Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
ferahnak

Mustafa Uz Şiirleri

Recommended Posts

Dünyanın düzeni bu yazıda var kışı da var ressamı öyle çizmiş

Her bir yeri ayırmış denizini ovasını dağlarını sıralamış dizmiş

Bak ey kulum bunları senin için yaptım her an beni hatırla

Baktıkça hamt et isyan etme her işe sarıl sabırla

Yağıyorsa gökten yağmur yağıyorsa gökten kar

Düşün niçin bunlar böyle bunda da mutlak bir hayır var

Rabbinin verdiklerine şükret azında vardır bir yarar

İsyan etme görürsün sonunda mutlaka zarar

Bu resmi çizen her şeye muktedirdir muktedir

O resmi seyredenlere bu bir nasihat ve ibrettir

Al başını ellerinin arasına düşün sana neler sunulmuş bir seyret

Senin yapacağın tek şey seni yaradanı heran an ve daima şükret

Sev hiç gördün mü Resimdeki olan yıldızların yere düştüğünü

Sen hiç gördün mü resimdeki balıkların kanatlanıp uçtuğunu

Sen hiç gördün mü resimlerdeki kaplumbağanın tazıdan hızlı koştuğunu

Sen hiç gördün mü bu resimleri yapanın hiç hatalı olduğunu

Mustafa Uz

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ölüm hayat demektir ölmesini bilene

Ölüm cennet demektir girmesini bilene

Ölüm can ile canandır bir birini bilene

Ölüm kavuşmaktır kavuşmasını bilene

Ölüm bir kapıdan çıkıp bir kapıya girmektir

Ölüm bir rüya gibidir zamanında onun yolunu görmektir

Ölüm bizlere bir ibrettir o ibrettir anlayıp onu bilmektir

Ölüm bir kuş gibidir kafesten uçup gitmektir

Ölüm hem ayrılık hem kavuşmak demektir

Ölüm bir dosttan ayrılıp başka dostu görmektir

Ölüm çıktığın yolculuğun sonuna geldin demektir

Ölüm anı gelmeden Rabbinden af dilemek tövbe etmek gerekir

Ölüm bir ye gibidir aniden gelip geçer

Ölüm bir tarla gibidir ektiğini kul kendi biçer

Ölüm bir yolculuktur kul yolunu kendi seçer

Ölüm bir zamandır zamanı geldiğinde kişi sonsuzluğa göçer

 

Mustafa UZ

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hep kabahatli değil ki evlatlarımız


Onların yaşamında hatalarında var bizim de payımız



Niçin ne yaptı da onları hor gördünüz


Birini sevdiniz ötekini sabah akşam dövdünüz



Sizler de analar babalar bir zamanlar çocuktunuz


Komşunun bahçesinden elma erik yoldunuz



O evlatlarında çocukluğunu yaşamaya hakkı var


Sizler için onları bağışlamak niçin bu kadar zor



Analar babalar evlatlarınızı bağrınıza basın


Onların olur olmaz hatalarını görmeyin onları küstürmeyin



Sizin evlat üzerinde olan hakkınız kadar


Onlarında sizlerin üzerinde hakkı var



Bir evladın anayı babayı arayıp sorması


Onlara en büyük hediyedir bağrına basıp sarması





Mustafa UZ

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu âlemde dönen birer seyyareyiz


