Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
hafakan

Salih Mirzabeyoğlu

Recommended Posts

10565127_1457222884534716_27870409087412

 

Tenimizi ezebilirsiniz ama ruhumuzu asla S.M

 

Duvarın sol tarafı tamamen üstadın şiirleri ve gazete küpürlerinden (yıllarca )kestiğim resimlerimi sergilemiştim burada.spray ve boyalı kalemle yazılar....

yaklaşık 2 yıl evvel taksim tünelde 1 ay içerisinde 5 binin üzerinde ziyaretçinin uğradığı sıradışı çalışmalrıyla oldukça ünlü ilginç bi adamın marjinallığin tavan yaptığı tabiri caizse :)sanatsal çalışmasıydı bu mekan ! evet sadece mekan . hani bizim neyazarsan yaz tarzı misali. belirli ve kendine has şartları vardı tabi .. dahil olmuştum . yaptıklarımı çekememiştim ama buradan bi kısmını görebiliyoruz 4:10 da hafakan imzası.... :)

 

 

 

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

salih-mirzabeyoglu-fikirdaslari-ile-bulu

 

YENİAKİT.COM.TR - 28 Şubat post-modern darbesinin en büyük mağdurlarından mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu, hürriyetine kavuşmasının ardından ilk konferansını vermeye hazırlanıyor.

Suçsuz yere 16 yıl cezaevinde tutulmasının ardından İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında yeniden yargılama kararı verilen ve tahliye edilen Mirzabeyoğlu bu hafta fikirdaşları ile bir araya gelecek.

Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenecek olan konferans 29 Kasım Cumartesigünü gerçekleştirilecek.

Uzakdoğu ülkeleri dahil olmak üzere dünyanın her köşesinden katılımın olacağı etkinlik saat 17.30'da başlayacak. Ayrıca konferans boyunca Arapça ve İngilizce simultane tercüme hizmeti verilecek.

Share this post


Link to post
Share on other sites

http://www.haberler.com/salih-mirzabeyoglu-nun-konferansina-yogun-ilgi-6734641-haberi/

 

22 Temmuz'da tahliye edilen İBDA/C davası hükümlüsü Salih Mirzabeyoğlu, cezaevinde geçirdiği 16 yılın ardından ilk kez konferans verdi.

"Adalet Mutlak'a" başlıklı konferansı dinlemek için Haliç Kongre Merkezi'ni dolduran yoğun kalabalık tarafından ilgi ve"Yaşasın kumandan Mirzabeyoğlu"tezahüratlarıyla karşılanan Erdiş, konuşmasında her kesimi kendini izah etmeye davet etti.

Bir televizyon muhabirinin kendisiyle ilgili yazdığı haberi okuyan Mirzabeyoğlu,"Salih Mirzabeyoğlu, ezber bozar ama bunu sadece ezber bozmak için değil, insan ve toplum meseleleriyle ilgili bir dünya görüşü sunar. Sanıyorum ki bu, bilhassa rahatsız edici olandır" diye konuştu.

Mirzabeyoğlu, "yaşama hakkı" diye bir şey olmadığını, aslında dünyaya yaşama göreviyle gelindiğini, yaşama hakkının bu görevden doğduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

"Bir ara herkes AB'ye karşıydı. Bir rüzgar esti, ne oldu anlamadık, şimdi herkes AB'nin güzelliği üzerinden başlıyor konuşmaya. Şimdi biz üniter olduk ama Amerika üniter devlet değil. Bunlar değil önemli olan aslında. Esas olan, şu doğal problemleri nasıl çözeceksin? Her toplumun hafızası, lügatinde topludur. Herkes kendi dilini hakikaten, sahici olarak izah edebilse millet, birbirini zenginleştirir. Bugün biz Amerika'dan, Avrupa'dan, şuradan ya da buradan kelime alıyoruz. Bu, ihtiyaçtan dolayı değil mi? Kelimeleri edebiyatla temellendirmeliyiz."

Kavganın bittiği yerde lafın da bittiğini dile getiren Mirzabeyoğlu, "Sana yapılan haksızlıkları söyleyebilirsin ama bunları söylemek seni haklı çıkarmıyor. Beni Kürt meselesinden ziyade, 'Kürt meselesi ne olmalı?' ilgilendiriyor. Ben bu soruyu sorduğum anda Türklere de diyorum ki 'Beni Türklerin ne olması gerektiği ilgilendiriyor'" ifadelerini kullandı.

