ibrikçi 47 Report post Posted August 22, 2014 aziz kardeşim mumin o an aklımdan geçenleri yazdım. yanlış anlama olması yüksektir. Fino köpekliğinin çok yakışıksız olduğunu düşünmene sevindim. oklavayı genelde kadınlar kullanır. Yani o cümlede oklavalı saldırıya uğraması muhtemel kişi erkektir. Önerdiğim çümleyi söylediğinde direk "ipler elden gidiyor " düşüncesiyle kadın anlamadan oklava ile saldıracaktır. Yani bu şekilde kafamızda canlandırıyoruz. 3 çocuk muhabbetinde de çok önemli bir detay atlanmaktadır. bir ailenin günümüz şartlarında üç çocuk yapması ,eğer miras yoksa, kadın ve erkeğin çalışmasını gerektirir. Çalışan ebeveyinler çocuğun bakımında çok pasiftir. Yani çocuk okulaa gidecek olsa mecbur özel okula yazdırmk zorunda ve ek masraflar ödemelidir. 1 çocuk için yaklaşık bin TL 3 çocuk için 3 Bin sadece okul masraafı olur. Bu çekirdek aile bunu kaldıramaz. Devlet okulları talebleri karşılayamamaktadır. Bir şekilde devlet okulunun talebi karşılaması engellenmiştir. Para tuzağı yani... Bu bir soy kırımdır ne yazıkki... Share this post Link to post Share on other sites
Fatma Topcu 43 Report post Posted August 22, 2014 Sayın İbrikçi, karamsar yaklaşıyorsunuz. Yoksa rızkımızdan şüphe mi ediyoruz? Çoğumuz devlet okullarında okuduk. Iyi yetiştik çok şükür. Her şeyi okuldan beklemek yanlış olur. Eğitim ailede başlıyor. Özel okula da versen çocuğuna belli prensipler kazandıramamışsan yine kayıp bir çocuk olur. Öyle evlat yetiştirmeliyiz ki aklımız onda kalmamalı. Üniversiteyi il dışında okudum, afedersiniz istediğimi yapabilirdim. Ama kendimizi muhafaza ettik çok şükür. Özel okuldan ziyade sırf kız ya da sırf erkeklerin okuduğu okula verilmeli. Geçim meselesinde haklısınız. İstanbul gibi büyük şehirlerde kadın-erkek beraber ancak geçim sağlar. Devrin şartları bunu gerektiriyor. Ama çalışan anne de olsa çocuğunu 3 yaşına kadar anne yetiştirmelidir. Lüks yaşamdan kaçınıldığı sürece Rabbim yardım eder. Geçim endişesiyle çocuktan kaçınmak yanlış. Ben özellikle dindar ailelerin mücahit ve mücahideler yetiştirmesinden yanayım. Diğerleri zaten köpek gezdiriyor, afedersiniz. :) 1 Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted August 22, 2014 Aziz kardeşim demek istediğim şu , gözden kaçıyor olabilir. Kadın ve erkeğin çalıştığı aile çocuğu öğle yemeği veya öğleden sonra gibi zaman dilimlerinde yani çocuklar eve gitsin diye salındığında çocuk ortada kalıyor . Anne baba işte olduğu için çocuk ortada kalıyor. Adam da mecbur özel okula veriyor sabah bırakıyor akşam iş dönüşü alıyor. Mecbur kalıyor özel okula vermeye. Çevremde bu şekilde aileler var. Adam beş vakit namazında oğlunu vermiş amerikan kollejine ... Kara mizah... Mecburen en hesaplısına veriyor. Kurda kuzuyu teslim edince çocuk Yunan kültüründe yetiştiriliyor... Adam ne yapsın 3 tane yunanlı yetiştireceğine bir tane de karar kılıyor. Bunlar haytın gerçekleri ne yazıkki. Gözden kaçıyordur belki kasıt yoktur. Bilemeyiz tabi... Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted August 22, 2014 Bugün ashabı suffa sohbetinde dinledim inanamadım Sad Bin Ebu Vakkas radyallahu anh ın oğlu Hazreti Hüseyin Radyallahu anh efendimizi şehid edenlerin içindeymiş inanamadım ama gerçek . Sad Bin Ebu Vakkas radyallahu anh cennetle müjdelenmiş sahabede 10 kişiden biridir. Çok büyük bir sahabedir. Yani gerçekten evladını babadan ayırırlar... Çok tehlikelidir bu kollejler. Ama anlatamıyoruz... Devletin bunu çözmesi gerekiyor... Share this post Link to post Share on other sites
