Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
ersoy

Sigara Haram Mıdır?

Recommended Posts

Sigara çok zararlıdır

 

Sual: (Eski âlimler, sigaranın zararlarını bilmedikleri için sigaraya helal demişler. Bugün sigaranın öldürücü bir zehir olduğu kesin olarak ispat edilmiştir. Sigara içmek intihardır. Sigara elbette haramdır) diyenler çıkıyor. Eski âlimleri bilgisizlikle suçlamak doğru mudur?

 

CEVAP

 

Çok yanlıştır. Günümüzdeki cahillerin, önceki âlimleri sigaranın zararlarını bilmiyorlardı diyerek cahillikle suçlamaları, kıyamet alametidir. İslam âlimlerine olan düşmanlığın açık bir örneğidir. Resulullahın vârisleri olan İslam âlimlerini cahillikle suçlamak çirkin bir bid’attir. Üç hadis-i şerif meali:

 

(Kıyamete yakın, türediler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacaktır.) [İbni Asakir]

 

(Bu ümmetin sonunda gelenler, önceki âlimleri kötülediği, cahillikle suçladığı zaman, ilmini gizleyen, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) [İbni Mace]

 

(Bid'atler çıkınca âlim ilmini açıklasın! İlmini açıklamayana lanet olsun!) [Deylemi]

 

Kur’anı kerimi gizleyerek lanete müstahak olmamak için, İslam âlimlerine kuduz gibi saldıran türedilere, yine o büyük âlimlerin kitaplarından alarak cevap vermek zorunda kaldık.

 

Birçok şeyin fazlası zararlıdır. Bunların fazlası zararlı diye, azını kullanmaya haram denemez. Aklımıza değil, din kitaplarında ne yazıyorsa ona uymamız gerekir.

 

Tıpta kullanılan ilaçların çoğunda zehir vardır. Çok miktarları ölüme sebep olurken, az miktarları ise dertlere deva olmaktadır. Mesela eter için azı ayıltır, çoğu bayıltır denmektedir. Allahü teâlâ zehirleri de boşuna yaratmadı. Kanserlilere de zehir verilmektedir. Sigarada da öldürücü zehirler vardır. Çoğu elbette zararlıdır, ama azı zevkle içilmektedir. Oruçlu kimse, akşam iftar vakti, yemekten önce sigaraya sarılmaktadır. Kafam çalışmıyordu, sigara içtim rahatladım diyenler oluyor.

 

Tütünün zararları bilinmese bile, zehirli otların zararları bilinmekteydi. Afyon ve türevleri olan eroin, kodein, morfin ile baldıran, zakkum, esrar, kafein, kokain gibi zehirli otlar ve diğer zehirler eskiden de biliniyordu. Bilinen bu zehirli otların sarhoş etmeyecek, zarar vermeyecek miktarlarının haram olmadığı, az miktarlarını ilaç olarak kullanmanın caiz olduğu, (Feth-ur-rahim, Dürrül Muhtar, Redd-ül Muhtar) gibi fıkıh kitaplarında yazılıdır.

 

İmam-ı Nevevi hazretleri buyuruyor ki:

 

Sıvı içkilerin azı, zarar vermese de haramdır. Zehirli otların sarhoş etmeyen, zarar vermeyen miktarını ilaç olarak kullanmak caizdir. (Mühezzeb)

 

İbni Hacer-i Mekki hazretleri de buyuruyor ki:

 

Afyon ve diğer zehirli otlar haramdır, fakat az miktarlarını ilaç olarak kullanmak caizdir. (Zevacir)

 

Zehir yeni çıkmadı. İnsanlık tarihinden beri biliniyor. İslam âlimleri, buna rağmen ilaç olarak kullanılmasına cevaz vermişlerdir. Şu halde, (Eskiden âlimler sigaranın zararlarını bilmedikleri için mubah demişler) demenin ne kadar yanlış, ne kadar cahilce, ne kadar ahmakça bir söz olduğu meydandadır.

 

Din bilgilerinde, açıklanmamış bir şey kalmamıştır. Kemale gelmiş olan bu dine eklenecek bir şey de yoktur. Dinimiz, kıyamete kadar olacak her şeyin hükmünü bildirmiştir. Âlimler bunları açıklamıştır. İctihad için konu kalmamıştır. Helal ve haram bellidir. Her çeşit uyuşturucunun ve zehrin hükmü bellidir. Dinde eksiklik olmaz. Bir âyet-i kerime meali:

 

(Dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım.) [Maide 3]

 

Tamamlanmış bir dinde, sonradan eksik bir şey çıkmış olamaz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet, zararlıdır..

 

Günümüz alimlerinden M. Fethullah GÜLEN ve Prof. Dr. Hayrettin KARAMAN kesin fetva ile HARAM olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri`de haram olduğunu söylemiştir...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Aslında gerek H. Karaman, gerekse F.G'nin fetvaları beni tatmin etmedi. İsteyenler mevzubahis fetvaları araştırabilir, fakat bu fetvalara çok rahat itiraz edebiliyorsunuz ve itirazlarınızın çürütülmesi de tam mümkün olmuyor.

 

Bir mail grubunda bu konu hakkında uzun uzun tartıştık ve sonunda "Sigaraya başlayanın bırakması, başlamayanın ise başlaması haramdır" diye işi neticelendirdik :)

 

Şahsi fikrimi sorarsanız sigara haram değildir, tahrimi mekruhtur... Üstad'ın ve Seyyid Abdülhakim Arvasi Hz.'nin görüşü de bu yöndedir zaten.

 

İhtiyatlı davranmak yine de en iyisidir tabii, o işin takva boyutu...

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Benim fetva vermek gibi bir yetkim yok. Haddim de değildir. Ama molla kasım(!) :) olarak tan birkaç şey söyleyeyim.

 

Ben sigara kullanıcısıyım.

 

Sigara, zararlı olduğunu söylememe gerek yok :)

 

Önceleri, sigaranın zararları günümüzde bilindiği kadar bilinmiyordu. Yni eskiden yaşamış İslam otoriteleri haram fetvası verememişlerdir bu yüzden. Eminim, bu kadar çok zararlı olduğunu bilseydiler haram fetvasını verirlerdi bence.

 

Yani haram diye düşünüyorum da bırakamıyorum :D

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tütün içmek haram mı?

 

Sual: Tütün, sigara içmek haram mıdır? İslam âlimleri bu konuda ne bildirmişlerdir?

CEVAP

Dürr-ül-muhtar kitabının beşinci cildinde buyuruluyor ki:

Hanefi âlim İbni Nüceymi Mısri, Eşbah kitabında diyor ki:

Âyet-i kerimede ve hadis-i şeriflerde haram olduğu bildirilmeyen şeyler, aslı üzere helal olur. Veya helal ve haram diye hüküm verilemez. Hanefi ve Şafii âlimlerinin çoğu, böyle şeyler helal olur dedi. İbni Hümam, Tahrir kitabında da böyle söylüyor. Bunun için, Besmele ile kesildiği bilinmeyen hayvana ve zararı görülmeyen ota helal denir. Tütün de böyledir. Âlimlerin çoğuna göre, helaldir. Birkaçına göre ise, hüküm verilemez. [uyun-ül-besair’de, Hamevi Eşbahı şerh ederken, (Buradan tütün içmenin helal olduğu anlaşılıyor) buyuruyor.]

