Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Butimar

Necip Fazıl Bir Demokrasi Kahramanıdır!

Recommended Posts

Türkiyenin bugün yakalamış olduğu demokratikleşme sürecinde en çok katkısı olan kişileri sayın deseler, şüphesiz ki Necip Fazıl Kısakürek ilk beşin içinde yer alır.

Necip Fazıl bir tokat, kalp krizinden baygın düşen bir topluma uygulanan bir kalp mesajı, bir nevi elektroşok Çanakkale, Kurtuluş, Birinci ve İkinci cihan harplerinden sonra Soğuk Savaş gerginliklerinde yorgun düşen, mazisi ile irtibatı koparılan, astronot kıyafetiyle yeryüzünde yürümeye zorlanan yarı şuursuz bir toplumun inleme sesi.

 

Necip Fazıl Kısakürek son yüzyıllık tarihimizin en mühim kilometre taşlarından biri. Şair, yazar ve aksiyon adamı. Her gencin tanıması ve Çile isimli şiir kitabını ceketinin yan cebinde taşıması gereken bir mütefekkir.

 

Demokrasi sadece bir takım kurumların varlığından ibaret değildir. Anayasa, meclis, seçimler, partiler ve pek çok demokratik müesseseye şeklen sahip olduğu halde demokratik olmayan düzinelerce ülke var. Öyleyse demokrasi; adalet, eşitlik ve özgürlükle ilgili bir değerler manzumesidir. Toplumdaki bir kesimin diğer grupları ezmemesidir. Her ferdin insanca yaşabildiği bir rejim şeklidir.

 

Eğer demokratikleşme toplumda adalet, eşitlik ve hürriyetin tesis edilmesiyse, Necip Fazıl demokrasi tarihimizin en kıymetli kahramanlarının başında yer alıyor demektir.

 

Mensup olduğu dünya görüşünü beğenirsiniz veya beğenmezsiniz. Madem ki demokrasi fikir ve vicdan hürriyetidir, madem ki düşünce ve ifade özgürlüğü esastır, Necip Fazıla bu milletin demokratik şükran borcu vardır.

 

Bilhassa muhafazakâr-demokrat kesime sesleniyorum: Bugün ülkemizdeki adalet ve kalkınma hamlelerini görüp kıvanç gözyaşları döküyorsanız, merhum Necip Fazıla şekillenmesi ve billurlaşması için 30 küsur yıl boyunca, kalemine ciğerinden kan çekerek yırtındığı, paralandığı ve zindanlarda süründüğü için minnettarlık duymamız gerekmez mi!

 

Türkiyedeki demokratikleşme süreci sırf siyaset sahnesindeki gelişmelere indirgenmemelidir. Demokraside bugünlere gelmemizde rol oynayan fikir ve dava adamlarımızın da hakkı teslim edilmelidir. Mevzubahis kişiler, mücadelelerinde demokrasi söylemini kullanmamış olabilirler. Mühim olan adalet, eşitlik ve özgürlük gibi değerler uğrunda verdikleri mücadeledir.

 

Necip Fazıl Kısakürek demokrasi bayrağıdır! Necip Fazıl demokrasi kahramanımızdır!

 

Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes

Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es

 

Evet. Necip Fazıl demokrasi önünde kurulan barikatta bir gedik açmıştır.

 

Şükran ve minnetle yad ediyoruz.

 

Necip Yıldırım

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ağzı olanın konuştuğu gibi eli kalem tutan herkes de Necip Fazıl hakkında yazı yazıyor. Herkes kendi fikrini desteklemek için Üstadı kendine malzeme yapıyor. (bu tabiri kullanmayı istemezdim) . Bu yazar şayet gerçekten Üstadı tanısa böyle Üstada uzak bir yazı kaleme almazdı. Üstadın savunduğu tek bir fikir vardı o da İslamdı. Üstadın 100 ciltlik külliyatının özünde bu düşünce vardır. Bunun en bariz örneği ki Necip Fazıl hakkında yazı yazma cüretini gösterecek herkesin de muhakkak bildiği "İdeolocya Örgüsü" isimli eserdir. Bu eser Üstadın hayalindeki devlet yapısını şekillendiren kıymetli bir kiatptır. Ve bu kitapta geçen devlet islam devletidir. Bu nasıl görülmez bilinmez. Tek bir açıklaması var bu yazıyı yazan körü körüne bir demokrasi sevdalısı, Üstadı büyük ihtimal kaldırımlar şairi olarak tanımlayan güruha yakın ki bunun haricindeki ihtimaller açıkçası uzak görünüyor. Kasıtlı olarak yazılmış bir yazı. Üstad demokrasi için uğraştı siz de demokrasiyi sevin, demokrasiyle barışık olun, başka sistemlere heves etmeyin fikirlerini empoze için yazılmış bir yazıdır. Mevzuyu daha fazla uzatmıyorum. Kafasında soru işareti olan İdeolocya Örgüsü nü açsın okusun. Üstadın bu beyiti de olayın ve üstadın fikrinin özetidir.

