Necip Fazıl'ın Adını Bile Irtica Görüyorlar!

[Kalemdar 293]

Necip Fazıl'ın adını bile irtica görüyorlar!!!

 

 

 

Star gazetesi Büyük Doğu'ları her gün verse de arşiv yapmak isteyenler on yıl beklemek durumunda kalmasa.

 

Üstadın dua ve dileğini ifade eden “Büyük Doğu” şiiri şöyle der: “Doğsun Büyük Doğu, benden doğarak!” Star gazetesinin Büyük Doğu dergilerini ikinci kez basmasını bu duanın kabulüne işaret sayabilir miyiz acaba? Bize göre evet.

Büyük Doğu dergisinin ne son sayısına erişmek nasip oldu ne ilk sayılarını bir cilt halinde bile olsa görmek ve okumak. Bir efsane idi bizim için Büyük Doğu. Son

sayısının üzerinden bile 34 yıl geçmiş. (1978)

 

 

Necip Fazıl’ın adı bile irticadır

 

Büyük Doğu, kıtlıkta verilen lokmadır. “Allah” yazmanın (yerine “Tanrı” yazılıyor, söyleniyordu) yasak olduğu bir dönemde en yüksek sada ile ALLAH diyen bir dergi olduğu için önemli Büyük Doğu. Bir hayatı terk edip başka bir hayatı teklif ettiği için, terk edilen hayatın iğrençliklerini bütün yönleriyle bildiği ve deşifre edeceği için tehlikeli kabul edilen bir dergidir Büyük Doğu. Seksen öncesinde Bir Adam Yaratmak, TV dizisi olarak TRT’de gösterime gireceği sırada zamanın TRT müdürü İsmail Cem’e karşı çıkıyor CHP: “Necip Fazıl’ın TV’de ne işi var, her tarafı irtica o adamın.” İsmail Cem, savunma babında “Efendim” diyor, “bu eserde irtica yok, eser Bir Adam Yaratmak, hani Ertuğrul Muhsin oynamıştı.” “Ne olursa olsun” demiş CHP’li o yetkili, “Necip Fazıl’ın adı bile irticadır.”

Bir başka anekdot Hekimoğlu İsmail’den. Anılarında diyor ki: Büyük Doğu’nun peşinde iki grup vardı. Polis ve biz gençler. Gazete dağıtım merkezine polisten önce gelirsek biz topluyorduk (hepsini satın alıyorduk), bizden önce polis gelirse o topluyordu, okutmamak için.

Bir neslin değil; nesillerin mektebidir Büyük Doğu.

Şimdi sansürsüz, polis baskını korkusu taşımadan okuyabileceğiz. Hem de Büyük Doğu’ya katılmış onlarca yazar ve şairin eserleriyle. İlk sayıda şu isimler vardı: Kazım Nami (Duru), Vecdi Bürün, Zahir Güvemli, Mustafa Şekip (Tunç), Nizamettin Nazif, Salih Murat (Uzdilek), Ziya Şakir, İskender Fikret (Akdora), Özdemir Asaf... Sezai Karakoç’un Mehmet Leventoğlu müstearıyla katıldığı ve birinci seçildiği şiiri de görebileceğiz, üstadın eserlerine almadığı yazılarını ve öldükten sonra sansürlenen eserlerinin ilk hallerini de.

 

Büyük Doğu bakalım daha kimlerin maskesini düşürecek?

 

Bahis açılmışken söyleyelim. Geçen cumartesi Star gazetesi ile verilen ilk nüsha 1946 senesine ait ilk sayı demesine rağmen, derginin içinde ‘Edebiyat Mahkemeleri’nde yazar, önceki sayılardan bahsediyor. İlk sayıdan niçin başlamadı acaba bu yayın? Bu haliyle gene eksik kalacak Büyük Doğu.

 

 

‘Edebiyat Mahkemeleri’ demişken, üstadın son sayıda Tevfik Fikret’i yerle yeksan ettiğini hemen söylemeliyim. Hem de bugün Tevfik Fikret cephesinde yer alan kişileri konuşturarak. Hani diyorlar ya “Tevfik Fikret cemiyet adamı idi, kalemini cemiyet için kullanmıştı.” “Balıkçılar” dâhil sosyal içerikli bütün şiirlerin Fransız şiirinden aşırma olduğunu isim isim veriyor Büyük Doğu. Bunu okuyunca şöyle dedim: Servet-i Fünun’un temsil ettiği edebî anlayış değil sadece; tema bile kopya, intihal, ithal. Ismarlama olarak sosyal içerikli şiir yazmış en önde gelen adamları olarak Fikret. Gerisini siz düşünün.

Büyük Doğu bakalım daha kimlerin maskesini düşürecek ve daha hangi yeni edebî, düşünsel tartışmalara sebep olacak. Göreceğiz. Sayın Başbakan’ın bir konuşmasında Gençliğe Hitabe’den aldığı parçalar, Star gazetesinin bu dergiyi yeniden yayımlamada hareket noktası olmuş görünüyor.

 

İnsanlar bir heyecanı on yıl taşıyabilir mi?

 

Şüphesiz önemli bir hizmet. Ama binlerce nüshası olan bir dergi için haftada bir nüsha yayımlamak çok problemli. Bu, en az on (10) yıl demek. İnsanların bir heyecanı bu kadar yıl taşıyabileceğini düşünmüyorum. Ben Star’ın yerinde olsam, her gün bir nüsha verirdim, bir yıl bütün Türkiye’yi gazeteye abone olarak bağlardım.

 

Kâmil Yeşil değindi.

 

Kaynak: Dünyabizim

[penaltiyitacaatanayarsiz 19]

İrtica kelimesini duyduğum an anlıyorum ki bir lağım çukurunun yanından geçiyorum. Eğer bir lağım faresiyseniz; olmayan beyninizin dilinize yansıttığı en sık kullanılan kelime “irtica”dır.

[hafakan 195]

Allahın ümmete armağanıdır üstad necip fazıl kısakürek.........

kıyamete kadar yaşayacaktır üstadın ismi. islam eşittir necip fazıl!

üstadın hakikatini gizleyemezler. ahmaklar ve adiler ancak görmezden gelebilirler!

bazı çevreler içinde, aman kurcalamayın fazla bab'ında sadece 'iyi şair necip fazıl' vardırya , işte onlar iki kere adi iki kere ahmaktırlar