Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
NFK-Fan

24 Maddede 24 Yıl

Recommended Posts

24 MADDEDE 24 YIL

 

1-Anavatan düşman istilâsından kurtarıldı. (Bunu Türk milleti başardı.)

 

2-"Hâkimiyet milletindir" düsturuyle Büyük Millet Meclisi kuruldu. (Milletin hâkimiyeti lâfı, duvarda, milletvekillerinin ensesi istikametinde kaldı.)

 

3 —Bir takım farklarla klâsik cumhuriyet şekli benimsendi. (Eşya dersleri kopyacılığından başka bir şey olmadı.)

 

4 — Din ile devlet birbirinden ayrıldı. (Yâni bütün kâinatla beraber devlet ve cemiyeti de kucaklayan din baltalandı)

 

5 —Medreseler ve şerr'î mahkemeler kapatıldı. (Zaten din olan bir yerde böyle bir tefrik olmaz; din olmayan yerdeyse hiçbir şey...)

 

6 — İslâmî hak ve iş kanunu yerine İsviçre Medenî kanunu aynen tercüme ve tatbik edildi. (Millî hüviyetimizle bu kanun arasında, İsviçre ineğine nazaran Denizli horozunun bakım ve yem şartlarına benzer bir tezad doğdu.)

 

7—Mekteplerden din ve ahlâk dersleri uçuruldu. (Ve genç adamın ruhu hiçliğe emanet edildi.)

 

8 —Kaçgöç kaldırıldı ve kadın açıldı. (Bütün mumlar söndü)

 

9 — Kadına tütün ameleliğinden hâkimlik makamına kadar her iş sahası sunuldu. (Ev ve aile ocağı güme gitti.)

 

10 —Millî serpuş olarak şapka kabul olundu. (22 yıldır şapka, ruhlar bir tarafa, kellelere bile uydurulamadı.)

 

11 —Millî yazı diye Lâtin harfleri alındı. (Kemiyette kolay okuryazarlığa karşılık, keyfiyette nadide ve çetin okuryazarlık kayboldu.)

 

12—Hristiyan takvimine uyuldu. (Zaman ölçüsünde bile şahsiyete paydos dendi.)

13 —Bütün Garp muaşeret ve kılık edebi esas tutuldu. (Bu papağan marifeti ve maymun zerafetinden en çok Garplı tiksindi.)

 

14 —Bir millî iktisat ve sanayi kurmaya teşebbüs edildi. (Yedek parçalara kadar Avrupaya bağlı taklit ve uydurma tesis ruhu, bu vesileyle muhteşem bir suistimal ve istismar şebekesi meydana getirdi.)

 

15 —Şarap ve kumar kâğıdı imaline kadar her iş devlet elinde inhisarlaştırıldı. (Kötü işlerde bile şahsî teşebbüse yer kalmadı; ve içki, kumar, rezalet, Sodom-Gomore'yi geçti.)

 

16 —Memleket çelik hatlarla örülmek istendi. (Bunda hiçbir iktisadî hesap rol oynamadı; yalnız Demirağların sayısı arttı.)

 

17 —Ortaya, ezel günlerinin idarecilerini Türkler diye gösteren bir tarih tezi atıldı. (Veparayla tutulmuş Garp âlimleri bu tezi alkışlarken, tarih ilmi başını alıp Kafdağı'na kaçtı.)

 

18 — Türkçe adına, henüz insan gırtlağından çıkmamış ve insan kulağına çarpmamış hırıltılar uyduruldu. (Kurbağalarla akraba olduk.)

 

19 — Mekteplerden gramer dersi kaldırıldı. (Dönmelerin bozuk Türkçesi zafer kazandı.)

 

20 —Yüksek mektepler, devlet daireleri, resmî iş merkezleri, ecnebi mütehassıslara tevdi kılındı. (Ruhumuz bile müstemlekeleşti.)

 

21 — Kız ve erkek talebe arasında toplu öğretim kanunlaştırıldı. (Kız ve erkek talebeye, hocaların gözleri önünde birbirinin iştahını kabartmak sanatından başka bir şey sevdirilmedi.)

 

22—Altı ok ve altı kelimeyle bir ideolocya bina edilmeye kalkışıldı. (6 derste Tango-Profesör Panosyan)

 

23 —Bütün bir dalkavukluk edebiyatı, yazılı ve sözlü nevileriyle, sahiplerini mebusluğa kadar ulaştırdı. (Ve Türk edebiyatı tihanda misilsiz bir sefalet derekesine düştü.)