 

Her fikir,her insan,tek mevsimlik vesselam.

Zaman ve Mekan üstü biricik Rejim,İslâm.

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aslında bir yerde haklısınız yazıda yazar habire demokrasi kelimesini kullanmış, satır doldurmuş belliki. Adam akıllı elle tutulur bir fikir verdiği söylenemez. Yalnız bir hususa değinmek istiyorum. Mesajlarınızı takip ettiğim kadarıyla ciddi manada çok ince çizgilere değindiğiniz, muazzam zaviyelerden olayları yakaladığınız göze çarpıyor, maşallah sevgili büyüğümüz. Fakat, bir demokrasi kelimesine (afbuyurun) alerjiniz var gibi? Yani tabii ki İslam'ın, Allah'ın koyduğu kanun üzerine bir yasanın, öğretinin kabul edilmesi biz müslümanlar için muhaldir. Absürt bir filmde geçiyormuş, saçma bir söz ama nedense aklıma şimdi onu getirdi; "Mühim olan ruh güzelliğidir ama ruhlar aleminde de yaşamıyoruz ki.." Benim lafımın maksadı kesinlikle erimesin, dikkat; bu islami ideolojimizi, takva görüşümüzü islam temeli üzerine biraz da farklı görüşler, rejimler ile süslememizin ne zararı olabilir? Şimdi biz ne hilafetle ne de saltanatla yönetiliyoruz, maalesef ki.. Şimdi bu devirde kalkıp da "demokrasi bir hiçtir, Allah'ın kanunları kılıç gibi keskindir, hangi muhalif kafa varsa koparır, dağılın!" Tarzı bir yönetim, uslup bir şey kazandırmaz. Bakınız ben gözüm kapalı canımı veririm sizin müdafaanızı yaptığınız sav için, ama "ama"sı var işte. "Hangi devirde yaşıyoruz?" cümlesine nefretim ama sanki yavaş yavaş da ona itiliyoruz gibi. İçler acısı ama öyle..

 

Ben böyle düşünüyorum, inşallah kısa zamanda da İdeolocya Örgüsü'nü okuyacağım söz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Şimdi ebkem kardeşim, müslüman demek İslam dini ile müşerref olmuş insan demektir. Bir insan ki kelimei şehadet getirince müslüman olur. bu kelimei şahadet öyle bir kabuldür ki İslamın getirdiği Allah Rasulu sav in bildirdiği her hususu tereddütsüz kabule giden bir akitnamedir. İslam kendisi zaten başlı başına bir sistem bir rejimdir. Hem ferdin hayatını hem de toplum ve devlet hayatını düzenlemiştir. Allahın ve Rasulu sav in hüklümleridir. Hakimiyet Hakkındır düsturu olmazsa olmazdır müslüman için. Buna mukabil mevzu bahis demokrasi ve diğer bütün insan yapımı sistem ve rejimlerin hepsine evet alerjim var ve de olmalı. Bu konuda böyle düşünmek gerekmez mi? Bir müslüman ki İslami usullerin tatbik edildiğini, hiç değilse kalbinden geçirmeli ona özlem duymalı onu arzulamalı. Başlangıç noktası bu düşünce. İstememiz lazım hiç değilse gönlümüzden geçirmemiz lazım.

