Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
mavera

Zaman Gazetesini Protesto Ediyorum...

Recommended Posts

Üstad'ın resmi ideoloji ve bazı kesimlerce yok sayılması ve unutturulmaya çalışılması, alıştığımız ve bildiğimiz durum ama Zaman Gazetesinin (ek olarak verdiği dergilerinde bile) Üstadı vefat yıldönümünde tek satırla bile hatırlamaması bende derin bir inkisar ve üzüntüye yol açtı. Hiçbir mazareti olamayacak bu durum, maalesef ihmal ve gaflet ötesi bir ihanet intibası vermiştir. Abonesi olduğum Zaman Gazetesini protesto ediyorum.Sizlerle paylaşmak istedim değerli gönüldaşlar...

Not:Gazeteye bu anlamda mail atabiliriz...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamun Aleykum.

 

Sırf Zaman değil diğerlerini de kınamak lazım. N.F. Kısakürek türk şiirine istenilen konuda derinlik ve farklılık kazandırmıştır.

Ama doğru Zaman bu konuda daha hassas olmalıydı. Yazalım, her kes bir email atsın bu konuyla alakalı.

Share this post


Link to post
Share on other sites

ben eklerin birinde gördüm arkadaşlar... kardeşim okuyordu..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet bir kaç gündür özellikle ben de bunu elemle müşahade etmekteyim."islami hassasiyeti" olan Zaman ve bilhassa sevdiğim ve umduğum Vakit gazetesinde Üstad'a ayrılmış özel bir sayfa bulamayışım ben inkisara sevketti.Yalnız vakit gazetesi yanlış hatırlamıyorsam 26 Mayıs'ta "şair Necip Fazıl Anılıyor" isimli küçük,ruhsuz ve gayet resmi bir başlık ayırmış Zaman gazetesi de gecikmeli de olsa bugünki baskısında 27.sayfada "Üstad Necip Fazıl Kısakürek Ölümünün 24.yılında anıldı" isimli küçük bir habere yer vermiş...Habere giriş cümlesi de çok hafif ve derya da katre mesabesinde "Türk edebiyatının önemli isimlerinden...." Vakit başta olmak üzere İslami basın hayal kırıklığına uğrata dursun Yeni Şafak bu yıl diğerlerine nisbeten daha erken ve muhtevalı olarak içinde sitemizinde adının geçtiği bir haber yayınlamıştı.Hasılı mavera arkadaşımızın sitemine ortak olarak başta Vakit Gazetesi olmak üzere şu an siyaset aşına kaşık sallamakla meşgul bütün "İslami basın"ı bu vefasızlığından daha açık bir ifadeyle nankörlüğünden dolayı şiddetle kınıyoruz!...Evet şahsım olarak hususiyetle umduğum Vakit Gazetesinin bu duyarsızlığına istinaden Gazetenin Editörü Sayın Hasan Karakaya'ya bir mail atmayı düşünüyorum...Veya umumi bir mail hazırlayıp bütün İslami ve milliyetçi gazetelerin editörlerine de gönderebiliriz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Bu mevzu hakkında Vakit ve Zaman gazetelerine gönderdiğim mailin bir kopyasını aşağıya alıyorum. Gerçekten çok üzücü bir hadise. Biz ve bizden olanlar, bizden olma iddiasındakiler üstada sahip çıkmayacaksa, onu tanıtmak, hatırlamak ve ona karşı vefa borcunu ödemek hususunda yetersiz kalacaksa, ne söylenebilir ki?

 

Aşağıdaki maili [email protected] ve [email protected] adreslerine gönderdim.

