Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
MÜNZEVİ

Kadın Nasıl Olmalı?

Recommended Posts

İbrikçi yine meydanı boş bulmuşsun yarım gazla bu ne hız kuzum? İki dakikada alleme kesilip sitenin kürsüsünden fetva üfürüyorsun. Sen bu çok mühim bilgileri neye dayandırıyorsun hacı? Nedir bunların istinad noktaları, dayanakları? "Allah mutlu olacakmış, kullarından beklentileri varmış" hangi ayetlerin tefsiri bunlar? İbrikçi zade efendinin mi? Lisanın da yamuk yumuk tasavvufdan dem vurup edebe mugayir ifadeler kullanman senden işkillenmeme sebep oldu, iyice şirazeden çıktın sen, bu ibrikten temiz su akmıyorya hadi hayırlısı bakalım.

Share this post


Link to post
Share on other sites

"İnsanın dini aklıdır ,aklı olmayanın dini yoktur."Bu hadisi şeriftir.

by_x;

soru: Yarım gazla bu ne hız?

Cevap: Burada bir sürat göstergesi yok. Biz tam gazla gideriz Allah ne verdiyse... Yarım gaz sizin uydurmanızdır

 

idda: fetva üfürme

Cevap : Fetva üfürülmez uslubunuz çok bozuk. Anlayana söylenir.

 

Soru: Sen bu bilgileri neye dayandırıyorsun hacı?

Cevap: Tabiki Kuran ve sünnet bilgime.Duyuşuma ve uyuşuma. Hacca gitmedim . Hacı Lakabının dalga geçme ve aşşağılama olarak takılmasını sevmem.

 

Soru: "Allah mutlu olacakmış , kullarından beklentileri varmış" hangi ayetlerin tefsiri bunlar?

Cevap: Günaydın ! Allah var Allah...

 

İdda : Lisanın yamuk yumuk ... edebe mugayir ifade...

Cevap: avrat kelimesinin kullanımının edepsizlik olmadığını anlayamadınsa hala gidip dedenle bu konuda dövüşebilirsin. Uslubum sizin uslubunuzdan kat kat daha edeplidir, Açık ve anlaşılırdır.

 

İdda: İbrikten temiz su akmıyor

Cevap: Bu sizin görüşünüzdür. Fetva değildir sanırım...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yazdıklarınızı görünce aman Tanrım didim. Ibrikçi sen kız kısmından, mütereddid sen de karı kısmından uzak durabilirsin. Yoksa ihtiyârınızda değil mi? Tek muhatabım olmaya değer Kanijeliye ise cevap vereceğim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Prensip olarak kadının çalışması haram değildir. Örtünmeye riayet etmemesi, yabancı erkeklerle kırıla döküle konuşması, yabancı erkekler için süslenmesi ve kokulanması haramdır. Erkeklerle karma olarak çalışmasında bunlardan birinin bulunmaması hemen hemen mümkün olmadığı için bu da haram sayılmıştır. Helal olan bir işte, helal bir iş akdi ile çalışmış olduktan sonra elde edeceği kazanç da helal olur. (Faruk Beşer-Hanımlara Özel Fetvalar)

 

Bir erkek yerine iki kadın şahitliği meselesine gelince bu erkeklerin üstünlüğünü göstermez. "Fikirler, kadınların dimağına değil kalbine işler. Ve bu yoldan onlara tesir ederler. Bîtaraf olamamak, tessürden hoşlanmak, muhakemeden ziyade duygu ile hareket etmek rekabetin bütün ahlakî ve amelî aksiyonlarına, nihayet sezişe dayanan bir istikamet verir. Kadın muhayyilesinin realiteyi değiştirici olan hassası yüzündendir ki kadın, daha vesveseli daha kuruntuludur. Yani bu durum kadının fizyolojik ve psikolojik özelliklerinden ötürüdür." ( Cemil Sema Ongun-Yeni Kadın)

 