Hak yolundan giden aciz bir avareyiz


Senin adını andıkça Mevla’m için için yanarız


Ya habib ALLAH ya nebi ALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH


***


Bülbülü koydular altın kafese


Senin ismini anmak Mevla’m nasip olsun müminlere herkese


Hazır olalım ruh bedenden çıkmadan son nefese


Ya habib ALLAH ya nebi ALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH


***


Uyan gaflet uykusundan kalk uyan


Çıktığın bu uzun yolda olmaz sesini duyan


Kaybolursun bu âlemde olmaz seni bir arayan soran


Ya habib ALLAH ya nebi ALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH


***


Sarmışlar sırtımıza şu âlemin yükünü taşıyamıyorum


Ayaklar gitmiyor dağları aşamıyorum


Rahmanım düşmez dilimden onsuz yapamıyorum


Ya habib ALLAH ya nebi ALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH


***


Hidayet eyle Mevla’m bu aciz kullarına


Çıkart bizleri aydınlık yarınlarına


Düşürtme bizleri namerdin kollarına


Ya habib ALLAH ya nebi ALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH



Mustafa Uz


Share this post


Link to post
Share on other sites

Sor bir kere kendine nasıl geldin sen bu mevkie buraya

Hiç mi saygın yok senin sana her şeyleri veren o anaya babaya

Gün gelir dost bildiklerin tuz biber eker kapanmayan yarana

Ana baba kardeş yoksa yanında yaşamak neye yarar koysalar seni altın saraya

Çok gördük makam mevki görüp te şımaranları

Çok gördük çöplerde ekmek arayanları

Çok gördük yaban ellere sarılıp ağlayanları

Çok gördük ana baba hasretiyle kavrulup yananları

Bir kerecik olsun sevdiklerin için göz yaşın aktı mı

Onlardan ayrı kalmak onlarsız yaşamak yüreğini yaktı mı

Derinden çektiğin ahlar benliğini yıktı mı

Anadan babadan başkası eni arayıp yollarına baktı mı

Bir gün gelir nedamet duyarsın yaptıklarına

Ana baba yok artık yanında alışamadın hala onların yokluklarına

Ağlayıp sızlasan da faydası yok artık ne bugün nede yarınlarına

Artık bir son ver koş seni bekleyen gözü yaşlı o ananın babanın kollarına

Mustafa Uz

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu vatan bu toprak bu CUMHURİYET ve


Bayrak nasıl kurtuldu nasıl kuruldu


Bunu ancak içinde vatan sevgisi olanlar anlar


Bu yurdun sınırları CUMHURİYET’i kara kalemle değil


Bu topraklarda yatan şehidimin kanı ile yazıldı



Dost düşman herkes bilir ki bu BAYRAĞIN sahibi TÜRKLERDİR


Bu bayrak için yüzbinlerin neden şehit olduğunu


Hiç kimse benim milletimin BAYRAĞINA dil uzatmasın


Böyle düşünenler varsa onlar geleceği karanlık günlerini kendi yazsın



Dini dili KURAN kıblesi aynı olanlar


Bizleri ayırmak için aramıza nifak sokanlar


Atamdan yadigar bu toprakları ve TÜRK milletini bölmeye çalışanlar


TÜRK milletinin yumruğu altında yok olacaklar



Mustafa UZ


Share this post


Link to post
Share on other sites

Beklediğim o yolcu gelmiyor neden?


Ne bir günün sabahı nede akşamı


Ben mi bir hata yaptım yoksa bilmeden


Beklediğim o yolcu gelmiyor neden…



Yollar mı kapandı da ondan mı aşamıyor


Yoksa kalpler mi darıldı da neden barışılmıyor


Yazdığım mektuplar ona neden ulaşamıyor


Beklediğim o yolcu gelmiyor neden



Bekliyorum özlemle o dostun yolunu


Bir tuta bilsem bıraktığım uzattığı onun kolunu


Belki bir hata yaptım anlayamadım ben o dostun huyunu


Beklediğim o yolcu gelmedi neden



Çalmadığım kapı sormadığım kişi inan ki kalmadı


Hiçbir kul nedenini bir kez olsun sormadı


Söylüyorum herkese o dostun adını


Buldum sonun da onun ismi yazılı mezar taşını



Mustafa UZ.


