Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
kanijeli

Vahhabilik Kokan Bir Yazı Örneğidir!

Recommended Posts

bir yazının vahhabilik fikirleri ile dolu olup olmadığını nasıl anlarız sorusunu soranlara cevap mahiyetinde öğretici bir köşe yazısıdır. Övgüde Aşırılık ve Peygamberimizin İlk Nebi Oluşu
02 Ağustos 2013 Cuma 01:29

Kişide olan meziyetleri söylemek “tahdis-i nimet”tir. Kişide olmayan vasıflarla onu övmek ise kınanmıştır. Mübalağalı övgüler “meddahlık” sayılır. Rasulüllah(a.s): “Meddahların yüzüne toprak saçın”(Sahih-i Müslim) buyurarak hoşnutsuzluğunu dile getirmiştir.

Nimet’in kaynağı insan değil, Allah’tır. Nitekim, “Rabbinin nimetini yâd et”(Duha,11) ayetinde nimet Allah’a nispet edilir. Kişi, nimetin kendinden olduğunu iddia ederse, bu “küfran-ı nimet” olur. Kemâlât ise, Allah’a mahsustur. Peygamberler dahil, yaratıklardan hiçbiri eksiksiz, kusursuz, noksansız ve mükemmel varlıklar değildir. Bu sebeple gerçek övgü, medh ve sena sadece Allah’a aittir(Fatiha,1).

***
Bazı insanlar, övgüde aşırı giderek hem kendilerini hem de muhataplarını tehlikeye atarlar. Hele bu, din alanında olursa daha da tehlikelidir.

Hoca, âlim, imam, müçtehit, şeyh, mürşit, ağabey, reis, kim olursa olsun, bunlarda olmayan sıfatlarla onları övmek, yüceltmek, derecelerini yüksek göstermek, onları hata yapmaz, yanılmaz, günahlardan korunmuş masum kişiler olarak takdim etmek, bu cümledendir. Bu gerçek dışı anlatım ve uydurma rivayetler zamanla gerçekmiş gibi algılanmaya ve o kişileri tabulaştırmaya başlar. Artık onlar, halk nezdinde her söylediği hakikat ve her yaptığı hikmet olan dokunulmaz varlıklar olur. Allah’ın vahyi ve Peygamberin tatbikatı ikinci planda kalır.

Bu aşırı övgüler ve olmayan sıfatlarla kişileri niteleme hastalığı, zaman zaman Peygamber efendimiz için de yapılmaktadır. Ne yazık ki bazı Müslümanlar, Hz.Peygamber’i Allah’ın Kur’an’da övmesini sanki yeterli görmeyerek kendileri farklı nitelemelerle onu övme çabasına girerler. Bunu yaparken de hataya düşerler. Çünkü, Peygamber’i övme adına yaptıkları isnatların pek çoğu asılsız, mesnetsiz, uydurma haberlerle doludur. Peygamber’i öveyim derken, onun söylemediği sözleri ona söyleterek, “cehennemdeki yerini hazırlamış” olurlar. Rasulüllah(a.s) mütevatir bir hadiste şöyle buyurur: 'Her kim benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın" (Buharî,İlm,38; Müslim,Zühd,72; Ebü Dâvud,İlm, 4;vd.).

***
Bir örnek olması bakımından, sohbet meclislerinde çokça anlatılan bir rivayeti aktaralım: “Adem, su ile çamur arasında iken ben nebi idim.” Başka bir rivayette: “Adem, toprak ve su yokken ben nebi idim.”

Hadis uleması, Peygambere isnat edilen bu sözlerin aslının olmadığını, bunun uydurma bir hadis olduğunu hem de “müttefekun aleyh” olarak zikrederler. Başta, Suyûti olmak üzere, İbn Hacer, Beyrutî, Elbanî, Aclûnî gibi kadim büyük âlimlerle İzmirli İsmail Hakkı gibi yakın geçmişimizin büyük üstatları, mezkur rivayetin kesinlikle hadis olmadığını tespit ile “uydurma hadis” olduğuna hükmetmişlerdir.

Zaten, hiçbir hadis kaynağında da bu rivayetler geçmez ama her nasılsa bunlar tasavvuf kitaplarında yerini almıştır. Sohbetlerde de, sevgili Peygamberimizi övme adına bu rivayetler derin bir duygu yoğunluğu içinde gözyaşlarıyla anlatılır.

Peygamberimizi övmek için, bu tür uydurma rivayetleri anlatmaya ihtiyaç var mıdır? Daha kimse yaratılmadan önce ilk yaratılan ve yaratıldığında da kendisine nebi’lik verilen bir Peygamber, nasıl olur da Kur’an’da “Hateme’n-Nebiyyîn=Nebilerin Sonuncusu” (Ahzab,40) diye vasıflandırılır?! Şimdi, bu rivayetlerdeki sözler mi doğrudur, yoksa Kur’an’daki ayetler mi?!..

