Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
gulbeyaz3424

İmanının Hakikati Nedir?

Recommended Posts

Taklitten Hakikate

 

Nefsiyle güreşen pehlivanların hepsi nefse yenildi. Nefs âlimi de âbidi de yendi, sadece aşk pehlivanını yenemedi. Nefsin ilacı çile, mağara, tabanca, kılıç korkusu değil, Allah aşkıdır. Aşk ve muhabbette öyle bir kudret, güç vardır ki Allah’a aşık olanın nefsi çaresiz kalır, akıllar ona hayran olur.

 

Allah Rasulü s.a.v. ile Harise b. Malik el-Ensarî r.a. arasında şu konuşma geçti:

 

– Ey Harise, nasıl sabahladın?

 

– Gerçek bir mümin olarak sabahladım ey Allah’ın Rasulü.

 

– İmanının hakikati nedir?

 

– Dünyadan yüz çevirdim; benim gözümde altınla taşın kıymeti birdir. Gecelerimi ibadetle, gündüzlerimi oruçlu olarak geçiririm. Sanki Rabbimin arşı gözlerimin önündedir. Cennet ehlinin birbirlerini ziyaretlerini görür gibi oluyorum.

 

Rasulullah s.a.v. “Kim Allah’ın nurlandırdığı birine bakmak isterse Harise b. Malik’e baksın.” buyurmuştur. Kitaplar Hz. Harise’nin sahip olduğu ilmi, ünvanı anlatmadı, sıfatını anlattı. Sahip olduğu ilâhi muhabbeti anlattı.

 

Tasavvuf da sıfattır, ünvan değildir. Seyr ü sülûkla yönünü Allah’a döndürüp Hakk’ı bilme işidir. Bir şey yapmadan oturup, tasavvuf ehliyim demekle bir şey olmaz. Sabır ve sebatla çalışmak gerekir.

 

Şeytanın telkin ettiği “Benden bir şey olmuyor!” vesvesesini bırakıp, Hz. Mevlâna’nın dediği gibi, taklit de olsa gerçek de olsa aşıklar gibi hareket etmek Allah’a götürmede kılavuz olur. Zikri bırakmamak, Allah Rasulü’nü ve evliyayı sevmek lazımdır.

 

Seyr ü sülûk mecaz ile başlar; önce taklittir ama hakikat olarak işin sonuna varır. Hakikat tarafına seyr ü sülûk edecek kimse bir Allah dostu bulur, onu sever. Allah Tealâ, o veliye bağlanarak başlayan aşk-ı mecaziyi, aşk-ı hakikiye çevirir.

 

Bir insan neyi gaye edinirse, onu sevmeyi de elde eder. İnsanların gayesi neyi sevdiklerinin, neyin peşinde olduklarının, neye ulaşacaklarının da işaretidir.

 

Tasavvuf hakkında doğru bilgi edinmek gerekir. Mevlâna hazretleri “Bilgisi eksik olan şimşeği güneş sanır.” diyor. Neyin güneş, neyin şimşek olduğunu ayırt edebilmemiz için eksik bilgiyle ileri sürülmüş yorumlara değil, ancak kâmil insanların sözlerine dikkat etmek gerekir. Bu sözlerle seyr ü sülûk edip yol almalıdır.

 

Allah Tealâ, kulun seyr ü sülûk ile intikal etmesini, bir halden daha iyi bir hale geçmesini istemiştir. Tasavvufî hayat, kalbin gafletini intikal ile muhabbete çevirir. Allah kulunu devamlı intikal ettirir. İbret alırsa Mevlâ’yı bulur, ahmak olursa yolda kalır.

 

İnsan iki kanatlı olmalıdır. Bir kanadı Allah’tan korkmalı, bir kanadı Allah’ın rahmetini ummalıdır. Çünkü hem cennet hem cehennem vardır. Hem Lütuf hem kahır, hem rahmet hem azap vardır.

 

Bu can, ceset ve madde olan dünya ile şaşırtılmıştır. Dünyanın lezzeti, şehvet ve gazabı tahrik ederek seni yanıltır.

 

Bu yanılgıdan kurtulmak için intikal ederek, halleri yolları geçerek akl-ı selim’e ulaşmak gerekir.

Semerkand Dergisi

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...