 

 

Sayın yetkililer,

 

Ülkemizde, matbuatta dinden bahsetmenin bizzat başbakan imzalı bir yazıyla yasaklandığı dönemlerde bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki birkaç idealist ile birlikte mukaddesatçı bir neslin inşası için yıllarca hapishanelerde sürünme pahasına da olsa büyük bir mücadeleye girişen ve bugün, zamanındaki onca aleyhte gelişme ve baskıya rağmen değerlerimize bağlı, hala yaşamakta olan bir İslami bilincin oluşmasında büyük rol oynayan derin fikir ve edebiyat insanı, Sultanuşşuara Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in veladet ve vefatlerinin sırasıyla 103. ve 24. yılı hasebiyle, sağcı/muhafazakar/mukaddesatçı/Müslüman kesime hizmet götürmek iddiasında olan gazetenizde tatmin edici herhangi bir habere yer verilmemesi bizi ziyadesiyle müteessir kılmıştır. Nice cücenin içine hava üflenen balonlar gibi devasa boyutlara çıkarılarak, süslenip püslenip bu millete servis edildiği bir hengamede üstad gibi büyük bir insanın hakkında oldukça kifayetsiz ve ehemmiyetsiz, arka sayfa haberi tadında kısa bir yazının yayınlanmasını protesto ediyor ve bu büyük vefasızlığınızdan dolayı sizleri şiddetle kınıyoruz...

 

Saygılarımızla,

 

n-f-k.com

 

 

 

Bakalım, gelirse cevap ne şekilde olacak?

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Teşekkür ederim,eline sağlık sevgili kardeşim...Yüreğinde Üstad'a topluiğne ucu kadarda olsa minnet borcunu hissedenleri tesiri altında bırakacak çapta bir mesaj...İnşallah tesirini hissederler de nedamet tavrının şerefine yakışır bir şekilde hatalarına mukabil bir cevap gönderirler...Yok nazarı itibere almayıp göndermezlerse de kendileri bilir;bizim tavrımızda açık ve net olur...

Share this post


Link to post
Share on other sites

KALPTEN KALBE BİR YOL VARDIR GÖRÜLMEZ.....

Mavera arkadaşım ALLAH razı olsun sizden. duygularıma tercuman olmuşşunuz . buakşam gündeme getirmek istediğim bi mevzuydu bu , öncelikli davranmışşınız, frekansımız çakışmış.

 

( 3 yıldır üstadla alakalı herneolursa olsun herneşekilde yazılırsa yazılsın, gördüğüm tüm yazıları ve resimleri usulca kesip klasörüme eklerim.. yazıkkıi buyıl , kaldıki dogum günü üstadın. sözüm ona en fazla vakit gazetesinde yaralırdı çogu haberler. ama görüyoruzki bu yıl onlarda ehemmiyet göstermemişler,AYIP ETMİŞLER! )

 

yaklaşık on gün önce benden yaşça epey küçük sevdiğim bi kardeşimle bahsini bile yapmıştık. Samet 17.

konuyu üstad tan açmıştık medyada ve gündemde yerALAmayaN gibi.

samet diyorum sakın olaki vakitle zamanı kıyaslama.....

vakitin rengi belli , cesur ve tavizsiz ( aslan gibi)....

zaman ise layt ve tavizkar.... ( benim görüşüm bu, herhangi bi tartışmaya ve fikir beyan etmeye sebebiyet vermek istemem )

bak diyorum mesela 26 mayısta üstadı vakitin kapak sayfasında görürsün....

hatta en üstte görürüsün.(evvelki yıllar çogunlukla öyleydi)

zamanda ise belki arka sayfalarda küçük bi haber varsa vardır, yoksa şaşırma ...

bizim samete idda ediyorum büyük konuşuyorum, 26 mayısta üstad ilk haber vakit gazetesinde....

-tamam abi cumartesi vakit gazetesine bakcam mutlaka

-alırım bende vakti gazetesini . bakarım hem ne yazmışlar

VE 26 MAYIS........

PUNTA PUNTA GEREKSİZLİK!

İLK AKLIMA GELEN ŞEY DİREKT ABONELİK İPTALİ OLDU. AMA ÇÖZÜM DEĞİL

 

O SABAH UTANDIM İNANIN BANA . KIZGINLIĞIMDA CABASI. ARAKİ ÜSTADI BULASINIZ!!!

