Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
BDG

Yahudilik-masonluk-dönmelik

Recommended Posts

Üstadın Büyük Doğu dergilerinde yahudilik-masonluk ve dönmelik üzerine yazmış olduğu yazıları içeren bir kitap. Kitabın yayınevi Büyük Doğu yayınları derleyen Suat Ak(B.D.Yayınları yayın sorumlusu) . İlk basımı ağustos 2006 da yapılmış. Daha kitabı okuyamadım yeni aldım. Ama inş okuyup size içinden parçalar sunacağım.

Share this post


Link to post
Share on other sites

UYGUN GÖRÜLÜRSE, BU KİTAPTA BULUNAN YAZILARDAN BİR KISMINI SIRASINA UYGUN ŞEKİLDE BURAYA AKTARACAĞIM. KİTAPTA ALINTILAR VE ASLEN ÜSTADA AİT OLMAYAN YAZILARDA VAR ( MESELA SİYON PROTOKOLLERİ GİBİ ) AMA HEPSİ ÜSTADIN A.G.E. OLDUĞU İÇİN AYNI BAŞLIKTA BİR BÜTÜNLÜK İÇİNDE YAZACAĞIM.

 

SİYON PROTOKOLLERİNDEN BİRİNCİSİNDE GEÇEN BİR PARAGRAF :

--------------------------------------------------------------------------------------

"AVAM BARBARDIR VE BARBARLIĞINI HER FIRSATTA GÖSTERİR. AVAM HÜRRİYETİ ELE ALIR ALMAZ ONU, BARBARLIĞIN SON KERTESİ OLAN ANARŞİYE ÇEVİRMEKTE GECİKMEZ.

HÜRRİYETLE BERABER HUDUTSUZ İÇKİ KULLANMAK HAKKI DA VERİLEN, ŞU RAKIYLA SARHOŞ, ŞARAPLA SERSEM OLAN HAYVANLARA BAKINIZ!.. HRİSTİYAN KAVİMLER; SERT İÇKİLERLE AHMAKLAŞMIŞLARDIR. GENÇLİKLERİ KLASİK DERSLERDE; VE ZENGİN EVLERİMİZDE CASUSLARIMIZ ( ÖĞRETMENLER, HİZMETÇİLER, MÜREBBİYELER) VE HER TARAFTA ADAMLARIMIZ, HRİSTİYANLARIN EĞLENCE YERLERİNDE DE KARILARIMIZ TARAFINDAN KAMÇILANAN SEFAHETLERLE APTALLAŞTIRILMIŞLARDIR. BU MÜBASEBETLE, HRİSTİYANLARIN, İSTİYEREK TAKLİT ETTİKLERİ, (SALON KADINLARI) DEDİĞİMİZ UNSURLARIMIZI DA BUNLARA EKLEYELİM.

-------------------------------------------------------------------------------------

Share this post


Link to post
Share on other sites

"AVAM BARBARDIR VE BARBARLIĞINI HER FIRSATTA GÖSTERİR. AVAM HÜRRİYETİ ELE ALIR ALMAZ ONU, BARBARLIĞIN SON KERTESİ OLAN ANARŞİYE ÇEVİRMEKTE GECİKMEZ."

 

Özellikle bu söz ne kadar isabetli ve hikmetli bir söz...Evet irade,idare ve hürriyet gibi müesseseler ne kadar avamın selahiyetinde olursa o kadar minvalinden sapmış olur.Avamın "irade"sinin tekamülü ve idare üzerindeki imtiyazi yalnızca kendi içinde mahfuzladığı ve öz nefsinden ve kendi sığ telakkisinden münezzeh olan ruhi cihazlarını devlet mümessilleri ve hükümleri üzerinde görmek istemesinden ibarettir ve bu istekte de sonsuz bir bakiyeye sahiptir.Yani "ben idaremden hakkı istiyorum" deme selahiyetine malik olmasına mukabil "hak budur,ve benim istediğimdir" deme imtiyazına sahip değildir.Elverir ki her çağrılan koyna giren arsız demokrasyanın yerine avamın kendi nefsinin kirinden münezzeh tertemiz ruhi cihazlarını olduğu gibi üzerine alabilen ve tekrar idare aynasıyla aldığı gibi avama tecelli ettirebilen "üstün fikirliler aristokrasyası"nın hüküm sürdüğü bir iklim olsun.

Share this post


Link to post
Share on other sites
UYGUN GÖRÜLÜRSE, BU KİTAPTA BULUNAN YAZILARDAN BİR KISMINI SIRASINA UYGUN ŞEKİLDE BURAYA AKTARACAĞIM. KİTAPTA ALINTILAR VE ASLEN ÜSTADA AİT OLMAYAN YAZILARDA VAR ( MESELA SİYON PROTOKOLLERİ GİBİ ) AMA HEPSİ ÜSTADIN A.G.E. OLDUĞU İÇİN AYNI BAŞLIKTA BİR BÜTÜNLÜK İÇİNDE YAZACAĞIM.

