Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Recommended Posts

şunu izledim beynimden vurulmuşa döndüm. cübbeli ahmet hoca ki konuşmalarını takip ettiğimiz, yerine göre illa ki birini dinleyeceksen cübbeli ahmet hocayı dinle adam ehli sünnet diyorduk. şimdi ne yapalım? ekrana çıkmanın bedeli mi bu? böyle bir bedeli hangi hizmet öder?

 

hakikatler ancak bu kadar çarptırılabilirdi. bu video açık ve net cübbeli ahmet hocanın gerçek amacını ve kimlere hizmet ettiğini göstermesi bakımından son derece manidardır. velev ki ekranda böyle konuşmak zorunda kaldığını varsayarsak da, bu cümleleri sarfedeceğine adın sanın silinsin gitsin de ağzından bu cümleler çıkmasaydı. İslamın hükümlerini kaldıran zümre için sarfettiği bu sözler inanılır gibi değildir. rejimi oturtmak için asılan 500.000 müslümanın neden asıldığını söylemiyor da basit bir iki örnekle ayan beyan hakikatleri ört bas etmeye gayret gösteriyor...

yazıklar olsun...

 

Allahu Teala ahir zaman fitnelerinden bizleri muhafaza buyursun...

 

 

http://www.youtube.com/watch?v=oVz_JFY5t_s&feature=related

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bakın Hoca yı amacı belli oldu vs gibi sözlerle itham etmişsiniz.Hoca açık seçik demiş ki belgelerle kanıtlanan her şeye inanılmalıdır ve Atatürk ün din adına yaptığı şeyler de olmuştur .... yanlış ya da çarpıtma tek cümle yok. Zaten o çok mükemmledir Allah razı olsun vs gibi övgü cümleleri kurulmaması, herkesin Allah katındaki yerini Allah bilir kabilinden cümleler anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az mesajını vermiş bulunmaktadır.

Ancak bugün siz çıkıp da Atatürk ün kurduğu rejime olsun şahsına olsun aleyhinde konuşursanız bunun size katkısı olmadığı gibi ülke içinde varolan ikiliği pekiştirmiş olursunuz.Ama yok illa ki söylenmeli diyorsanız buyurunuz efendim tv ler internet alemi elinizin altında siz söyleyin

Karşınızdakinin imanını başındaki kuş olarak görmelisiniz vesselam...

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bakın Hoca yı amacı belli oldu vs gibi sözlerle itham etmişsiniz.Hoca açık seçik demiş ki belgelerle kanıtlanan her şeye inanılmalıdır ve Atatürk ün din adına yaptığı şeyler de olmuştur .... yanlış ya da çarpıtma tek cümle yok. Zaten o çok mükemmledir Allah razı olsun vs gibi övgü cümleleri kurulmaması, herkesin Allah katındaki yerini Allah bilir kabilinden cümleler anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az mesajını vermiş bulunmaktadır.

Ancak bugün siz çıkıp da Atatürk ün kurduğu rejime olsun şahsına olsun aleyhinde konuşursanız bunun size katkısı olmadığı gibi ülke içinde varolan ikiliği pekiştirmiş olursunuz.Ama yok illa ki söylenmeli diyorsanız buyurunuz efendim tv ler internet alemi elinizin altında siz söyleyin

Karşınızdakinin imanını başındaki kuş olarak görmelisiniz vesselam...

 

 

cübbeliden önce de bu ülkede İslam adına kıymetli isimler müslümanlara yol gösterdi, kılavuz oldu ve kıyamete kadar da bu kılavuzluk vazifesi yine kıymetli şahıslar tarafından devam ettirilecektir. Az biraz yakın tarih hakkında malumatınız olsaydı böyle bir yorum yapacağınızı zannetmiyorum. (tabi isteyen istediği yorumu yapmakta serbesttir). herşeyi bir kenara bırakalım sadece ve sadece İskilipli atıf Hocamın küfür karşısında ki kararlı duruşu, sizin savunduğunuz bu tutuma verilecek en mühim cevaplardan beridir. Ne İskilipli Atıf Hoca, ne Erbilli Esad Efendi (k.s.),, ne Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.), ne Abdülhakim Arvasi (k.s.), ne Necip Fazıl Kısakürek, ne Osman Yüksel Serdengeçti ve daha birçok ismini saymaktan aciz kaldığım büyük Allah dostları ve fikir adamlarımız, küfür karşısında boynu bükük bir tavır takınmamışlardır.

 

Ne zaman böyle bir tavır meşru olur, kılıç gırtlağına dayanır, canını almakla seni tehdit ederler hz. ammar bin yasir ra da olduğu gibi ancak o zaman, Allah düşmanlarının senden istediği cümleleri söyleme ruhsatın vardır. Bunun haricinde hiçbir mazeret geçerli değildir.

