Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Kalemdar

Davutoğlu: Suriye'de Bizi Kaygılandıran Gelişmeler Var

Recommended Posts

davutoglu.jpg

 

Davutoğlu: Suriye'de bizi kaygılandıran gelişmeler var

 

Libya Temas Grubunun 3. toplantısına katılmak için Abu Dabi'ye gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yapılan görüşmeleri değerlendirdi.

 

Davutoğlu, "Türkiye Suriye'nin en yakın komşusu, dostu olduğu için herkes Suriye'yi bize soruyor. Gerçekten de bizi kaygılandıran gelişmeler var. Bugün itibariyle 2700'e kadar ulaşan mülteci akını var. Bunun bu şekilde devam etmesi halinde tabii çok ciddi bir insani durum söz konusu olacak" dedi.

 

Görüşmelerin sona ermesinin ardından Libya ile ilgili gelişmeler ve yaptığı ikili görüşmeler hakkında Türk gazetecilere bilgi veren Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton ile yaptığı görüşmede yeni doğan torununun da gündeme geldiğini belirterek, "Türkiye'den torunum olduğu için ben geç ayrıldım. Geciktiğim için, toplantı başlama saati gecikti. Dolayısıyla benim bir izahat vermem gerekiyordu. Toplantı sırasında içerde de bunu söyledim. O da onu öğrendiği için tebrik etti" dedi.

 

Davutoğlu, "Ben de kendisine (Anneanne olmak için gençsiniz) dedim" diye bilgi verdi.

 

Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Davutoğlu, şunları söyledi:

 

"Türkiye Suriye'nin en yakın komşusu dostu olduğu için, herkes Suriye'yi bize soruyor. Gündeme geliyor. Basın toplantısında da geldi. Gerçekten de bizi kaygılandıran gelişmeler var. Bugün itibariyle 2700'e kadar ulaşan mülteci akını var. Bunun bu şekilde devam etmesi halinde tabii çok ciddi bir insani durum söz konusu olacak. Türkiye muktedir bir ülkedir, insani bir durum söz konusu olduğunda, elinden geleni yapar."

 

"Suriyeli kardeşlerimizden hiçbir şeyi esirgeyecek durumda değiliz" diyen Davutoğlu, "Sürecin nereye doğru gideceğini herkesin görmesi lazım. Dolayısıyla Suriye'nin istikrarsızlığa sürüklenmesi kimsenin arzu etmediği bir durumdur. Bu istikrarsızlığı engellemenin bir yolu da, reformların bir an önce gerçekleşmesi ve Suriye halkında yeni bir dönemin başladığı intibaını verecek şekilde olması. Bu olmadıkça durumun bir sükunute kavuşması zor olacak."

 

Alınacak güvenlik tedbirlerinin kitlesel gücü de zorlayan ölçekte güvenlik tedbirleri olmaması gerektiğini belirten Davutoğlu, bunun doğuracağı bölgesel sonuçlar olduğunu belirtti. Davutoğlu "süreci yakından takip ediyoruz. Bugün de bu konular burada gündeme geldi tabii ki" dedi.

 

Davutoğlu, Libya'daki durumla ilgili olarak da, ülkede iki otorite bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

 

"O zaman yeni muhalefetin, nasıl bir kaynakla kendini finanse edebileceği bir sorun. Bu konular burada gündeme geldi. Değişik formüller üzerinde duruldu. Ortak bir zemin oluşturulmaya çalışıldı. Büyük ölçüde de bu kuruldu. Ancak bu tabii sürdürülebilir bir durum değil. Önce Libya'da siyasal bir çözümün önünü açmak lazım."

 

Türkiye'nin haklı kaygılarının nasıl geçerli olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını belirten Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

 

"Bütün bu gelişmelerin başında Libya'yı bölmeyecek Libya'daki farklı otoriteler çıkmasını önleyecek bir geçiş süreci öngörmüştük. Ve bunu taraflarla açık bir şekilde paylaşmıştık. Buna rağmen çabalarımızı sürdürdük. Sayın Abdülcelil'in seyahati esnasında da yapacağımız insani yardımların ve yol haritasının detaylarını konuştuk. Şimdi de daha sonra da taraflarla itibarlarımız sürdü. Ve devam edecek. Ümit ederiz ki temmuz ayı ortasında yapabileceğimiz toplantıya kadar Libya'da kalıcı bir barışın dokusu oluşabilir. Bütün hedefimiz bu." Davutoğlu, Türkiye'nin yapacağını açıkladığı 100 milyon dolar yardımı daha çok insani yardım ve yeniden yapılanma faaliyetlerinde, kurumsal alt yapıların geliştirilmesi konusunda kullanmak istediklerini sözlerine ekledi.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Suriye yanıyor, kanıyor, vahşete maruz kalıyor. Bürokrasi, diyalog, anlaşma çabaları, uzlaştırmalar işe yaramıyor. Kan kusuyor, kan döküyor, kan içiyor Esad. Esad'ın köpekleri müslüman kadınlara tecavüz ediyor, hem de çocukların önünde.