Selamlar,

 

Tabii ki, isabet olur, bekliyoruz.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

ve devam;

-----------------------------------------------------

(yahudi protokollerinden bazı alıntılar)

Hürriyet, musavat, uhuvvet, kelimelerini halkın önüne ilk atan biz olduk. O vakitten beri her taraftan bu oltaya takılmış şuursuz papağanların tekrar edegeldiği bu sözler yalnız ve yalnız dünyanın diriliğini ve önceleri avamın baskısından masum olan ferdin gerçek hürriyetini yıkmaya yaramıştır. Kendilerini zeki sanan bu adamlar bu kelimelerin gizli manalarını farkedemediler; bu kelimelerin birbirine aykırı olduğunu, tabiatte eşitlik olmadığını, hürriyetin yer bulmadığını, tabiatın kanunlarına sıkıca bağlı olan akıl, seciye ve zekalardaki farkları bizzat tabiatın kendisi yarattığını göremediler.

--------------------------------------------------------------------------

 

Her cumhuriyet türlü türlü devreler geçirir. İlk devre sağa sola yalpa eden bir körün savsaklıkları içinde geçr. İkincisi anarşiyi doğuran (demagoji) devresidir; bunun peşinden isdibdat gelir. Fakat kanuni, açık ve dolayısıyla mesul bir istibdat değil. Bu istibdat gizli bir teşekkül tarafından yapılır.

Bu teşekkül, ayrı ayrı ajanlar adresi ile çalıştığı nisbette endişe azalır. Ajan değiştirmek ise yanlız zararsız değil, sürekli hizmetleri mükafatlandırmak külfetinden kurtaracağı için karlıdır.

-------------------------------------------------------------------------

devamı yarına, takip eden arkdaşlar önceki mesajlara bakarak okursa anlam bütünlüğü daha net sağlanabilir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet siyonistler marifetlerini sıralarken hakikatı da ifşa etmiş oluyorlar.Bazen Allah hikmetli sözleri küfrün ağzından da söyletebiliyor.Hele şu bizim Enver taifesiyle hortlatılan Türklük (!) adına Türke kıyan İttihat ve terakki eşkiyalarının ağzına sakız olan ve bizim ilerici (!) papağanların eskitemediği "Hürriyet,uhuvvet (kardeşlik) ,musavat (eşitlik) tekerlmeleri üzerindeki beyanatları ne kadar da doğru...Her ne derece o dönemde (özellikle Abdülhamid Han hazretleri dönemi) meydanlarda Büyük Hakan'ın istibdatına (!) karşı naralar atanların arasındaki kanat önderlerinin bazıları zorla alet edilmiş olsa da-ki yine o naraları atmadı onlar- bu saf halkın ekseriyesi bugün olduğu gibi o sergerder taifesine ve eşkiyasına kanıp "Hürriyet,uhuvvet,musavat naraları atmıştır.(28 şubatta olduğu gibi) Şimdi de adamlar marifetleriyle övünüyorlar ve "biz halkı nasıl kandırdık,nasıl sokağa döktük görün işte"diyorlar.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Politikada muvaffakiyetin en emin yolu teşebbüslerin gizliliğindedir. Bir diplomatın sözü, özüne uymamalıdır.

Doğrusunu isterseniz, ağza alınmaya değmez bazı istisnalar bertaraf, basın bütünüyle bizle bağlıdır.

Rejimimiz, muharrirler, tecrübeli kanunşinaslar, idareciler, diplomatlar, hülasa hususi mekteplerde hususi yüksek terbiye ile hazırlanmış adamlarla kuşatılmış olacaktır. Bu adamlar sosyal hayatın bütün inceliklerini, siyasi harf ve kelimelerden mürekkep her dili öğrenecekler, insan tabiatının bütün gizliliklerini ve en ince tecellilerini tanıyacaklardır.

Basına karşı mesleğimiz şu olacaktır: Dağıtmak, zehirlemek, parçalamak, iç tezatlarla çürütmek…

…Bir gazetemiz bizimle taban tabana zıt olacaktır.

Hasımlarımız, bu düzme muhalefeti bir müttefik zannedeceklerdir. Her çeşit gazetemiz olacaktır. Aristokrat, cumhuriyetçi, ihtilalci, hatta anarşist; fakat, şüphesiz, bu teşekküller var oldukça gazetelerimiz Hint İlahı gibi, yüzer elli olacaklardır. Bu eller cemiyetin değişimini temellendirecek ve efkarı, bize uygun istikamete yönelteceklerdir. Çünkü fazla insanlar muhakkak kabiliyetlerini kaybederler ve telkine kolaylıkla kapılırlar.