 

Bu mevzunun ve sizin bakış açınızın tek bir sonucu vardır o da müslümanların artık müslümanca , İslama göre, Cenabı Hakkın emir ve yasaklarına göre, Rasulullah sav e göre düşünmeyi rafa kaldırmış olmalarıdır. Biz bu kuru aklımıza ve bön mantığımıza "kes sesini" demedikçe. merhum üstadımızın muazzam bir biçimde şiirleştirdiği "gözüm, aklım, fikrim var deme hepsini öldür, sana çöl gibi gelen O göl diyorsa göldür" ölçüsünü beyin hücrelerimizin duvarlarına kazımadıkça doğru düşünce iklimine, ve bu iklimin doğruracağı doğru neticelere varmamız olanaksızdır...

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Dur yahu kardeşim. Bu kadar sinirlenme, bir çırpıda silme Ahmet Hoca'yı. Zira Ahmet Hoca, bir çırpıda silmiyor hiçbişeyi. Vatanın kurtulmasında tüm Müslümanların sebebi vardır diyerek, üstü kapalı konuşuyor. Üstü kapalı konuşmayıp da ne yapsın? O senin-benim istediğim cümleleri orada telaffuz etmek, şu an için intihardır. Bunun ucu devletin politikalarına dahi uzar, dallandırılır, budaklandırılır. Düşünebiliyor musun, "vay efendim AKP zihniyeti işte bu, laiklik elden gidiyor, Atamıza hakaret" gibi sözleri, ister misin nasıl ki Uğur Mumcu öldürüldüğü vakit olduğu gibi -ki o zaman 14-15 yaşlarında bir gençtim- bütün o kokoş kokoş kadınların sokağa çıkıp sümme haşa -kahrolsun şeriat- diye bağırmalarını. Bazı sözler, bazı yerlerde söylenmez. Hoşuna gidecek, alkışlayacak cümeleler duymak istersen Kadir Mısırlıoğlu'nu dinle. En azından Ahmet Hoca kadar göz önünde değil. Lakin onun da sustuğu yerler var. Amma Ahmet Hoca gözönünde bir insan, bugün söylediği herhangi bir söz yarın dağ olarak ve de İslâm'a mal edilerek karşısına, karşımıza çıkar. Evet, saydığın birbirinden değerli isimler, küfür karşısında boynu bükük değildi. Ahmet Hoca da boynu bükük değil. Onun da söylemek isteyip de, iki dudak arasında kalan cümleleri var elbet. Amma şu an zamanı değil. Çok kritik bir dönemden geçiyoruz. Yeni bir asrın doğmasına çok az kaldı. Biraz sabredelim, görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler elbette. Hem bu ülkede 5816 sayılı kanun olduğu müddetçe, hakikatler ortaya çıkamaz elbet. Lakin o kanun da Allah'ın izni ile alaşağı olacaktır birgün. Yeter ki sabredelim, oyuna gelmeyelim.

  • Like 3

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

 

hakikatler ancak bu kadar çarptırılabilirdi. bu video açık ve net cübbeli ahmet hocanın gerçek amacını ve kimlere hizmet ettiğini göstermesi bakımından son derece manidardır. velev ki ekranda böyle konuşmak zorunda kaldığını varsayarsak da, bu cümleleri sarfedeceğine adın sanın silinsin gitsin de ağzından bu cümleler çıkmasaydı. İslamın hükümlerini kaldıran zümre için sarfettiği bu sözler inanılır gibi değildir. rejimi oturtmak için asılan 500.000 müslümanın neden asıldığını söylemiyor da basit bir iki örnekle ayan beyan hakikatleri ört bas etmeye gayret gösteriyor...

yazıklar olsun...

 

 

 

İşte bu şimdi olmadı! Güzel kardeşim, olayı geniş kapsamlı ele alalım inşallah. Evvela ufak bir bilgi vereyim, ben okul sıralarından önce o mübarek insanın mensubu olduğu cemaatın kurslarının rahlesini tanımış ve de Atatürk Atatürk diye vıyaklayan öğretmenlerin sayıklamalarından önce o mukaddes hocaların vaizlerini işitmiş bir fakirim. Çocukluğum sohbetlerini dinlemekle, iştirak etmekle geçti desem yalan olmaz. Ve yemin olsun ki şu yaşıma geldim ehl-i sünnete ters tek bir kelimeye dahi şahit olmadım! Halen daha sohbetlerine katılırım.

