Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
adıgüzel

Selamun Aleyküm

Recommended Posts

Selamun Aleyküm,

 

Forumunuza üye olalı yaklaşık üç yıl geçti. Çoğu zaman misafir olarak yorumlarınızı, paylaşımlarını, ideolojilerinizi hayranlıkla okuyordum. Derken hayatımda pek hoş olmayan olaylar yaşadım babamı kaybettim, evin tek erkek çocuğu olmam ve evdeki tüm sorumluluğun benim üzerime yıkılması sebebiyle üniversite hayatımı noktalayıp askere gitme kararı aldım. Bu dönem içerisinde forumunuzdan ve eşsiz yorumlarınızdan uzak kaldım. Askerde Necip Fazıl Kısakürek'in Çile adlı kitabını defalarca okudum. Daha sonra Çöle İnen Nur, Hazreti Ali adlı kitaplarını da okudum.Foruma pek girme imkanı bulamadığım dönemler bu kitapları okudum.

 

Askerlik bitti, yaklaşık bir aydır forumunuzu takip etmeye çalışıyorum. Fakat benim ilk üye olduğum dönemlerde başta Admin, Reyhan, Trodomir ve daha ismini hatırlamadığım, yorumlarına ve şiir çözümlemelerine, üslüplarına hayran kaldığım bu yükşek şahsiyetleri forumunuzda pek de faal göremiyorum. Heyecanızda büyük bir azalma var sanki. Sizin sıradan yorumlarınız bile bende büyük bir hayranlık uyandırıyordu. En sevdiğim köşe yazarlarını okumak yerine sizin yorumlarınızı tercih ediyorum kısıtlı zamanlarımda. Nerdesiniz? Sizin yorumlarınızı ve paylaşımlarınızı bekliyorum lütfen...

  • Like 4

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ve Aleykümselam,

 

Hoş geldiniz efendim. Öncelikle babanıza Allah'tan rahmet diliyorum, Rabbim sizlere hayırlı ömürler versin. Sitedeki durgunluktan hepimiz bir anlamda huzursuzuz. Siz askerdeyken biz de bazı hoş olmayan, istemediğimiz şeyler yaşadık. Adminlerimizden bazıları ayrıldı. Şimdi önümüze bakmaya çalışıyoruz. O günden bugüne değişen bir çok şey oldu. Sosyal hayatın içlerine nüfus etmeye çalışıyoruz. Dernek, fasikül, kitap dağıtımı gibi işlerimiz var ve onları kovalıyoruz.

Sizin de malumunuz olduğu üzere sitemizde gereksiz polemikler ve kavgalara mahal vermediğimiz için üyelerimizi burada tutmakta zorluk çekiyoruz. Fakat biz elimizden geldiğince bu açığı kapatmak için çalışacağız. Sizlerden de aynı özveriyi bekliyoruz. İnşallah eskinin o aktif günlerine beraberce dönebiliriz.

Foruma göstermiş olduğunuz ilgiden ötürü ben adminlerim adına size teşekkür ediyorum. Üstad zor bir insandı, davası da zordu. Bugün bu siteyi ayakta tutmakta kolay değil doğrusu. İnşallah zoru başaranlardan en azından bu yolda gayret edenlerden olabiliriz.

Bir notla yazımı bitirmek istiyorum; Sitemiz ve forum hakkında ki her türlü eleştirinizi, fikrinizi ne yapılıp ne yapılmaması gerekti konularında ki görüşlerinizi ilgili başlıklara yazarsanız hızlı gelişim göstermek açısından faydalı olur diye düşünüyorum.

Selametle.

  • Like 5

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ve aleykum selam ve rahmetullahi ve beraketuh

 

Dün akşam sularında mesajınızı okumuştum ve de inanın hep aklımı meşgul etti, üzüldüm, dua ettim. Rabbim babanızın mekanını cennet eyler inşallah. Sizin de erkenden ağır mesuliyet altına girmeniz ne bileyim dedim ya bir gönüldaşımın içinde bulunduğu halin hissine kapıldım sanki. Bir de şu var, burada yazıyor ediyor eyliyor birbirimize ilaç oluyoruz. Ben bunu çok seviyorum. İsmi cismi bilmeye gerek yok, değil mi ki gönül verdiğimiz adam Üstad ve ona bağlıyız. Ona gönül verenlere de aynı nisbette bağlıyız. İşte bu gönüldaşlığın ta kendisi. Bunları dememe ne lüzum vardı? Bilmiyorum fakat akşamdan beri kafamda uçuşuyor bu manalar.

