda Üstad'ın sesi yankılanır: "Milli Nizam, ebedî nizam!" Ve alkışlar kopar. Fakat neticesini yine bilmekteyiz ki, Erbakan'ın; "Üstad her şeyi kendisine danışmamızı istiyor." gibisinden asıl meramı sezememiş, ulvî fikirden nakıs bir cümle. Ezcümle, bu kapıdan da Üstad ve Büyük Doğu mefkûresi eli boş dönünce iş düşmanlarımıza kalıyor. Evet, en kuvvetli silahımız hasmımız. "Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın. Gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın." sözü çok güzel ifade ediyor. Bizi daim tetikte tutacak, rahatsız edecek, bir şeyler yapmaya itecek yegane güç, düşman.

 

Dönemin düşman güruhunun başını çeken isim tabii ki Yalman. Tan'ın, Ulus'un toplumdaki tahribatını bilmeyen yoktur. Gazetecilik anlayışını, magazin ve de kadın vücudu pazarlamaktan, güzellik yarışmaları düzenlemekten, toplum ahlak ve edebini derinden sarsacak entirikalarla neşriyat yapmaktan öte gidemeyen; çifkeflik timsali bir basın kartı. Tabii ki karşı cephede Büyük Doğu. Aslında bu cümle çok hatalı. Onlar bizim karşımızda olamayacak kadar aşağıdalar, çukurlukta dahi kendini aşmışlar. Ve Üstad üstün aksiyon ve de toplum uğruna, gençlik uğruna tam bir harcanmışlık aşkıyla kendini bu mücadelenin göbeğine atmıştır. Sabahları ekmek kuyruğu gibi oluşturulan sıralar.. Ne oluyor burada? Büyük Doğu gelecek! Böyle yoğruldu bir millet, böyle kurtarıldı bir devrin imanı. Ortada dev gibi, iri bir kafa, kocaman aşk ve aksiyon yumağı.. Davasında bu kadar samimi ve de harcanmaya hazır olmasaydı, Allah Üstad'a bu muzafferliği nasip eder miydi? Etmeyecekti elbet. Bu uğurda Serdengeçtiler mi Hilmi Oflazlar mı dersiniz; kimler Üstad'a asker olamdı ki? Tüm gençlikten yükselen "Üstad" naraları belki de bunca yıl süren emeğin, feda edilmişliğin en düşük ifadesidir. Evet o yetiştirici, irşad edicidir.

 

Gelin görün ki, günümüzde bunu tesirinin ne kadarını gözlemleyebiliyoruz, ne kadarı kaldı avuçlarda? Acı gerçek belki de hiç. Nedense kuluçkayaya yatmış tavuk bir türlü sanatını icra edemiyor. Aradan çıkan bir kaç kıvılcım da yalnızlığının ve de teşkilatsızlığın naçar kollarında eriyor.Ama inanıyoruz ki, bu kesimin, bu neslin bir gün kurtarıcısı doğacaktır. Bu genç bir gün "kalk!" borusunu çalacak ve de kulakları bu nida ile patlatacaktır. Biz bu gelecek günün aşkı ile yanmaktayız, bu düşünce ile hayata tutunmaktayız. Ümitsiz değiliz, biliyoruz ki Üstad bu mukaddes fikrin temelini yıllar öncesinden attı. Bu binayı yükseltecek, inşasını kuracak aksiyoner ruh gelecektir. Buna kendimize duyduğumuz inancın bir misli inanıyoruz. Ve dua ediyoruz. Hakk olan Rabb katında tek hakiki din olan İslam'ın diğer dinlere üstün kıldığı gibi, Hakk olan Rabb samimi, muttaki kullarını kafirlere üstün kıldığı gibi, hak olan dâvayı da öksüz bırakmayacak ve de sahte, içi boş izm'lere hakim ve de galip kılacaktır. Bu günü aşkla beklemekteyiz. İş ki Yüce Mevla ömür versin ve bu günleri göstersin. Gelecek o kutlu ruha selam olsun!

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Fakat sırası gelmişken, netice bahsinin en mânalı teşhisi halinde bildireyim ki, bizde, müslümanlarda, en doğrusu kendisini müslüman sanan insanlarda, herhangi bir liyakat ve zafere ehliyet hassası yoktur. Cahiliz, akılsızız, vecd ve aşk mahrumuyuz, siyaset ve zerafet öksüzüyüz, medenî dünya ve onun bütün usüllerinden gafiliz, dünyadan ve entrikalarından habersiz, kanun çevresinde müttehit hareket ve içtimaî dayanışma gibi en hayatî kıymetten uzağız; yani istenmediği gibi sürülebilecek ve alnına istenildiği gibi kara lekeler çekilecek bir sürü halindeyiz. Düşman da bu halimizi biliyor; ve kaç kişi olursak olalım üç çoban vasıtası ile bizi dilediği gibi muhafaza etmenin sırrını elinde tutuyor."

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...