Share this post


Link to post
Share on other sites

BÖYLE TARİH ZOR YAZILIR



Hiçbir zaman unutma tarihini geçmişini


Eğme başını tarih önünde sakın bitirirler işini


Fatihler Yavuzlar Muratlar daha niceleri bu toprakta yaşadı


Sende onlardan kalanı kaptırma sakın sana düşman olana



Tarih seni şöyle yazar Osmanlıdan öğren edep hayâ ve doğruluğu


Bir elinde kılıcı bir elinde gürzü göğsünde imanıyla


Nice düşmanlara karşı durdu verdiği o şehidiyle


Tarih seni hep kıskandı anıyla şanıyla o tarihi yılların ihtişamıyla



Nerelerden kopup geldik ulus olduk adını TÜRK koyduk


Ayrılmadık hak yolundan ezan sesinden


TÜRK olmanın değerini bayrağımız taşıyor


Hilali yıldızı ne diyarlar aşıyor



Mayamız belli hamurumuz imanla yoğrulmuş


Kimsenin toprağında malında olmaz bizim gözümüz


Edep hayâ namustur budur bizim özümüz


Kur’an kelamıdır ağızdaki sözümüz



Adamışım kendimi ALLAHA C.C. kul peygamber S.A.V ümmet olmaya


Döndüremez hiç kimse bu MİLLETİ TÜRKÜ Vatikanlı olmaya


Bana atamdan kalan ezan sesi lazım çan sesi değil


Ey milletim hakkın yoluna git secdeye eğil



Seni senden alamazlar TÜRKLÜĞÜN sana yeter


Soyun neslin çok eskidir bunu bir an unutma


Sen bir tarih yazansın tarihe sakın küsme


Geçmişini unutup kendini sakın üzme



Mustafa Uz


Share this post


Link to post
Share on other sites

O ana ki karnında bebesi sırtında top mermisi


Cepheye mermi ve su taşıyor soğuk bir kış gecesi


Tarih sayfalarında yok bunun bir başka belgesi


İşte bu topraklar ki oralarda yaşayanların orasıdır onların TÜRKİYESİ



İstiklal ve bağımsızlığını kaybeden o milletler


Tarih sayfalarından bir bir kaybolup giderler


Yaşadıkları vatanlarında ayaklar altında sürüklenirler


Onlar ancak başkalarının onlara verdikleriyle yetinirler



Bu millet ki ve şartlar altında yedi düvele karşı koydu


Çünkü TÜRKÜN yaşadığı bu topraklar bu vatan onun TÜRKÜN ana yurdu


Yüz yıllar boyu bu semalarda surlarda TÜRKÜN bayrağı sallandı durdu


Tarihe şöyle bir bak bu toprakların sahibi olan devleti kim ve kimler kurdu



Biz TÜRKLER düşmana da dostumuz kadar saygı duyarız


Onun içinde tarih sayfalarına hep destan yazarız


Millet olarak kendi yaramızı biz kendimiz sararız


Zamanı geldiğinde gene yedi düvele karşı koyarız



Yazmışız biz dağlara taşlara TÜRK olmanın gururunu


İçiyoruz Ahmet Yesevi Hazretlerinin getirdiği TÜRKLÜK suyunu


Almamışız bizler TÜRKLÜKTEN başka TÜRK olmayanların asla huyunu


Onun içindir ki bizi biz yapan içimizde eksilmeyen TÜRKLÜK gururu




Mustafa UZ


Share this post


Link to post
Share on other sites

Bülbül hasret kalmış güle gülde hasret bülbüle


Onların adları söylenir dilden dile



Onlar uzun bir yolda yürüyorlar el ele


Onları ayırmak yakışır mı bizlere



Onlar mümin olanların evlerinin süsüdür


Onlar bahçede ki saksının gülü öteki de dalın bülbülü



Onlar bizimle beraberdir ALLAHIN her günü


Onlar cennet bahçelerinin hem sesidir hemde gülü



Mustafa UZ


Share this post


Link to post
Share on other sites

Ey mü’min ALLAH’IN katında olsun senin duan


Öyle bir dua et ki sevinsin onu duyan


Ey mü’min ibadetini yap ki imanını koruyasın


Ey mü’min eline diline nefsine hâkim ol ki erenlerden olasın



Ey mü’min iyiyi de kötüyü de günahı da söyleyen dillerdir diller


Ey mü’min nefsine diline hâkim olanın bağrında açıyor güller


Ey mü’min öyle diller var ki her an onu yaradan ALLAH’I söyler


Ey mü’min eline diline nefsine hâkim olamayanlar ahirette ne eyler



Ey mü’min mü’min olanın eli açık gözü toktur


Ey mü’min mü’min olanın dünya malında gözü yoktur