 

Beylerbeyi yöneticimizin de dediği gibi gidenler olmuş. Bizler de burada olmaya çalışıyoruz. Esmalar başka, gönüller aynı.. Nitekim samimi bir kaç adamın varlığı ve de davaya duyduğu kayıtsız, şartsız inanç ile yavaş da olsa sefere devam edilir. Sitedeki vaziyeti dert edidiğiniz belli. Vakti olan olmayan herkes bir şeyler katmaya çalışıyor. Allah cümlesinden razı olsun. Ben burada geçirdiğim hiçbir anım için fuzuli yaftasını kullanmadım ve de diyen yakınlarıma inat aklımdan dahi geçirmedim. Üstad'a isnat edilen herşeye ve de herkese hesapsız hayranlığımız vardır. Dediğiniz yorumları okuyunca hayran kalma meselesi bende de olurdu. Gönülden gelen kelam adamı ruhundan yakalar. Velhasılı tekrar o günlere dönülür inşallah. Yöneticimizin dediği gibi bu iş bizlere bakıyor.

 

Rabbim mukemmel dava ahlakımızdan ve de saf Anadoluluğumuzdan taviz verdirtmesin.. Onu yitirdiğimiz yerde kendimizi yitirmiş oluruz. Ve iş başlanmadan bitmiş demektir.

 

Velhasılı hoşgeldiniz, uzun zamandır böyle samimiyet içeren gönüldaşımın muhabbetini okumaktan uzaktım.

  • Like 5

Share this post


Link to post
Share on other sites

adıgüzel gönüldaşın da söylediği gibi ben de üye olmadan önce forumu inceleyen okuyan ve de bazı gönüldaşların yorumlarından zevk alan biriydim..Sonra -Üstad hayranı mı desem hastası mı desem- biri olarak bu foruma üye olmaya karar verdim..çokta güzel ettiğime inanıyorum..kendi adıma konuşayım..burda yorum yapmak bile bilgi birikimi istiyor..ben üstadın 5-10 kitabını henüz bitirdim..önümde Allah ömür verdiği sürece daha katedeceğim kocamaan bir yol var..zaten yolum belli..üstadın bizlere bırakmış olduğu bu emanetin idrakine varabilmişsek ne mutlu bizlere..foruma daha fazla girmek,okumak bilgi sahibi olmak ve de yorum yapmayı çok isterdim..çalışıyorum ve iş yerinde fırsat buldukça girmeye çalışıyorum..20 gündür izindeydim ve bunu fırsat bilip üstadın 2 tane kitabını (babıali ve benim gözümde menderes)bitirdim hamdolsun..ayrıca kendimde gördüğüm eksikliği tamamlama aşamasında olduğum için sessiz takip etmeyi de daha uygun görüyorum..Son olarakta eklemek istediğim şey üstad ülkemizde çok az biliniyor,okunuyor..bu bana acı veriyor..tek istediğim bu fikrin bu düşüncenin bu ruhun memleketin dört bir yanına yayılmasıdır.. çok çalışmamız gerektiğini düşünüyorum..Allahımdan da bu fırsattan beni ve tüm samimi olanları mahrum etmemesini diliyorum..Selam ve sevgilerimle..

  • Like 4

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aleyküm selam,

 

Evvela başınız sağolsun. Allah Teala babanızı ve cümle ahirete irtihal eden geçmişlerimizi rahmetine garketsin, kabirlerini piri nur eylesin. Sizlere de sabr-ı cemil ihsan buyursun. Duyarılılığınız, yorumlarınız ve müspet kanaatleriniz içinde ayrıca teşekkür ederiz.

