trradomir 206 Report post Posted September 4, 2011 İskender Pala'ya sardırdım şimdi nedense. Bu yazıyı mitajanına ithaf ediyorum. Dünya üzerinde tek olmadığını anlasın, üzülmesin. Bağdatlı Abbas Tarihin en ünlü oburlarından birisi, halife Harun Reşit zamanında Bağdat'ta yaşamıştır. Abbas adıyla bilinen bu adamın özelliği, ne kadar yerse yesin, asla "Doydum!" dememesiymiş. Ömründe bir kere bile olsun, "Oh, çok şükür doydum!" dediği gün olmamış. Harun Reşit devlet erkânı ile divan toplantısı yaptığı zaman onlara ziyafet de verir, siyasî görüşmelerin sonunda söz edebiyata, şiire, sanata doğru kayar ve sarayda böyle günler bir şenlik havasında geçermiş. Yine bir divan toplantısından sonra, tam sofraya oturulacağı sırada halife sarayının penceresinden bakarken Dicle kıyısında avare dolaşmakta olan Abbas'ı görmüş. Derhal adamlarına emir buyurup sarayına getirilmesini emretmiş. Niyeti o gün Abbas'ı doyurmak, "Doydum!" demesini sağlamakmış. Devlet erkânı da bu fikre sıcak bakmışlar. Abbas'a hâl hatır sorulduktan sonra tek başına sofraya oturtulmuş. Onca kişi için hazırlanan yemekler sıra ile önüne konulmuş. Abbas yedikçe yiyor. Çorbalar, ara mezeler, etliler, börekler, pilavlar derken huzurdakilerin bir kısmı, böyle giderse aç kalacaklarını düşünmeye, diğerleri de Abbas'in bunca yediğini neresine doldurduğunu merak etmeye başlamışlar. Sofradaki yemekler her tazelenişte halife soruyormuş: - Abbas doydun mu? Cevap her zamanki gibi: - Halife hazretleri biraz daha yiyeyim!.. Böyle böyle Abbas, aşçıların tam on altı devlet büyüğü için hazırladıkları yemeklerin hepsini bitirmiş. Ama kendisinde de mecal kalmamış. Artık lokmaları ağzına götürürken eli daha yavaş hareket ediyor, "Abbas, doydun mu?" sorularını sessiz kalarak geçiştiriyormuş. Nihayet birkaç porsiyon baklavadan sonra yemekten kesilmiş Tam o sırada halife yeniden sormuş: - Abbas doydun galiba?!.. - Artık yemeyeceğim sultanım! - O halde doymuşsun? - Biraz sonra acıkacağım... Halife Abbas'in "Doydum!" demeye yanaşmadığını görünce belindeki kılıcın kabzasına yapışıp yeniden sormuş: - Doydun değil mi Abbas!.. Doymadıysan doyasıya kadar yemeye devam et!.. - Vallahi halife hazretleri, boynumu da vursanız şu anda bir şey yiyebilecek değilim. Bakmışlar ki Abbas inatçı, bir yandan doyduğunu söylemiyor, öte yandan çatlamak üzere... Salıvermişler ki gitsin. Abbas saraydan çıkınca yalpalayarak giderken tanıdıklarından birisi sormuş: - Hayrola Abbas!? Saraydan geliyorsun, Harun Reşit seni iyice bir doyurdu galiba? Abbas ne dese beğenirsiniz: - Ne doyması efendi! Kılıç korkusuyla bir şey mi yiyebildik?!.. 3 Share this post Link to post Share on other sites
mitajanı 103 Report post Posted September 4, 2011 güzel yazı, menkıbe hoş, latif, nezih. fakat benle alakası ne onu anlayamadım. (işime gelmediğini izhar edecek değilim, piştt) Share this post Link to post Share on other sites
trradomir 206 Report post Posted September 4, 2011 Tamam abicim çaktırmıyorum, afiyet olsun. :) Share this post Link to post Share on other sites
penaltiyitacaatanayarsiz 19 Report post Posted May 21, 2012 Beni yemek isteyenlerin iştahının yanında Bağdatlı Abbas’ın esamesi bile okunmaz. Abbas sadece on altı devlet büyüğü için hazırlanmış yemeği yedi ve doğal olarak doymadı. Bana bir bakın arkadaşlar; çikolatadan yapılmış devasa bir sarayı andırmıyor muyum? Yeseler doymazlar beni. Mesaj alınmıştır. Share this post Link to post Share on other sites
Miralay 81 Report post Posted May 21, 2012 Aklıma recep ivedik'in hangi bölümünde olduğunu unuttuğum açık büfe sahnesi geldi. :baby: :baby: Share this post Link to post Share on other sites