Ey mü’min mü’min olan bir bardak suya bir lokma ekmeğe şükreder


Ey mü’min öyle dil vardır ki insanı hem vezir hem rezil eder



Mustafa UZ


Share this post


Link to post
Share on other sites

Kararan dünyamızı sen geldin nurunla aydınlattın


Küllenmiş bu kalplerin ateşini korladın sen yaktın


Sensin ya Muhammed gönüllere taht kuran


Sensin ya Muhammed ALLAH adıyla her gün okunan



Seni anan bu kalpler gözyaşı döken bu gözler


Sana kavuşmak için bu beden ya Muhammed


Her gün el açıp senin yolunda ölümü özler


Seni anarak senin isminle ya Muhammed senin ümmetin olmak



İmanın anahtarı senin adınla yapıldı ya Muhammed


Kalpler senin adınla nura gark oldu aydınlandı ya Muhammed


Sana kavuşmak istiyor perişan bu kalpler ya Muhammed


Karanlık dünyamızı nurunla aydınlattın ya Muhammed



Virandı bu dünya bu kalpler sen olmadan evvel ya Muhammed


Gelişinle kalplerde açtı bahar kayboldu birden hazan


Döndü dünya birden düğün evine ya Muhammed


Kararan dünyamızı nurunla aydınlattın ya Muhammed



İnsanları putlaştıran bir dünyada bir din kurdular


Senin gelişinle yıkıldı putlar semalarda duyuldu ezan sesleri ya Muhammed


Senin gelişinin sebebi vardı dünya seni bekliyordu


Kararan dünyamızı nurunla aydınlattın ya Muhammed



Çözüldü esaret zincirleri yıkıldı putlar gözler açıldı kalplere doldu nur


Senin gelişinle ayağının değdiği yerlere geldi özlenen o huzur


Gözlerden artık kanlı yaşlar değil umut ışıkları dökülüyor


Kararan dünyamızı nurunla aydınlattın ya Muhammed Mustafa ya Muhammed Mustafa



Mustafa Uz


Share this post


Link to post
Share on other sites

Senin hasretin sana olan özlemim


Dinmiyor içimde kor oldu yanıyor


Sen hiç uzak değilsin şu aciz bedendesin


Ben seninle yaşarım her gün seninle doğarım


***


Susamışım ben sana bitsin bu susuzluğum


Çatlamış dudaklarım kurumuş dilimle


Hep seni anarım feryat eder yanarım


Sana kavuştuğum an bitecek o hasretim


YA MUHAMMED MUSTAFA RESULULLAH S.A.V


Mustafa Uz


Share this post


Link to post
Share on other sites

Ara sıra git kabristana orda yatanlara et dua

Vatan düşmanında olsa etme sakın beddua

Yalvar yakar sığın seni her an yaratanına

Düşün şöyle bir an çıkar mıyım acaba bende yarına

Ağlayıp sızlayıp göz yaşı döktüklerimizi nedense çabuk unutuyoruz

Şu fani dünya da kendimizi nasılda aldatıp avutuyoruz

Her gün yaşamamızda ince bir yoldan gidip geliyoruz

Nedense durmadan hayattan hep dünyalık bekliyoruz

Ömrümüzde yaşantımızda daha neler ne günler göreceğiz

Unutmayalım bu yaşamın hesabını gün gelecek vereceğiz

Ara sıra ağlayıp ara sırada güleceğiz

Yaptığımız hataların günahların cezasını mutlaka çekeceğiz

Sana bir ibret olan kabristana ara sıra gir bir bak

Aldanıp sanma ki ölün senden çok uzak

Attığın her adımda önünde var türlü türlü tuzak

Dileyelim ALLAHTAN yaşantımız olsun

Yağmur suyu gibi temiz ve berrak

Mustafa Uz

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlar Diğer Şairler formu ne hale gelmiş Allah aşkına girdim kendi nickimi bulamıyorum nerede. Orada şol zatın etrafa serpiştirilmiş şiirleri boy boy kaos bildiğin. Bu başlık altında derlensin de oraya da bir düzen gelsin. Hayır amcanın bence kesin Mustafa Cilasun ile birinci dereceden yakınlığı var. Bazen cep numarasını metrolara yazasım geliyor, aramalara cevap vermekten şiir yazamasın.

 

Gerçekten biri diğer şairler kısmına bir el atsın. Çok rahatsız edici.Burada yazması için dayatın kabul etmezse bence bağlayalım amcayı.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir acı, bir ateş, bir volkan içimde kaynayan