 

Hanefi âlimlerinden, Şam müftüsü, Abdürrahman İmadi, Hediye adındaki kitabında, (Tütün; soğan, sarmısak gibi mekruhtur) buyurdu. İbni Abidin, bu satırları açıklarken buyuruyor ki:

Vehbaniyye şerhinde, (Tütün içmek ve satmak yasak edilmelidir) diyor. [Tütünü yasak eden dördüncü Murad han zamanında bulunan Şernblali de, (Halife mubahları yasak edince haram olur) diyerek, tütün yasak edilmeli demiş, fakat yine de haram veya mekruh dememiştir.]

 

Mısır’da, Maliki âlimlerinin büyüklerinden Ali Echüri hazretleri tütünün helal olduğunu bildiren kitap yazıp, dört mezhep âlimlerinin, tütünün helal olduğunu bildiren fetvalarını nakletmiştir.

 

Abdülgani Nablüsi hazretleri de tütünün mubah olduğunu bildiren, Essulhu beynelihvan kitabında diyor ki:

Tütün bazılarına zarar verirse, yalnız bunlara haram olur, başkalarına haram olmaz. Bal, safra hastasına zarar verir. Fakat, başkalarına haram değildir. Her şey aslında helaldir. Haram veya mekruh diyebilmek için, delil lazımdır. Şarap habislerin en kötüsü iken ve Resulullah İslamiyetin bildiricisi olduğu halde, şaraba haram demedi. Âyet-i kerime ile yasak edilmesini bekledi. O halde, tütün içmek mubahtır, helaldir. Kokusu ise tab’an mekruhtur. Şer’an mekruh değildir.

 

İbni Abidin hazretleri devam ederek buyuruyor ki:

Tütün içmek Şafii’de haram değil, tenzihen mekruhtur. Hatta, zevce tütünü bırakınca, zarar görmezse, meyve gibi olur. Kocasının tütün parası vermesi lazım olur. Tütünü bırakınca, kadın zarar görürse, ilaç gibi olur.

 

Tütünü haram sananların vesika olarak ileri sürdükleri, Berika kitabının sahibi Muhammed Hadimi hazretleri diyor ki:

Bazıları, (Tütün ve kahve kullanmak da, âdette bid’attir. İkisi de haram değildir ve mekruh da değildir. Doğrusu da budur. Bunlara haram diyen, âdette bid’ati haram etmiş olur) dedi. Bize göre, kahve belki böyledir. Fakat, bunu da, kullanmamak daha iyidir. Çünkü, hakkında söz birliği yoktur. Tütüne gelince, haram olmadığı doğru ise de, mekruh olduğunda şüphe yoktur. Çünkü, helal olmasında söz birliği yoktur. Hadis-i şerifte, (Soğan, sarmısak yiyen, mescidimize gelmesin) buyuruldu. Çünkü, melekler pis kokudan incinir. Cüzzam, baras hastaları, yarası kokanlar, üzeri balık kokanlar da böyledir. tütünü içmek de bunun için mekruh olur dedi. Salih olan kimse, bu hadis-i şeriften korkarak tütün içmez. (Berika)

 

Abdülgani Nablusi hazretleri diyor ki:

Tütün ve kahve için çeşitli şeyler söyleniyor ise de, sözün doğrusu, ikisine de haram ve mekruh dedirtecek bir sebep yoktur. Her ikisi de, (Âdette bid’at)dir. Herhangi bir sebep göstererek bunlara haram diyen kimse, âdette bid’at olan şeye haram demiş olur. Âdette bid’ate haram denilemeyeceğini, cumhuri ulema bildirmiştir. (Hadika s.143)

 

İsmail Hakkı hazretleri, ilk zamanlarında tütünün haram olduğunu yazmıştı. Çünkü, sultan Murad, tütün içmeyi yasak etmişti. İçen öldürülüyordu. Bu âlim, tütünü değil, tütün içmeyi, idama sebep olduğu için haram demişti. Hükümet, tütün yasağını kaldırdıktan sonra, yazdığı kitabında, tütünün haram olmadığını bildirmiştir. [bursa’da Orhan kütüphanesinde bu kitap vardır.]

 

Maliki âlimlerinden Ali Echüri hazretleri buyuruyor ki:

Tütün, aklı gidermiyor. Necis de değildir. Böyle olunca, tütün içmek haram değildir. Başka türlü zararlara sebep olursa haram olur. Zarar vermeyen kimseye haram değildir. Afyonu, aklı gidermeyecek az miktarda yemek caiz olduğu gibi, tütünü de aklı gidermeyecek miktarda içmek caiz olur. Bu ise, insanlara göre ve içilen miktara göre değişir. Bir kimsenin aklını gideren miktar, başkasının aklını gidermez. Tütün haramdır, diye kesin söylenemez. Bunu ancak din cahili olan söyler. Aklı gidermeyince, helal olduğu anlaşılmaktadır. Tütün, israf olduğu için haramdır da denilemez. Çünkü, mubah olan şeyi almak için verilen mal israf olmaz. Zararlı olduğundan haramdır demek de ilmi bir söz değildir. Çünkü, zarar verene haram olur. Zarar vermeyene haram olmaz. Hanefi âlimlerinden şeyh Muhammed Nihriri, uzman doktorun sözü ile veya tecrübe ile zarar verdiğini anlayan kimseye tütün içmek haram olur. Böyle kesin anlaşılmadıkça, helal olduğuna fetva vermiştir. Tütün hakkında bir hadis yoktur. Hanbeli âlimlerinden Meri bin Yusüf Mukaddisi, Tahkikul-burhan fi-şanid-duhan kitabında, başka zarar vermedikçe tütünün haram olmadığını, ateş dumanını ağza çekmek gibi olduğunu, bunun haram olacağını ise kimsenin bildirmemiş olduğunu yazmaktadır. Yeni meydana çıkan bir şey, mubaha benzerse mubah olur. Harama benzerse haram olur. Aklı olan bir din adamı, tütünü elbet mubahlara benzetir. Zarara sebep olmadıkça haram diyemez. Aklı gidermeyecek kadar tütün içmenin haram olmadığını dört mezhep âlimleri sözbirliği ile bildirmişlerdir. (Gayet-ül-beyan)

 

Tütün, aklı giderir veya zarar verirse yahut nafakası vacip olanın nafakasını terke veya namazın vaktini kaçırmaya sebep olursa, haram olur. Başkalarının içmesi haram olmaz. Uyuşturucu maddenin aklı gidermeyen kadar az miktarını satmak da caizdir. (Celal-ül-hak fi keşfi ahvali şiraril-halk)

 

Tütün içmek, alkollü içkiler ve afyon, morfin, esrar ve benzerleri uyuşturucu maddeler gibi, haram edilmemiştir. İbni Abidin, (Zebaih) kısmında, (Allahü teâlânın, helal ve haram diye açıklamadığı şey, Allahü teâlânın af ettiği şeylerdendir) hadis-i şerifini yazarak, haram olduğu bildirilmeyen ve haram edilmiş olanlara benzemeyen her şeyin mubah olduğunu göstermektedir.