Serbest hayat, iş hayatı ve memuriyet kadının yaratılışına, ruh yapısının gelişmesine uymayan şeylerdir. Evinden ve aile çevresinden uzaklaşan kadın ya kadınlık niteliklerinden kaybeder ya da işi ve memuriyetini eve çevirir. Buna rağmen İslâm'ın önerdiği tedbirler çerçevesinde kadınların başarabilecekleri memurlukları yapmalarında sakınca görmemek gerekir. İslâmî hükümlerin uygulandığı bir toplumda kadını tacir, tabip olmaktan meneden bir şey yoktur. (İslam'da Kadın-Prof.Dr. Bekir Topaloğlu)

 

Evet arkadaşlar şimdilik bu kitaplardan alıntı yapmak daha işime geldi zira ev İsmailağa Cemaati'nin savunduğu görüşleri yansıtan kitaplarla dolu ve bu cemaatin de bu hususta ne düşündüğü hepimizce mâlumdur.

Şeriat ve takva açısından kadının çalışmaması gerekir ben de bunun bilincindeyim. Yalnız fetvaya göre hayatımı idâme ediyorum doğrusu. Hanefi mezhebinde zorlama bir ittifakla kadının çalışmasında bir beis bulunmadığı belirtilir. (Mezkûr eserlerin birinde gördüm ama hangisiydi hatırlamıyorum.) Ancak şunu diyebiliriz, bu fitne ortamında kadının çalışması uygun değildir. Her ne kadar kendimizi muhafazaya çalışsak da (Koku sürünmek bile yok yani düşünün, bunu uygulayabilen kadın sayısı çok azdır.) Benim de tek isteğim sadece kız öğrencilere eğitim veren bir İhl'de vazife yapmak. Rabbim niyetimi biliyor. Ama o kadar tahsil görüp evde oturmak da işime gelmiyor.

 

Geçim derdi erkeğin boynuna amenna ama günümüzde bu mümkün mü? Ha şunu da diyeyim, imkanlar el verirse ille de çalışacağım diye tutturmak niyetinde değilim zaten. Evde otur, çocuğu uyut, kitap oku, ohh miss. :)

 

Feminist ayaklarına girmeme bakmayın, o, damarıma basılınca ortaya çıkıyor. Olması gerekenin biz de farkındayız ama yapamıyoruz. Aynı çarşafın en iyi örtünme şekli olduğunu düşünüp de giyememem gibi.

 

Ama yine diyorum, kadın toplum hayatından so-yut-la-na-maz. Gidip araba reklamında kadınların kullanılması da hoş değil tabi. İslâmî değerlere riâyet edilerek orta bir çizgi bulunmalıdır. Kadın doktor olmazsa olmaz, kadın eğitmen olmazsa olmaz, bu açık. Bayan kuaförü de mi olmasın ;)

 

Velhâsılı efendim haklıyım, haklısınız.. Nasreddin Hoca'nın fıkrası misâli..

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kadın da erkekte Kuranı Kerim'in, sünneti seniyyenin emrettiği gibi olmalıdır. Ayrıca kadının sosyal hayattaki yeri ile ilgili yorum yapan arkadaşlardan, muteber fıkıh kitaplarında kadının sosyal hayattaki yeri ile ilgili kendi fikirlerini destekler mahiyette fıkhi hüküm istiyorum?

 

@Fatma topçu?

 

 

Yahu bugün bana neler oldu böyle? Yazılan her mesaj beni farklı dünyalara alıp götürüyor.

 

Bakın Necip Fazıl ne diyor: ''Şahsiyeti, Fransızların (Lejyon donör) nişanıyla mükafatlandırılan Tanzimat Mecellesine karşılık, boyacı küpü tercüme kazanına sokulup çıkarılmış İşviçreli Türk Medeni Kanunu nedir?