Yakın bir gelecekte, sanat ve her türlü spor yarışmalarını teklif edeceğiz. Bu ilgiler, fikirleri, mücadele zorunda kalacağımız meselelerden uzaklaştıracaktır. İnsanlar bizzat kendi kafalarıyle düşünmek alışkanlığını yavaş yavaş kaybederek sonunda hep bir ağızdan bizim fikirlerimizle konuşmaya başlayacaklardır; çünkü fikre yeni istikametler verenler bizden başka kimseler olmayacaktır.

Yahudi kralı, hırsın ve hele şehvetin esiri olmamalıdır. Karakterinin hiçbir tarafı, hayvani meyillerin zekasına tahakküm etmesine meydan vermemelidir. Fikri, beşeri faaliyetlerin en pis ve en hayvani cihetlerine yatıran şehvet, akli melekeler ve görünüşteki vuzuh üzerinde öldürücü bir tesir yapar.

Share this post


Link to post
Share on other sites

GİZLİ KUVVETİN 23 MADDELİK İŞ HÜLASASI

 

1- Genç nesilleri ahlaka zıt telkinlerle ifsad etmeli…

2- Aile hayatını yıkmalı…Herkes zevkinde ve safasında hür olmalı

3- İnsanlara, suçları ve ayıplarıyla hükmetmeli…

4- Sanatı düşürmeli; bilhassa edebiyatı müstehcen ve şehevi istikamete çevirmeli…

5- Mukaddesata saygıyı tahrip etmeli… Muhterem sayılan insanlara rezalet isnat etmeleri, akideleri kökünden baltalamalı…

6- Hadsiz, hesapsız bir lüks ve başdöndürücü modalar icat ederek, çılgınca israfı desteklemeli…

7- Kalabalıkların gözünü avama mahsus eğlencelere, oyunlara, ölçüsüz spor mücadelelerine bağlamalı…

8- Mufrit nazariye ve sistemli şüpheciliklerle etrafı bulandırmalı, asabi cümleyi bozmalı, vecd ve imana yer bırakmamalı…

9- Afyonlu zehirler, her nevi uyuşturucu maddeler, içkiler ve mükeyyefat vasıtasıyla ruhları ve uzviyeti kemirmeli.

10- Her an bir hoşnutsuzluk doğurmalı, daimi şikayete yol açmalı ve içtimai sınıflar arasına kin ve itimatsızlık sokmalı…

11- Servet ve nüfus sahiplerini ağır vergiler altında ezdirmeli, onları borca ve iflasa sürüklemeli, servetlerinden tecrit etmeli; ve avamı yüksek sınıfın yerini almaya doğru sevk ederek (Altın Buzağı) mezhebini kurmalı…

12- İşçileri münasip anlarda (grev)lerle zehirlemeli, iş manzumesini doldurmalı, (anarşi)yi körüklemeli…

13- Yüksek tabakayı, aşağı tabakaya karşı daima bir emniyetsizlik ve tevahhuş içinde yaşatmalı…

14- Sanayiye yavaş yavaş ziraati ezdirmeli, muvazene kapılarını kapamalı, ticaret (spekülasyon)a yöneltilmeli…

15- Bir takım saçma nazariyeler ve ütopyalar icad ederek sürüyü tahakkuku imkansız seraplar peşinde gezdirmeli…

16- Hayat pahalılığını mütemadi tahrik etmeli ve sınıflar arasında refah tezadını müthiş mikyaslara çıkarmalı…

17- Beynelmilel vakalar çıkarmaktan bir an fariğ olmamalı; silahlanma ve itimatsızlık yarışını kuvvetlendirmeli.

18- Milletlerin teshil ve terbiyesi bakımından, onların köklerinden ayıracak ve kaynaksız bırakacak her tedbire başvurmalı..

19- Meşru hükümet şekillerini yalnız lafta ve edebiyatta bırakarak mutlak istibdada zemin hazırlamalı…

 

20-Siyasi buhran anlarını kollayarak muvazeneyi altüst edici tedbirleri ihmal etmemeli…

21- Vaktinde her türlü kredileri kestirerek(panik)ler doğurmalı; ve iktisadi (kriz) mikroplarını itina ile besleyerek sınai ve zirai (krak)ları şahlandırmalı ve altunu mahdut ellerde (dirije) etmek yoluyla mevhum ve izafi itibar muvazenesini çökertmeli…

22- Mühim iktidar makamlarını işgal edenleri, ahlak ve seciye yarası olanların eline doğru kaydırmalı ve bu adamlara sıraları vasıtasıyle hakim olunmalı…

23- Hükümetlerin, istenen anda ölümünü intaç edici, içtimai elem, ıstırap, açlık ve adaletsizlik musluklarını elde tutmalı; ve gerçek himaye bahis mevzuu olmaksızın onların üzerine çullanacak bütün menfi cereyanları (sureti hak) perdesi ile himaye etmeli…

Share this post


Link to post
Share on other sites

(Ve Yahudilerin tarihi görüşünü de aktaralım ki, tarihi süreçte onların, film şeridi gibi, yaptıklarını size bir çırpıda sunmuş olalım. Bu kolay kolay bulamayacağımız, yahudilerin tarihi süzgeçteki kronolojisi... Okumanızda fayda vardır.)