 

Kötü alışkanlık, haram işlemeye alışmak demektir. Haram olmayan şeyi kullanmaya kötü alışkanlık denmez. Boğazına düşkün olanlar, yiyeceğe benzetilemez diyerek de tütünü kötülüyorlar. Tütün bitkisini yakıp, dumanını çekmek, ihtiyaç değil, caiz olmaz diyorlar. Günnük, ud ağacı, tütsü otunu yakıp koklamak mubahtır. Bunlar, yenmez, içilmez, caiz olmaz denemez. Ölülerde ve dirilerde kullanılması sünnet olan şeyi de, yakılıp dumanı savruluyor diye, kötülenemez. Bunlar ve pis kokulu otlar, Araf suresindeki, (Yerden çıkardığı ziynet) kelimesine dahil olunmuştur. İbni Abidin hazretleri buyuruyor ki:

(Çok yiyince sarhoş eden katı madde ve otların aslı temizdir, mubahtır.) (Redd-ül-muhtar 5/ 295)

 

Bir kimseye zarar veren mubah şey, ona haram olur. Zarar vermediği kimselere haram olmaz. Aşırı içen bazı kimselere zarar verirse, bunların çok içmesi haram olur. Fakat, bunların az içmelerine ve zarar görmeyenlere de haram olur denilemez. Çoğu zarar veren şeyin azı da haram olur demek pek yanlıştır. Her şeyin çoğu zarar verir. Ekmeğin, suyun da çoğu, zarar verir. Bunun içindir ki, doyduktan sonra yemek haramdır. Fakat, çoğu zarar veriyor diye, az yemek, içmek, haram olur mu?

 

Abdülgani Nablusi hazretleri buyuruyor ki:

Yemesi, içmesi zararlı olanlar üçe ayrılır:

1- Öldürücü olanlar. Her zehir, cam tozu ve benzerleri böyledir. Bunları yemek, içmek haramdır.

2- Öldürücü olmayanlar. Toprak, çamur, kil ve benzerleri böyledir. Bunları çok yemek, içmek mekruh olup, zararsız miktarları mubahtır.

3- Organlarında zafiyet olanlara zarar verenler. Sağlam olanlara zarar vermezler. Bazı kimselere balık eti, süt, yumurta, biber gibi şeyler zarar verir. Bunlar, yalnız zarar verenlere haram, mekruh olur. Zarar vermeyenlere ise mubahtır. (Hadika)

 

Tütüne zararlıdır diyenler üçüncü maddeye dahil ediyorlar. Her içeni öldürücü bir zehir olduğunu bildiren bir ilim adamı yoktur. Tütündeki nikotinden dolayı, günde bir iki sigara içen zehirlenir diyen de yoktur. Çünkü bu söz, havada, boğucu olan karbondioksit gazı bulunduğu için, nefes alan zehirlenir demeye benzer. Nikotinden çok daha zehirli olan siyanür asidi, acı bademde de vardır. Bu zehirden dolayı acı badem yemek haramdır, mekruhtur diyen yoktur. Her şeyi fazla yemek, içmek zararlı olur. Aşırı tütün içmek elbette zararlıdır. Bunun için sigara herkese zararlıdır, kansere sebep olur diyerek, günde 1-2 sigaranın da zararlı olacağını sanmak, bu yüzden haram veya mekruh demek ilme aykırıdır.

Hanefi âlimi seyyid Ahmed Tahtavi diyor ki: Şafii âlimlerinin çoğu, tütüne tenzihen mekruh dedi. Hanefi mezhebinde, soğan, sarmısak gibi tenzihen mekruhtur. (Dürr-ül-muhtar haşiyesi)

 

İbni Abidin, abdestin sünnetlerini anlatırken diyor ki:

Pezdevi üsulünde denildiği gibi, haram olduğu açıkça bildirilmeyen her şey, sözbirliği ile mubahtır. Çünkü, Allahü teâlâ Bekara suresinde, (Yerlerde olan her şeyi sizin için yarattım) mealindeki âyet-i kerimede, hepsinin mubah olduğunu bildirmektedir. Tahrir kitabında bildirildiği gibi, Hanefi ve Şafii âlimlerinin çoğunluğuna göre, her şey yaratılışında helaldir. Ekmel-üd-din, (Pezdevi) şerhinde de böyle bildiriyor ve bir şeyin haram olduğunu işitmeyen kimselerin, o şeyi yemesi mubahtır diyor.

İmam-ı Muhammed, (Leş ve şarap, yasak edildikten sonra haram oldu) diyerek, her şeyin aslında mubah olduğunu, yasak edilince haram olduklarını bildiriyor.

 

Milyonlarla salih Müslümanın ve halife-i müsliminin, şeyh-ül İslamların kullandığı şeye, kendi aklı ile kötü alışkanlık demek, bunu haramlara benzetmeye kalkışmak, ancak cahillerin yapacağı iştir. İkinci Abdülhamid han tütün içerdi. Kendisine Şemdinan ve İskeçe şehrinden tütün gelirdi. İskeçe, Şemdinan ve Samsun tütünleri, kıyılmış halinde, latif kokmaktadır. Çubuğa koyup içerlerken, etrafa hoş kokusu yayılmaktadır. Bozuk, karışık tütün içerken iyi kokmazsa, halis ve hoş kokulusu kötülenemez. Acı biberi sevmeyen kimse, tatlı biberi, hatta acısını da kötüleyemez. Bunlara mekruh diyemez. Eğer derse, sözünün kıymeti olmaz. Herkes, sevmediği şeye haram, mekruh derse, din-i İslam, Hıristiyanlığa döner. Onun gibi karmakarışık olur.

 

Tütünü bırakmak nefs ile mücadele sevabı kazandırmaz. Bedene ihtiyacını vermemek, zulüm olur.

Günah olur. Nefs, ihtiyaca kavuşmakla doymaz. İhtiyaçtan fazlasını ve haramları ister. O halde, nefsle mücadele, haramlardan ve mubahların fazlasından sakınmaktır. Günde bir kere tütün içmemek, nefsle mücadele değildir. Tütünü, sıhhate ve keseye zararlı olacak miktarda fazla içmemek mücadeledir. Yalnız tütün ile değil, bütün mubahlarla da nefs mücadelesinin böyle olması gerekir.

 

Tütünü, afyona benzetmek de, onun herkese haram olacağını göstermez. Tersine olarak, zarar yapmayacak kadar az içenlere mekruh bile olmadığını, gösterir. Çünkü müctehidler, afyon gibi uyuşturucu maddeleri, haram olan içkilerden ayırmaktadır.