Aynı kazana bir kerecik sokulup çıkarmakla elde edilen Türk Ceza Kanunu?..'' Yani deli gömleği gibi üzerimize giydiğimiz elbise... Toplumuzun dini değerleri ve kültürel yapısı ile hiçbir ortak yanı olmayan bir medeni kanun, sırf batı medeniyetinin düzeyine gelebilmek için üzerimize geçirildi. Sanki bunun için referandum yaptılar... Çok merak ediyorum, bunun için o zamanlar referandum yapılsaydı sonuç ne çıkardı? Buna verilebilecek cevap, işte o zaman CHP'nin ismindeki halk kısmını havada bırakır, değil mi? Bu medeni kanunda miras nasıl geçiyor? Muteber fıkıh kitaplarında miras nasıl geçiyor?
Bir de bizim ülkemizdeki belediye otobüslerini kim üretiyor, biz mi? Hepsi ithal, değilse bile montaj sanayi... Peki, bu belediye otobüslerinde oturaklar karşı karşıya... Yani yolcular buralara oturduklarında birbirlerine bakabiliyorlar, göz göze gelebiliyorlar. Erkek bir tarafta, kadın bir tarafta; mecburi de olsa birbirlerini süzerek oturmak zorundalar. Muteber fıkıh kitaplarında kadının yerini tespit ederken, buna göre de otobüs ithal etmek gerekir, olmadı üretmek gerekir diye düşünüyorum.
Ah bu mevzular birbirlerine o kadar bağlı ki... Galiba bir hadiseyi tartışırken, hadiseye çok boyutlu bakmak gerekiyor.
  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu ibrik ya porselenden, kırılmış

Ya demirden, eğilmiş

Ya naylondan, yamulmuş. Normal değil kesinlikle, katiyyen değil. "Bakın, görün böyle numuneler de var." diye Allah tarafından bize ibretlik gönderildin herhalde. Kadınlardan bahsederken bir bedevî edâsına bürünmezseniz sevinirim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aziz kardeşlerim neden bu kadar üzerime geldiğinizi anlayamadım.

İbrikçi şöyle ibrikçi böyle...

Aslında çok önemli açıklamalarım oldu neden bunlar böyle kişiselletirme ile üstü kapandı. Konuşmamız gereken ibrikçi değil. Yani bu konuda ibrikçi değil.

Bak mesela ben burada çok önemli bir şey dedim ama kimse ilgilenmedi...

"Yetişmiş kadın veya yetişmiş erkek yoktur. Bunlar birbirlerini yetiştirirler"

Zamanımızda kimse kimseyi beğenmiyor evlenmiyor. İşte bu toplumsal sorunda bir kapı açıyor şu söz.

Eş seçme konusunda bence çok olumlu , yapıcı bir düşünce bu.

 

Şimdi bunları diyince yine lafı döndüreceksiniz, ibrikçi eş semeye akıl çelmeye çalışıyor.

Kardeşlerim hayır burada benim yapmaya çalıştığım Faydalı olmak. Aile kurumun temellerinin sağlam fikirlerle ve beklentilerle kurulmasını sağlamak.

Yanılıyor da olabilirim. Ama anlatmaya çalıştığımla kimse ilgilenmiyor ki...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sen bir defa bedivilerin kadınlara verdiği değeri idrak edebilseydin böyle konuşmazdın...

 

kaç defa açıkladım "ar" "v" "at" bu çok güzel bir iltifattır aslında.

Ama sana kim diksindirdi bunu onu bir düşün.

 

Neden diksindin bu kelimeden?

Kim seni kopardı bu insanlardan?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlar, muhalif kaldığımız yerlerde birbirimizi mazur görelim,müşterek noktalarda ittifak edelim. Ama şu başlıkta ortak noktalarımız çok daha fazladır; muhalif kaldığımız alanlar da esas üzerinde değil, tali noktalardadır.

 

Fıkıh kitaplarında kadının ve erkeğin toplum içindeki rolleri belirtilmiştir. Bu mevzuda bir dünya eksiklerimiz de elbette vardır.

 

Mesela Bülent Arınç çıktı ne dedi? Kadın kahkaha atmamalı... Buradaki herkes bu söze imzasını atar, değil mi? İşte bizim asıl hedefimiz bu söze karşı gelenlere olsun.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Neyse sataşmalara uymadan biz faydalı açıklamalarımıza devam edelim Allahın izniyle.