SEVGİLİ VAKİT SENDEMİ ..................... DEMEKTEN ALIKOYAMADIM KENDİMİ.

(SAMET YOK PİYASADA HENÜZ . NE CEVAP VERCEM BİLMİYORUM :angry: )

 

HESAPTA ÜMMETİN DERDİYLE DERTLENEN!!! KALEMLERİ KINIYORUM.

SÖYLÜYCEK ÇOKŞEY VAR ÇOKK.

Share this post


Link to post
Share on other sites

maaselef günümüzde, herşey kapitalist açıdan değerlendirildiği için. Ucunda para olmadığı için, pek kaile almamışlardır.

 

kii hafızam beni yanıltmıyorsa, bundan 6-7 sene önce malum gazeteler üstadı anma adına koca koca gazete ekleri çıkartmışlardı.

 

demekki o zamanlardada olaya maddi gözden bakıyorlarmış..

 

ne diyeyim ne istersen ne dilersen onu bulursun.. para dilemişler ki para bulmuşlar :angry:

 

ama karşılığında neler yitirdikleri ortada..

 

selametle...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gazetelerden cevap alan var mı? Ben hiçbir şey almadım. Bir de onların fikrini öğrendikten sonra kesin konuşsak iyi olur sanırım. Böyle su-i zanna girmiş oluruz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çok yerinde açılan bu konudan ötürü teşekkür ederim sizlere. Zira bizce müsbet gözüken gazeteler/dergiler sadece üstadı anmaması ile kalmıyor. İşin farklı noktalarda farklı halleri de bulunmaktadır.

örnek olması için veriyorum. 2006 da çanakkale zaferinin olduğu haftada zaman gazetesi ile vakit'i takip etmiştim. Vakit, yanlış hatırlamıyorsam Çanakale

ile igili yazmıştı,zaman ise o hafta bediüzzaman haftası diye ailem dergisine baştan sona bediüzzamanı koymuştu(çanakkaleye ise bir satır yer vermemişti). Ve çanakkaleye ise ancak zafer'in birkaç gün sonrasında gazetesinin iç sayfalarında yer vermişti. Resmen bediüzzaman'ı çanakkale ruhundan üstün tutmuştu. VE geçen sene de yine yanlış hatırlamıyorsam vakit üstadı çok yetersizce anmıştı. Ama bunun aksine yenişafak güzel sayılacak bir iç sayfa hazırlamıştı. Şimdi yine aynı şeylere devam..

Site adminimin yerinde postası için teşekkür ederim. Aslında az bile olmuş.

Çizgilerini tavizsiz sürdürdüğünü iddia eden ama bu dedikleri ile ters düşen bu gazetelere hayret ediyorum. Para gelince coca cola'nın reklamı tüm sayfada yapılıyor.Cuma pazarlamanın sinek öldürücü cihazının reklamı para geldiğinde yapılıyor!..

Lakin lafa gelince biz mana üzerine haraket ediyoruz diyip de mana'nın, gözümde en büyük önderlerinden(ki kendileri içinde üstadımız çok değerli bir mütefekkir/dava adamı/aksiyoner/Allah dostudur) üstadımıza ruhsuz/basit/kof yazılarla yer vermeleri veya hiç vermemeleri kabul edilebilir gibi değil!!!

Share this post


Link to post
Share on other sites

bu konu benimde dikkatimi çekti... abonesi olduğum bu gazetede yakın tanıdıklarım var..inşaallah en kısa sürede bu konuyu onlarla birebir görüşme düşüncesindeyim.....bir açıklamaları vardır mutlaka....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Arkadaşlar her iki gazeteden de herhangi bir cevap tarafımıza ulaşmadı. Yalnızca, üzerinde hiçbir yorum yapmadan, haber vermek istedim...

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir önemli sebepten ötürü ben de protesto ediyorum.