 

Dürr-ül-muhtar 3. cilt, 166.sayfada, (Benc veya Ban otu denilen uyuşturucu otu yemek mubahtır. Çünkü ottur. Bununla sarhoş olmak haramdır) diyor. İbni Abidin hazretleri bunu açıklarken buyuruyor ki:

(İmam-ı Muhammede göre, çoğu sarhoş edenin azı da haram olması, sıvı olan içkiler içindir. Böyle olmasaydı, safran, anber gibi, fazlası sarhoş eden birçok katı maddelerin az miktarını yemek de haram olurdu. Bunlara haram diyen hiçbir âlim yoktur. Ban otu ve benzeri zehirli otların necis olduğunu hiçbir âlim bildirmedi. Ban otunun ilaç olarak kullanılması caizdir. Aklı giderip keyif verici olarak kullanılması caiz değildir. İmam-ı Muhammedin sözü sıvı haldeki içkiler içindir. Ban otu ve benzerleri, katı oldukları için, ancak sarhoş olmak için kullanılmaları haram olur. Bu da, çok miktarda kullanılmaları haram olur demektir. Az miktarda kullanılmaları haram olmaz. Mesela, Amber ve benzerlerini koku için ve Skamonya denilen zehirli mahmude otunu müshil olarak kullanmak ve diğer katı zehirli ilaçları az miktarda kullanmak haram olmaz. Caiz olur. Zarar veren çok miktarlarını kullanmak haramdır.) [Redd-ül muhtar]

 

Tütün abes de değildir. Abes, faydasız iş yapmaya, boş yere vakit geçirmeye denir. Çalgı ile, oyun ile vakit geçirmek böyledir. Tütün, vakit öldüren bir iş değildir ki, abes denilsin. Tütün içmek, faydalı iş yapmaya mani olmuyor. Tütün içerken kitap okunur. Misafir ile sohbet edilir.

 

Büyüklerin yanında, camilerde, vaazlarda, muhterem yerlerde içilmemesi de, haram veya mekruh olacağını göstermez. Büyüklerin yanında yatılmaz. Bunlara ve Kâbe’ye karşı ayak uzatılmaz. Vaazda, derste ekmek bile yenmez. Böyle, birçok yerlerde ve sıkıntı duyanların yanında yapılmayan çok şey vardır ki, başka yerlerde ve yalnız iken hiçbiri haram veya mekruh değildir. Camide alış veriş etmek, yüksek sesle konuşmak, kan aldırmak mekruhtur. Fakat bunlar, cami dışında mekruh değildir.

İhtiyaç deyince yalnız yiyip içecekleri anlamak, pek basit bir görüştür. Bedenin, ruhun çeşitli ihtiyaçları olduğu, din kitaplarında yer almaktadır. Bütün duyu organlarımızın farklı ihtiyaçları olduğu gibi, sinir sisteminin, hatta her organın ayrı ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçların, ekmek, su gibi önemli olduğu, herkesçe bilinmektedir. Fıkıh kitaplarında, akla gelmeyen, çeşitli ihtiyaçlar görüyoruz. Mesela, Dürr-ül-muhtar’da, (Burnu ve teri silmek için mendil satın almak, ihtiyaç için olursa caizdir. Gösteriş için olursa, tahrimen mekruhtur) diyor.

 

Görülüyor ki, bir şeyi kullanmak bile, niyete göre ihtiyaç olmaktadır. Doyduktan sonra yemek haramdır. Fakat, oruç tutmak veya misafiri utandırmamak için olunca, helal, hatta sevap oluyor. Misafire ikram için, haram, helal oluyor da, haram olmayan tütünü ikram etmek neden suç olsun? Tütünü kötüleyenler, bu hücumlarını, keşke, İslamiyet’in haram ettiği şeylere karşı yapsalardı, çok sevap kazanırlardı. İslam’a büyük hizmet etmiş olurlardı. Fakat, şeytan herkesi bir taraftan yakalıyor. Hem İslamiyet’e saldırtıyor, hem de, ibadet yaptığını sanarak, kibre, ucba sürüklüyor. Bunları anlamadan konuşmak, dine de, söz sahibine de kusur getirir. Hissi, yani kendi görüşlerini, dinin emirleri ve yasakları durumunda göstermeye kalkışmak ve yapılan işlerin, helal mi, haram mı olacağını ayırırken taassuba kapılıp, nasslara dayanmamak felakettir.

 

Birkaç âlim ise, nafakadan kesilmesi, dumanı ile başkasını rahatsız etmesi, çok içerek bedene zarar vermesi... gibi şartlarda tütüne haram veya mekruh demişlerdir. Yoksa, mücerret [soyut olarak] tütünün içilmesini kötüleyen hiçbir âlim yoktur. El-Ukud-üd-dürriyye’nin ve Hadika ikinci cildinin sonunda, tütünün haram olmadığı vesikalarla ispat edilmiş ve Tahtavi’nin Merakıl-felah haşiyesi, orucu bozanlarda da uzun yazılıdır.

 

Şam âlimlerinden Mustafa Rüştünün Tuhfet-ülihvan ma kile fiddühan kitabında, insanın sıhhatini bozan, zarar veren şeyleri ve israfı uzun anlattıktan sonra, tütünün böyle olmadığını bildiriyor. Tütüne haram demek, vera ve takva da olmaz. Vera sahipleri, Allahü teâlânın haram etmediği şeye, haram diyemez diyor. Hanefi âlimlerinden allame Abdüllah bin Muhammed Nihriri ve Şafii âlimlerinden Ali bin Yahya Nevreddin Ziyadi ve Abdürraufi Münavi ve şeyh Ali Şevberi ve şeyh İsmaili Sencidi ve Maliki âlimlerinden allame Külli ve Hanbeli âlimlerinden şeyh Meri, tütünün haram olmadığına fetva vermişlerdir diyor. Zararı ve lüzumu olmayan şey için mubah, zihin durgunluğunu giderip, hafızasını kuvvetlendirene mendub, terk edince zarar verene vacib, kullanınca zarar verene haram, içmek istemeyene, tütün içmesi mekruh olur, diyor. Şarap böyle değildir. Şaraba alışan, tevbe etse, şarabı terk ettiği için hasta olup, ölse, sevap olur.

 

Âlimlerin çoğu tütüne mubah demiştir. Mesela Şeyh-ul İslam Ebülbeka, Ahmed bin Ali Hariri, İsmail Meraşi, kadi Abdürrahim, Ganim bin Muhammed Bağdadi, Şeyhul İslam Behai, Muhammed Tarsusi, Muhammed Kehvaki, Mısır âlimlerinden Yusüf Decvi ve Muhammed bin Abdülbaki Zerkani, allame Abdülgani Nablusi, Abdürrahman bin Muhammed İmadi, allame Ali Echüri, Mahmud-i Samini, Osman Bedreddin, seyyid Abdülhakim efendi, büyük âlim, veliyyi kâmil mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri buyuruyorlar ki:

(Zarar ve alışkanlık yapmayacak kadar az içilen tütüne haram ve mekruh demekten sakınmalı, kesesine ve sıhhatine zarar vermeyecek kadar az içenleri fasık, günahkâr bilmemelidir.)

 

Tütün içmek israf mıdır?