 

Yukarıdaki videoda bana ters gelen tek bir ibare yoktur. Bakınız siz de dile getirmişsiniz, televizyonda halka seslenmesine değinmişsiniz. Orada ne dini sattı ne de vatanı. Hatırlayınız Gölcük depremi zamanlarında günahlardan ötürü Allah bizi salladı demesiyle hapise attılar. Beykoz'da o güzelim külliyeyi bugün saçı başı açıka damlar istila etmiş durumda. Lise yaptılar. Şeker hastalığının esir aldığı bedenine aldırmaksızın kendini bu davaya adayan bir insana laf uzatmak akli selim bir insanın yapacağı iş midir?

 

Orada sunucunun sorduğu soru zaten kasdidir, açıkça kavgaya davet var. Mübarek insan biraz stratejik davranıyor ki her defasında emeği geçen diğer mübarek insanlar diyor. Daha şumul bir zaviye kazandırmaya çalışıyor. Kardeşim bakış açın doğru değil, olamaz da! Bugün asıp kesme ile birşeye nüfuz edemiyorsunuz. Size de ufak bir eleştirim olarak görün, bu tutumunuz çok sert. Bir kaç başlıkta da karşı karşıya geldik ve kesinlikle ufak bir aralık kapı bırakmadan direk hükmü veriyorsunuz. Bu yanlış. Bakınız tamam müslümanlık taviz yahut ılıman, diyalogcu asalaklar gibi davranışları kabul etmez. Ama burada durum farklı. 74 milyonun önünde, "Allah o zındığın belasını versin, alimi kesti astı, Kur'anı tercüme meselesi de sırf türkçe tercemenin arapça kur'anın yerini alması kasdiyledir. Bu ve gurühü dinsiz, imansız, masondur.Yaşatman vurun!" Sizi öyle sanıyorum ki böyle bir uslup tatmin edecekti. Bizim metodumuz bu değildir. Bu tahammül değil sadece akil bir müslüman örneğidir.

 

Rica ederim karalamanızı biraz ölçün tartın öyle yazın. Ben o mübareğin yaptıklarının ettiklerinin zerre kadar Hakk'ın rızasından saptığını sanmıyorum. Elbet demiyorum ki hatasız, peygamberlerin dahi zelle'leri olmuştur. Ve Efendi Babam kendilerinde ledün ilmi olduklarını dile getirmişlerdir. Orada çıkıp konuştuklarında orada ulvi himmet ile konuşmaktadırlar. Bu yönlere vakıf olduğunuzu gözlemliyorum yalnız gördüğünüz bir kaç kareye, işittiğiniz bir kaç lafa peşin hüküm veremezsiniz!

 

Neyse uzatmayacağım, siz de tavsiyem aşırı israrcı olmayınız.Hem bugün diyalogculara, sapık itikadlılara o kadar mücadelesi kavgası varken iyi de şurada biraz stratejik davranıp, temkinli davrandı diye hemen hain mi oldu? Neden işimize gelmeyen noktada hemen insanların üzerine çizik atarız? Yanlış yanlış hem de püsküllü!

 

Fena sinir etti bu bahis beni. Lütfen itidal üzere olalım, muvaneze denen kelimenin açıp sözlükten anlamına bakalım. İfrat tefrit mümine yakışmaz. Diyecek sözüm yok daha hakim bey.

  • Like 3

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

İşte bu şimdi olmadı! Güzel kardeşim, olayı geniş kapsamlı ele alalım inşallah. Evvela ufak bir bilgi vereyim, ben okul sıralarından önce o mübarek insanın mensubu olduğu cemaatın kurslarının rahlesini tanımış ve de Atatürk Atatürk diye vıyaklayan öğretmenlerin sayıklamalarından önce o mukaddes hocaların vaizlerini işitmiş bir fakirim. Çocukluğum sohbetlerini dinlemekle, iştirak etmekle geçti desem yalan olmaz. Ve yemin olsun ki şu yaşıma geldim ehl-i sünnete ters tek bir kelimeye dahi şahit olmadım! Halen daha sohbetlerine katılırım.

 

Yukarıdaki videoda bana ters gelen tek bir ibare yoktur. Bakınız siz de dile getirmişsiniz, televizyonda halka seslenmesine değinmişsiniz. Orada ne dini sattı ne de vatanı. Hatırlayınız Gölcük depremi zamanlarında günahlardan ötürü Allah bizi salladı demesiyle hapise attılar. Beykoz'da o güzelim külliyeyi bugün saçı başı açıka damlar istila etmiş durumda. Lise yaptılar. Şeker hastalığının esir aldığı bedenine aldırmaksızın kendini bu davaya adayan bir insana laf uzatmak akli selim bir insanın yapacağı iş midir?