Onlara göre Yahudilerin siyasi tarihi Milattan evvel 12. asırda ve Hz Musa’dan sonra başlar… Bu çağlarda İsrail oğulları göçebe kabileler halindedir. NAZARLARINDA “ARZI MEVUT İSE HZ İBRAHİM ZAMANINDAN BERİ İDEALDİR.” O çağlarda “arzı Kenan”ı zapta girişecek ilk mevcudiyetlerini gösterirler. Fakat muvaffak olamazlar. Kah hakim, kah mahkum vaziyette, çarpışmalar ve karşılıklı isyanlar içinde, M.Ö. 11. asırda Hz Davut'un rehberliği ile kurtuluşa ererler. Mısırdan sonra Filistin esareti biter. Daha sonra Davut peygamberin oğlu Hz Süleyman, İsrail oğullarının istiklal ve hegemonyasını azami haddine çıkarır. M.Ö. 10. asırda yine zaaf, fesat, tereddi başlar. Bu defa Mısırlılar Filistin’i istila ve “mabedi-i Süleyman” ı yağma ederler. 9. asırda tam tefessüh… İkiye bölünüş…Dini tevhid ve tenzihi akidelerin terki ve putperestlerle kaynaşma..İlyas Peygamberin boşuna mücadeleri… İsrail oğulları nebileri ile kütle arasında daima ihtilaf… Yahuda ve İsrail… Karşılıklı, bitmeyen boğuşmalar...Kudüs her defasında tahrip edilerek elden ele geçer.Milattan evvel 8, asır… Asurların hakimiyet devri..Yahudi taktiği…Mısırla Asur arası politikalar. Babil’e ilk tehcir… Bu arada, Resul Hz Musa’nın şeraitine bağlı bazı “enbiya-yı beni İsrail”… M.Ö. 6. asırda Bahtınasar istilası ve Babil’e 2. tehcir…Feci babil esareti çığırı…M.Ö. 1. asırda Roma boyunduruğu..Roma’ya hulul ve içinde siyasi nüfuz temini..Artık millet ve kavim bütünlüğü bir daha gösteremeyecek olan Yahudiliğin ilk içten feth teşebbüsü budur.Bu halden (çiçero)nun senatoda acı acı şikayetleri…

Derken Hz. İsa..Bütün Yahudi sahalarının ve parça hükümetlerinin Roma’ya ilhakı..Miladın ilk asrının başlarında (sene 19) Roma’da Yahudilere karşı zecri(zorlayıcı) tedbirler..Hz. İsa’nın, havarileri arasında Yuda isimli Yahudi tarafından ihanete uğraması.. Onlara göre Hz. İsa’nın, bize göre (yuda) nın çarmıha gerilmesi ve hak Peygamber’in urucu..Pavlov (sen pol) meselesi..İsa dininin Yahudiler eliyle uğramaya başladığı tahrif..Her tarafta başlayan Yahudi katliamları, isyanları, tedipleri vesaire..2. asırda, Afrika ve Cenubi Avrupa istikametinde Yahud hululleri..5. asıra kadar (Patriyarka)sı....

devamı gelecek...