İsraf, malı haram olan yere vermektir. Azı da, çoğu da israf olur. Büyük günah olur. İçki ve kumar için vermek böyledir. Sigara haram olsaydı, buna az veya çok verilen para israf olurdu. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

(İnsanın bazı arzuları, tabiatından ileri gelmektedir. Hiç kimse bu isteklerden kurtulamaz. Mesela, sıcakta, insanın tabiatı serin bir şey içmek ister. Soğukta, sıcak bir şey ister. Böyle istekleri yapmak nefse uymak değildir. Çünkü, tabiatımızın zaruri istekleri mubahtır. Bu ihtiyaç maddelerini lazım olduğu kadar kullanmak sünnettir. Çünkü, bu tabii istekler nefsi emmarenin arzularının dışındadır. Nefs, mubahların lüzumundan fazlasını ve haramları ister.) [Mektubat 3/27]

 

Malı, ihtiyaç olan mubahlara harcamak israf değildir. Günah olmaz. Sigaraya alışmış kimsenin tabiatı ekmek ister gibi, tütünü istiyor. Böyle kimsenin, ihtiyacı kadar kullanması israf olmaz.

 

 

Sigara haram değildir

 

Sual: Bir tasavvuf kitabında, (kahve, tütün, tömbeki, esrar, şaraptan daha kemdir) deniyor. Kahve, tütün, şaraptan daha kötü nasıl olabilir?

CEVAP

Kitaptaki ifadelerde bir nakil hatası olabilir. İstanbul Üniversitesi yayınlarından Gıda Kimyası kitabında deniyor ki:

(Çaydaki tein ile, eskiden ayrı bir alkaloit olarak kabul edilen Kafeinin aynı olduğu tespit edildi. Çayda %2,5-3, kahvede ise %1,3 oranında kafein bulunur.

Kafein, zihni açar, kan dolaşımını artırır, vücuda sıcaklık verir, yorgunluğu giderir, sindirimi kolaylaştırır. Fazlası sinir sistemi üzerinde etki yapar. Kalb hastalıklarında, sinirleri zayıf insanlarda ve çocuklarda az miktar kahve bile fena etki yapabilir.) [s. 658]

 

Çaydaki kafein, kahvedekinden iki misli fazladır. Kahvedeki kafeine haram denirse, çaydakine de haram denmesi gerekir. Çoğu zarar veren şeyin, zarar verecek miktarını kullanmamalıdır! Vücuda zarar verecek kadar çok yemek de haramdır. Bazı gıdalar, bazı hastalara zararlıdır. Vücuda zarar verdiği bilinen şeyleri kullanmak doğru değildir. Bir kimseye kahve ve çayın fazlası zarar veriyorsa az içmeli, azı da zarar veriyorsa hiç içmemelidir! Hastaya haram olan bir şey, sağlama da haramdır denmez. İmam-ı Münavi hazretleri, Camius-sagir şerhinde kahve içmenin haram ve mekruh olmadığını bildirmiştir. (Hadika s.143)

 

Çay ve kahvedeki kafein, tütündeki nikotin, fazla alınırsa elbette zararlı olur. Çoğu zarar veren mubah bir şeyin, zarar vermeyen az miktarının kullanılması haram değildir. Alkollü içkilerin ise, hiç zarar vermese de, damlası haramdır. İmam-ı Nevevi hazretleri buyuruyor ki:

Sıvı içkilerin azı da haramdır. Esrarın sarhoş etmeyen miktarını ilaç olarak kullanmak caizdir. (Mühezzeb)

 

Afyonun da sarhoş etmeyen az miktarı haram değildir. (Feth-ur-rahim s.30)

 

İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyuruyor ki:

Afyon ve diğer zehirli otların alınan çok miktarları haramdır, fakat az miktarlarını ilaç olarak kullanmak caizdir. (Zevacir)

 

Uyuşturucu benc otu mubahtır. Bununla sarhoş olmak haramdır. (D.Muhtar c.3, s.166)

 

İbni Abidin hazretleri, bunu açıklarken buyuruyor ki:

Benc otunu ilaç olarak kullanmak caizdir. Sarhoş edici miktarı caiz değildir. (Çoğu sarhoş edenin azı da haram olur) hadis-i şerifi sıvı içkilere mahsustur. Zehirli bitkileri ve sarhoş edici katı ilaçları az miktarda kullanmak haram olmaz. (R. Muhtar c.5, s.295)

 

Ali Echuri hazretleri, (Tütün içmek aklı giderir veya nafaka temininin terkine sebep olursa, haram olur. Böyle bir durum olmazsa haram olmaz) buyuruyor. (Gâyet-ül-beyan)

 

Tütün mubahtır. (Essulh-u beynel-ihvan, El-ukudüddürriyye, Tahtavi, Berika)

 

Bursalı İsmail Hakkı hazretleri, ilk yazdığı kitaplarında, tütüne haram diyordu. Çünkü zamanın padişahınca tütün yasaklanmış, içene ceza veriliyordu.

 

Tütüne israf yönünden hiçbir âlim haram dememiştir. Fakirin su yerine meşrubat içmesi israftır, fakat alıştığı için çay, kahve veya tütün içmesi israf olmaz.

Şafii âlimlerinin çoğu, sigaraya tenzihen mekruh dedi. Hanefi’de, soğan sarmısak gibi, tenzihen mekruhtur. (Tahtavi)

 

Büyük bir âlim, mubah olan bir şeyi yasaklarsa, talebelerinin itaat ederek, o şeyi kullanmamaları gerekir. Fakat bu herkese şamil edilemez.

 

 

Ceffel kalem konuşanlar

 

Sual: Ehl-i sünnet olarak bildiğimiz bir hoca, “Eski zamanlarda sigaranın zararı o günkü teknoloji ile tamamen anlaşılmadığı için, âlimler sigaraya ittifakla mubah demişlerdir. Ancak fıkıhta, (Zararı kesin olan şey haramdır) kaidesi vardır. Bugünkü bilim adamları da ittifakla, sigaranın zararlı olduğunu söylüyor. Bu bakımdan sigara kesinlikle haramdır” dedi. Bir ateist de, “Eskiden domuzda trişin ve başka zararlı maddeler olduğu için İslamiyet yasaklamıştı. Bugünkü teknoloji ile domuz etindeki bütün zararlı maddeler yok ediliyor, fazla yağı da alınarak taze kuzu eti gibi yapılıyor. Bu bakımdan yenmesinde mahzur kalmıyor” demişti. Aynı mantıkla, bir bardak biranın zararı olmaz. Halbuki haram olması için illa zararlı olması gerekmiyor. Besmelesiz kesilen kuzu eti de haramdır. Dinde bildirilen bir harama, az miktarının zararı yok diye haram değil demek yanlış değil mi?

CEVAP

Bazı şeyler bazı kişilere zararlıdır, bazılarına zararlı değildir. Bazılarına zararlıdır diye herkese haramdır denilemez. Bir de bir şeyin az miktarı zararsız olur da çok miktarı zararlı olur. Mesela eterin azı ayıltır, çoğu bayıltır. Eter zararlıdır, azı da haramdır denemez. Afyon gibi uyuşturuculardan yapılan ilaçlar vardır. Az miktarları faydalıdır, çok miktarları zararlıdır. Çoğu zararlı diye azına da haram demek yanlıştır. (Çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır) kaidesi sıvı içkiler içindir. Katı maddelerin az miktarlarını ilaç olarak kullanmakta mahzur yoktur.