 

Orada sunucunun sorduğu soru zaten kasdidir, açıkça kavgaya davet var. Mübarek insan biraz stratejik davranıyor ki her defasında emeği geçen diğer mübarek insanlar diyor. Daha şumul bir zaviye kazandırmaya çalışıyor. Kardeşim bakış açın doğru değil, olamaz da! Bugün asıp kesme ile birşeye nüfuz edemiyorsunuz. Size de ufak bir eleştirim olarak görün, bu tutumunuz çok sert. Bir kaç başlıkta da karşı karşıya geldik ve kesinlikle ufak bir aralık kapı bırakmadan direk hükmü veriyorsunuz. Bu yanlış. Bakınız tamam müslümanlık taviz yahut ılıman, diyalogcu asalaklar gibi davranışları kabul etmez. Ama burada durum farklı. 74 milyonun önünde, "Allah o zındığın belasını versin, alimi kesti astı, Kur'anı tercüme meselesi de sırf türkçe tercemenin arapça kur'anın yerini alması kasdiyledir. Bu ve gurühü dinsiz, imansız, masondur.Yaşatman vurun!" Sizi öyle sanıyorum ki böyle bir uslup tatmin edecekti. Bizim metodumuz bu değildir. Bu tahammül değil sadece akil bir müslüman örneğidir.

 

Rica ederim karalamanızı biraz ölçün tartın öyle yazın. Ben o mübareğin yaptıklarının ettiklerinin zerre kadar Hakk'ın rızasından saptığını sanmıyorum. Elbet demiyorum ki hatasız, peygamberlerin dahi zelle'leri olmuştur. Ve Efendi Babam kendilerinde ledün ilmi olduklarını dile getirmişlerdir. Orada çıkıp konuştuklarında orada ulvi himmet ile konuşmaktadırlar. Bu yönlere vakıf olduğunuzu gözlemliyorum yalnız gördüğünüz bir kaç kareye, işittiğiniz bir kaç lafa peşin hüküm veremezsiniz!

 

Neyse uzatmayacağım, siz de tavsiyem aşırı israrcı olmayınız.Hem bugün diyalogculara, sapık itikadlılara o kadar mücadelesi kavgası varken iyi de şurada biraz stratejik davranıp, temkinli davrandı diye hemen hain mi oldu? Neden işimize gelmeyen noktada hemen insanların üzerine çizik atarız? Yanlış yanlış hem de püsküllü!

 

Fena sinir etti bu bahis beni. Lütfen itidal üzere olalım, muvaneze denen kelimenin açıp sözlükten anlamına bakalım. İfrat tefrit mümine yakışmaz. Diyecek sözüm yok daha hakim bey.

 

 

her çağıranın programına katılırsa böyle kasıtlı soruların kendisine sorulacağını da tahmin etmelidir. o programa silah zoruyla mı çıkardılar, benim anlamadığım bu. iskilipli atıf hocaya "şu şapkayı takıver, yoksa canından olacaksın" dediklerinde "ben bu şapkayı taksam kafir olmam ama benim taktığımı görüp de iskilipli atıf hoca bu şapkayı taktı diye , bu şapkayı takanlar dininden olur diye ben bunu takmıyorum diyor" ve ümmeti muhammedi kendinden fazla düşündüğü için hem de Rasulullah sav in müjdesiyle şehadete yürüyor...

 

eğer cübbeli ahmet hoca bu bahsettiğin gibi stratejik davransaydı bu tür programlara herhalde katılmazdı. cübbeli hocanın reddiyelerini bende takip ediyorum ama şu cümleleri onun ağzından görünce kulaklarıma inanamadım. ehli sünnet böyle savunulmaz kusura bakmayın. bana katılacaksınız diye de bir durum söz konusu değil, önceden de birbirimizin fikirlerini eleştirdik yine eleştiririz. bu olağandır...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hocam size Erbakan hükümeti ile şimdiki hükümet arasındaki politika farkını hatırlatırım amaç aynı ama o yolda sabır gerek.(bilmiyorum sitede politika yasak olabilir )..

Siz hiç düzenin sarsılmaması için, sizin peşinizdeki birçok insanın zarar görmememesi için, bi gün daha sesli topluca düşüncelerini sadece söylemek değil yaşamak için sorulan soruya, derin bir nefes alarak ve önce yutkunarak cevap vermek zorunda kaldınız mı?

Yakın zamanda selçuk üniversitesi ilahiyat hocasının dekolte giyen kadının sonuçlarından sorumlu olduğu şeklindeki açıklamasının ülke bazındaki etkilerini hatırlatarak cevabıma son veriyorum...