 

Aziz kardeşlerim kadın erkek birbirlerinin elbiseleridir. Hadisi Şerif Vardır

Örtüleridir.

 

Bence bir arvatın en önemli tesettürü eşidir. Eşi yanında olunca en güzel elbisesini giyinmiştir kişi.

Bu yer ehlinin ve gök ehlinin çok hoşuna gider.

Melekler o çekirdek aile için dualar eder.

 

Tamam artık arvat demiyelim. elbise diyelim o zaman.

 

Elbise nasıl olmalıdır?

 

Sünneti seniyeye uygun olmalıdır en güzel elbise sünnet olan elbiseder. Cuma günleri beyaz giyilir. Sünnettir...

Eşi , annesi tertemiz yıkamış gidirmiş gururlayollamış herifi...

Eğer eşini tertemiz elbiselerle cumaya göndermenin gururunu ve mutluluğunu bilseydi elbiseler (avratlar)...

Cumada değildim diyemezdi...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aziz kardeşlerim bakın elbise dedik aklıma geldi.

Sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz bir gün Hazreti Ayşe annemize bir elbise aldı. Elbise Hazreti Ayşe annemize büyük geldi yerlere değdi.

Resulullah dedi ki " Artık salınır gezersin huriler gibi"

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aziz kardeşlerim sıkılmayınız bir kaç gün boş zamanım var YAni bu yoğun mesajlarım fazla uzun sürmeyecek endişelenmeyin.

 

Neyse biz sohbetimize devam edelim.

 

Aziz kardeşlerim, meseleyi de çözdük, boş konuşmak olmaz...

Hacegan dostum gülmekten bahsetmiş. Kahkaha ile gülmek zaten kim olursa olsun sakıncalıdır.

 

ben biraz da başka konulara göz atayım .

Share this post


Link to post
Share on other sites

Neyse sataşmalara uymadan biz faydalı açıklamalarımıza devam edelim Allahın izniyle.

 

Aziz kardeşlerim kadın erkek birbirlerinin elbiseleridir. Hadisi Şerif Vardır

Örtüleridir.

 

Bence bir arvatın en önemli tesettürü eşidir. Eşi yanında olunca en güzel elbisesini giyinmiştir kişi.

Bu yer ehlinin ve gök ehlinin çok hoşuna gider.

Melekler o çekirdek aile için dualar eder.

 

Tamam artık arvat demiyelim. elbise diyelim o zaman.

 

Elbise nasıl olmalıdır?

 

Sünneti seniyeye uygun olmalıdır en güzel elbise sünnet olan elbiseder. Cuma günleri beyaz giyilir. Sünnettir...

Eşi , annesi tertemiz yıkamış gidirmiş gururlayollamış herifi...

Eğer eşini tertemiz elbiselerle cumaya göndermenin gururunu ve mutluluğunu bilseydi elbiseler (avratlar)...

Cumada değildim diyemezdi...

 

 

 

Yahu kardeşim, hadi avrat diyorsun arvat diyorsun... Olmadı elbise dedin... E peki herif ne oluyor? Hani herifi en küçük parçalara da bölsek bir şey çıkmıyor... Bir tek ''er'' çıkıyor. er asker anlamında kullanılabilir. Ama herifin anlamı pek iyi değil gibi geliyor bana.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlar sakin olun, bir troll ile karşı karşıyayız, ibrikçi akhiyi dikkate almaktan ziyade kendisiyle eğlenmek çok daha makul bir tercih gibi görünüyor. Rahat olun, keyfinize bakın. Tarzı da şu yazımda, yani 31 numaralı mesajda anlattığım arkadaşa çok benziyor. Hatta yine bu başlıktaki atışmaya benzer bir konu görmek isteyenler, http://www.n-f-k.com/nfkforum/index.php?/topic/7854-simdi-secim-zamani-allah adresindeki konuda ehli kalender nickli ruh hastasının diğer üyelerle atışmasını inceleyebilir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aziz kardeşim hallederiz Allahın izniyle bir bakalım hatrınız için.