 

İyi niyetimiz, komşuluk-kardeşlik beklentilerimiz, bir ihtimal daha var dileklerimiz artık faydasız ve anlamsız. Siyonistlerin yaptığı mezalimlikle Nusayrilerin yaptığı arasında ne fark var? Bu nasıl aşağılık işler, fiiller?

 

Allah (c.c) zalim olanı ıslah eyleye, eylemeyecekse kahreyleye.

  • Like 3

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hakkıyla Allah huzurunda dahi duramayan bu nusayrilerin artık Allah'tan dahi korkuları kalmamıştır. Ben ıslah falan değil direk bedduadan giriyorum. Dendiği gibi müslüman kadına tecavüz eden,camide Allah kelami ile alay eden adamların islamla ilişiği kalmamıştır. Cehennemde ne güzel ateş yiyecekler onlar! Ve ayrıca sen müslüman bir ülkesin hani biz yani lafta ele ya, bir Libya Fransa'nin nesi olur adam bir girdi o topraklara Kaddafi'nin haftaya cesedi yerlerde süründü. Turistik bir manzara gibi resim çektiren çektirene. Sen bir müslüman ülke lideri olarak girsene devreye. Bütün müslümanlar duvarın birbirine kenetli tuğlalari gibiydi hani? Hani birbirine geçmiş sımsıkı el gibiydi? Gönder adamını "bak herşey kötüye gidecek ha!" daha nere gidecek gittiği yere kadar gitti boğaza dayandi boğaza! Yarın Allah mahserde sorar.. Kaçan mültecilere barınak ver doyur iyi Allah ecrini verecek elbet ya geride kalanlar. 3 vakte kalmaz gayri meşru veletlere gebe kadınlardan mektuplar almaya başlar ah vah eder yolumuza devam ederiz. Müslümanın acısı bundan ibaret. Batı'da asalak tarikatlerin birtakım sapkınlıklarinda "tanrıyı kıyamete zorlama" mantıksızligı yatar. Elbet vakti muayyendır fakat amiyane tabirle bu olmakta olanlar Allah'in gadabini artırmaktadir. İslam camiasinin bu denli kazan gibi kaynamasi da o. Rabbim biz müslümanları siniyor. Ve biz tam anlamıyla "çaktık" arkadaşlar. Allah elbet mazlumladir,zalimin mezalimi yanına kalmaz ama müslümanların da bu denli 3 maymunu oynaması giran geliyor!

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Suriye yanıyor, kanıyor, vahşete maruz kalıyor. Bürokrasi, diyalog, anlaşma çabaları, uzlaştırmalar işe yaramıyor. Kan kusuyor, kan döküyor, kan içiyor Esad. Esad'ın köpekleri müslüman kadınlara tecavüz ediyor, hem de çocukların önünde.

 

İyi niyetimiz, komşuluk-kardeşlik beklentilerimiz, bir ihtimal daha var dileklerimiz artık faydasız ve anlamsız. Siyonistlerin yaptığı mezalimlikle Nusayrilerin yaptığı arasında ne fark var? Bu nasıl aşağılık işler, fiiller?

 

Allah (c.c) zalim olanı ıslah eyleye, eylemeyecekse kahreyleye.

...

 

ALİ

 

Evet doğru dersin kardeşim. Ama üzerinde durulması gereken bir diğer konu da, kendilerine İslamcı diyen bazı kişilerin, bu konuda ve bu olaylarda Suriye rejimini deği lde, terörist olarak nitelediği muhalifleri suçlamasıdır.

Yani onlara muhalifler Amerika'dan destek alıyor. Batının köpekliğini yapıyor. Batının uşaklığını yapıyor, Esad ve avanesi de, batıya direniyor. Bu yüzden her ne pahasına olursa olsun Esad ve avanesine destek vermeliymişiz.

Daha neler neler.

Binlerce Müslüman ölmüş bunu görmüyorlar ya da görmemezlikten geliyorlar. Bu olayda bile ideojik bir art niyet ya da arka planda birşey arıyorlar.

Allah Müsülmanlara basiret versin demekten başka hiçbirşey diyemiyoruz.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Böl ,parçala,yut!

 

Bop güzel işliyor...

 

Beceremeyeceksiniz! Öyle kolay değil bu coğrafya ve çok ama çok karmaşık.. 300 yıllık bir devletin kafasının alacağı gibi değil.. İkinci bir deneme bir 50 yıl daha yeter size toprağa gömmeye!

Batının sırtlan çeteleri, bankerlerin elinde kıvranan askeri ve sivil memurlar, Pentagon generalleri işiniz çok zor!

Aceleniz de var.. Yeni devletleri çökertmek, insanları yok etmek, ne var ne yok el koymak, yeni tampon devletleri petrol coğrafyasına oturtmak, yeni bir İsrail yaratmak, sonra Orta Asya’nın sonsuz zenginliğine doğru yolalmak… İşiniz çok!