 

Temeli İslamla atalım üstüne başka fikirlerle kat çıkalım fikri de bana göre yanlış. Senin temelin İslam olsun başka fikre ne lüzum var. İslam öyle üst düzey bir dinin ve sistemin adıdır ki diğer bütün batıl fikirlerin velev ki bünyesinde doğru düşünceler olsa bile o zaten İslam bünyesinde mevcut çıkacaktır. Senin temelin İslam olsun 7 kat semavat sana bodrum kat gibi gelir…

 

Demokrasi bir hiçtir fikrine katılıyorum. Yalnız kimsenin kafasında gözünde de gözümüz falan yok. Biz ortaya fikrimizi sunarız ve ideal fikre ve mefkureye hasret çekeriz. Bunun haricinde kimse ile alıp veremediğimiz yok tabi o kimseler Allahu Tealaya, Kainatın Efendisine sav, Ashabı Kirama ve İslam büyüklerine dil uzatmadığı takdirde…

 

Merhum hocaefendilerden yanlış hatırlamıyorsam Fuat Çamdibi hoca bu zamanda İslam ancak bu kadar yaşanır sözünün insanı 2 türlü küfre düşüreceğini söylüyor Allah muhafaza buyursun. Birincisi “hiçbirinize çekemeyeceğinizden fazla yük yüklemem” buyuran Allahu Tealaya haşa bir zalimlik fikridir ki Allahu Teala neden bizden yaşayamayacağımızı istesin. İkincisi de bu İslam hükümleri kıyamete kadar baki olacağına göre Allahu Teala bu zamanı haşa bilmiyor muydu ki bizden bu hükümlerin tatbikini istesin” . Dikkat etmek lazım. Bu din bu devirde de yaşanır, yaşayan örnekler var. Allah bize de bu hedef yolunda çaba sarfetmeyi nasip eylesin…

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bakınız yine karşı karşıya geldik, yalnız bir türlü sizi ikna edip kafanızı yıkayamıyorum. :) Maşallah Üstad maşallah, dediklerinizin fazlası var eksiği yok. Sizinle mutabığım/benimkisi de nasıl muhalefetse/ fakat hani Egemen Bağış başlığında da geçmişti ya, benim yelpazem sanırım geniş.

 

Hem İslam kaidesi üzerine hiçbir öğreti ve de sistem kabul etmiyorsunuz da, şu an kabine ne şeriatla ne de saltanat, halifetle falan yönetiliyor? O zaman sizin bir baş kaldırınız olmalı? Bana göre aslında bana göreden ziyade bu oturmuş, herkesce malum bir bilgidir; Üstad'ın Şark'çı ciheti kadar Batı'ya vakıflığı, sindirmişliği de vardır. O estetiğe sahiptir. Kendisinden Napolyon'un, Sokrates'in, Bruno'nun da methini duyarsınız, altın silsilenin, nur harmanının kagramanlarını da.. Ki Abdulhakim Arvasi Hazretleri'nde karar kılması en büyük ehl-i sünnet ve de islami, şer'i öğretinin ispatıdır. Üstad'ı her sahada, hem ilmî hem de bilimsel olarak pek çok taraf ile görürüz. Öyle mi değil mi? Öyle efendim. Şimdi benim dediğim tamam demokrasi kötüdür, öcüdür, çirkindir de bugün beynelmilel kabul görmüş bir kavram. Ve de herkes onun yaşamı için savaş veriyor. Bir gün olur da inşallah salt kendi düdüğünü öttüren bir hal alırsak; cumhuriyetin de, demokrasi delisaçmasının da, kırmızı kitabın da ipini dürüveririz ve de Allah'ın kanunlarına mütenasip seyir içinde şeriatçı bir sistem, rejim ile yönetiliriz. İnanın benim de muradım bu. Yalnız devir hangi devir? İşte bu soru..

 

 

Dediğiniz gibi, kalp ile buğzumuz olur, içimize sindirmeyiz, ideal alemin hasretini her hücremizde duyarız; inşallah dönemin çarklarında da harcanmadan yolumuza devam ederiz. Maalesef ki, insanın kafası ile gözlerini açıp gördüğü dünya arasında hiç de içine sindiremediği, kabullenemediği rejimler, sistemler, görüler oluyor. Bize düşen ayetullahtan, sünnetullahtan haricine kör ve sağır olmak. Ama bunu Batı'nın tekniğine, bilimine göz yumarak ham yobaz kaba softalıkla da karıştırmamak lazım. Bize cahillik olarak bu yeter. Cümlelerimin niyetinin iyi, derinlemesine tahlil edilmesini istirham ederim. Ben gözü bağlı, koyun teslimiyetiyle medet ummaktan bahsetmiyorum, başı yukarda, asaletince, vakar duruşuyla; hem sağda hem de solda/evet solda da/ soylu biz çizgi tahayyül ediyorum. Bence budur. Sizin görüşlerinize inanın eşsiz saygı duymaktayım/gitgide/, ama bu taraf ile de müslümanın kendini yetiştirmesi, doyurması gerektiğini düşünüyorum. Belki yanlış belki hata.. Müslümanın islamiyet gereği sıkı sıkıya şer'i bahislere bağlı olması kadar, yaşadığı dünyanın da getirilerine gözlerini kapaması zor gibi. İşte böyle, böyle işte..