 

24—Avrupaya karşı daima sulhçu, emelsiz ve dâvasız bir siyaset; "Beni bana bırak, yeter!" politikası takip edildi. (İstiklâlimizi verenin, sonunda manen kölesi olduk.)

 

İşte 24 yılın hikâyesi!

 

31 Ekim 1947

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hayret, en gafili bile uyandıracak, sarsacak, kendine getirecek, ferdi ve içtimai muhasebeye kadar götürebilecek kadar sarsıcı olan bu tesbitler için 24 yıl az! doğrusu...

 

Demek ki o kadar eminlerdi cemiyetin aymazlığından,

fakat hesap edemediler; tek bir tohumun geniş bir orman kurma gücüne sahip olduğu gibi, hâlis Müslümanın İslam'dan kaymazlığından..

Share this post


Link to post
Share on other sites

İşin 24 yıllık blançosu. Hakikaten felaket.Görünmeyen bir çöküş.Şükretmek icapdır ki biz biz olmadan yaşadığımız 80 küsur yıldan beri hala ayakta durabiliyoruz.

 

Bu manzaranın tesbitini hangi gafil duysa, o bile muhakkak bu hal karşısında korkar.

Manevi köle olduk!ama yanlış yere! İşte bu yanlışı düzeltecek yeni nesil bekleniyor.

24 yılı tesbitlerle sunulmuş tarihimizi bu leş kargalarından her sahada kurtarmak asli görevlerimizden olmalıdır.Ne kaba softa ham yobaz ne de sahte inkılap mümessilleri..Gerçek ve hakiki mümin.

Çölde yürüse bile bastığı yer yeşerecek olan o kutlu yüce peygamberin ümmeti olan, halis,temiz ,saf ve pak, yürek dolu, aksiyon yüklü yeni nesli yapacaktır/yapmalıdır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Okullarda allanıp pullanıp süslenmiş bir biçimde sunulan inkılaplar devrinin icraatleri hakkında gerçekçi yorumlar... Karanın ak, akın zıt gösterildiği bir dönem hakkında üstadın yorumlarını okumak gerçekten de ufuk açıcı. Millete rağmen, milletin kökleşmiş, kemikleşmiş kültür birikimine rağmen yapılan ve çoğu ya fiyaskoyla, ya da soysuzlaşmayla sonuçlanan bu yazıda çerçevelenmiş hamleler hakkında hala ezbere konuşan çok gözü ve gönlü bağlı insanımız var.

 

Teslimiyetimizin ve gerçek ölümümüzün hazırlayıcılarına iyi bakalım ve önce beyinlerimizi, sonra aksülamelimizi buna göre şekillendirelim!..

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet o günden bu güne katlanarak devam eden her bir 24 yıl…Ve katlandığı her devirde cemiyetin vicdanına ve ruhuna cerahatini dökmüş resmi ideoloji…Üçüncü devri kemiyet planında 1995’e isabet eden bu ideoloji dördüncü devrini yapabilecek mi?..Bütün ümitsizliğimize ve gözümüzün menzilindeki karanlığa rağmen yakın istikbale bir aydınlatma fişeği gönderip bakınca görüyoruz ki-fikrin hakikati ve kemali bunu gösteriyor-“yüksek ruh”,”yüksek cemiyet” mefkuremiz üstüne örtülmüş ölü toprağı parçalayıp çıkma istidadında…Bu görüş öyle olmasını istediğimize istinaden ne adi ve hayali bir teselli ne de ellerimiz ve kollarımız bağlı gökyüzünün derinliklerinden inecek olan mitolojik ve mistiktik bir kahraman beklentisine perçinli…En realist bir tavırla söyleyebiliriz ki; son yüzyılın haddini aşan istibdatı ve yobazlığı “üstün insan”,”üstün cemiyet” mefkuresinin gerekliliğini ve tahakkukunu mecbur ve bizi de buna memur kılıyor.Büyüyen bir sivilcenin azami çapıyla patlaması arasındaki zaman farkı çok kısadır...Ve dördüncü devrini ifa etmeye hazırlanmış “24 yıl”a nispet Türkiye’nin 10-15 yıl sonrasını güzel görüyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

"24 Maddede 24 Yıl" başlığını, "24 Maddeye 24 Yıl" olarak okumuşum. :) Şimdi farkettim. Demek her maddesi 1 yıl olacak şekilde Üstada 24 yıl mahkumiyet vermişler, bundan hiç haberim yoktu, diyordum ki, gözüm gafletini çabuk bıraktı. Yazdığım yorumdaki ilk satırların dengesiz durması( 24 yıl az! doğrusu... ) bu yüzdendir. gözümün gafleti mazur görüle...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...