Tövbe estafurullah biz de bilir kişi gibi ...

 

Bilemiyorum dediğiniz gibi pek bişe çıkmıyor...

 

 

Herifin tarifi belkide kelimeyle olmuyordur...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aziz kardeşim hallederiz Allahın izniyle bir bakalım hatrınız için.

Tövbe estafurullah biz de bilir kişi gibi ...

 

Bilemiyorum dediğiniz gibi pek bişe çıkmıyor...

 

 

Herifin tarifi belkide kelimeyle olmuyordur...

 

 

 

 

 

 

Herifi tersten de okudum yine bir şey çıkmadı. Belki harflerin yerlerinde oynama yaparsam bir mana yakalayabilirim :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlar sakin olun, bir troll ile karşı karşıyayız, ibrikçi akhiyi dikkate almaktan ziyade kendisiyle eğlenmek çok daha makul bir tercih gibi görünüyor. Rahat olun, keyfinize bakın. Tarzı da şu yazımda, yani 31 numaralı mesajda anlattığım arkadaşa çok benziyor. Hatta yine bu başlıktaki atışmaya benzer bir konu görmek isteyenler, http://www.n-f-k.com/nfkforum/index.php?/topic/7854-simdi-secim-zamani-allah adresindeki konuda ehli kalender nickli ruh hastasının diğer üyelerle atışmasını inceleyebilir.

 

Evet sizinle dövüştüğüm kişi. Kalender di adı o zaman. Babalar kulu benden önce ...

Kendisiyle bir kız meselesinden dolayı tartıştık . Ayıptır söylemesi çok pis sövüştük,

Onu bir yakalasam varya ...

Gerçi yiğidi öldür hakkını ver demişler. O tartışmada haklıydı. Siz haksızdınız.

Ama tekrar o tartışmayı açmayalım çünkü söylenecek her şey söylendi ama netice alınamadı.

 

Burada neler karıştırdı başka bilemiyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Herif "in tarifi kelimeyle olmuyor demek ki kardeşim...

Arife tarif gerekmez...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yazdıklarınızı görünce aman Tanrım didim. Ibrikçi sen kız kısmından, mütereddid sen de karı kısmından uzak durabilirsin. Yoksa ihtiyârınızda değil mi? Tek muhatabım olmaya değer Kanijeliye ise cevap vereceğim.

Fatma Hanım, sarfettiğim kelam ironi gayesi taşıyordu. Mazur görürsünüz inşallah değil mi.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hep kadın şöyle olmalı, kadın böyle olmalı diyip duruyorsunuz. Sanki kadının kahkaha atması anormal erkeğin pek tabii hakkı. Sanki toplumsal çöküntünün tek müsebbibi kadınlar. Kadın bir halt yiyorsa -afedersiniz- tek başına yemiyor. Adamın birine kızmışlar "Neden böyle kadın ticareti yapıyorsun?" diye, "Alıcısı var." demiş. Demek ki bu nevi kadınlara ilgi duyulmasa sayıları azalacak. Erkek de en az kadın kadar kendini sakınmalı. Mesela ben bir erkeğin yanına oturmam ama bir erkek benim yanıma çok rahat oturuyor. Ben 2. kez göz temasından kaçınmaya gayret ederim, bir erkek senin anatomi kitabını yazacak kadar inceleme hakkı bulur kendinde. Bir sıkıntı zuhûr etmişse iki tarafın da katkısı var bunda. Aynı şey toplumsal hayatta kadının yeri mevzusu için de geçerlidir. Günahtan korunmak istiyoruz öyleyse kadınlar evlere. Hayır efendim, siz de o göz kapaklarınızı sadece uyurken kullanmayın.