 

*****

Küresel çetenin operasyon merkezi CFR’nin (Dış İlişkiler Konseyi) uzman ismi Steven Cook, Foreign Policy’de yayınlanan yazıya ‘Müdahale Sancıları’ başlığını seçmiş…

Silah baronları, uyuşturucu lordları, Pentagon’un adamları ve pejmürde siyasiler telaş içinde.. Bir türlü bir yol bulamadılar.. Neredeyse seneyi devriyesi geliyor Suriye’deki örtülü operasyonlarının.. Neticeye ulaşamadılar!

Steven Cook, hani geçtiğimiz kasım ayında CFR adına Cumhurbaşkanı Gül’ü ziyaret eden ‘uzman’..

28 Şubat 2012 yazısında rakip çetenin müdahale sancılarına ‘savaş çığlığı’yla cevap veriyor..

‘Oturup bekleyecek miyiz yoksa bir yol bulacak mıyız!’ diyor yazısında.. Sabrının sonunda görünüyor.. Şimdiye kadar ‘uluslararası ölüm çetesinin’ Suriye’ye müdahale için öne sürdüğü çözümleri sıralıyor..

 

1) Güvenli bölge: ‘… en tehlikeli ve sonu belirsiz ve geleceği karanlık..’ bir seçenek Cook’a göre. ‘.. güvenli bölgenin düşman topraklarda oluşturulması halinde nasıl ‘güvende’ kalınabileceğini’ sorguluyor.

2) Hür Suriye Ordusunu silahlandırmak…: Güvenli bölge oluştururken aynı anda Hür Suriye Ordusunu ağır silahlarla donatmak seceneğinden sözediyor. Bir ay once birkaç yüz kişiden ibaret olan ‘ordu’nun şimdi ‘uluslararası camia’nın ilgisini çekecek düzeyde olduğunu vurguluyor. Hür Suriye Ordusu içindeki Libyalı profesyonel askerlere ragmen bu oluşumu ‘güvenilir’ bulmuyor. Uluslararası çetenin bu küçük silahlı gruptan fazlasına ihtiyacı olduğunu söylüyor.. ‘Adamları silahlandıralım ama işi bitirecek olan Amerikan hava kuvvetleridir’ diyor..

3) Hava gücünün devreye girmesi: Cook’un ölüm reçetesi bu madde… ‘Suriye’ye havadan saldırının neden tartışma konusu olduğunu’ anlayamıyor!

Hava saldırılarına karşı çıkanların öne sürdüğü 5 maddeyi özetliyor.

1) Suriye’de bir cephe hattı yok!

2) Suriye hava savunmasıyla başa çıkmak uzun zaman alabilir

3) Sivil ölümleri aşırı düzeyde olacaktır

4) Suriye toprakları Libya gibi düz çöl ovası şeklinde değildir

5) Suriye hava sahası kısıtlıdır…

 

Sıra Amerikan halkını ve generalleri kışkırtmaya geliyor:

 

‘Amerikan vergi mükellefleri, koca hava kuvvetlerini düz ovada, önü açık cephe gerisinde iş yapsın diye mi besliyor!’

‘Amerikan F16ları F15leri F18leri ve bunların pilotları farklı bölgelerde hava operasyonu yapma yeteneğinden yoksun mu!’

‘AWACS ve komutanları bir savaşı yönetemeyecek halde mi!’

‘Eğer öyleyse ben paramı geri istiyorum! Bu iş çok zor ya da Libya’dan çok daha zor olabilir. Ama bu zorluk bizi durdurmamalı!’

CFR sancılara karşı acil ‘ÖLÜM’ istiyor.. Hava kuvvetleri yukardan, Hür Suriye ordusu ve paralı askerler aşağıdan ‘devirin şu Esad’ı! diye haykırıyor..

Bunlar sizin ‘ölüm sancıları’nız.. Yetmedi Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da kan içtiğiniz… Şimdi Suriye’nin ve İran’ın kanına gözdiktiniz… Bir yüzyıl önce olduğu gibi bu coğrafyanın efendileri, en başta Türk milleti yedirmeyecek size bu bölgeyi!

 

Banu Avar

Share this post


Link to post
Share on other sites

hergün onlarca müslüman kardeşimiz zulüm altında can vermekte. bir müslüman ki, dünyanın diğer ucundaki bir din kardeşinin ayağına diken batsa onun ızdırabını hissetmelidir içinde. oysa ki bu adamlar kendi saltanatlarını uğruna kendi halkını gözlerini kırpmadan öldüren adamlar. yazıklar olsun beşşar esad denilen aşağılık pislik sana. namussuz herif. müslümanların kanını vicdansızda akıttığın gibi kendi kanında boğulursun inşallah. Cenabı Hakk ki kudret sahibi, malikul mülk sana da kalmaz bu dünya, Allahu Tealanın kahhar isminin tecellisini senin ve senin gibilerin üzerlerinde tez zamanda görürüz inşallah...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...