Mabed 79 Report post Posted August 22, 2014 Papazlar, Istanbulun fethedileceği dönemde kiliselerde melekler erkek mi, dişi mi, kadınlar Insan mı değil mi onu tartışıyorlarmış. Bizim yaptığımız da şu anda ondan farksız. Hasta ortada, teşhis belli 'reçete' nerede demek yerine hala teşhis üzerinde kafa patlatıyoruz Share this post Link to post Share on other sites
Fatma Topcu 43 Report post Posted August 22, 2014 Ben de katsayı sorunundan dolayı son yıl kolejde okumuştum. Bütün kolejler Yunan ilmini dayatmıyor. Yunan ilmi diyince aklıma Mahmut Efendi'nin "Yunan ilmi kucakta, Kur'an ilmi bucakta" sözü geldi. Yine diyorum çevre önemli amenna aile daha önemli. Rabbim yolundan ayırmasın.. 1 Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted August 22, 2014 Allahtan temelimiz sağlam , amerikan kollejinin müdürü diyor ki "aslında ben faşist derecesinde milliyetçiyim ama mecburen amerikan kollejinde çalışıyorum. Korkmayın bunun adı amerikan." Keşke dediği gibi olsa gavur boş durmuyor çocuğa tango öğretmişler. Bir seyrettim utandım ben . Kıza sarılıyor bilmem ne .... Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted August 23, 2014 Bunun için Aziz kardeşlerim mesele çocuk yapmak değil çocuğu yetiştirmektir. Aynı mantıkla düşünürsek , mesele Avrat bulmak değil aavradı yetiştirmek, Avrat için de aynen erkek bulmak değil erkeği yetiştirmek. Yatişmiş erkek veya yetişmiş avrat diye bir şey yoktur. Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Birbirinizi hiç bilmiyorsunuz ki , kendinizle alakalı birbirini yetiştirecek. Mesele budur Aziz kardeşlerim. Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted August 23, 2014 ibrikçi bilader seviyeli ve düzgün uslübuna rağmen avrat ta ısrarcılık neden? Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted August 23, 2014 cevap alamadığım için. Cevap bekliyorum. Yasaksa uyarız tabiki Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted August 23, 2014 bööğğ geliyo kulağa yasak meselesi değil 1 Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted August 23, 2014 Banada çok sevimli geliyor aksi gibi.Bazı yerlerde "Arvat " bak "ar" kelimesiyle başlıyor. "Ar" çok güzel bir kelimedir. Hele bayanda olunca Allahın nimeti gibi... Nimeti yerde görsen alıp öpüp anlına koyarsın. Buna kabadayılık denir. Yani kabadayılık , nimeti yerden alıp öpüp alnına koymaktır. "v" harfi zaten arapçada doğruluk , ciddiyet anlamında. Yemin gibidir "v" harfi. Beni çok etkiler... "at" zaten atalarımız demiş at, avrat, silah... Ulul emre uyarız o ayrı mesele. Taşralılara "Girme" deseler şehirlere girmez vesselaam... Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted August 23, 2014 tamam bilader kullanmakta ısrarcısın ve ,art niyet taşımıyosun. eyvallah. küfürde etmiyorsun sonuçta . he sana hoş geliyomuş onuda anladık. ama kusura bakma ama , bu tarz ifadenle ... beni senin hakkıda zonta.... kıro... hırbo...vs diye düşünmekten alıkoyamamış oluyorsun Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted August 23, 2014 Eyvallah Share this post Link to post Share on other sites