 

Beylerbeyi kardeşimizin de temas ettiği üzere, sair sebeplerden dolayı aramızdan ayrılan bir kaç arkadaşımız oldu. Bu durum beraberinde yönetim kadrosunda daralmayı getirsede dernek ve fasikül çalışmalarımızda herhangi bir menfi duruma sebebiyet vermedi. Sanaldan reele intikal eden çalışmalarımız yakın zamanda meyvelerini verecektir. Birlikte müşahede edeceğiz inşallah.

 

Forumun durağanlığı ve işleyiş bazında meydana gelen aksaklıklar umumi manada muzdarip olduğumuz bir konudur. Durağanlığın sadece forum planında olduğunu hatırlatmakda fayda var. Foruma ilişkin bu aksaklıkların giderilmesi hususunda da gerekli tedbirleri alarak çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Yönetim olarak almış olduğumuz karara binaen "yönetici alım duyurusu" ilanını açmış bulunuyoruz. Burada bizimle hareket etmek isteyen gönüldaşlarımızı aramıza alarak hem çalışmalarımıza ivme kazandıracağız hem de arkadaşlar niteliklerine ve istidatlarına göre bizlere katkı sağlayacaklar. Tedbir mahiyetinde atılan bu adım yakındığımız durağanlığı gidermede ciddi manada önem arz etmektedir.Bu nedenle mesafeli duran kardeşlerimizi duyarlı olmaya davet ediyor, bu hayırlı davete icabet etmelerini, kayıtsız kalmamalarını rica ediyoruz.

 

Mühim olan az ya da çok hızlı ya da yavaş çalışmaların istikrarlı bir şekilde idame etmesidir. Daima bizlerle birlikte olduğuna inandığımız, sadakat ve ciddiyet sahibi, fedakar gönüldaşlarımızın varolduklarını hissettiğimiz müddetçe, arzu ettiğimiz alanda muvaffak olmamız kaçınılmazdır. Zaman zaman yeise sevk eden koşulların zuhur etmesi ve zaman zaman da bizleri buhrana, karamsarlığa sevk eden sebeplerin meydana gelmesi halinde Üstadımızın, ihtar niteliği taşıyan ve mesuliyet atfeden mısraları kulaklarımızda, ruhumuzda ve bütün benliğimizde yankılanması temennisi ile tekrar edelim,

 

Sen bir devsin,yükü ağırdır devin!

Kalk ayağa,dimdik doğrul ve sevin!

 

Saygı ve Selamlarımızla.

  • Like 4

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aleyküm selam

Başınız sağolsun, Rab'bim rahmetiyle tecelli etsin kardeşim

----------

Yazmaktan sıkılmış olabilirler :)

Ne diyelim herkes birileri yazsın ben okuyayım diye düşündüğünde gün geliyor böyle sessiz kalabiliyor mekanlar.

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Allah rahmet eylesin, babanızın mekanı cennet olsun inşallah...

 

okumuş olduğum yorumlardaki samimiyet ben de üstadı ilk okumaya başladığım zamanki heyecanı uyandırdı. Malumunuzdur ki üstad attığı tohumların meyvesinin gelecekte toplanacağını biliyordu. Bazı kitaplarında kendisinden sonraki nesilden sonrasına işaret eder, yani bizim neslimize, omzumuza bu sorumluluk yüklenmişir. O devir içerisinde "freni patlamış kamyon" gibiydim. Kendi çapımda o zamanki şartlarım içerisinde birşeyler yapmaya çalışmıştım. Aradan yıllar geçiyor malum, teknolojik imkanlar pek çok noktada yardımcımız oluyor lakin bunun riski de malum. Bu site Üstadı ve ehli sünneti anlatıyor buna mukabil doğru yolun sapık kollarının propagandasının yapıldığı siteler de bir hayli fazla...

 

yapılacak ve yapılması gereken, fedakarlıktır. herkesin her durumda verebilecek birşeyleri vardır. malı, mülkü, parası, pulu olan malıyla; bilgisi olan bilgisiyle; zamanı olan zaman ayırarak; ve de duasıyla destek verebilir...

 

biz uğraşalım veya uğraşmayalım, düşünelim veya düşünmeyelim, çile çekelim veya çekmelim, bu kervan yavaş da olsa yürüyor arkadaşlar. Bu nur tamamlanacak ve İslam güneşi tekrardan karanlık ufukları aydınlatacaktır...