 

Tarafsızlık iddiasında olan Zaman Gazetesi malesef tüm tarafsızlığını yitirmiş.

Delete/BDG

 

Bu sloganı da kendilerine uygun buldum, hayırlı mübarek olsun.

 

Mesajlarda siyasi parti(ler) lehinde/aleyhinde yazılar sitemizin formatına uygun değildir.Ve editlenmiştir. /BDG

Share this post


Link to post
Share on other sites
Mesajlarda siyasi parti(ler) lehinde/aleyhinde yazılar sitemizin formatına uygun değildir.Ve editlenmiştir. /BDG

 

"Sorry" yönetici "brother", bir daha sizi yazdıklarımı "edit"lettirmek zorunda bırakmayacağım. Neden biliyor musunuz? Sırf sizden şu "editlemek" sözünü duymamak için.

 

Bu tür kelimeleri herhangi bir sitede görürüm, sömürülmüşlüklerine veririm ama burda böyle kelimelere tahammül edemiyorum.

 

Siyasi içerikten dolayı herkesten özür dilerim.

 

Türkçe konusundaki tepkimi mazur görün, saygılarımla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Bilgisayar dilinde oturmuş bazı kullanımlar vardır ve biz de sık sık bunlara başvurmak durumunda kalırız. Bunlar artık oturmuştur, kavramlaşmıştır, terimleşmiştir, kalıplaşmıştır; bundan dolayı bu kelimelerin kullanılmasına böyle sert bir aksülamel gösterilmesini tasvip etmemiz mümkün değil. Dil konusundaki hassasiyetiyle tanıdığımız üstad bile kitaplarında, metin akışı içerisinde, parantez içlerinde, artık dilimizin olan yabancı kelimeleri kullanmaktadır. Bilgisayar dilinde oturmuş olan bu tarz kelimelerin kullanımı bizim açımızdan bir problem oluşturmaz. Internet'e örütbağ, faksa belgegeçer falan diyen zihniyetten de şahsen pek hoşlanmam. Tabiatı bozacak tarzdan yabancı kelimelerin karşısında olsam da şahsen, bir alanda kabul gören bir kelimenin kullanılmasına aşırı sert bir tepki verilmesini ve bu yüzden bir arkadaşımın kelimenin tam manasıyla kalaylanmasını onaylayamam. Daha hafif bir üslupla sıkıntınızı dile getirebilirdiniz mesela.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites
Selamlar,

 

Bilgisayar dilinde oturmuş bazı kullanımlar vardır ve biz de sık sık bunlara başvurmak durumunda kalırız. Bunlar artık oturmuştur, kavramlaşmıştır, terimleşmiştir, kalıplaşmıştır; bundan dolayı bu kelimelerin kullanılmasına böyle sert bir aksülamel gösterilmesini tasvip etmemiz mümkün değil. Dil konusundaki hassasiyetiyle tanıdığımız üstad bile kitaplarında, metin akışı içerisinde, parantez içlerinde, artık dilimizin olan yabancı kelimeleri kullanmaktadır. Bilgisayar dilinde oturmuş olan bu tarz kelimelerin kullanımı bizim açımızdan bir problem oluşturmaz. Internet'e örütbağ, faksa belgegeçer falan diyen zihniyetten de şahsen pek hoşlanmam. Tabiatı bozacak tarzdan yabancı kelimelerin karşısında olsam da şahsen, bir alanda kabul gören bir kelimenin kullanılmasına aşırı sert bir tepki verilmesini ve bu yüzden bir arkadaşımın kelimenin tam manasıyla kalaylanmasını onaylayamam. Daha hafif bir üslupla sıkıntınızı dile getirebilirdiniz mesela.