Share this post


Link to post
Share on other sites

‎''Demokrasi, Batı felsefesinin, hakikati her koldan birbirinin yanlışını çıkara çıkara araması gibi, batıldan kurtulmak için hakikati, eğri büğrü, doğru yanlış herkesin arama hakkıdır. Hakikatin olduğu yerde böyle bir hak yoktur.'' (Necip Fazıl KISAKÜREK-BATI TEFEKKÜRÜ VE İSLAM TASAVVUFU)

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

ÖNCE DEMOKRASİNİN ANLAMINI BİLMEK LAZIM...

SONRA NECİP FASIL ÜSTADIMIZIN ANLAMINI BİLMEK LAZIM...

VE ANCAK ONDAN SONRA BU YAZIYI YAZIP YAZMAMAKTA DÜŞÜNMEK LAZIM..

Share this post


Link to post
Share on other sites

öncelikli olarak ebkem kardeş sana cevap yazmak benim de hoşuma gidiyor, benim için ortaya koyduklarını fazlasıyla ben de senin için düşünüyorum bunu bilmeni isterim...

 

ben hiçbir yazımda aman batının fikirleri batının olsun demedim. batı elbetteki iyi analiz edilmelidir ki bunun en büyük örneği necip fazılda mevcuttur. batının düşünce yapısını başta "batı tefekkürü ve islam tasavvufu" adlı eseri olmak kaydıyla ele alıp topyakün muhasebesini yapmıştır. bu güzel birşey değil mi. rakibinin düşüncesini bilip onu çürütmek ve doğrusunun islamda olduğunu ortaya dökmek muazzam bir olaydır. Üstad pekçok kitabında bahsettiğin isimleri kahraman olarak tanımlar bazı eserlerinde onları detaylı olarak inceler. yalnız ben üstadın bunlara karşı bir sevgi beslediğini sanmıyorum. Üstad malumdur ki az çok İslami usulleri bilen biridir. elin dinsiz filozofunu veya İslam karşıtı bir madde kahramanını sevmez, sevemez çünkü Üstad da bizde biliriz ki "kişi sevdiği ile beraberdir". Bu din bize bunun da ölçüsünü vermiştir. (mevzu farklı mecraya kaydı ama olsun zarar yok)

 

zaman hangi devir mevzusu ile alakalı da biraz yazmıştım o yüzden tekrara girmeden şunu söyleyim. Zamanın şartları mı islamın şartları mı bu sorunun cevabı yolumuzu aydınlatır.

 

Ham yobaz ve kaba softa tabirine gelince bunu biraz tuhaf karşıladım çünkü müslümanlar İslamı tatbik noktasında , yaşayış noktasında belirli bir seviyeye geldiklerinde bilim ve kültür bu ilerleme ile beraber gelmiştir. bakıyoruz ki endülüs bir ilim merkezi olmuş, horasan bölgesi (semerkant, taşkent, buhara,...) bir ilim beldesi olmuş, ortadoğu bağdatıyla şamıyla ilim beldesi olmuş ve netice de istanbul osmanlıyla beraber bir ilim merkezi olmuştur. biz dini yaşayalım dünya bize hizmet eder Allahu Tealanın izniyle. bunu hem savaş meydanında hem de günlük hayatta örneklendirmek mümkündür ve Allahu Tealanın vaadi vardır. sizden biri onlardan 10 kişiye bedeldir ve siz onların üzerine yürümeye başladığınıda biz onların kalplerine fersahlar öteden korku veririz, sizi melek ordularıyla destekleriz, vs... İslam müsbet ilimlerle barışık olmuştur ve her daim terakkiyi yani ilerlemeyi emreder, bunu Allah Rasulu sav in "iki günü birbirine eşit olan zarardadır" hadisi şerifleri özetler.