  • Like 3

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ve aleykum selam.

başınız sağolsun.

rabbim sabr-ı cemil ihsan eylesin.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Babam için ettiğiniz dualar ve güzel dilekleriniz için çook teşekür ederim. Allah bin kere razı olsun..

 

Mumin kardeşim sana da özellikle teşekür ederim. Benim girmiş olduğum büyük sorumluluk hissine kapılmış olman, çekmiş olduğum sıkıntıların anlaman ve empati kurarak bir gönüldaş hissiyle dualar etmen, ne bileyim halden anlayan insanları bulmak çok zor. Allah sizden ebeden razı olsun.

 

Ben önceki hayatımda Kaderin sade ve sadece insanın anne babasını seçmesi, doğduğu yeri belirlemesi dışında, hayatına hiç bir gücün mani olamayacağını , herşeyin insanın tekelinde ve elinde olduğuna inanan bir isimdim. Bu zamana kadar ki hayatımda hep ingiliz edebiyatı ve kişisel gelişim kitapları, yabancı yazarlar hayatımı süslüyordu. William Shakespeare, Bernard Shaw, Paul Auster gibi hep yabancı yazarlarla beslenmişti ruhum, hiç bir zaman Türk Edebiyatında bir ismi okumak istememiş, onların insan hırsına bir kelepçe vurduğu, eğer onları okursam kariyer planlarıma mani olacağını düşünmüştüm. O zamanki şaşalı hayatım ve kendime duyduğum özgüven ve hırs ile hiç bir kimseyi dinlemeyen sadece kendi bildiğini okuyan, ceo veya mali müşavir olma hayallari ile yaşayan bir isimdir. O dönemde çok sevdiğim bir arkadaşım NFK okumamı tavsiye etmiş en azından dünya hırsın biraz olsun azalır belki, hayatta para ve servet dışında başka değerlerinde var olduğunu söylemişti. Ve NFK ile ilgili araştırma yaparken forumunuzu tanımış yorumlarınıza, forum içi aktivitelerinize, ideolojinize, yakın tarihimize ışık tutan gerçekler dikkatimi çekmişti. Müptelası oldum diyebilirim forumun. Fakat yorum yapma cesaretinde bir türlü bulunamamış, bu kadar yüksek şahsiyetlerin arasında beni yorumum cılız kalır, okunmaya bile değer görülmez korkusuyla yorum yapmamış sadece okumuştum..

 

O dönemlerde de forum içi aktiviteleriniz mevcuttu. Kitap dağıtımı, toplantılar düzenleniyordu. Fakat tüm bunlar forumun aktifliğini zarar vermiyor, bilakis daha çok artırıyordu. Sadece düşüncemi söyledim ne olur kızmayın bana. Umarım zikretmiş olduğum isimlerle de sizi üzmemiş, kalbinizi kırmamışımdır. Eğer öyle bir şey söz konusu ise affınızı rica ediyorum.

 

Yöneticilik alımı konusunda ise üstad konusunda bilgi eksikliğim olduğu için foruma faydalı olamayacağımı düşünüyorum.

 

Aynı zamanda bende peyda olan yeis, karamsarlık ve gelecek korkusu yaralarıma ilaç olacak eserler arıyorum. NFK bu yaralarımı tedavi edebilir mi ? Hangi eserlerle bu yaralarıma çözüm bulabilirim ? Yardımlarınzı bekliyorum lütfen.

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Güzel Mevlam cümlemizden razı olsun kardeşim. Ne hoş bir dua etmişsiniz. Bendeki bu aşırı kendini verme duygusu sanırım bir gün bu ekranı da delip geçecek, kontrol edemiyorum resmen. Biz bizi anlarız gönüldaşım, anlamaz halimizden ağyar olan..

 

Şimdi şu son dediğiniz kısma gelecek olursak, şu yeis, karamsarlık, gelecek korkusu yaraları..

 

Yeis; müslümana yakışmaz gibi gayet parlak bir laf etmeyeceğim. Bugün hangimiz zaman zaman daralmıyor ve hatta ölümü bile arzulamıyor ki?