 

Saygı ve selamlarımla

 

Benim dil konusunda izine tutunduğum kaynaklar: Ziya Gökalp, Mehmet Kaplan, Ahmet Kabaklı, Yavuz Bülent Bakiler gibi isimlerdir. Bu saydığım yazarlardan edindiğim dil hassasiyeti doğrultusunda davrandım. Hâlâ yanlışta ısrar etmenizi de anlamış değilim. "Edit"lemek yerine "düzenlemek" deyince insanın dili aşınmaz. "Kalaylamak" kelimesini de çok yakışıksız buldum, ve asla kabul etmiyorum. Ben dilde ne Batıcıyım ne de Öztürkçeci; Türkçeciyim.

 

Son olarak;

 

Bu otağ internet alemindeki sıradan sitelerden değil, burası Necip Fazıl Kısakürek'i sevenlerin buluştuğu bir otağ. Burada hassasiyet sahibi insanların olduğunu unutmamak gerekir.

 

Eleştirilerimdeki amacımın yıkıcı değil yapıcı olduğunu belirterek sözlerime son veriyorum.

 

Sevgi ve saygılarımla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

İlk mesajınızda bu üslubunuzu kullansaydınız böyle bir cevap almazdınız, öncelikle bunu belirteyim.

 

Burası Ziya Gökalp ve türevlerinin dil anlayışını değil, Necip Fazıl Kısakürek'in dil anlayışını savunması gereken bir yerdir. Kullanıcılar olarak kendi dil anlayışlarınıza göre hareket edebilirsiniz elbette (bazı ssınırları aşmadığınız sürece), elbette bunları diğer arkadaşlarımıza tavsiye edebilirsiniz. Fakat üslubunuza dikkat etmek durumundasınız. Aksi takdirde gelecek tepkileri peşinen kabullenmeniz gerekir. Mesela şu son mesajınızın üslubu gayet makul...

 

Benim açımdan oturmuş bir kavramı kullanmak problem oluşturmuyor. Üstad için de dilimize tamamen geçmiş, dilimizin olmuş, terimleşmiş yabancı kelimeleri kullanmak problem oluşturmazdı, eserlerinden bunu anlıyoruz. Atsız ve avanesininkiler hariç, diğer forumları incelediğinizde de mevzubahis tabire yaygın olarak rastlayabilirsiniz.

 

Netice olarak bu tabirin kullanılması bu site sınırları içerisinde haram değildir, tercihe bağlıdır.

 

Hassasiyetinizden dolayı teşekkürler.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

İnatla "edit" kelimesinin haklılığını göstermeye çalışıyorsunuz, ben bunu anlamıyorum. Yapmayın Allah aşkına! Deyin ki "evet edit kelimesi uygun olmamış, gözümüzden kaçmış." Bunu deseniz hiç bir sorun kalmayacak.

 

Üslubuma yöneticisinden sıradan üyesine kadar herkes gibi ben de dikkat etmek durumundayım. Üslubumda değişme yoktur; o mesaj doğal bir tepki olduğu için biraz hicive kaçtı ama edep dairesini aşmamıştır elbette.

 

Ziya Gökalp ve türevlerinin dil anlayışı diye bahsetmişsiniz; Ziya Gökalp, Mehmet Kaplan, Necmettin Hacıeminoğlu, Yavuz Bülent Bakiler, Osman Yüksel Serdengeçti gibi yazarlar dil konusunda aynı çizgidedirler. Necip Fazıl'ın da bu konuda farklı olduğunu düşünmüyorum.

 

Atsız ve avanesi tabiriyle kimleri kastediyorsun bilmiyorum ama bütün dünya yanlış yapsa da "sağına soluna bakmadan" doğruyu haykırmak gerektiğini düşünüyorum.

 

Bu kadar zahmete inanın başka bir site olsa girmezdim. Başka sitelerde kime laf anlatabilirsiniz ki, görenler "dünyayı sen mi kurtaracaksın" deyip mesajlarımı silerler. Ama sindiremiyorum arkadaşlar sindiremiyorum. Bu otağda bu anlayışı sindiremiyorum.

 

Bu arada mesajlarım silinmediği için teşekkür ediyorum.