Allah razı olsun Hocamdan. Selametle

Share this post


Link to post
Share on other sites

he bu arada eğer bir savaş çıksa ve ben komutan olsam sizi cepheye gönderirdim kendim de masabaşında stratejik savaşla ilgilenirdim. Demek istediğim düşünceniz güzel ama fevri ve stratejiden yoksun :) selametle

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mevzu biraz üslûb meselesi. Herkese hitap etmeyebilir. Cemaat hakkında az çok fikir sahibi olunca hocaefendiyi itham etmekten imtina ediyoruz, lakin keşke hiç bulaşmasaydı medyaya diyoruz. Madem stratejik davranma biçimleri geliştiremiyorsunuz veya kendinize yakıştıramıyorsunuz uzak durun çirkeften...

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Not: Cübbeli Hoca tv ye çıkıp sohbetlere başlamadan Mahmut Usta Osmanoğlu Efendimizin iznini almıştır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaş onu bunu bilmem eğer bir insan ben alimim diyorsa; ozaman doğruyu söylemekten asla çekinmeyecek! politika siyasetçilerin işi onlar bu sistemde kıvırabilirde yalanda söyleyebilir bunlara mübah olabilir kimi durumlarda! ama alim asla doğrulardan taviz veremez. bakınız size bir alıntı yapacağım sonra kim bunu yazmış onuda söyleyeceğim önce buyrun okuyunuz;

 

 

Gelelim "Laik yanılgı"ların sonuncusuna:

Son zamanlarda "Atatürk'ün de iyi bir müslü­man olduğunu" anlatan nutuklar türedi.

Yapmayın Dostlar;

Bu yolla Atatürk'ü Refah'a sevdiremeyeceğiniz gibi, halka da yanlış tanıtmış olursunuz.

Benim önerim şu:

Herkes anneannesinin nasıl giyindiği bilgisini kendine saklasın. Kenan Evren, Kur'an'dan ayet­ler okumayı seviyorsa kürsüde değil, evinde oku­sun. Tansu Çiller, ezan sesi seviyorsa yalısının bahçesine camii yaptırsın. Ama kimse laiklik adı­na bize dini masallar anlatmasın.

Atatürkçüler ille İslam tartışacaksa hadi gelin Mustafa Kemal'in yıllarca gizlenen konuşmala­rını raflardan indirelim.

Göze alabiliyorsanız, O'nun Kazım Karabekir'e "herşeyden önce din anlayışını kaldırmalı­yız" dediğini ortaokul din kitaplarına koyalım. Bir ingiliz yazara söylediği "benim dinim yok. Ba­zen bütün dinler denizin dibine batsın istiyorum" sözlerini Diyanet İşleri Başkanlığı'nın girişine asalım.

"Anneannem müslümandı", "Atatürk dindar­dı", "İslam toleranslıydı" derken, bir şeriat ikti­darını ufukta gördük. Sizce yöntemi değiştirme­nin zamanı gelmedi mi?

 

Yukarıdaki okuduğunuz alıntı Elhamdülillah Laikiz makalenin son partafıydı ve Mustafa filminin yönetmeni Can Dündar'a aittir mutlak makaleyi baştan sona okumanızıda tavsiye ediyorum.

 

Bakın bu kişi obkektif yorum yapmış hemde kanıtlarıyla

 

Can dündar sıradan bir gazeteci iken bukadar doğruları söyleyebiliyorda niçin Cübbeli Hoca doğruları söylemekten çekiniyor? Üstada bir dostu soruyor yahu üstad sen herşey için şiir yazıyorsun fikir beyan ediyorsun ama Atatürk hakkında niçin hiç bir şey demiyosun. oda şöyle der; ben mustafa kemali tutuyorum atatürkü değil.

Bende diyorum ki mustafa kemal, mustafa kemal ikende büyük başarı sahibi değildi. niçinmi yemen cephesi hezimet filistin cephesi hezimet eğer iyi bir komutandı niçin buralarda hezimete uğradı? Çanakkale derseniz 90 bin kişinin celladı enverde çanakkalede şahlandı ingiliz general itiraf etmiştir biz orada türklerle değil tanrıyla savaştık diye. anlayana!

 

Arkadaş asıl konuya gelecek olursak cübbeli hoca seçimlerden önce Efendi Hz.lerinin yanında Efendi Hz.lerinin emriyle diyalogculara oy vermeyiniz demiştir yani ak parti istanbul birinci bölge 8. sıradan diyalogcu bir vekil göstermiştir ona binaen. sonradan flash tv ye cıkıp böyle birşey yok v.s milletin kafasını bulandırmıştır ve nitekim söylediği sözü inkar etmiştir. (asıl olanı ise Efendi Hz.leri ilk sözünde kaldığıdır!)