Share this post


Link to post
Share on other sites

…5. asra kadar (patriyarka)sı…5. asırda Bizans İmpratorluğu’nun bir kanunu ile Yahudilerin bütün içtimai faaliyetlerinden men’i…6. asırda Bizans aleminde Yahudilere karşı şiddetlenen hükümler… İslamiyet’e karşı Yahudiler… Münafıklar, suikastçılar, fesatçılar… 7. asırda Hz. Ömer’den gördükleri muamele… Hukuki tahdit, hususi elbise vesaire… Buna rağmen tam ve gerçek adalet… 8. asırda ispanya, İslam orduları tarafından zaptedilince hemen o istikamette Yahudi akını… Avrupa garbından cenubundan hulul… Fransa krallarının Yahudilere koyduğu ağır vergiler ve tard kararları… 11. asırda Almanyada Yahudilik aleyhine ilk nümayişler…12. asırda İslam halifelerinin kanun ve tedbirleri…(Filip Ogüst) tarafından topyekün kovulmaları…Bu asırda milyonluk kalabalıklar halinde Polonyada yerleşmeleri… Her yerde “Yahudi faizi” adı altında bir dehşet ifadesi… Buna karşı Avrupa kralları tarafından emirler, tedbirler,takipler… 13. asırda papa3. honoryüs, bütün Yahudilere karşı, amme hizmetlerinden memnuiyet istiyor. 8. Lui faizciliğe karşı tedbir arıyor.(Sen lui) ise bu işi kökünden kaldırıyor. İngiltere de Yahudi aleyhtarı numayişler…Almanya büsbütün taşkın…(talmut) başta olmak üzere her tarafta Yahudi kitaplarının yakılması…13. asır sonu: Meşhur kabal isimli eserin Yahudilerce kaleme alınışı…1. edvard İngiltereden bütün Yahudileri kovuyor, fakat muvaffak olamıyor. 14. asırda, her tarafta ufak tefek müsaadeler…Hulul ve nüfuz başlıyor. Fransa, Almanya, İsaviçre, İtalya ve Macaristan da Yahudi aleyhtarı numayişler… Yahudiler hemen her yerde iktisaden hakim ve manen çürütücü…1360 yılında babasının kurtuluş fidyesini ödeyebilmek için(Menasse) isimli Yahudi bankere muraacat eden bir prens, Yahudilere bir çok imtiyaz vermeyi kabul ediyor. 14. asırın sonlarında yine Yahudilere karşı ayaklanan dünya… İspanya da şiddetli tedbirler…1. asırda, Fransız inkılabına kadar yürürlükte kalan kati tard , fransadan atılma kararı..15. asır; İspanyaya dönenlere engizisyon…15. asır sonlarında (1492) ispanyadan topyekün kovuluş… İspanyol Yahudilerinin doğru Türkiye'ye sığınmaları; Adalar denizi sahili, bursa, Edirne ve İstanbul a yerleşmeleri…Derken amerikanın keşfi üzerine o tarafa akın...

16. asırda İspanyol amerikasına Yahudi akınının önüne geçmek üzere şiddetli emirler…Portekiz Yahudilerinin kurduğu “ yeni hristiyanlar” isimli –tabire ve takdiğe dikkat- fesat cemiyeti..hanri II den gizlice koparılan imtiyazlar…16. asır ortaları…Osmanlı devletinde tam Yahudi parmağı…Kıbrısın fethi işi ve bu münasebetle (Dük dö naksos) olan (Yasef nassi); siyonizmanın ilk rehberi…Aynı asırda muhtelif kilise defterlerinin Yahudiler aleyhinde (Kristiyana Piktas- Hristiyanlık İttifakı) ilan etmeleri…Yahudilerin, bu defa da Amerika da Brezilyadan tardı…17. asırda cenup amerikadan şimal amerikasına atlayışlar.. İngiltere de (Krımvel)in koruduğu bir Yahudi hululu…sene 1666 …Güya Yahudilerle anlaşmamazlığı yüzünden Müslümanlığı kabul eden sabatay sevi..Yahudiler viyanadan kovulurken, İngiltere de borsa spekülasyonunun mucidi olan salamın medina nın lord ünvanına layık görülüşü… 18. asırda Yahudilik yine her yerde takip ve nefret mevzuu, fakat İngiltere de nüfus ve tesir mihrakıdır. Nihayet Fransız inkılabı ve bunda muazzam Yahudi hissesi… devamı gelecek...

Share this post


Link to post
Share on other sites

...

.

.

.

.

.

Yahudi; tarihine kuşbakışı bir göz atılınca belli olduğu gibi, yeryüzündeki büyük tevhid davasını getiren peygamberlerin, etrafında teşekkül etmiş, o peygamberlere de ırk ve kavim kaynağı vazifesini görmüş, israiloğulları isimli kavmin, hem ruhi hemde ırki istihalesinden doğma bambaşka bir varlıktır. Öyle bir istihale ki, ondan sonra ne yahudi o peygamberlerden, ne de o peygamberler yahudilerdendir. Yahudi, tarihin karanlık dehlizinde, saf ve halis bir kavim belirttiği demlerde, içindeki büyük istidatın menfi kutbu halinde, evvela kendi peygamberlerine ihanet etmekle işe başladı ve gitgide bu ruh haletini örnekleştirdi ve ondan sonrada aynı menfi ruhun kavimiyetini temsile ve irki dölünü yetiştirmeye başladı. Yani bu menfi ruhla, kendi mücerret ırkı içinde yeni bir kavim doğurmuş ve sistemleştirdiği menfi ruhun nesillerini meydana getirmiş ve böylece kendi ilk özünden ayrılmış ve kendisine yabancı kalmış, ruhu ve maddesiyle müstakilleşmiş bir fert ve zümre hakikatidir. İşte bu fert ve zümre hakikati, kendi kavim bütünlüğünü hiçbir zaman ortaya çıkarmadan, fertleri arasındaki ayniyet yekuniyle kavim; sadece kavmine tahsis ettiği ruhla da muayyen bir mezhep ifadesi olmuş; ve insanlık tarihinde, evela kendi öz dinini ÖZ DİNİNİ ÇÜRÜTMEKLE İŞE BAŞLAYARAK, ruhi ve milli bütün vahdetlerini yıkmaya memur bir rol oynamıştır. Yahudiyi, herşeyden evvel BÖYLE TANIMAK VE ONUN İLK MAZİSİNDEN, PEYGAMBERLERİNDEN, NİSPET İDDİA ETTİĞİ DİNİNİN HAKİKATİNDEN TECRİT EDEREK, MÜSTAKİL BİR RUH VE KAVİM VAKASI BİLMEK LAZIM

