Guest burhanettin ekrem prinkles Report post Posted December 22, 2015 Nesini söyleyim canım efendim Gayri düzen tutmaz telimiz bizim Arzuhal eylesem deftere sığmaz Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim Sefil ireçberin yüzü soğuktur Yıl perhizi tutmuş içi koğuktur İneği davarı iki tavuktur Bundan gayrı yoktur malımız bizim Reçberin sanatı bir arpa tahıl Havasın bulmazsa bitmiyor pahıl Tecelli olmazsa neylesin akıl Dördü bir okkalık dolumuz bizim Benim bu gidişe aklım ermiyor Fukara halini kimse sormuyor Padişah sikkesi selam vermiyor Kefensiz kalacak ölümüz bizim Evlat da babanın sözün tutmuyor Açım diye çift sürmeye gitmiyor Uşaklar çoğaldı ekmek yetmiyor Başımıza bela dölümüz bizim Zenginin sözüne beli diyorlar Fukara söylese deli diyorlar Zemane şeyhine veli diyorlar Gittikçe çoğalır delimiz bizim Sekiz ay kışımız dört ay yazımız Çalığından telef oldu bazımız Kasım demeden buz tutuyor özümüz Mayısta çözülür gönlümüz bizim Tahsildar da çıkmış köyleri gezer Elinde kamçısı fakiri ezer Yorganı döşeği mezatta satar Hasırdan serilir çulumuz bizim Zenginin yediği baklava börek Kahvaltıya ister keteli çörek Fukaraya sordum size ne gerek Düğülcek çorbası balımız bizim Serdari halimiz böyle n'olacak Kısa çöp uzundan hakkın alacak Mamurlar yakılıp viran olacak Akıbet dağılır ilimiz bizim Share this post Link to post Share on other sites