 

Bir misal daha Üstad Bediüzzaman Hz.leri hakkında bir iki ileri geri laf etmiştir sonra çıkıp arkadaşlarımız bize öyle dedi meğer öyle değilmiş diyip dediği lafı yutmuştur. alimim diyorsun savunduğun şeyi araştırmıyormusun hoca? bu nasıl alimlik hocam!

 

bir misal daha dinler arası diyalog yapanlara bir sürü laf ediyordu ama Fetullah Hoca efendi hakkkında nedense son görüşü tam tersi beyan etmiştir.

 

evet bildiğim cübbeli hocanın tezatları bu kadar bir alim içinde bukadar örnek yeterde artar

 

şimdi hakim bey suç kimde?

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ahmet Hocaefendinin ilmi tartışılamaz lakin medhu senada bulunması tartışılabilir , bence medhu senada bulunmaması gerekirdi.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

veliahd alimlik söylenen laf yanlış olduğunda o yanlışını düzeltmekle olur, yanlışın arkasında durmakla değil. Hata yapmaya gelince kısa keseyim, htasız kul olmaz.

 

Cübbeli Ahmet Hoca kanaatimce son zamanlarda televizyonlara çıkarılan az sayıda ehl-i sünnet çizgisinde şahıstan biridir. Bu yönüyle görmemiz gerek kendisini.

 

Adnan Oktar, Abdülaziz Bayındır gibi adamların karşısında duran neredeyse tek şahıs ne yazık ki Cübbeli Ahmet Hocadır, sadece bu yönüyle bile takdir edilmeye değerdir.

 

Atatürk meselesine gelelim, siz kendisinden tv de "Atatürk kafirdi" diye bir şey söylemesini vs mi bekliyorsunuz? Ölmüş gitmiş neticede, günahım kadar sevmesem de kötü yanını değil iyi yanını söylemeyi yeğlerim. Hoca da bence bunu yapmıştır.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Can Dündar ın Atatürk ün bu sözlerini yayınlamasıyla Cübbeli Hocanın onun dini hakkında yorum yapması aynı kategoride değerlendirilmemelidir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlarım, Buhârî ve Müslim'in beraberce naklettiği bir hadîste Peygamber Efendimiz (sav): "(Akıllı ve olgun) Mü'min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz." (Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63) buyurmuştur. Cübbeli Ahmet Hoca'nın bu tavrını sözde siyaset olarak değerlendirmek abes kaçıyor. Hadi birinde hazırlıksızdın, boşluğuna geldi, böyle bir soru beklemiyordun da (bu da mazeret değil yukarda açıklamasını yaptım) aynı cevapları , aynı sözleri , aynı cümleleri, bu tarz bir içtenlikle söylemeyi nasıl normal karşılıyorsunuz anlamıyorum. Eğer ahmet Hoca siyasetten anlasa, kendisini böyle zor durumda bırakacak kişilerin programlarına katılma ucuzluğunu göstermezdi. Allah düşmanlarının karşısına çıkıp da neyi anlatacak merak ediyorum. Müslüman "emrolunduğu gibi dosdoğru" olmaz mı? Müslüman bu mantıktan yola çıkıldığı takdirde sözde islam için yalan da söyleyebilir, rüşvet de alabilir, faiz de yiyebilir, adam da kayırabilir,... (haşa).

 

Bir gün bir Bedevi Peygamber Efendimiz sav e geliyor ve "Ya Rasulallah! sav, müslüman zina yapar mı", ardından "müslüman içki içer mi",... gibi belli başlı bazı büyük günahlarla alakalı sorular soruyor. Allah Rasulu sav in her soruda canı sıkılıyor, üzülüyor ve "yapmaması lazım ama nefsine şeytana uyup bu günahları işleyebilir" buyurduktan sonra Bedevi "Ya rasulallah sav müslüman yalan söyler mi" diye sorunc, kainatın Efendisi sav ayağa kalkıyor ve "La Vallahi! La Vallahi! La Vallahi! Vallahi Yalan Söylemez! Vallahi Yalan Söylemez! Vallahi Yalan Söylemez!" buyuruyor.

 

Eğer Cübbeli ahmet Hoca söylediklerini kabul ederek, inanarak, içtenlikle söylediyse yazıklar olsun, eğer yalan söylediyse böyle alimlik de olmaz din adamlığı.

 

Onu izleyen müslümanların vebal yükünü kim çekecek peki? Var mı burda mahşerde o sözlerden ötürü, aklı karışmış ve Cübbeli ahmet hocanın dediklerini kabul etmiş garibim müslümanların haklarını sırtlanacak babayiğit?

 

"Kişi sevdiğiyle beraberdir" düsturuna mukabil isteyen istediğini sevsin lakin bu sevginin de bir bedeli olacağını unutmasın...