Roma lejyonerlerinin önünden vahşi birsürü gibi kaçıp dünyanın her tarafına yayıldıktan sonra toplu bir millet seciyesini terk edip gizli ve ferdi millet maskesinin altına geçmiş ve esareti bir hınç üslubu ile gizli planda kendisini hakim ve bütün insanlığı mahkum kılmanın muazzam planı içinde hareket etmiştir. Vasıtası para ve ruhun karanlık kutbu nefstir. Dine, millet ve milliyet mevhumuna, saf iman ve itikada, tek kelimeyle RUHA VE ULVİ İNSANA DÜŞMANDIR. Her yerde ve her payidar kıymeti yıkıcı, çözücü ve çürütücüdür.Gayesi de kendi kanlı imparatorluğunun beşeri sefalet, tereddi ve ihtikarının gerisinde kurmaktır. Yahudi bundan ibarettir! Bize gelince, Tanzimattan beri her davranışımızda o vardır.!!!!!!!.....................

Share this post


Link to post
Share on other sites

..

..

..

İçtimai bir tetkikte gördüğüme göre, Yahudilerin en sevdiği meslekler, tüccarlık, bankerlik, bankacılık, aktörlük, avukatlık, doktorluk, muharrirlik, gazeteciliktir.

- Ya en sevmediği meslekler?

-Çiftçilik ve askerlik...

-------------------------------------------------------------

Size, işinize büsbütün yarayacak bir tesbit levhası daha takdim edeyim: Düne kadar Berlin (site)sinde, mesleklere göre Yahudi nisbeti şuydu: Doktorların %48'i, avukatların %50 si, aktörlerin %12 'si Yahudi...Halbuki Yahudi nüfusunun %yarımı, Berlin nüfusunun ise %1'i...Demek yahudi tıp sahasında bire 48, avukatlıkta bire 50, aktörlükte bire 12, Almanların üstünde...Nisbeti bütün Almanyaya teşmil edelim(kapsayalım,içine alalım): Muharrirlerin %18'i, avukatların %27'si, doktorların % 46 sı, aktörlerin % 8 i yahudi...O halde, yüzde yarım nisbetinin belirttiği(x2) üssüne göre, muharrirlik ve gazetecilikte 36, avukatlıkta 54, doktorlukta 92, aktörlükte 16 misli yer işgal ediyorlar...

 

 

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

...

Kimse Sara Bernar gibi bir sahne artistinin, Vagner gibi bir bestekarın, Bismark gibi bir devlet adamının dahi yahudi olacağını tahmin edemez. Ama böyle... Böyle olması, meşhur bir yahudi düsturu olan "bir millette büyük adam ya bir melezdir, ya bir yahudidir." hikmetine inanmamızı gerektirmez. Zira Yahudi bizzat ayrıldığı ve ihanet ettiği Peygamberleri müstesna olarak, aziz, sıhhatli, salim, müsbet ve sadece insanlığa faydalı en büyük kafalardan hiçbirini yetiştirememiştir. Yahudi dehası hayrete şayan bir şey olmakla beraber, dünyanın aziz ve ulvi kafalarının seviyesine çıkamamış ve daima (defetist) bozguncu olmuştur. Bütün bu saydığımız yahudi büyüklerine dikkat edecek olursanız görürsünüzki, içlerinde (Homeros), (Sokrat), (Platon), (Şekspir), (Kant), (Göte), (Bethoven),(Roden), (Mikel Anj), (Napolyon), (Pastör) çapında kahramanlar bulunmadığı bir tarafa; pek az istisnasıyla çoğu bozguncu, ümit kırıcı ve ideal ümit körleticidir. Biz esasen yahudi'yi hiçbir zaman ahmak farz etmemiş oluduğumuza göre, onun kendi iç bünyesinde fışkırttığı bu garip ve marazi dehaları, aslında malik bulunup da tersine inkılap ettirdiği müstesna istidadın şu veya bu nişaneleri kabul edebiliriz. Yahudiyi, tersine dönmüş bir istidad kabul edince, bu dehalar insana hiç de hayret vermez ve Ve yahudilik lehinde vesikalar teşkil etmez.