 

Bir de söz ilimden açılmışken kısaca şunu söyleyim bugün batı bize teknolojiyi ilim diye yutturmakta ama ikisini ayırmak lazım. 1000 sene önce atom bombasını Cabir bin Hayyan teorik olarak ispatlamıştır. Ama batı kaynakları şu an kendisini mitolojik bir kahraman gibi görüp yaşamadığını söylemektedir. Neden çünkü 90 da bağdat bombalandı, kütüphaneleri yağma edildi kalanlar da son yıllarda ortadan kaldırıldı. bağdat İslam medeniyetinin sembol şehirlerindendi çok büyük bir hazineydi. Batı tamamen bizden beslendi, bizden çaldı ve bize sattı şimdi de bizim olan bilgilerin kaynağının köküne kibrit suyu döktü...

 

yıllardı bu yazdıklarım bizlere empoze edildi. müslümanların geri kalış sebebi İslam dini olarak gösterildi. ne yazık...

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ahh sevgili büyüğümüz ahh; yutturuldu ki hem de nasıl.. Ben elhamdülillah işin derini bilenlerdenim. Elbette ta köküne indiğimizde biliriz ki o ilimlerin, bilimlerin menbaı bizdedir. Ama düşününüz onun icrası, ifası ve de idamesi de çok önemli. Endülüs dediniz; içimde kanayan yarayan. Günlerce nehirler mürekkep renginde aktı, kitapların süsleri.. Sonra yakılmadık kütüphane kalmadı. Ama bir yerde bir yanlış vardır, Allah'ın gazabını çektik ki öylecene tepetaklak olduk. Sanayi inkılabı ile Batı almış başını giderken bizimkiler hala atölyeleri, tezgazları yaşatmaya çalıştılar. Buhar gücüc yanında bileğin mukavemet etmesi mümkün mü? Bakınız İslamla değil ben burada teknik güçleri mukayese ediyorum. Elbette dini, islamı ve Kur'an ilmini baş tacı etse idik/ki bugün bulunan bütün bilimsel veriler zaten Kur'anda mevcut/ bu hale gelinmezdi. Batı'ya geç açıldık geç, bu bir gerçek.

 

 

Vakt-i zamanında Batı'dan bize tahsil etmek için gelen adamların soyu tükendi, biz onlara muhtaç olduk. Osmanlı'nın çöküşü biraz da belki buna bağlı. Askeri nizamını kuramadı, politikada, yönetimde istikrar desen ne geze..Olaylar böyle çığ gibi büyürken bir sese her şey karın altında kaldı. Biz Batı'yı teknikleri alacak bir kapı olarak görmeliydik, ama mukallid olarak bir model alınınca ipin ucu kaçtı, çorap söküğü gibi geldi devamı. Hatayı biz burada yaptık. Tamam bizden aldılar ama, bizden daha iyisini yaptılar, sahip çıkamadım mirasımıza. Bugün dinletemezsin Batı'ya. Mimar Sinan'a has bile gavurca ad tayin ediyorlar; daha niceleri. Bizim onlara kafa tutacak adamlarımız, kahramanlarımız, bilim insanları elbette vardı. Ama dedim ya bir yerden biz bir imtihana tutulduk, asırlık söğüt devrildi. Rabbim yeniden diriltmeyi nasip etsin.

 

/Demokrasiden nerelere gittik görüyor musunz?Beç dıştan içe gireyim şimdik./ Batı adamını Üstad sevmez, seven sevdiğiyle beraberdir. Bu cümle doğru saptamalı ama açıklamaya ihtiyacı var. Şimdi kafir vardır müslüman ahlakı taşır, müslüman vardır kafir ahlakı taşır. Bu tecrübe ile sabit, çok ecnebi arkadaşım oldu. Öyle talim terbiye, hassasiyet ve de ahlak ben müslümanda görmedim. Şimdi Üstad'ın da ele aldığı zaviyeleri değerlendirecek olursak; sergiledikleri kahramanlık, şecaat ve de hissiyat ölçütlerinde hadsafhaya ermişlik olduğu için takdir vardır, muhabbetî bir bağ değil. Elbet kafire sevgi duyulmaz, ayal kaydırır Allah muhafaza. Bir Napolyon Üstad'ın takdirini kazanmış marka bir isimdir mesela. Ben de hani, yaptığı gibi gömleğimin göğsünü yırtıp bir orduya kafa tutacak bir Türk var mıdır diye düşünmedim değil.. Ya da Stalin'in yapmış olduğu konuşmaların dinleyicilerin kulaklarında günlerce çınlaması.. Bu sahte davalarına, kavgalarına duydukları bağlılığa bakar mısınız? Bir Deniz Gezmiş bence şecaat timsali, idealist bir insandır benim gözümde, ama eksik görüş, sahte rejimin kurbanıdır. Ama samimiydi. Nazım da öyle. Üstad her ne kadar karşıt ismi olsa da Nazım'ın da taşıddığı samimiyete, boş kavgasına bağlılığını takdir ettiğini biliriz./Neler biliyorum ben ya../ Şimdi demek istediğimi anladınız sanırım efendim.