 

Bazen bir kuyuya benziyor hayat. Kör, pis, zehirli bir kuyuya.. Boğuluyorum.. Ölüme koşacak mecalim kalmıyor..Kimseyi görmüyor gözüm.. Sevdiklerim yabancılaşıyor.. Kitaplar tuğla oluveriyor birden.. Dostlarımın sesini tanıyamıyorum.. Varlığım bir tele asılıyor. Bir kabus bu.. Bir hastalık..

 

Diyor Cemil Meriç

 

Bugün tam anlamıyla bu hale yakalandım. Oluyor işte, bazan kafanız sadece omuzlarınız üzerinde tutabildiğiniz bir kütle oluyor. Hakimiyeti kaybedebiliyorsunuz. Ama bu halin devamlı olması zarar. Yoksa öyle sanıyorum ki yer yer bu ızdırapların, derin acıların ruhu büyüttüğü, beslediği olur. Soylu fikir adamlarının mesleğidir bu. Nitekim bunu yakalandığınız bir nöbet olarak değil de inşallah sonunda ferahlığa açılacak bir kapı olarak görün. Güzel Mevlam hiçbir kuluna kaldıramayacağı yükü yüklemez. Allah sabredenlerle beraberdir. Ve de o ne güzel vekildir. Şimdi yeis sadece lügatte bir mana. İnşirah kulun kalbinin genişlemesi; O nurun boğamadığı karanlık yoktur. Daim bu düşüncelerde olunuz.

 

Gelecek korkusu;

 

Bu yaz en yakın ve biricik dostumun annesi ayzarmıra yakalandı. Bu biricik dostumun üzüntüsü olduğu kadar benim de üzüntüm demekti. Ve hep destekçisi oldum. Bir gün evlerindeydim. Annesinin her gün alması gereken ilaçlar vardı, iri, renkli, tatsız ilaçlar. Bana kireç yutturuyor bu kız diyordu. Almak istemiyordu ilaçları. Sordu, ben ne zamana kadar kullanacağım bu ilaçları?

 

Dedi ömür boyu.

 

Ne, dedi, e'yi uzattı. O an öyle bir üzüntüye tutuldum ki. Dostumun acısı bir yandan. Dedim ki;

 

Havva yenge, ömür boyu derken ne kadar bir zaman dilimi geliyor aklına? Bizim ne zaman öleceğimizden ne haberimiz var? Neden bunu tasa ediyorsun? Bu tul-i emele girmez mi? Güzel güzel al ilaçlarını inşallah şifa bulacaksın.

 

Sonra dedi, haklısın, ne bileceğim ne zaman öleceğim. Gafletteyiz kızım.

 

Yani kardeşim, size diyeceğim, istikbal derken, nasıl ve de ne kadarlık bir zaman diliminden bahsediyoruz biz? Kuşu dahi nimetsiz bırakmayan Mevlam günde beş vakit randevulaştığı biz kullarını mı aç, susuz bırakacak? Bunu düşünüp de yan gel yat da olmaz. Hz. Meryem ve Yunus olmak lazım gelir, hoopp diye cennet ta'amının önümüze gelmesi için. Mümin ihtiyacını giderecek, ele el açmamak için çalışıp çabalayacak ve de daim öte buudun hasreti içinde günübirlik emel güdecek. Diğeri istikbalin telaşesi içinde olmak deiğim gibi tul-i emele girer ki bu mümin olana terstir. Yerinden abdest almaya giderken dahi teyemmüm alan zatların istikbalden murada yok muydu ki, ama abdestsiz Allah'ın huzuruna çıkmayalım diyorlar. Hulasa uzun vadeli heva-hevese kapılmadan o günü Allah'ın rızası içinde geçirebilmek ve de rızaullahtan gayrı kalmamak esastır. Bu mevzuyu da bu minval üzere düşününüz.

 

Karamsarlık, aslında kısmen yeis paragrafında değindiğim gibi. Aklıma Erdem Beyazıt'ın şı şiiri geldi;

 

Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm

Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm.

 

Ne muazzam değil mi?