 

"Türkçesini kullanmak varken niye başkası" diyerek saygılarımı sunuyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

İnatla bize bir kelimenin kullanılmasını dikte etmeye çalışıyorsunuz, ben de bunu anlamıyorum. Edit kelimesinin bir tercih meselesi olduğunu ve bizim dil anlayışımıza göre bu kalıplaşmış kelimeyi kullanmanın bir problem oluşturmayacağını anlasanız sorun kalmayacak.

 

Üslubunuz tahrik ediciydi, nitekim ben empati kurarak oldum. Şu son iki mesajınızın üslubu ise iyi niyetli olduğunuzu gösteriyor.

 

Necip Fazıl'ın dil anlayışıyla ilgili başlıklar Büyük Doğu bölümünde mevcuttur. Gerek duyulduğu takdirde Dil Raporlarını ve onun dil görüşünü ihtiva eden diğer materyalleri de paylaşabiliriz. Sizin bir kişinin dil anlayışı hakkındaki düşünceleriniz ancak sizi bağlar, düşüncenize nesne olan şahsın tamamen tasavvurunuzdan müstesna olan hakikatine tesir etmez.

 

Atsız ve avanesinin milliyetçilik anlayışını Necip Fazıl'la ilgili kurulmuş olan bir sitenin yönetimi olarak taşıyamayız. Bizim nokta-i istinadımıza göre onların dil konusundaki entegrist tutumları da yanlıştır.

 

Netice olarak da kelimenin oturmuş bir Türkçesi varsa duruma göre onun kullanılmasının daha iyi olabileceğini, fakat dilimize geçmiş bir kelime oluşundan dolayı edit'i kullanmanın da saygı gösterilmesi gereken bir tercih meselesi olduğunu ve bu davranışın bu site sınırları içerisinde tasvip edileceğini vurguluyor, meseleye nokta koyuyorum.

 

Velhasıl-ı kelam, derdinizi açıkladınız, biz de durumu ve duruşumuzu izah etmeye gayret ettik. İsteyen istediği gibi devam edebilir, fakat bu durum böyledir. Başlığın mecrasından tamamen sapmış olduğunu da göz önünde bulundurarak bu konuda aynı mevzu üzerinde bir mesaj daha yazmamanızı ve dil anlayışınızı dil ile ilgili konularda tartışma yolunu tercih etmenizi rica ediyorum.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites
Şimdi ben hayatımdan kısa bir anektod anlatacağım.Konumuz ile alakası temelde var zaten.1 basamak yukardaki sözümde söylemiştim,Şimdi;Üniversiteye kayıt oldum Yurt bakıyorum 1-2 gün araştırdım.ALLAH c.c takdiri bir cemaat yurduna kayıt oluyorum.Ortam gayet hoş gözüküyor.Bir senet imzalıyorum 1.150 ytl lik. [1 yıl için]Aradan aylar geçiyor.Ve artık yavaş yavaş ye kürküm ye misali tavırlar başlıyor.Önce bizi zorla zaman gazetesine abone yapıyolar + Ailem adlı dergiyede.E tabi aramızda maddi durumları kötü olan kardeşlerimizde var.Öyleki yurt taksitlerini bile zamanında ödeyemen kardeşlerimizde.Her ayın 15 gelince yurdun müdüriyeti açık olurdu.Diğer günler kepenkler kapalı.Bizimle sadece belletmen abiler ilgilenirdi.Birgün müdür beyle görüşüyorum.Söz sözü açıyor, ve bana taner;Bizim amaçımız karşılıksız hizmettir diyor.Neye hizmettir Hocam? Allaha hizmettir.Hımmm peki hocam dedim.Az önce bir kardeşimizle konuştum morali pek bozuk annesi ağır bir ameliyat geçirmiş babası maddi sıkıntılar içinde neredeyse okulu bırakacak halde ve siz bir belletmen göndererek bu kardeşimizden acil taksit ödemesini söylemişsiniz? Evet doğrudur.Hatırlıyorumda Yurda ilk kayıt olduğumuz gün şöyle bir telkinde bulunmuştunuz hocam.Başı paraya sıkışan olursa beni bulsun? Evet dedi müdür doğru.Peki hocam ben şimdi neden bu dayatma? Taner sende taktir edersinki çalışanlarımızın ve bizim maaşlarımız var dedi.Kafasını kaşıdı ve ben peki hocam dedim vede odayı terk ettim...Finallere yakın bir zaman müdürü pek görür olduk :) Toplantı yapıyor. ve diyorki aman aman beyler bakın sakın ola Yurda takıp gitmeyin [Yani İmzalamış olduğumuz senedin taksitlerini tıkırına tıkır ödeyin mazaret kabul edilmiyor dedi ]Ordan bir kardeşimiz elini kaldırdı söz istedi.Hocam peki olurya ailemiz çok sıkışık para gönderemedi vede biz finalleri bitirip memlekete döndük yani taksit ödeyemedik...Hoca icmali bir bakış yaptı ve şöyle mırıldandı...İCRA.!Çelişkiyi sanırım anladınız kardeşlerim...Şimdi ÖSS den başalı olan arkadaşlarımızın inşaALLAh tahsillerini yapmaya gidecekleri memleketin yurt,düzen,ve çevresini iyi analiz etsinler...Ben 2.500 ytl 2 senelik için para harcadım sadece yurda...Hakettirmi soracak olursanız Asla.!Hemen kısaca söyliyim Bu Yurt Fetullah gülen yurdu idi...Umarım sıkmamışımdır.Sevgi ve selam ile hürmetler arkadaşlar.