***
Sahih nakli esas alan ana kaynaklardan uzaklaşınca, Kur’an ve Sünnet tatbikatında yer almayan rivayet kültürünün itikadımızı nasıl kaydırdığına sanırım bu “uydurma hadis” çarpıcı bir örnektir. Rabbim, bizi sırat-ı müstakim üzere daim kıl, amin.

 

Mehmet Emin Parlaktürk

 

http://www.habervaktim.com/yazar/60616/ovgude-asirilik-ve-peygamberimizin-ilk-nebi-olusu.html

 

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yazıyı okumadığımı bildirmek isterim. Mesele hala mı vahhabilik. Bana kimse islam birliğinden dem vurmasın arkadaş.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hangi ehli sünnet, hatta durun ileri gideyim; hangi şeriat? Size Pakistan'ın kuruluşunu hatırlatırım. Şeriat ve islam diye başlayan parti isimleri sonraları demokrasi ve liberal kılıflarına büründüler. Bir kanun çıkaracaklardı lafta islami olan tüm kuruluşlar kendi şeriatlerini ilan etmek istiyorlardı. Bizde din-şeriat-islam pek çok kostüm giydiği için demokrasi(ileri olan cinsten hani) böyle canımıza okudu. Biz islam dinine değil dinlere iman ettik. Mezhep üstü ( bu demek değil ki mezhepsiz ol) kavim-ırk üstü bir ittihad gerekir. Bunun için de selefi, vahhabi, ehl-i sünnet kelimelerini bir kenara bırakacağız. Allah bütün müslümanları tek sancak altında toplasın. Sünni-şii hepsi bir arada olmalı. Ehli küfrü hedef almak lazımken mesele kendi içimzde kangrene dönüşmemeli Biz yıllardır miraç hadisesini tartışırken, Efendimiz ruhla mı bedenle mi yükseldi derken bakın içimizde düştüğümüz manzara, GEZİ zekalılardan biri Mısır şehidleri için, gebersin yobazlar! diyor. Şu manzarada kafaları vura vura ağlamak gerek.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hangi ehli sünnet, hatta durun ileri gideyim; hangi şeriat? Size Pakistan'ın kuruluşunu hatırlatırım. Şeriat ve islam diye başlayan parti isimleri sonraları demokrasi ve liberal kılıflarına büründüler. Bir kanun çıkaracaklardı lafta islami olan tüm kuruluşlar kendi şeriatlerini ilan etmek istiyorlardı. Bizde din-şeriat-islam pek çok kostüm giydiği için demokrasi(ileri olan cinsten hani) böyle canımıza okudu. Biz islam dinine değil dinlere iman ettik. Mezhep üstü ( bu demek değil ki mezhepsiz ol) kavim-ırk üstü bir ittihad gerekir. Bunun için de selefi, vahhabi, ehl-i sünnet kelimelerini bir kenara bırakacağız. Allah bütün müslümanları tek sancak altında toplasın. Sünni-şii hepsi bir arada olmalı. Ehli küfrü hedef almak lazımken mesele kendi içimzde kangrene dönüşmemeli Biz yıllardır miraç hadisesini tartışırken, Efendimiz ruhla mı bedenle mi yükseldi derken bakın içimizde düştüğümüz manzara, GEZİ zekalılardan biri Mısır şehidleri için, gebersin yobazlar! diyor. Şu manzarada kafaları vura vura ağlamak gerek.

 

Mısır'da darbe oldu değil mi?

Evet,

Peki darbeye en büyük desteği veren veren ülkeler hangileridir??

Başta, vahhabiliğin resmi devleti Suud vb ülkeler,

Amerika,

Avrupa

ama işin daha da ilginci, bana göre ilginç değil, Mursi devrilirken, daha doğrusu Mursi devrildikten sonra sözüm ona kafirlerle katıksız bir anlaşmazlık belirten, ona kafir buna kafir diyen, Selefiler de "Sisi" nin yanında poz vermeyi ihmal etmediler..

Müslümanların bu fotoğrafı iyi okuması gereklidir...

Demişsin ki, Şii-Sunni hepsi kardeş olacak,

Amenna bu dediğine katılıyorum, fakat seninle kardeş olmak istemeyen, seni kafir olarak gören, sahabelerine, Hz.Ayşe'ye, Hz.Ömer'e, Hz.Ebubekir'e di uzatan şiilerle nasıl kardeş olacak mışız???

Bugün Suriye'yi göz önüne getir bakalım, sırf mezhep taassubu yüzünden, azınlık olmalarına rağmen, mezhepsel yakınlıktan dolayı, Suriye'yi destekleyen hatta saflarında savaşcı gönderip savaşan koyu Şii Hizbullah ve İran bu dediğinden malesef anlamazlar...

Bunlarla birliktelik olmayacak...

Ben yani sırf birliktelik olacak diye Suriye'de oluk oluk kan akıtan ve birçok mazlumun kanında parmağı olan İran ve Hizbullah'ın kaynağı olan Şiierle birlik olacam...

kusura bakma, zaten bunu onlarda istemiyor ama, bu saatten sonra vicdaneni bırakın, kalben olmasa bile, ağızla bile bu sözü dillendirmekten imtina ederim..