By_X 46 Report post Posted August 23, 2014 Ak sakallı dedesi kullanmış diye bu amiyane tabiri ısrarla kullanıyor hafakan abi, böğğ geliyor çok güzel dedin, kulak tırmalıyor ilaveten. Bizim için yegane ölçü Kuran'dır ve Efendimizdir (s.a.v). Kuranda ve Hadislerde kadın, hanım, eş ve zevce kavramları kullanılır. İçtihat sahipleri, alimler bu kavramı tefsirlerde, şerhlerde arvat şeklinde pardon avrat şeklinde kullanmamış. Toplum içinde insan ağzının ayarına dikkat eder değil mi? Birşeyin kullanılıp kullanılmayacağını insan kendisi bilmez mi? Hanım kardeşler var sitede, bu tabiri kabul eden yada hoşgören var mı acaba? Düşünmüyorki adam, ben seviyorum diye herkesi aynı kefeye koyuyor sen sevdin madem bizde sevelim oldu mu? Her doğru her yerde söylenmez efendi. Hahaha birde kelimenin etimolojik kökenine inmişsin ancak mevzuya kelalaka giriş yapmışsın ibrikçi, bazı yerlerde "Arvat" diyorlarmış bazı yerlerde de "Avrat" diyorlarmış karar verelim kim ne diyor, dedelerin dediği mi bazı yerlerde söylenilen mi doğru? Tdk'ya bakbakalım arvat diye bişey var mı, arapça lugatlara bakalım avrat avret manasında karşılık buluyor arvat arvet diye bir şey oluyor mu? Güzel yuvarlamışsın ar başta olursa pek güzelmiş "V" vavın yemin hali, at da şu dört ayaklı binek hayvanı hepsini topladık mı kırk eder? Kırkda mübarek sayı.. :). Kalemdar başkan izin verirseniz ben de kullanmak istiyorum baksanıza zararlı değil aksine faydalı bir şeymiş bu. Hatta konu başlığını değiştirelim "Arvat nasıl olmalı" Kadın ne abi siz burjuva mısınız? Taşralıyız biz istemiyorsanız silin üyeliğimi, taşralıysanız taşlanırsınız abi..... :) 3 Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted August 23, 2014 :) eyvallah by x haksız değilsin.... ibrikçi kötü niyetli olmasada sanırım marjinal olmanın peşinde. tuhaflıkta ısrarediyor.onu 3 cümle ile bağdaştırdım ben kafamda..... ne diyim daha Share this post Link to post Share on other sites
Hâcegân 226 Report post Posted August 23, 2014 Arvat kelimesinden ''ar'', ''v'' ve ''at'' anlamlarını çıkarıp, hadiseye etimolojik bir mana verilince aklıma mevzu ile alakalı olmayan bir şeyler geldi. Biliyorsunuz ki, bizim çok eski tarihimizde ''İl'' kelimesi vardı. Neydi bu? Doğru hatırlıyorsam devlet demek... Günümüzde de şehir/kent neyse il de o... Ama bir de dört büyük melek var. Şimdi diyeceksiniz ki, ''İl'' kelimesinden bahsediyorsun, sonra da dört büyük melek var, diyorsun. Ne alaka kardeşim!?!'' O zaman ben de size derim ki, ''Ama melek isimlerinin sonunda il var!'' Evet, böyle bir cevaba ne dersiniz? Acele etmeyin derim... Azrail, Mikail, İsrafil, Cebrail... Bakın sonlarında ''il'' var. Bu ''il'' nereden gelmiş, biliyor musunuz? Şu bizim eski tarihimizden kalma ''il''den. Diyeceksiniz ki, hani kaynağın??? O iş basit... 