 

Tanıdığımız salih Müslüman ve branşında uzman bir doktor diyor ki:

“Bazı astım hastalarına bir tek sigara bile zararlıdır. Hastalıksız insanlara, birkaç tane sigaranın zararı olmaz. Bazı kimselere 5-10 tanesi, hatta 20 tanesi bile zararlı değildir. Çilek, patlıcan gibi bazı besinler alerji yapar, yani zararlıdır. Kendisine zararı dokunan şeyleri elbette yememek gerekir.”

 

Bir tek sigaranın tütününü içmek yerine, ekmeğin arasına koyup yense vücuda bir zararı olmaz. Eskiden ceffel kalem diye bir tabir kullanılırdı. Düşünülmeden, hemen söylenen sözlere denirdi. Sigaraya da, az çok kaydı koymadan, ceffel kalem haram demek büyük veballi iştir.

 

İkincisi asrımıza kadar gelen İslam âlimleri, sigaraya mubah dediğine göre, o günkü teknolojiyle zararı bilinmediği için denmiş demek de, İslam âlimlerini ceffel kalem suçlamak olur. İslam âlimleri, bilmediği bir şeye haram veya helal diyecek kadar sorumsuz kimseler midir? Resulullahın vârisi olan İslam âlimlerini suçlamak vâris sahibi Resulullahı üzmez mi?

 

Dinde bildirilen bir harama, az miktarının zararı yok diye haram değil demek çok yanlıştır. Tersi de böyledir. Mubah olan bir şeyin çoğu zarar veriyorsa, azına da haram demek çok yanlış olur. Mesela yemek yemek mubahtır, çok yenince haram olur. Azına da haram demek çok yanlıştır. Aynı mantıkla, faydası tam tespit edilemeyen farzların da terki mümkündür demek doğru mu?

 

Harama mubah demek nasıl küfrü gerektiriyorsa, mubaha da haram demek aynı hükme girer. Din hakkında hüküm verirken, Allah’tan korkmalıdır.

 

 

Sigara hakkında sual cevaplar

 

Sual: Felsefeci bir hoca, (Sigaranın haram olduğuna dair en büyük delil şudur. Sen Resulullahın huzurunda sigara içebilir misin?) diyor. Sonra kendisi cevap veriyor, (İçemezsin, içersen saygısızlık olacağı için küfür bile olur. O halde, Resulullahın huzurunda içilmeyen bu mereti Allah’ın huzurunda nasıl içersin?) diyor. Hocanın sözü doğru değil mi?

CEVAP

Çok yanlış bir kıyas. Peygamber efendimizin huzurunda yapılamayan ve Allah’ın huzurunda yapılmasında mahzur olmayan çok şey vardır. Mesela bir kimse, Resulullahın huzurunda hela ihtiyacını yapamaz, eşi ile beraber olamaz. Ama bunları Allah’ın huzurunda yapmak günah olmaz. Çünkü Allahü teâlânın görmediği yer yoktur. Bunun için sigaraya bir delile dayanmadan haram demek çok veballi bir iştir. Çünkü meşhur olan helale haram, harama helal demek küfür olur.

 

Azı ayıltır, çoğu bayıltır

Sual: Bir tek sigara vücuda zarar vermese de haramdır. Çünkü çoğu zararlı olan şeyin azı mubah olamaz. Çoğu haram olanın azı da haramdır. Azı mubah olan şeyin çoğu haram olamaz.

CEVAP

(Çoğu sarhoş eden içkilerin azı da haramdır) kaidesi sıvı içkiler içindir, diğer maddeler için değildir. (Redd-ül muhtar)

 

Azı mubah olduğu halde çoğu haram olan çok şey vardır. Birkaçını yazalım:

1- Ekmek: Doyana kadar yemek mubahtır. Doyduktan sonra yemek haramdır.

 

2- Su: Kanana kadar su içmek mubahtır. Kandıktan sonra su zararlıdır. Hatta çok suyun zehirlenme yaptığı tıbbi bir gerçektir.

 

3- Eter: Azı ayıltır, çoğu bayıltır. Çoğu zararlıdır, azı ise mubahtır. Amber: Çoğu sarhoş eder. Ama azına hiçbir âlim haram dememiştir. Haşhaş: Sarhoş eden bütün otların azı mubahtır, sarhoş edecek miktarı haramdır. Kafein: Azı zihni açar, yorgunluğu giderir, sindirimi kolaylaştırır. Fazlası zararlıdır, sinir zafiyetine sebep olur. Aslında hemen her şeyin çoğu zararlıdır.

 

4- Yürümek, koşmak: Bunlar mubah harekettir. Ama çatlayana kadar koşmak günahtır.

 

5- Uyumak: 24 saatte 23 saat uyumak haramdır. Ama ihtiyaç kadar uyumak mubahtır.

 

6- Deniz iklimi: Rutubet ve deniz iklimi kendilerine zarar veren kimselerin, zaruretsiz deniz ikliminde yaşamaları günahtır.

 

7- Güneşlenmek: Mubahtır ama soyunup yazın güneş altında 5-10 saat kalmak zararlıdır.

 

8- Alerjik gıda: Bazı kimselere bazı şeyler alerji yapar. Diyelim on çilek bir adama alerji yapıyorsa bir tanesi de bir şey yapmıyorsa bir çilek yemesi haram olmaz, mubah olur. Yumurta, balık bazılarına alerji yapar. Alerji yapana haram, yapmayana mubahtır. Et, yumurta çok yenirse ihtiyarlara zarar verir. Felç yapabilir. Onların çok yemesi haram olur. Halbuki et ve yumurta mubah bir gıdadır.

 

9- Şeker: Diyabet hastası için çok zararlıdır. Diğer insanlara zararlı değildir. Tuzlu gıda: Tansiyon hastaları için zararlıdır. Diğer insanlar için zararlı değildir.

 

10- Işık: Bir odaya 100 wattlık ampul yeterken, on tane 100 wattlık ampul takmak israftır haramdır. Halbuki bir tanesi mubahtır. Az su ile abdest almak mubah, suyu çok fazla kullanmak israftır, caiz değildir. İsrafa giren her şeyin azı caiz, çoğu haramdır. Demek ki çoğu haram olan şeyin azı da haram değildir. Şu halde tütünün, zarar vermeyecek az miktarı mubah, zarar veren miktarı haramdır.

Bu kadar örnekten sonra, (Çoğu zararlı olan şeyin azı mubah olamaz) demek gülünç olur.

 

Sigara ve iman

Sual: Bir yazar, web sitesindeki yazısında mesajlar kısmında diyor ki:

(Sigara içen biri, sigaranın beynine ve dolayısıyla ahiretine zarar vermekte ve kendine zulmetmekte olduğuna imanlı mıdır? İmandan amaç, imanın gereği olan amel midir? İmanın gereği olan amel yoksa, iman mevcut olabilir mi? Sigara içen biri, “ben sigaranın zararlarına iman ediyorum” dese dahi, böyle bir imanı var mıdır? O zarara iman etmiş biri sigaraya devam edebilir mi? Ediyorsa, o konuda imanı hâlâ var olabilir mi? “İman ehlinden, mümine bilerek zarar gelmez” diyor Hz. Rasul. Eğer çevremize veya kendimize bilerek zarar veriyorsak, bu durumda ne kadar imanlı olabiliriz? Buhari 2144 nolu hadise göre zina en hafif günahlardandır; iki kişi arasında kalması ve beyne direkt zararı olmaması yönünden! Ama sigara kişinin hem kendisine hem de çevresine bilerek zulmetmesidir ki, bu zinadan çok daha büyük günahtır. Öyleyse, ister sigara yollu, ister başka fiillerle kendisine veya çevresine bilerek zarar veren kişinin imanından ne kadar söz edilebilir?)