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Müslümanın canına kıyanı ben şahsen müslüman telakki etmem ne kardeşliği? Onları müstesna tutalım. Tamam Suud Kralı tam bir satılmıştır ama halkın aynı fikirde olduğunu -en azından azami kısmın- düşünmüyorum. Kabe imamından Sisi ve darbe karşıtı bir tepki geldi bilmem takip edebildiniz mi?

 

Benim maksadım artık tasavvuf kıssalarını tartışmak, müteşabih ayetlerin tevilini yapmak yerine artık karşımıza ehli küfrü alalım ve düşmanımızın kim olduğunu bilelim. Her şiinin ben Hz. Ali'yi Rabb bellediklerini düşünmüyorum. Şiiliğin onlarca kolu var, Abdullah İbni Sebe'nin tohumunu attığı şiilik ile camiye giden bizim mahalle alevisinin aynı kefede değerlendirilmesi sizce doğru mu?

 

Biz islam adına şartsız şurtsuz bir araya gelme cehdinde olacağız, ha bizi beğenmeyen seccadesini ayrı sersin.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hangi ehli sünnet, hatta durun ileri gideyim; hangi şeriat? Size Pakistan'ın kuruluşunu hatırlatırım. Şeriat ve islam diye başlayan parti isimleri sonraları demokrasi ve liberal kılıflarına büründüler. Bir kanun çıkaracaklardı lafta islami olan tüm kuruluşlar kendi şeriatlerini ilan etmek istiyorlardı. Bizde din-şeriat-islam pek çok kostüm giydiği için demokrasi(ileri olan cinsten hani) böyle canımıza okudu. Biz islam dinine değil dinlere iman ettik. Mezhep üstü ( bu demek değil ki mezhepsiz ol) kavim-ırk üstü bir ittihad gerekir. Bunun için de selefi, vahhabi, ehl-i sünnet kelimelerini bir kenara bırakacağız. Allah bütün müslümanları tek sancak altında toplasın. Sünni-şii hepsi bir arada olmalı. Ehli küfrü hedef almak lazımken mesele kendi içimzde kangrene dönüşmemeli Biz yıllardır miraç hadisesini tartışırken, Efendimiz ruhla mı bedenle mi yükseldi derken bakın içimizde düştüğümüz manzara, GEZİ zekalılardan biri Mısır şehidleri için, gebersin yobazlar! diyor. Şu manzarada kafaları vura vura ağlamak gerek.

 

Mümin, fikirlerin güzel ama gel gelelim sebepler dünyasına, işler hiç öyle yürümüyor maalesef. İşler yolunda gitmeyince de sebepler dünyası insanları böyle başka vadilere sürüklüyor işte. Sen her ne kadar sebepler dünyasının arka planının farkına varsan da, kendini Müslümanım diye tanıdan bir ahmak geliyor ve sana rakip, sana düşman oluveriyor. Biz de zaman ve makan sınırları içinde hayatımızı sürdürebildiğimize göre, sebepler dünyasının etkisi altında hayat sürdüğümüze göre, üzerimize dönen hücumları bertaraf etmemiz gerek. Taraf olmayan bertaraf olur. Mümin, senin ne anlatmak istediğini çok iyi anlıyorum ama idealler dünyası ile gerçekler dünyası farklı gelişiyor her zaman. Necip Fazıl Sakarya Türküsü şiirinde ne diyor?

''Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;

Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Akrebin kıskacı, kader, dünya, iyiler ve kötüler... Şifreler bu kelimelerde belki de...

''Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;

Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.''

Bu sebepler dünyasında oluklar çift, birinden nur akıyor, diğerinden kir. Kir akan oluğa bazen Müslümanlar da bulaşıyor işte, ne yaparsın!

 

Günlerden bir gün Jandarma Komutanlığına kurs veriyordum. Bir ara komutanın biri ile küçük bir sohbet etme fırsatımız oldu. Komutan ismimi sordu... Ömer, dedim. Sonra bana dönerek:

- Sen dedi, sen bu isminle İran'a gidersen sana zorluk çıkartırlar!

Hayret!!! Sebebini sordum:

- Onlar Ömer ismini sevmezler, dedi.

 

Bir dostum anlattı... Ömer isminde bir arkadaşı varmış dostumun. Dostum bu Ömer ile bir büyüğünün yanına gitmiş, Bir Alevi büyüğü... Adam bir kez olsun Ömer'e ismi ile hitap etmedi ve her defasında başka bir isimle seslendi Ömer'e... Ömer, her ne kadar isminin Ömer olduğunu vurgulasa da, nafile...

 

Hatta Bir tarikatın liderinin yazdığı bir kitapta Hz. Ömer ile Hz. Ebubekir hakkında neler yazıyor, neler! Bu malum lider ekranlara çıkıp, Atıf Hoca için '10 kere diriltir, 20 kere asardım' diyor. Oluklar çift, hep de çift olacak, yapacak bir şey yok... Takdir... Bu malum şahıs, gezicileri alnından öpmüştü.

 

Mümin, sana katılıyorum ama gerçekler dünyasını da ıskalamamak şartı ile tabiki.

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...