 

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

he bu arada eğer bir savaş çıksa ve ben komutan olsam sizi cepheye gönderirdim kendim de masabaşında stratejik savaşla ilgilenirdim. Demek istediğim düşünceniz güzel ama fevri ve stratejiden yoksun :) selametle

 

 

kardeşim, Peygamber Efendimiz sav kıyamet kopmadan önce hazreti Mehdinin geleceği müjdesini bizlere veriyor. Ehli sünnetin inancı ve beklentisi bu yöndedir. O, hazreti mehdi ki , bir haccı ekberde, islam alimleri tarafından ,Kabei Muazzamanın damına çıkarılacak ve sen mehdisin diye kendisine hitapta bulunulacak. kendisi ilk başta bunu kabul etmeyecek ama sonra kendisinin sahip olduğu özellikler sıralanınca Mehdi olduğunu kabul edecek.

 

evet dostlarım, Hazreti Mehdi gelecek, bu ne büyük bir müjde, ordu kuracak, küfürle savaşacak, islam dini dünyaya hükmedecek. bu günler gelecek, bu olaylar yaşanacak, zaman ahir zaman malum.

 

hazreti mehdinin kuracağı bu ordu medineden yola çıkacak ve ne gariptir medine halkından bazı kimselerin bundan haberi bile olmayacak!!! Bu ne manaya gelir, nasıl bir durumdur, düşünmenizi istirham ediyorum. demek ki hazreti mehdinin ordusunda bulunabilmek her babayiğidin harcı olamayacak.

 

bu paralelde evet kardeşim; eğer bu ordu gelecekse ki gelecek, bu ordunun içerisinde bulunmak suretiyle o topluluğun en gerisindeki kişi olabilme şerefi bu fakire yeter de artar bile, evet ben o ordunun en basit, sıradan bir neferi olmayı arzuluyorum ve o günleri arkadaşlar sabır demiş ya "sabırla" bekleyenlerdenim. Necip fazıl üstad ne güzel de demiş:

 

"altun kol silsilesi peşinizde ben

üç ayakla seken topal köpeğim"

 

diye, ben de diyorum ki ey üstadım sen "3 ayakla seken topal köpeksen", "ben 2 ayakla sürünmeye çalışan bir köpeğim" ve bu durum eğer bahsi geçen liyakatliğe mazhar bir durumsa bizim için payelerin en üstünüdür.

 

merhum tahir hocanın vaazlerinden yapılan derlemeyi kalemdar kardeş tahir hoca başlığına bir kaç gün önce eklemişti. tahir hoca orada "Allahu Teala kulum desin, Rasulullah sav kölem desin, daha başka birşey istemem" demiş (bu paraleldeydi sözleri). gaye bu kardeşler...

 

ha ama sizin hedefiniz baş olmaktır, saygı duyarım, yönetmektir dedim ya saygı duyarım ve belki de hedefiniz 550 milletvekili ile meclise girmektir , çözüm sizin için budur, bu sizin düşünceniz...

 

bunun detaylı açıklamalarını başka başlıklar altında naçizane yapmaya çalışmıştım, ben derim ki özetle müslümanın metodu peygamber metodudur, bunun haricindeki metodların hepsi batıldır, çıkmaz sokaktır, şayet müslümanlar olarak müslümanların yükselme devrine özlemimiz varsa, müslümanlığı hayatımızda yaşayıp, müslümanca düşünmekle işe başlamalıyız...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mısıroğlu Hoca Cübbeli Ahmet Hoca'nın başına gelen musibetin bundan ötürü olduğunu söylüyor.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mısıroğlu Hoca Cübbeli Ahmet Hoca'nın başına gelen musibetin bundan ötürü olduğunu söylüyor.

 

 

ben yorum yapmayım...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ne kahr-ı dest-i âdâdan, ne lütfu âşinâdan bil

Ümûrun Hakk'a tefvîz et, Cenâb-ı Kibriyâ'dan bil!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaş, Cübbeli en başta köküne kadar batıl meseleleri de aktarmaktan uzak durmuyor. (Cibril-Resul-Vahiy Meselesi) Alim dediğin adam ya adam gibi net konuşacak ya da ben bu soruyu cevaplamam diyecek. Öteki bir şıktan bahsetme ihtimali Allah muhafaza münafıklığa kapı açar. Bu tür hassas meseleleri de bunun gibi kaba-saba bi adam yapamaz. Ben bunu nerden biliyorum? Üstad (R.Aleyh) söylüyor. Allah aşkına şu Hücum ve Polemikler'e baktığınız zaman bir kıvırma görüyor musunuz? Hakikati örtme adına tek bir şey? Demekki ya konuş alim bilelim ya sus alim sanalım...