Bu kişi, iman amelden parça demek istemiyor mu? Nasıl oluyor da (sigara, zinadan daha büyük günah) diyebiliyor?

CEVAP

O kişi, felsefecidir. Kitaplarının hiç birisinde İslam âlimlerinden nakli esas almaz. Yukarıda görüldüğü gibi hadis-i şeriflere de, kendi anlayışına göre mana verir. Bu mutezilenin, felsefecilerin yoludur. Sigara hakkında İslam âlimlerinin ciltler dolusu kitapları vardır. Hiç birisinden nakil yapmadan kendi görüşünü din gibi ortaya koymaktadır. Sigara içmenin, yani amelin iman ile irtibatı olduğunu bildirmektedir. Halbuki Ehl-i sünnet itikadına göre, hangi günah olursa olsun, günah işleyene kâfir denmez. Günah işleyene kâfir demek, İngilizlerin kurduğu Vehhabilik dininde de vardır. Hâşâ günah işleyen kâfir denirse, dünyada müslüman kalmaz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Konular tekrar birleştirilmiştir, sizden ricam aynı konuyla direkt ilgili konuları, aynı şeyi anlatan iki farklı yazıyı aynı başlık altında paylaşmaya özen göstermenizdir, çünkü "Sigara Haram Mıdır?" ve "Sigara Haram Değildir" gibi iki farklı konu pek hoş durmuyor.

 

Konu hakkındaki fikrimi önceden yazmıştım, tekrarlamama gerek yok...

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Önceleri, sigaranın zararları günümüzde bilindiği kadar bilinmiyordu. Yni eskiden yaşamış İslam otoriteleri haram fetvası verememişlerdir bu yüzden. Eminim, bu kadar çok zararlı olduğunu bilseydiler haram fetvasını verirlerdi bence."

Demiş Dictator kardeşim.

 

Çok tehlikeli bir cümle kurmuşsun. Bilerek veya bilmeyerek küfre sebep olabilecek bir cümledir kardeşim. Biraz daha dikkat et..!

Share this post


Link to post
Share on other sites

"sigara öldürücüdür, çok zehirlidir çok, berbat birşeydir....."diyen arkadaşlar lütfen araştırıp yazın böyle şeyleri ki araştırmış yazmışsanız biraz daha araştırın o zaman;)....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sigaranın haram olmadığı yukarıdaki yazıda kaynaklarıyla bildirilmiş. Aksini iddia edenler ise kaynak göstermeyip, kendi kafalarından konuşmuşlar. Kafadan konuşmayla iş olmaz. Kaynağını, delilini göstereceksin.

 

Edit: Forumda uyulması gereken kurallar başlığına binaen mesajın bir kısmı silinmiştir. (NFK-Fan)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sigara haranm değildir. Bu konuda Mevlana Halid'i Bağdadi hazretlerinin bile menkıbesi vardır. Onca islam alimi haram olmadığına fetva vermişken "haramdır" diyenin hangi yolarda olduğunu düşünmek lazım.

 

"Geçmişte İslam alimlerinin bir kısmı sigaraya mekruh veya mubah hükmünü vermeleri tamamen bilgisizlikten kaynaklanmaktadır. Tıbbi tahliller ortada yokken zararının bu kadar tehlikeli olduğu bilinmezken mubah veya mekruh hükmü verilmiştir." diyor H.Karaman.

 

H. Karaman ilgili açıklamasından resmen eski Ehl-i sünnet Alimlerini cahillikle şuçlamış, bilmeden fetva verdiklerini ima edecek kadar cahilleşmiştir. Buna Abdulhakim-i Arvasi ahzretlerinden tutun, İbn-i Abidin ahzretlerine varıncaya dek hemen hemen tüm Alimler de dahildir..

 

Bu adama sormak isterdim

 

"Böyle bir şeyi demeye cüret nasıl edersin" diye. Sorarlar adama; "eğer o Alimler (haşa) kafalarından bilmeden fetva verebiliyorlarsa diğer bildirdiklerinin doğru olduğu ne malum? Onlarıda yanlış bildirmiş olmazlar mı? Senin öğrendiğin her şey, her kitap onlardan nakil değil mi? Uzaydan mı aldın eski bilgileri?"

 

 

Bu adama ve bunun gibilere uyanlara hayret edilir doğrusu..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Rahetli Necip Fazıl üstad'ın Başbuğ Velilerden 33 adlı eserinde anlatılır: Nakşi Büyüklerinden.......Cuma namazı için camiye gidiyor müridleriyle beraber...Cuma vaazında hoca sürekli olarak ve kesin bir dil ile tütünün haram olduğunu söylüyor...Namaz bittikten sonra cemaat dağılırken Mübarek müridlerini etrafına topluyor ve emrediyor : Herkes, içen içmeyen birer tane tütün sarıp içsin !..

 

Belki de hayatında hiç tütün içmeyen Mübarek de bir adet sardırıp içiyor...

 

Efendi'nin tavrı tütünün faydalı olduğu yönünde değil bakınız, haram iddiasına karşı tavır... :)

 

Not : Sigara tiryakisi değilim, tek tük içerdim 2004 ten beri de ağzıma bir çöp bile sürmedim...Haram olduğuna kani olsaydım hiç de içmezdim o ayrı... :)

Share this post


Link to post
Share on other sites
Rahetli Necip Fazıl üstad'ın Başbuğ Velilerden 33 adlı eserinde anlatılır: Nakşi Büyüklerinden.......Cuma namazı için camiye gidiyor müridleriyle beraber...Cuma vaazında hoca sürekli olarak ve kesin bir dil ile tütünün haram olduğunu söylüyor...Namaz bittikten sonra cemaat dağılırken Mübarek müridlerini etrafına topluyor ve emrediyor : Herkes, içen içmeyen birer tane tütün sarıp içsin !..

 

Belki de hayatında hiç tütün içmeyen Mübarek de bir adet sardırıp içiyor...

 

Efendi'nin tavrı tütünün faydalı olduğu yönünde değil bakınız, haram iddiasına karşı tavır... :)

 

Not : Sigara tiryakisi değilim, tek tük içerdim 2004 ten beri de ağzıma bir çöp bile sürmedim...Haram olduğuna kani olsaydım hiç de içmezdim o ayrı... :)

Selamlar,

 

Evet, Seyyid Fehim hazretleri gibi bir Peygamber torununun, hem de 'inadına' diye niteleyebileceğimiz bir şekilde bunu yapması gayet manidardır.