Dinmek bilmiyor bir yara içimde kanayan


Bulunmuyor bir hekim bu acıyı anlayan


O meçhuller ki vatan için ölüme meydan okuyan


***


Ahmed’i, Mehmed’i, Ayşe’si Fatma’sı çoğu şehit çoğu gazi


Onların anlına yazılmış herkese nasip olmayan o yazı


Bu topraklar ıslanmıştır gözyaşı ve kanla


Yazılmıştır bu milletin tarihi şerefle ve şanla


***


İstiklal ve hürriyet Türkün yürüdüğü yoldur


Atılan mermiler iman dolu göğsünde patladı


Elinde tuttuğu sancağı kalbinin üstünde sakladı


Son damla kanı da sancağı elinde şehadet şerbetini içti öyle aktı


***


Çanakkale benimdir ben de Çanakkale’yim


Sahibidir atam dedem o yerlerin toprağın


Adını kale koyduk çamuru imanla yoğrulmuştur


Ey gafil çıkamazsın o tepeleri yolları çok yokuştur


***


Doğduğum büyüdüğüm bu toprak bu vatan


Sanki feryat ediyor gökyüzüne bak diyor


Seni yok etmek isteyenler dalga dalga geliyor


Ey hak imanın karşısında karlar gibi eriyor


***


Elinde tuttuğu dipçiği olmayan tüfeği beş mermisi bir de kasaturası


İçinde eksilmeyen vatan, bayrak sevdası


Hür doğup hür yaşamak bu onun TÜRKÜN tek arzusu


İçinde saklıdır o günlerin eksilmeyen acısı



Mustafa Uz


  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

İçimden eksilmeyen acı ve hüzün

Ne gecem belli ne de gündüzüm

Hiç eksik olmaz yaşlıdır akar iki gözüm

Yanıyor kanıyor senin için bu kalp hep ya Resulullah.

 

Esen rüzgarlarla gökten uçan kuşlarla

Gün doğumu seninle senin isminle başlar

Sensiz boynu bükük yetim kaldı insanlar

Yanıyor kanıyor senin için bu kalp hep ya Resulullah.

 

Dağlara taşlara yazsam o mübarek adını

Zincirlere vursalar kırsalar kanadımı kolumu

İçimden söküp atamazlar sayıklarım hep senin adını

Yanıyor kanıyor senin için bu kalp hep ya Resulullah.

 

Senin ismini duydukça titremeyen kalbe kalp

Gözyaşlarını akıtmayan göze göz demem

Garip bir kulum içim acı doluyum onun yoluna baş koymuş Resulullahın yolcusuyum.

Yanıyor kanıyor senin için bu kalp hep ya Resulullah.

 

 

Mustafa UZ

Share this post


Link to post
Share on other sites

Maşallah abiciğim Allah rasulünün sevgisiyle yanıp tutuşan çok mübarek bi insanmışsınız. Fakat bu telefonunuzu niye her şiirinizin altına yazdığınızı bir türlü anlamıyorum. Şiiriniz üzerinden real hayata uzanan arkadaşlıklar mı tesis etmeye çalışıyorsunuz?
Bi de kendi isminizle açılmış bi başlık var, orayı kullansanız daha hoş olur.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

:) artı sürekli bi ilham halinde bu arkadaş.... belkide şairlik budur, yada bumu -dur. yada bu değilmidir . nedir bu :rolleyes:

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gönül hastalığı bir başkadır reçetesi Kur’an’dır


Kur’an-ı Kerim münafıkların dertlerini arttırır


Bir insan cenneti cehennemi yaşamıyla kendisi hazırlar


Gönülle dil aynı olmalı biri başka biri başka olmamalı senin reçeteni yazarlar onlar