 

Ölüm gibi suratı soğuk bilinen mefhum dahi bu denli neşe ile kabul görülürken hangi düşünce ya da sebep diyelim, bizi karamsarlık batağına gömsün? Demeyiniz şimdi bana, kardeş sen de hayatı ne ettin, deli misin nesin? Ben sokakta ağaçtan ağaca asılmış bir ipe dizilen çamaşırları görürken dahi kendisine mutluluk payesi biçen sanırım biraz optimist biriyim. Elhamdülillah bu son seneler kazanmış olduğum bir alışkanlık oldu. Normalde gözlüğünü dahi bulamayınca hemen gadaplanan ağlayan biriydim. Gerçekten böyleydim yani. Velhasılı, görüş açımızı değiştirdiğimiz, biraz daha gözü, gönlü müreffeh tutucu zaviyeleri kendimize dürbün edindiğimiz zaman hiçbir mesele kalmayacak. Hoş kalbi daim zikir ile meşgul edince, bunların hepsi oyun gelecek ya neyse, bizim gibi güneşi gözlük ile seyreden, çıplak gözle dayanamayıp hemen kafasını çevirenler olunca, yani bizzat o ateşin içinde yanmayınca, süreta kalıyoruz ve böyle tavsiyelerde bulunabiliyoruz.

 

Şimdi buraya kadar daha hissî olarak ele aldım, eserler ile başlama mevzusunda tabii ki ilk adresimiz, Üstad'ımız. Şahıs olarak da ittiba lazım. Bunu karıştırmamak gerek. Bilmem günümüz bir takım cemaat yahut tarik ehlilerini nasıl karşılarsınız? Yani bir sohbet erbebının dizinin dibinde ruhu tatmin eden hiçbir şey yoktur demeye getiriyorum. Öyle bir yıkanıyor ki insanın ruhu, kafası, kalbi tasviri zor. Kitap bende başlarda kapıyı araladı, ama o dergaha alimlerin muhabbeti, sohbeti ile girdim diyebilirim. Şimdi nefsime pay çıktığım anlaşılmasın, yer yer böyle nasiplendiklerimiz olmuştu. Şimdi çok uzağım. Rabbim döndürmeye kadirdir inşallah.

 

Üstad'ın eserlerinden, Çöle İnen Nur nezdimde ruhumu sarsan en önemli eseri. Kendisi İdeolocya Örgüsü'nü ziyadesiyle metheder. Ama sanıyorum başta biraz daha manevi yoğunluk kazandıktan sonra fikir kitaplarına geçiş yapmanız yerinde olacaktır. Sonra Bir Adam Yaratmak, bir Husrev portresi çizer ki Üstad, okurken adeta iki büklüm olursunuz. Sonra Aynadaki Yalan'da Naci'nin Rabbi'ni buluşu, orada da mükemmel bir örgü işlenir. Mesela Cinnet Mustatili çektiği çilelerle nasıl baş ettiğini müşahede etmek açısından son derece mühim. Bir O ve ben hakeza müthiştir. Ne bileyim hepsini okuyun. Şu an seçmek zor benim için.

 

İnşallah zamanla arkadaşınızın da dediği gibi öyle farklı pencereler keşfedeceksiniz ki Allah'ın izniyle, sizi asıl derdin Allah'tan başka hiçbir şey olmadığını öğretecek. Ben artık başka eserde kafamı dinidremez oldum. Mesela bu yaz okumak için, Şeriati'nin Hacc kitabına başladım sarmadı, sonra Avrupa'nın 50 Büyük Yalanı'na başladım, onu da bıraktım. Bir sonraki Meriç'in Umrandan Uygarlığa eseriydi, o da olmadı. En sonunda Üstad'ın Başmakalelerim'i elime aldım, işte şimdi tamamdı. Ki eser tamamen siyasi makaleler üzerine. Ama öyle bir gıda edinmişim ki artık kendime ele aldığı mesele siyasi meseleler dahi olsa, yine de beni doyurur olmuş. Arkadaşım der, Üstad'ın eserlerini bitirince ne yapacaksın diye.

 

Olay budur işte gönüldaşım. Hele bir dediğimiz eserlerden bir başlayın inşallah. Bakınız nasıl da değişecek sizin kafanızda o bohemli demler.

 

Neticeden haberdar ediniz.

 

Saygılarımla

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...