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hayır efendim, siz de o göz kapaklarınızı sadece uyurken kullanmayın.

burası gayet iyi...

bu tartışmanın sonu gelmez bence..... herkesin kafasında bi portre var ve herkes dünyayı kendi penceresinden görüyor...

annem var , karım var kızım var ve kızkardeşim var.... ama birde Allahın örneği var cc .... efendimizin ,s.a.v in sahabenin, hanımları ve kızları vs.....

benim çevremde bunların takliden de olsa benzeyeni yok. herkesin dili papuç kadar.....herkes bi moda sokmuş kendini.... yaşlısı bundan ne çıkar.... genci ben daha gencim... buyüğüklerin tembihi, ''onlar daha genç''! ileride............................ güzel ahlaklı kadına ne mutlu arkadaşlar......

kendini maddi manevi muhafaza eden kadına ne mutlu .....

son söz ..... olmazsa olmaz İLLA EDEP!

Rabbim hanımlarımızı kızlarımızı annelerimizi razı olucağı şekle soksun..... razı olacağı bir hayat nasip etsin... ahir zaman herkesin işi zor.

ve son duam... Rabbim kadınla imtahan etmesin....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hep kadın şöyle olmalı, kadın böyle olmalı diyip duruyorsunuz. Sanki kadının kahkaha atması anormal erkeğin pek tabii hakkı. Sanki toplumsal çöküntünün tek müsebbibi kadınlar. Kadın bir halt yiyorsa -afedersiniz- tek başına yemiyor. Adamın birine kızmışlar "Neden böyle kadın ticareti yapıyorsun?" diye, "Alıcısı var." demiş. Demek ki bu nevi kadınlara ilgi duyulmasa sayıları azalacak. Erkek de en az kadın kadar kendini sakınmalı. Mesela ben bir erkeğin yanına oturmam ama bir erkek benim yanıma çok rahat oturuyor. Ben 2. kez göz temasından kaçınmaya gayret ederim, bir erkek senin anatomi kitabını yazacak kadar inceleme hakkı bulur kendinde. Bir sıkıntı zuhûr etmişse iki tarafın da katkısı var bunda. Aynı şey toplumsal hayatta kadının yeri mevzusu için de geçerlidir. Günahtan korunmak istiyoruz öyleyse kadınlar evlere. Hayır efendim, siz de o göz kapaklarınızı sadece uyurken kullanmayın.

 

 

 

Peygamber Efendimiz (S.A.V) hayatında bir kez dahi olsa kahkaha ile gülmemiş, hep tebessüm etmiştir. (Efendimiz Sultanımız (S.A.V) bir erkektir.) Bu durum da O'nun en büyük mucizelerinden kabul edilir. Kahkahanın kadını erkeği olmaz, ayıp ayıptır; kadına da ayıp, erkeğe de... Yukarıdaki yazıda Bülent Arınç'ın bir sözüne karşı, o söze saldıran kesimi işaret ettim sadece.

 

Bak ısrarla anlamıyorsun... Niye anlamıyorsun ama? :)

 

Neyse, şimdi oldu mu? Düzelttik mi? :)

Share this post


Link to post
Share on other sites
Hep kadın şöyle olmalı, kadın böyle olmalı diyip duruyorsunuz.[/quote\]

Modernizm karşısında erkek-kadın tüm Müslümanların değişimiyle birlikte ele alınmadığından bazı yorumlar sadece kadını hedef alır hale geliyor. Yani hep evin kızını görüyorlar, soruyorlar oğlanı soran, gören yok.Toplumun ahlak seviyesinin düşmesinde yalnızca kadınların çalışma problemi mi yatıyor? O kadınlara yol açan erkekler var bir defa.Babaları var, kocaları var, kardeşleri var.

Mesuliyet var ortada.Kızını niçin ortaya çıkarıyor? Erkek, hanımının neden bu kadar gevşek davranmasına mani olmuyor? Evvela burada bir sıkıntı var. Mesuliyeti sadece kadınlara yüklemek bedavacılıktır.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Canımsın Mabed. Çikolatayı kesinlikle hakettin ;)

(Öğretmen alışkanlığıdır, yanlış anlaşılmasın. Dolabımda çikolata kalmadığında elmamı ödül olarak verdiğim de olmuştur. :) )

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...