1932 yılında Atatürk tarafından kurulan bir kurum var. Evet tahmininiz doğru... Türk Dil Kurumu... O vakitler bu kurumda anlı şanlı bilim adamları toplanıp, dilimizin etimolojik geçmişini ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. (Toplantılara Atatürk de katılıyor.) Yani bütün dillerin aslında Türkçe'den çıktığını bilimsel olarak kanıtlamaya çalışan bir kurul işte. İşte bu garip ''il'' iddiaları orada devlet politikası haline getiriliyor. Kurulda bu konular ciddi ciddi konuşuluyor. Tutanaklarda var bunlar... Ah o tutanaklarda daha neler var... Ben o tutanakları görmedim ama Cumhuriyet gazetesinin arşivine girdim. 10 lira verince, arşivde 24 saat dolaşabiliyorsunuz, internet üzerinden. 1932 yılında çıkan Cumhuriyet gazetelerinde kuruldaki bu konuşmalar çarşaf çarşaf verildi. Bizzat oradan okudum. Yani bunlar bilimsel çalışma arkadaşlar... Niagara Şelalesi bile bizim Türkçe'den üretilmiş mesela... Bizim atalarımız oraya gidince, şelaleyi görmüşler ve şöyle demişler: Ne yaygara, ne yaygara!!! Sonra zamanla burası Niagara Şelalesi olmuş. Mesela Amazon Nehri... Bizim atalarımız keşfe çıkmışlar... Bir nehrin yanına gelmişler... Gitmişler, gitmişler ama nehrin sonunu bulamamışlar... Sonra da demişler ki: Amma uzun!.. Amazon Nehrinin ismi de buradan geliyormuş... Güneş Dil Teorisi kapsamında bu konular devlet kurullarında konuşuldu, ciddi ciddi konuşuldu. Arkadaşlar şaka filan yapmıyorum ha... Bir devlet politikasından bahsediyorum. Neyse... O kadar çok şey var ki... Buraya yazsam gülmekten yerlere yatarsınız... Yahu ''üçgen'' bile uydurma, ben daha ne diyeyim!!! Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted August 23, 2014 By_x kardeşim "avrat nasıl olmalı?" Şimdi hacegan hocayı okudum tam derviş modundayım ama haklı olduğum şeyde de tevazu gösteremeyeceğim kusura bakmayın. Bir defa islam dini ata bablarımızı aşşağılık görmeyi, küçümsemeyi emretmez bilkis anne babaya saygılı olmayı emreder. Böööğğ demek bir yana of bile diyemezsin.... Bir gün gelir bizde koca karı ata dede oluruz kocalanırız... Herkesin saygıya sevgiye ihtiyacı var. Taşralılara olan bu kin ve nefreti birlikte aşabiliriz. Hani bir söz vardır civciv yumurtadan çıkmış kabuğunu beğenmemiş. Sitede bazı konuları da okudum orada da "kocakarı inancı" diye bazı şeyler var kimse rahatsız olmamış . Tabi bazı sosyeteler" koca karı " kelimesi geçtiği için rahatsız olmuştur mutlaka... Senin için ölçü Kuran ve sünnetler de bizim için başka bişe mi? Slogan atıyorsun resmen... "ar" "v" "at" hepsini toparladın mı namus eder. Böyle güzel düşünmelisin. Neyse uzatmayayım meseleyi zaten çözdük. Eğitim şart... Share this post Link to post Share on other sites
