Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
adıgüzel

Taksim'deki Camiyi İsmet İnönü Yıktırdı

Recommended Posts

taksimdeki_camiyi_ismet_inonu_yiktirdi13480337380_h926150.jpg

Taksim Meydanı'na cami yaptırılsın mı yaptırılmasın mı? Oysa 1940'lı yıllarda Taksim'de zaten bir cami varmış. Milli Şef unvanlı İsmet İnönü bu camiyi yıktırmış.

Türkiye gazetesinden

Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci bugün kaleme aldığı yazısında yıllardır tartışılan konuyla ilgili çok önemli tarihi bilgiler verdi. İstanbul'un en işlek meydanlarından olan Taksim Meydanı'nda yıllar önce bir caminin varlığından bahseden Prof. Dr. Ekinci bu caminin, İsmet İnönü tarafından 1940 yılında İstanbul vali ve belediye başkanı olan Lütfi Kırdar'a yıktırıldığını iddia etti. İnönü'nün camiyi yıktırma gerekçesi ise bir hayli ilginç...

İşte Ekinci'nin bugünkü yazısından ilgili bölümler:

Taksim'de bir

cami vardı

Taksim'e cami yapılması her sağ iktidar zamanında konuşulur. Malum bir çevre buna karşı çıkar. Polemikler sürer gider. Sonra mevzu küllenir.

Vaktiyle Taksim'de bir câmi vardı. Şimdi onu hatırlayan muhtemelen kalmamıştır.

Bazı binalar vardır, asırlarca yaşar. Bazısının ise ömrü kısadır. Ya bir âfete uğrar, ya da kazmaların hışmına… Taksim Kışlası da bu yapılardan biridir. Ömrü bir asrı bile bulmamıştır. Daha yakınlarda ortadan kaldırılmış olmasına rağmen, hakkında çok az malumat vardır.

Soğan kubbeli

kışla

Sultan I. Mahmud'un şehre su getirtirken yaptırdığı maksem sebebiyle suların taksim edildiği yer mânâsına Taksim adını alan semtte vaktiyle büyük bir kışla vardı. Sultan III. Selim topçu askerleri için yaptırmıştı. Meydanın Harbiye'ye bakan tarafındaydı. Kabakçı isyanında harab olduğu için, Sultan II. Mahmud tarafından 1812'de yenilendi.

basliksiz_9jpg_h263.jpg

Kışla, dekorasyonu ile diğer kışlalardan ayrılır. Binanın bu eski hâli ancak Preault'nun 1817 tarihli bir gravüründen bilinebilmektedir. İki katlıydı. Hind ve Rus stilinde soğan kubbeleri vardı. Köşeler üç katlı ve dışarı taşkın olduğundan çok ihtişamlı görünürdü. Yüzü arabesk motiflerle bezeliydi. İçinde büyük bir avlusu, avlunun ortasında ise ampir üslubunda zarif bir câmisi vardı.

Prost günah keçisi

1940'ta İstanbul vâli ve belediye reisi Lütfi Kırdar, Taksim Meydanı'na dikilen heykelin daha ihtişamlı görünmesi için İnönü'nün emriyle kışlayı yıktırdı. O devirde İstanbul'un Osmanlı havasından kurtarılması hedefleniyordu. Bunun için Fransa'dan Henri Prost adında bir de şehircilik mütehassısı getirtilmişti. Prost, hükümetin arzuları istikametinde şehir planı çizdi. Osmanlı'dan kalan perişan izlerden büyük bir kısmı da böylece ortadan kaldırıldı.

Bazı insaf ehli, kışlanın yıkılmayarak tamir edilmesi için yalvardılarsa da, tamir için gereken paranın bulunmadığı gerekçesiyle kulak asan olmadı. Tamir için bulunamayan para, sanat değeri olmayan heykeller için harcandı. Taksim Kışlası'nın yanı başındaki Taşkışla, belki de câmisi olmadığı için yıkımdan kurtuldu. Şimdi teknik üniversitedir. Bazıları, “Bizim zâlimimiz iyidir” psikolojisi içinde, bu işin yegâne mesulü olarak Prost'u görür. Halbuki Prost, profesyonel olarak kendisinden istenileni yapmıştır.

Cami önünde maç

Kışlanın câmisi hakkındaki malumat kışlanınkinden de azdır. Ampir üslubundaki tuğla câmi fırtınadan hasar gördüğü için 1847'de kârgir olarak yeniden yaptırılmış; Sultan Hamid tarafından 1893'te tamir ettirilmişti. Mete Caddesi tarafında ve tek şerefeli zarif bir minaresi vardı. Kışla boşaltılınca, câmi suyu kesilmiş hamama döndü. Kışla yıkılırken, o da yıkıldı

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

1000 senedir alnı secdeye giden bu toplumun bu coğrafyadaki mabetlerini ortadan kaldıran ve bütün imkanlarıyla bu topluma dinsizlik zerketmeye çalışan bir zihniyetten ne beklenir. Tabi ki Allahu Teala'nın onların hesaplarının üstünde hesabı var. Şayet onların çalışmaları netice verse idi bu topraklarda "Allah" diyen kimsenin kalmaması gerekirdi.(hesap tutmadı ama tahribat da az değil).

 

çok cami ortadan kaldırıldı. yıkıldı, satıldı ve hatta chp nin parti binası olarak bile kullanıldı. "Cami Kıyımı" adlı Mehmed şevket eygi nin Bedir Yayınevi tarafından basılmış kitabı bu mevzuda önemli ve elde bulundurulması gereken bir vesikadır...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...