Çekilen her acının ıstırabın şifası doktorda değildir


Ara bul doğru adresi o adreste Kur’an’daki ilimdir


Bize yazılan reçeteye Kur’an’a sarılmalıyız


Aklın başına devşir bugün varız yarın yokuz



Yazılmıştır Kur’an’da her dert için ayrı bir panzehir


Düşün bunları bir kere bunlar kimin içindir nedir


Okuyamamışsan sen o reçeteyi bütün bu yazılanları


Sen zaten kaybetmişsin hem dününü hem bugününü hem de yarınını




Mustafa Uz


Share this post


Link to post
Share on other sites

Günah ile mühürlenmiş o yürekler Kur’an ile açılır


Günahlar dökülür imanın sularıyla yüreklerden atılır


Kulaklar duyar ezan sesini diller ALLAH diye haykırır


O yürekler ki sızlar ALLAHI VE Kur’anı anladıkça



Kararmış katılaşmış yürekler ALLAH kelamı ile iman ile çözülür


Taşıdığım bu beden hidayet ve Kur’an ile beslenir


İmanlı olan o kul ki her zaman ALLAH diye seslenir


O yürekler ki sızlar ALLAHI ve Kur’anı anladıkça



Her kulun tadacağı ölümün ötesini


Kabirde duyacağı münkir ve nekir sesini


Hesaba çekileceği mahşer mahkemesini


O yürekler ki sızlar ALLAHI ve Kur’anı anladıkça



Sen ki insanoğlu hiçbir düşkünü miskini görmedim diyemezsin


İnsanları kılık kıyafetiyle malı ve mülkü ile değer biçemezsin


Susadım su diyenin yanında gülerek su içemezsin


O yürekler ki sızlar ALLAH ve Kur’anı anladıkça



ALLAH yolunda yürürken ola ki şeytana kanıp ona uymayasın


Senden düşkün olanlara gururla bakıp sakın gülmeyesin


ALLAHIN ve Kur’anın yasakladığı nefsine aldanıp kanmayasın


O yüreler ki sızlar ALLAH ve Kur’anı anladıkça



ALLAHIM rahmet kapılarını yüzümüze kapatma


Bizleri cehennem ateşiyle yakma



Mustafa Uz

Share this post


Link to post
Share on other sites

KUSURSUZ TABLO

Dünyanın düzeni bu yazıda var kışı da var ressamı öyle çizmiş

Her bir yeri ayırmış denizini ovasını dağlarını sıralamış dizmiş

Bak ey kulum bunları senin için yaptım her an beni hatırla

Baktıkça hamt et isyan etme her işe sarıl sabırla

Yağıyorsa gökten yağmur yağıyorsa gökten kar

Düşün niçin bunlar böyle bunda da mutlak bir hayır var

Rabbinin verdiklerine şükret azında vardır bir yarar

İsyan etme görürsün sonunda mutlaka zarar

Bu resmi çizen her şeye muktedirdir muktedir

O resmi seyredenlere bu bir nasihat ve ibrettir

Al başını ellerinin arasına düşün sana neler sunulmuş bir seyret

Senin yapacağın tek şey seni yaradanı heran an ve daima şükret

Sev hiç gördün mü Resimdeki olan yıldızların yere düştüğünü

Sen hiç gördün mü resimdeki balıkların kanatlanıp uçtuğunu

Sen hiç gördün mü resimlerdeki kaplumbağanın tazıdan hızlı koştuğunu

Sen hiç gördün mü bu resimleri yapanın hiç hatalı olduğunu

Mustafa Uz

Share this post


Link to post
Share on other sites

Her ölümün de var hem yazı hem de kışı


Mevtanın koyulduğu ilk yer musalla taşı


Ağlayanların gözünden akar hep gözyaşı


Arkada kalanları belki anası babası ve kardeşi



Kimsesiz olanlar da koyuluyor musalla taşına


Onlarında mezarı kazılıyor ismi yazılıyor ucu başına


Her gün nice hayatlar o taşa yatıyor


Acılar beraberinde daha da acıları taşıyor



Musalla taşı bir yolun başlangıcı


Kimine başlar tatlı kimine de acı


O yolculuğa hazır olan içimizden acaba kaçı


Takdiri ilahi ölümdür her derdin ilacı



Mustafa Uz


Share this post


Link to post
Share on other sites

Müslümanın her zaman doğru olmalı sözü


O Müslüman ki bilmeli mevkisini durduğu yeri


Müslüman kişi ALLAH yolunda yürümeli Kur’anı getirmeli daima ileri



Müslümanla gülün kokusu aynı olmalı


Kalbine ALLAH Resulullah ve Kur’an aşkı dolmalı


Kendi kendine ben neyim ben kimim diye kendisini sormalı



Müslüman der ki varlıkta yoklukta ALLAHIN bir lütfudur


Bunu böyle bilenler imanlı olan kuldur


En güzel makam ALLAHA giden yoldur



Mustafa Uz


Edited by Ya-Leyl

Share this post


Link to post
Share on other sites

Onların bazılarının vardır malı mülkü serveti

Onlar hiçbir kula olmaz bir nebze şevkati

Onlar evine yuvasına haram olanları taşırlar

Onlar öyle alışmışlar onlar öyle yaşarlar

Onların doyuramıyor dünya malı gözünü

Onların hiç biri dinlemiyor atasının sözünü

Onlara şöyle bir bak anlarsın onların geçmişi özünü

Onların ar perdesi yıkılmış kara bulutlar sarmış gözünü

Onlar hiçbir zaman asla haktan yana olmazlar

Onlar bu gün bu gündür derler yarını göremezler

Onlar bir düşküne bir yetime bir sadaka vermezler

Onlar imanlı dost sofrasında helal lokma yemezler

Onların yaşamından merhamet sevgi yoktur

Onlar için onların yaşamı onlara haktır

Onlar hiçbir zaman sormazlar kim tok kim aç

Onlar bilmezler bir lokma ekmeye nice insanlar muhtaç

Mustafa Uz

Share this post


Link to post
Share on other sites

×
×
  • Create New...