kanijeli 33 Report post Posted August 23, 2014 Kadın da erkekte Kuranı Kerim'in, sünneti seniyyenin emrettiği gibi olmalıdır. Ayrıca kadının sosyal hayattaki yeri ile ilgili yorum yapan arkadaşlardan, muteber fıkıh kitaplarında kadının sosyal hayattaki yeri ile ilgili kendi fikirlerini destekler mahiyette fıkhi hüküm istiyorum? @Fatma topçu? 2 Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted August 23, 2014 kanijeli kardeşim sizin için bazı araştırmalarım; "İşlerini bir kadına bırakan topluluk asla felah bulamaz." (Buhârî, Meğâzî, 82, Fiten, 18; Tirmizî, Fiten, 75; Nesaî, Kudât, 8; Ahmed b. Hanbel, V, 43, 51, 38, 47). Allah Teâlâ, kadınların şahitliği konusunda onların bir özelliğini şöyle belirler: "Erkeklerinizden iki de şahit yapın. Eğer iki erkek bulunmazsa, razı olacağız şahitlerden bir erkekle iki kadın yeter. Böylece kadınlardan biri unutursa diğerinin hatırlatması (sağlanmış olur)." (Bakara, 2/282). Bu duruma göre kadınlar İslâm devlet başkanlığı veya vâlilik görevi için de elverişli bulunmazlar. Çünkü ne Hz. Peygamber (asm) ne dört halife ve ne de ondan sonra gelenler, herhangi bir kadına yargı veya vâlilik görevi vermemişlerdir. (bk. İbn Rüşd, II, 449; eş-Şirbînî, IV, 375; İbn Kudâme, IX, 39). Konunun devamını okumak için : TIKLA Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted August 23, 2014 eyvallah hacegan, gayette uyumlu bune yaygara...... amma uzun ....amazon :) hatta bi kıyak yapıp elindekileri bizimle paylaşırsan seviniriz kanjeli kafadan koparmış olayı ... doğru söze ne hacet. Share this post Link to post Share on other sites
kanijeli 33 Report post Posted August 23, 2014 ibrikçi kardeşim ben o rivayetleri biliyorum, kadının sosyal hayatta yeri edinmesini savunan arkadaşlardan, savundukları ile alakalı fıkhi hüküm istiyorum İslam ulemasının eserlerinden. Share this post Link to post Share on other sites
mütereddid 254 Report post Posted August 23, 2014 Sonuna kadar haklısınız ibrikçi kardeşim. Ben şahsen bu insan nevine "karı" diye hitap ediyorum. Etrafımda "hanım efendi" hitabını duyunca gayrı ihtiyari tüğlerim diken diken oluyor, dişlerim gıcırdamaya başlıyor, suratım kıp kırmızı kesiliyor, yumruklarımı sıkmaktan avuçiçlerimi kanatıyorum. Evlad-ı Osmanlı bu olamaz, olmamalı, İslam bu değil :((edit: İroni içerir) 1 Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted August 23, 2014 Aziz kardeşim Kız kısmısına gelince aynen ben de bir gıcık alma hasıl oluyor gayri ihtiyari. Şimdi demek istemiyorum ama ayette de böyle bir gıcık alma var gibi... Allahın gönlüne güç gitmesin. Kız kısmısını kontrol çok önemli. Aslında Allah da çok mutlu oluyor Kızların dindar olmasından. Mesela derlerki Kadınlar kırk günde evliya olurmuş. (Şöyle bir silkinip ceylan olurlar. D.Cebeci) Ama bir günde kaybedermiş. Erkeklerin işi daha uzun sürermiş. Yani Allahın Merhameti gazabını aşmıştır. En sevmediği bir kişi tövbe ettiğinde bir anda en sevdiği olabiliyor. Hazreti Musa aleyhisselamın olayını bilirsiniz... Bence aslında Allahın kulluk olarak kadınlardan beklentisi daha çok olabilir. Çünkü Merhamet vermiş . Erkeğe güç kadına merhamet vermiş... Niye cehennem kadınlarla dolu? Bakmaya kıyamıyor insan... Erkeklerin korkak ve pısırıklığı kadınları daha çok azdırıyor... Allah affetsin bişeler yazdık yine.. Share this post Link to post Share on other sites
mütereddid 254 Report post Posted August 23, 2014 Bir şaka olmalısınız. 1 Share this post Link to post Share on other sites