.................................................................

 

 

 

konuyu takip eden arkadaşlarım, eğer tüm mesajları bir düzen içerisinde takip etmiş iseniz, forum sayfalarında pek rastlayamayacağımız, üstadın çok geniş ve işin iç yüzünü yansıtıcı nitelikteki bu tespitlerini iktibas ettim. Buradaki tesbitler ilk mesajda yazdığım kitapda geçiyor. Ve sizlere oldukça faydalı olacağını düşnüyorum. İşin nidüğünü görmeniz açısından fevkalade..Yeni Anadolu gençlerinin istidadı bunu anlama noktasında çok önemlidir. Buradaki yazıları elinizden geldiğinizce okumaya ve idrak etmeye ve okutmaya idrak ettirmeye çalışınız...sizlere hazıladığım yahudilik-masonluk-dönmelik bahsinin nerede ise çoğunu buraya aktardıktan sonra geriye, bunlar arasında, bunlar gibi önem teşkil etmeme ve sizleri de fazla sıkmama geyesi taşımayı da düşünerek geri kalanını vermiyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

allah razı olsun bdg kardeşim. çok faydalı bir çalışma olmuş. eline yüreğine saglık

Share this post


Link to post
Share on other sites

asıl ben teşekkür ederim, çalışmamız sizlere faydalı oldu ise ne mutlu bize....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Elinize sağlık, can alıcı noktaları paylaşmışsınız. Kitabı bir an önce okuma isteği doğdu bende. :rolleyes:

Share this post


Link to post
Share on other sites

Teşekkür etmek için yazının bitmesini bekledim bdg kardeşim. Çok yararlı bir çalışma oldugu kanaatindeyim. Eline, emeğine, sağlık. Saygılarımla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

gösterilen ilgiden dolayı aslen ben herkese teşekkür etme makamındayım. Gayem, formumuzun keyfiyetine yakışanı yapmaktan ibaretti. inş faydalı da olmuştur. Bundan sonrası bu güzel-nadide paylaşımları hep diri tutmak ve işi forum safyasında bırakmamak. Anlamak, anlamak ve fikrin çilesini çeken naçiz bedenimize ulvi yolda giderken en büyük vazifesi olan "DÜŞÜNMEYİ" öğretmek....ve ...

 

mehmet kardeşime,reyhan ve mürid arkadaşıma da teşekkür ederim.

saygılarımla tüm forum üyeleri arkadaşlarıma...

Share this post


Link to post
Share on other sites

- Ya en sevmediği meslekler?

-Çiftçilik ve askerlik...

Evvela çok teşekkür ediyorum ve "estağfurullah" kelimesiyle mukabelede bulunuyorum, gerçekten isabetli ve faydalı bir çalışma olmuş, harcadığınız emeğiniz de cabası. Çok güzel bir akış içerisinde nokta atışı hüviyetindeki hususları, tespitleri aktarmışsınız. Ellerinize sağlık. Daha önce teşekkür etmiş olmama rağmen bunu tekrardan imtina etmiyorum.

 

Benim alıntıladığım kısım oldukça dikkatimi çekti. Yahudinin yıkmaya meyili bedih bir hakikatken, askerlikle, yani yıkma meylinin fiile kavuşacağı alanla ilgisinin olmaması bana düşündürücü bir husus gibi geldi. Öyle görünüyor ki Yahudi bu yıkıcılık mevzuunda işin fikir kısmında kalıyor ve yıkış esnasında aktif olmadan, uzaktan bakarak çarkını döndürüyor. Sizin fikriniz nedir bu konuda?

Share this post


Link to post
Share on other sites
Benim alıntıladığım kısım oldukça dikkatimi çekti. Yahudinin yıkmaya meyili bedih bir hakikatken, askerlikle, yani yıkma meylinin fiile kavuşacağı alanla ilgisinin olmaması bana düşündürücü bir husus gibi geldi. Öyle görünüyor ki Yahudi bu yıkıcılık mevzuunda işin fikir kısmında kalıyor ve yıkış esnasında aktif olmadan, uzaktan bakarak çarkını döndürüyor. Sizin fikriniz nedir bu konuda?