 

Şu yukarıda bazı Gönüldaşlarımın tavırlarını da anlıyorum. Ahir zamanda olduklarını unutuyorlar. Bu devirde ne hoca ne alim... Gördüğünü de bin süzgeçten geçir.

 

Vesselam...

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaş, Cübbeli en başta köküne kadar batıl meseleleri de aktarmaktan uzak durmuyor. (Cibril-Resul-Vahiy Meselesi) Alim dediğin adam ya adam gibi net konuşacak ya da ben bu soruyu cevaplamam diyecek. Öteki bir şıktan bahsetme ihtimali Allah muhafaza münafıklığa kapı açar. Bu tür hassas meseleleri de bunun gibi kaba-saba bi adam yapamaz. Ben bunu nerden biliyorum? Üstad (R.Aleyh) söylüyor. Allah aşkına şu Hücum ve Polemikler'e baktığınız zaman bir kıvırma görüyor musunuz? Hakikati örtme adına tek bir şey? Demekki ya konuş alim bilelim ya sus alim sanalım...

 

Şu yukarıda bazı Gönüldaşlarımın tavırlarını da anlıyorum. Ahir zamanda olduklarını unutuyorlar. Bu devirde ne hoca ne alim... Gördüğünü de bin süzgeçten geçir.

 

Vesselam...

 

Böyle buyurmuş alim Selmanbey (hz ks ra)

 

Kimi insanların zihin süzgeçleri pisliklerle, atıklarla kapanmıştır ve bu yüzden o süzgeçten hiç bir şey geçemez olur.

 

 

 

Alttaki cümlelerim herkes için geçerlidir.

 

Hüsn-ü zanda bulunmak zorunda olduğumuz halde nasılda atıp tutmayı, su-i zanda bulunmayı bu kadar basite indirgemişiz böyle. Nasıl bir cemaat milliyetçiliği damarlarımıza işlemiş. Kim olduğumuzu sanıyoruz böyle? Birer potansiyel Esfel-i Sâfilin âzası olduğumuzu hatırlatırım efendiler! Avamlar, havaslığa soyunuyorlarsa def-i hacet statüsüne geçmişler demektir, Allah korusun.

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

Böyle buyurmuş alim Selmanbey (hz ks ra)

 

Kimi insanların zihin süzgeçleri pisliklerle, atıklarla kapanmıştır ve bu yüzden o süzgeçten hiç bir şey geçemez olur.

 

 

 

Alttaki cümlelerim herkes için geçerlidir.

 

Hüsn-ü zanda bulunmak zorunda olduğumuz halde nasılda atıp tutmayı, su-i zanda bulunmayı bu kadar basite indirgemişiz böyle. Nasıl bir cemaat milliyetçiliği damarlarımıza işlemiş. Kim olduğumuzu sanıyoruz böyle? Birer potansiyel Esfel-i Sâfilin âzası olduğumuzu hatırlatırım efendiler! Avamlar, havaslığa soyunuyorlarsa def-i hacet statüsüne geçmişler demektir, Allah korusun.

 

 

hüsn-ü zan elbette ki mühim bir durum ancak ilgili 2 adet konuşmayı izlediysen burada kullanmış olduğun hüsn-i zan tabirinin, Merhum Üstadın "kağıdı yak karbon olsun, karbona devrim de" örneğinde ki gibi "devrim" kelimesinin akıbetine uğradığı açıktır.

 

bize adam gibi adamlar lazım, ok gibi, dümdüz, içi dışı bir, sıkışınca kıvırtacak adama nasıl güvenelim de arkasından gidelim...

 

bu mu dava ahlakı?

 

madem hüsnü zandan bahsediyoruz, o takdirde Üstad; gençliğe hitabesini, muhasebe şiirini, destan şiirini, ayasofya hitabesini ve burada saymamızın imkanı olmayan, her satırı İslam mücahidliği ile bezeli eserlerini boşuna mı yazdı. burda bir terslik var kardeşim.

 

inan ki anlamakta zorlanıyorum. demek ki üstad boşu boşuna, birilerine karşı mücadelede bulundu. boşuna 10 sefer zindana düştü. eğer cübbeli hocanın dediklerine herşeyiyle katılıyorsan boşuna bu gayret...

 

hazreti Ömer ra halife olunca ashaba sordu, "yanlış yaparsam ne yapasınız" diye. "seni kılıcımızla düzeltiriz ya ömer" hitabını duyunca Allaha şükretti.

 

eğer 70 küsür milyonun gözünün içine baka baka, müslümanların yaşadığı zulümleri, müslümanları enayi yerine koyarak yaşanmamış gibi, olmamış gibi anlatıyorsa, ağzıyla kuş tutsun farkeder mi?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...