 

Yalnız önceki mesajlarda savunulan görüşlerdeki bir nokta dikkate şayan. Eğer büyük İslam alimlerinden birisi "Dünya düzdür" anlamına gelen bir söz sarfetseydi, bu sözü onun dini ilimlerdeki ehliyetine "halel getirecek" tipten bir hata olarak kabul etmemiz kabil olmazdı. Bir maddenin haram olup olmayışı tamamen dini bir hüküm olduğu için yorumlara katılmak mümkün, yalnız genellemelerden kaçınmak ve bu noktayı da gözden kaçırmamak, en sağlıklısı...

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

SİGARA KONUSUNDA KESİN BİR HÜKÜM YOKTUR..ONUN HÜKMÜ ALLAHA AİTTİR..KALDI Kİ ALLAHIN EVLİYALARINDA DA SİGARA KULLANANLAR VARDIR...SÜNNET-İ SENİYYEDEN ZERRE MİSKAL ŞAŞMAYAN ALLAHIN DOSTLARINDAN DAHA MI İYİ BİLİYORUZ SİGARANIN HÜKMÜNÜ....DEDİĞİM GİBİ SIGARANIN HÜKMÜ ALLAHA HAVALEDİR...FIKIHTA HÜKMÜ VERİLMEMİŞ MESELELERİN DURUMU ALLAHA HAVELE EDİLİR..

Share this post


Link to post
Share on other sites

ÜSTADA SİGARA İLE ALAKALI LAF ATILIYOR . '' üstad sigara için iyi söylemiyorlar siz niye ......?''

 

CEVABI YAPIŞTIRIYOR KOCA BİLGE =HARAMSA YAKIYORUM! , GÜNAHSA İÇİYORUM

:D

Share this post


Link to post
Share on other sites
ÜSTADA SİGARA İLE ALAKALI LAF ATILIYOR . '' üstad sigara için iyi söylemiyorlar siz niye ......?''

 

CEVABI YAPIŞTIRIYOR KOCA BİLGE =HARAMSA YAKIYORUM! , GÜNAHSA İÇİYORUM

:D

Selamlar,

 

Bu anlattığınız nükteyi Bektaşi fıkrası olarak hatırlıyorum ben... :P Haramsa yakıyorum, helalse içiyorum/çekiyorum şeklindeydi hatta...

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

olabilir sevgili nfk.

ama ben üstadın kitabında okuduğumu ve aynı şekilde diyalog geçtiğine eminim(hangi kitap olduğunu şuan hatırlayamıyorum)

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest KraL

selamunaleykum konuyu yeni gördüm :D Bende sigara kullanan bir biriyim...Yani sigara kati suretle haramdır diyen islam alimleri var.Fakat herzamanki gibi ayrılıkta var :P Madden vucudu zehirliyor vede ömrü kısaltıyor bunda hemfikiriz...:P Haşaa Fetva vermek haddimize değil mazaALLAH ama,Sarhoşluk vermediği kesin :P İnş dua edinde bırakalım başka ne söyleyebilirimki..Mesela bazı kardeşlerimizin aklına gelebilir? Üstadımızda sigara içiyordu? diye...Evet üstad içiyordu.Peki Esseyyid Abdulhakimi Arvasi Hz neden üstada sigarayı bırakmasını ve bu yönde bir telkin verdimi.Diyede gelebilir aklınıza :( N-F-K kardeşim bunu güzelce açıklasın bilgilenelim.Ben hasta hasta yazamıyorum :( N-F-K kardeşim pası sana attım :( Sevgi ve selam ile efendim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Ben de uzun yazamayacağım, ben de epeyce limoniyim bu aralar; fakat ufacık birkaç alıntı yapmakla yetineyim.

 

O ve Ben adlı eserdeki Ayna başlığında üstad, Esseyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin kendisine sigara hakkında şu tavsiyede bulunduğunu nakletmektedir:

 

«Sigara mubahtır. Günde 9 veya 11 sigara iç!..»

 

Tarihte Yobaz ve Yobazlık başlıklı konferansında ise, Abdülhakim Arvasi hazretlerinin mürşidi Seyyid Fehim Hazretleriyle ilgili şu olayı nakleder.

 

...Seyyid Fehim Hazretleri bizzat sigara içmedikleri halde, sigaranın haram oluşuna dair vaaz dinliyorlar... Çıkıyorlar camiden, müridlerine diyorlar ki:

 

«—Şimdi size emrediyorum! Hepiniz birer sigara bulup içiniz!..»

 

Bu hadise, Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu'nda daha teferruatlı olarak şu şekilde anlatılır.

 

Silsile-i Zehep'in en sonuncusunun mürşidi olan Seyyid Fehim Efendi Hazretleri'nin bir büyük nüktesi var... Bu rivayeti birkaç yerden duydum. O devir şeriat ilminin yüksek insanından da dinledim. Çünkü bu zat idrak etmiş...

 

Seyyid Fehim Hazretleri camiye gidiyorlar. Camii de bir vaaz, hutbe, konuşma. Bir fetva, bir sohbet... Zahir ehlinden biri sigaranın haramlığı üstünde -meselemiz bu değil, şeriat anlayışından misal koyuyorum- ısrarla duruyor.

 

Atıyor, tutuyor:

 

"- Sigara, tütün haramdır!.."

 

En küçük bir korkusu yok gaiplerden...

 

Cemaat dağılırken, avluda, Seyyid Fehim Efendi Hazretleri - ne büyük insan olduğunu anlayın- müridlerine hitap ediyor:

 

"- Hiç biriniz sigara içmiyorsunuz değil mi?"

 

"- İçmiyoruz!.."

 

"- Şimdi size emir veriyorum, birer sigara bulun ve için!.."

 

Evet; tekrar edeyim. Bunu sigara için anlatmadım. Şeriat anlayışı için...

 

Toparlarsak şeriata saygı noktasında hali bedihi olmayan bir nesne hakkında haramdır hükmü vermenin sakıncalarının ve sigaranın bünyeler üzerinde gösterebileceği bazı ferahlamalardan nasiplenebilmek için itidali korumak şartıyla bir miktar tüketimin mübah olduğunun anlatıldığını söyleyebiliriz.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

kimse kesin bir cevap veremiyor fakat kuran-ı kerim de geçtiği gibi

^^vucuda zarar veren herşey haramdır^^

bundan sonrası insana kalıyor :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

^^vucuda zarar veren herşey haramdır^^

 

Kur'an'da mı geçiyormuş bu bu şekliyle? Emin misiniz?

 

Bana sanki öyle değilmiş gibi geldi de.. :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

mekruhtur diye biliyorum...

 

hoşçkln..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kesin konuşmamak lazım.

Çoğu islam alimi bile fetva veremiyorken, bizim helal veya haram dememiz doğru değil.

İsraf olduğunu düşünersek kullanmak dinen sakıncalı olabilir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu konunun ilk sayfasındaki "Tütün içmek haram mı?" başlığı altında onlarca İslam Aliminin kitabından nakil yapılmış olmasına rağmen hala şöyleydi böyleydi diyenlere şaşıyorum. Acaba o ismi geçen alimlere ve kitaplara itimat etmiyorlar mı?

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest
This topic is now closed to further replies.
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...