1417335814855.jpgSalih Mirzabeyoğlu, Bülent Ecevit'in "militan sol"u kırdığını öne sürerek, şöyle konuştu:

"Ecevit, 'Anahtarı çevirdikten sonra kapı açılacak olduktan sonra şiddete lüzum yok' diyor. Bu, doğru bir laf ama anahtarı çevirip içeriye girdikten sonra içeriye ne döşeyeceğini bilmiyorsun. Orada iktidara gelmen sonun oldu ve bütün solun emeğini kendine bağlamış olarak kendinle birlikte solu da gömmüş oldun. Ecevit'in o devrimci olduğu zamanda bile ben Ecevit'le ölçmedim devrimciliği."

Mirzabeyoğlu, evrensel ilkeler diye bir şey olmadığını, bunun "hakim olanın koyduğu kurallar" anlamına geldiğini savunarak, "Yeni dünya düzeni kurulacaksa biz de 'Buradan başlasın' diyoruz" şeklinde konuştu. YENİ AKİT

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Güzel bir programdı.

"Silahlar sustuğunda söyleyecek sözün kalmıyorsa aslında bir fikre sahip olmayıp sadece karşı görüşün gölgesinden ibaretsin demektir."

Mealindeki sözü özellikle dikkatimi çekti

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites
Ne yapmalı ?

Birinci ilke, boş durmamak; zaman kayıp giderken, gerçekten istiyorsan bir şey yapmayı,hakkını vermelisin geçen her saniyenin...

Oturup boş boş hayıflanmak neye yarar ? Çin seddine , ilk taşın konulmasıyla başlandı.

Şu bina tek tek tuğlalarla işlendi. Gördüğün Büyük Doğu kütübhânesi, tek tek cümlelerle örüldü. ...


"Ya ne yapacağımı kestiremiyorsam,bilmiyorsam?" O halde otur ve ne yapabileceğini düşün; bu da birşey yapmaya dair...Gerçekten istiyorsan ! Önce ne yap yap, içine sindir; hakkını vermeliyiz aldığmız her nefesin...Geçen günler gelmiyor dostlar.

s.mirzabeyoğlu

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites
- "Nasıl ki doyurulmayan açlık bir müddet sonra açlık hissinin iptaline ve neticede ölüme yol açıyorsa, okuma ve fikretme davası için de aynı şeyler sözkonusu...

Açlık bir yana, hiç olmazsa böyle olabilmenin özencinde olsa gençler... İnsan olma özenci!.."


Salih Mirzabeyoğlu, Damlaya Damlaya -Yılanlı Kuyudan Notlar-,

Share this post


Link to post
Share on other sites
Konuşmayı bilmiyoruz; düşünmeyi bilmediğimizden.

Düşünmeyi bilmiyoruz; düşünecek malzememiz olmadığından.

Düşünecek malzememiz yok; umurumuzda olmadığından.

Umurumuzda değil; iman zayıfından.

Kalpten yana nasırlaşmış , kafadan yana kütükleşmişiz.


Salih Mirzabeyoğlu

Share this post


Link to post
Share on other sites

“İdeali aramayla toprağa bağlanma arasındaki bir berzahta kıvranan insanoğlunun “oluş” ıstırabını, İslâm’ın hakikatine nisbetle heykelleştiren adam!.. Beş asırlık tarih dilimimizle birlikte, içinde yaşadığımız çağın nabzını yakalayan adam!..  Necip Fazıl budur...

Eşya ve hâdiseler karşısında ruhun “nasıl” tavrını İslâm’ın hakikatine göre gösteren, bunun diyalektik ve estetiğini mutlak “üst dil-üst mânâ”ya nisbetle gösteren adam... Fikir, sanat, aksiyon, bütün “oluş” hakikatiyle onu bu ifâdeler çerçevesinde tarif etmiş oluyoruz!..”


Salih Mirzabeyoğlu
 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çevreye şöyle bir bakın; yaşı 30'u bulan adamların çoğunda dava, hayat sofrasındaki tuzluk gibidir..
Çilesiz, rizikosuz, çöpten tatminler!

İman, dünyalık telaşe sofrasının tuzluğu gibi değil ki!
İman için yaşamak lazım!

Salih Mirzabeyoğlu / Necip Fazıl'la Başbaşa
 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Allah, dava bayrağını en tepeye dikme muradımızı daim, kalbimizi kavi, zekâmızı keskin, bileğimizi kuvvetli, silâhımızı şaşmaz, bütün menfiliklerimizin yerine müsbetlerini kaim etsin!..

Öteye yüzü kara gitmeyelim!..

Salih Mirzabeyoğlu- Necip Fazıl’la Başbaşa, sf:364

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

×
×
  • Create New...