 

Ham yobaz kaba softa; işaret ettiğim tamamen Halide Edip'in "Vurun Kahpeye" eserinin profilindeki ki "Sinekli Bakkal"daki de düşünülebilir, o misallerdir. Şimdi Adıvar'ın köminist kafasını önüme sürmeyin, şeceresini okurum. Ama karşısında duduğum bu din adamları. Dini diyaneti tam bilmez, cemaati koyun sürüsü gibi ardına alır, yemeğini yer, göbeğini kaşır, parmaklarıyla diş aralarını temizler üç nokta. Ben ilimde derin vakıflığı, amelde uygulanabilirlik olarak takvalığı, estetiği, yaşayış tarzı, kafası, bakışı, oturuşu kalkışı ile cemiyete örnek bir din adamından dem vurdum. Tabii ki Allah'a ve de kanunlarına tavizsiz uyan adamı yobaz olarak yaftalayamam, demişsem asınız beni! Kurban olurum ben onların sardığı sarığa, girdiği cübbeye.. Ama içini dolduran, gölge, mukavva, muhallebi adam, kadın olmauyacak. Mahmud Efendi Hazretleri "ayağıma bir kot giy Yauz Selim Camii'ne kadar yürü deseler, canımı veririm de giymem!" der. Ve bir sünneti ihmal ettiğimde beni bırakınız, gelmeyin peşimden der! Böyle ufku yüksek, ameli salih din adamlarının kapısının kolunda toz dahi olamam ben. Benim bu bahse çizdiğim çerçeveyi anladığınızı umuyorum.

 

 

Ve ayrıca aklıma geldi, Üstad'ın görüşleri tamam hem islamda hem Şark'ta muazzam değerler mirasıdır, ama yakasında fuları da görürüz resimlerde değil mi? Hoş sonundaki o mübarek sakalları tarikatın, hakikatın, şeriatın tam ortasıdır o da ayrı.. Güzel yaşadı güzel öldü benim Üstad'ım, canım Üstad'ım..

 

Ne diyordum, yaşasın islam, kahrolsun küffar! Demokrasiyi de dar ağacına gönderiyorum efendim, müsterih olunuz. :)

 

Derin saygılarımı sunar, ve de kırık dökük fikirlerimi buraya yansıtmama vesile olduğunuz için de kendinizi suçlu hissetmenizi(!) salık verir, Allah'a emanet ederim.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstad hep şunu demez mi zaten rönesansı biz yapmalıydık diye. Eğer biz bu hale geldiysek en başta sorumlusu biziz. Varmış olduğumuz yüce medeniyet seviyesini tarif ederken; Avrupalı ortaçağda hayvanlar gibi domuz köklerini kemirken İslam medeniyeti bir kum tanesine el hamra sarayı sığdıracak kadar ileri seviyede bir medeniyeti temsil etmekteydi. en tepeden aşağılara düşüşümüzü kendimizde aramalıyız. nasıl zirveye çıkmışsak o insanları kendimize örnek alıp o yaşantıları hayatımıza model kabul ederek ancak eski gücümüze kavuşabiliriz. Önce güç sonra İslam mı yoksa önce dini baş tacı edip İslamı yaşayıp neticesinde güçlü olmak mı. bu sorunun cevabı yorumlarımın özeti mesabesindedir.

 

Üstad dediğin gibi aristokrat zevkleri olan biri ama o öyle diye bize ölçü teşkil etmez. Allahu Teala kendisine rahmetiyle muamele etsin. Emeği çok, mekanı cennet olsun...

 

ebkem kardeş sana cevap yazmak benim de hoşuma gidiyor, Allaha emanet ol...

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...