 

 

sayın arkadaşım, üstadın bu tesbitine sizin bu can alıcı noktayı teşhisinizle birlikte işin belkide en önemli yeri faşedilmiş oluyor. Gerçekten yahudiliğin yıkıcılığı fikir planında ve uzaktan, işe kendi elini katmadan bunu gerçekleştiriyor. Bu da aslında bir gerçeği daha gün ışığına çıkarıyor. O da şu: demekki fikir ile iş olmaz diye birşey yok. Demekki fikirle iş olur. Hemde çok hassas bir konuma gelindiğinde askeri gücün bile olmasa fikir gücü ile bunu sonlandırabilirsin ( askeri güç ile kast edilen fikir kadar etkili bir seviyede olan askeri güç) bende bunu tamamen trradomir kardeşim gibi düşünüyorum. TRRADOMİR, tesbitiniz için teşekkür ederim,. çok ince ve lüzumlu bir mevzuyu gün ışığına çıkarttınız.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ben teşekkür ederim. Üzerinde belki tamamen bu konuya ayrılmış bir başlıkta tartışılması gerekecek değerde bir mevzu bu. Fakat yeni başlıklar bazen istenilen paylaşım ortamlarının doğmasına vesile olamayabiliyor. Cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.

 

Evet, sizin de dediğiniz gibi sağlam ve başlangıçta amacı aksiyon sahasından uzak gibi görünen bir fikir, temelini aksiyon üzerine atmış fikirsiz veya donuk fikirli bir güçle karşılaştırıldığında baskın çıkıyor. Ruhun maddeye tahakkümüne bir örnek olarak bu durumu vermek de mümkün olur sanırım. Zira Yahudi'nin insanı dehşete düşürecek çaptaki başarısı gözler önünde. Alimin kaleminin şehidin kanına nisbetinden çıkan netice de bizzat Allah rasülü tarafından bu bahis uzerinde bize verilmiş bir ipucu olsa gerek. Birtakım fikirler neticede müşahhas plana akabilmek için aksiyona ihtiyaç duyar. Bunun için de aksiyoner insanlara ihtiyaç vardir, fakat işin ilk boyutunun ikinci boyuttan daha önemli olduğunu, ikinci boyutun sağlam bir ilk boyutun neticesi olarak kendiliğinden, tabii bir netice olarak vuku bulacağını düşünüyorum. Kendini tamamiyla ikinci boyuta kanalize etmiş bir akimin ilk boyutu goz ardi etmesi halinde başariya ulaşmasinin mumkun olamayacagini, en azindan devamliliginin olmayacagini savunuyorum... Ufkumuzu acan ustaddan Allah bir kez daha razi olsun.

Share this post


Link to post
Share on other sites

üstadımızın hakikatleri bu şeklilde derleyip sunmasından dolayı üstadımızı tekrar hayırla yad ediyorum. ve yazıyı hazırlayan BDG arkadaşıma teşekkür ediyorum, çok ince-hassas-cihanşümul meselelere yer verilmiş, ve oldukça yararlı bir paylaşım ortaya konmuş. Ve özellikle de üstadın tesbitlerini saymazsak, son noktada TRRADOMİR kardeşimin de yakalamış olduğu ve BDG ile aynı doğrultuda düşündükleri güç-fikir meselesine katılmamak elde değil. Ne güzel ifade edilmiş ve bizlere sunulmuş bu tesbitler. Bu yüzden de tekrar teşekkürlerimi sizlere sunuyorum. Ve okuya tüm arkadaşlarıma faydalı olması diliyorum....

Share this post


Link to post
Share on other sites
konuyu takip eden arkadaşlarım, eğer tüm mesajları bir düzen içerisinde takip etmiş iseniz, forum sayfalarında pek rastlayamayacağımız, üstadın çok geniş ve işin iç yüzünü yansıtıcı nitelikteki bu tespitlerini iktibas ettim. Ve sizlere oldukça faydalı olacağını düşünüyorum. İşin nidüğünü görmeniz açısından fevkalade..Yeni Anadolu gençlerinin istidadı bunu anlama noktasında çok önemlidir -----------------------------Buradaki yazıları elinizden geldiğinizce okumaya ve idrak etmeye ve okutmaya idrak ettirmeye çalışınız...---------------------

 

evet, çok haklısınız, efendim, üstadın çok yerinde tesbitlerini olabildiğince okumalı ve okutmalıyız. idrak etmeli ve ettirmeliyiz...hazırladığınız dökümanlar harikulade...teşekkürlerimi sunarım...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Allah razı olsun, gayet faydalı bir başlık olmuş, mesele hedefe kilitlenmiş alıntılarla, insanların sıkılmadan okuyabileceği uzunlukta parçalarla verilmiş, arkadan oldukça isabetli ve ilginç tespitlerle devam edilmiş. Forum için örnek başlıklardan birisi bu bence. Emeği geçenlerden, başta BDG arkadaşımız olmak üzere, Allah razı olsun.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ellerinize sağlık, teşekkürler. Bu arada yukarıdaki ayarlar kısmında yer alan Konuyu İndir/Yazdır seçeneği sayesinde konuları bilgisayarınıza HTML veya Word formatında download edebilirsiniz. Tabii bu konuyu indirseydiniz arada bizim yazdığımız mesajları da indirmiş olacaktınız, bu sebeple BDG arkadaşımıza teşekkür ediyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...