Achar 116 Report post Posted March 29, 2012 ANADOLU TÜRKÜ Dün: Aptal denecek kadar saffetli… Bugün: Saffetli sanılacak kadar açıkgöz… Dün: Safı 100 okka.. / Bugün: Elbisesiyle 55 kilo… Dün: Maşrapalarla ayran içen gürbüz… Bugün: Kovalarla rakı deviren cılız… Dün: Nezle görmemiş sıhhat… Bugün: Sıtmadan frengiye kadar illet… Dün: “Ya devlet başa, ya kuzgun leşe…” Bugün: “Devlet malı deniz; yemiyen domuz…” Dün: Gözünü kaldırmayan mahcup âşık… Bugün: Gözü kan çanağı, ırz düşmanı… Dün: Gazi… Bugün: Şakı… Dün: Eline vur, ekmeğini al! Bugün: Köstebek ol, buğdayını al! Dün: Ciğere kadar işleyen iman heykeli… Bugün: Kuyruk sokumuna kadar yakan şüphe maymunu Dün: Aletimiz saydıkları… Bugün: Efendimiz dedikleri… Gerçekten büyük bir inkılâp olduğu besbellidir. 24 Ekim 1947 (13 Haziran 1952′de ve 1 Mart 1967′de değişikliklerle yeniden yayınlanmıştır.) (Çerçeve 2, Büyük Doğu Yayınları, 2. Baskı / s. 105) 3 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Miralay 81 Report post Posted March 29, 2012 Üstad, malesef dünkü bizle, bugünkü bizi çok güzel müşahade etmiş. Ne söylersen söyle bundan daha iyi ifade edilemez diye düşünüyorum. Ama sonunu fazla iyi anlayamadım, tam olarak ne demek istiyor Üstad, burda? ".....Dün: Aletimiz saydıkları… Bugün: Efendimiz dedikleri…...." Quote Share this post Link to post Share on other sites
uğur cömert 0 Report post Posted April 21, 2012 dün insanları (köylüleri) alet yerine koyanlar bu gün köylü milletin efendisidir diyorlar üstad burada bu konuya değinmiş olsa gerek bu yorum tamamen benim fikrim yanlış olabilir Quote Share this post Link to post Share on other sites
trradomir 206 Report post Posted May 10, 2012 Sanki öyle değil. Akışa baktığınız zaman dünün bugünden daha hayırlı olduğu anlatılıyor, son kısmı da bu çerçevede anlamak gerek. Karşılaştırmada da Osmanlı dönemi Anadolu insanı ile cumhuriyetin ilk dönemlerindeki köylü profili ele alınmış. 'Aletimiz saydıkları' denirken, geçmişte devlet amaçları dahilinde Anadolu insanının yönlendirilebildiği ve ulvi gaye yolunda bir alet olarak idare edilebildiği açıklanıyor olmalı. 'Efendimiz' sözünde ise samimiyetsiz bir dalkavukluk var. Mecbur olduğunuz, fakat tiksindiğiniz bir kabadayıya istihzayla karışık samimiyetsiz bir iltifat yollar gibisiniz... Üstad'ın üslup ve düşüncelerine aşina olanlar için bu neticeye varmak daha doğru gibi görünüyor. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Miralay 81 Report post Posted May 11, 2012 Evet yazının gidişatı dün iyi olan şeyleri anlatması bakımından trradomir doğru analiz etmiş gibi. Yazıda iyi olan dünkü bizle, kötü olan bugünkü biz karşılaştırıyor. Anlamadığım nokta, Üstad'ın bu yazısında dünkü bizle, bugünkü bizi müşahede gözlemliyor fakat bazı yazılarında gene Türkiye'yi kurtaracak olanın bu Anadolu halkı ve Anadoluluk ruhu olduğundan bahsediyor. Üstad artık bu yazısından bu Anadolu halkından ümidini kesmiş olduğunu mu anlamamız gerekir. Yoksa yiğit devrildiği yerden kalkar misali, kötü olarak nitelediği bugünkü bizin tekrardan eski saffiyetine geri döneceğini mi düşünüyordu? Quote Share this post Link to post Share on other sites
Miralay 81 Report post Posted May 11, 2012 Dün: Safı 100 okka.. / Bugün: Elbisesiyle 55 kilo… Burasını da belirtmek istiyorum. Safı 100 okka, okka yaklaşık ne kadar ağır olduğuna bakıyorum. 1282gr yani 1 kilo 282 gr geliyor. Çarpın bunu yüzle yaklaşık 120 kg, 130 kg'luk bir dev ortaya çıkıyor? :shiny: :shiny: :shiny: :shiny: :shiny: Quote Share this post Link to post Share on other sites
trradomir 206 Report post Posted May 11, 2012 Anlamadığım nokta, Üstad'ın bu yazısında dünkü bizle, bugünkü bizi müşahede gözlemliyor fakat bazı yazılarında gene Türkiye'yi kurtaracak olanın bu Anadolu halkı ve Anadoluluk ruhu olduğundan bahsediyor. Üstad artık bu yazısından bu Anadolu halkından ümidini kesmiş olduğunu mu anlamamız gerekir. Yoksa yiğit devrildiği yerden kalkar misali, kötü olarak nitelediği bugünkü bizin tekrardan eski saffiyetine geri döneceğini mi düşünüyordu? Sorunun cevabını vermişsin abiciğim. Biz müslümanlar olarak, Üstad'ın tabiriyle, güneşi astarımızda kaybettik, sahip olduklarımızın idrakına varamadık ve onların ruhundan uzaklaşarak çürümeye başladık. Güneşimizden uzaklaştığımız için karanlıktayız. Fakat neticede güneş hala bizim, bir başkasının değil. O halde dünyanın umudu da hala biziz. Onu yeniden bulma ihtimali olanlar da biziz. O güneş parlayacaksa bizim astarımızdan çıkarak parlayacak. Anadolulu bakışında öne çıkan nokta da bu. Evet hamurundan uzaklaştırılmış, sahip olduğu güzelliklerden koparılmaya çalışılmış bir nesil var ortada. Fakat o neslin hamurunda İslam var, temizlik var. İçinde yetiştiği kültür sebebiyle, düzelmesi bozulmasından daha kolay olan bir cemiyet bu. Yeter ki ona astar'ı hatırlatılsın... Quote Share this post Link to post Share on other sites