 

eleştirdiğiniz yurt ve cemaat çok yakından ilgilenirim eleştirdiğiniz konu bence biraz tektaraflı bir mevzu aynı konumda ben de oldum maddi yönden biraz sıkıntı çektim ve para ödeyemeyeceğimi söyledim daha sonra ödesem olurmu diye konuşunca müdürümüz olur dedi ve ben birdaha ki yıl ödemem gereken meblayı ödedim. birde size şunu tavsiye ederim hayatınıza geçmişte kalan dönemleri yargısız infaz olarak millete sunar bir şekilde eleştirmeyin bu insanlar gazeterleri ve diğer kuruluşları için hiçbir zaman maddi bir çıkar gözetmiyorlar ama size şunu sorayım kim size bedava bir şey verdi veya yaptılar ki , ve bu insanları tanımayanların akılına bir soru işareti koymasanız sevinirim birde üstadın dediği gibi 'güneş balçıkla sıvanmaz'o insanlarıda böyle şeylerle kimse yıpratamaz

Share this post


Link to post
Share on other sites

Zaman gazetesi Üstadı kendisine yaraşır şekilde anmadığı ve yer vermediği için eleştirilebilir vesselam.Fakat lakayt gibi hakarete varan sözler fikir beyan etmeme neden oldu.Bence zamanda yazan Nedim Hazar ve diğer birçok yazara baktığımızda yazılarında kendi fikir ve konu örüntüleri içinde sürekli Üstada ,şiirlerine,sözlerine yer verdiklerini görebiliriz.Amaç Üstada yarım sayfa mı tam sayfamı bunu tartışmak olduğu kadar kaç yazar üsada okumuş sindirmiş ve anlatmış buda olmalı.

 

 

Kral kardeşim Hoca Efendi ne zamandır kendi yurt açıyorda Fetullah Gülen yurdu diye bi yurttan bahsediyorsun.Bu sözüne gülmeden edemedim.Hoca efendi ne diyor biliyor musun?Biz hiç bişeyci değiliz ümmetiz ümmetçiyiz.O yurt ancak Allah ve Peygamber sevgisiyle dolu bir ümmetin ve o yola gönül vermişlerin olabilir.Ayrıca bir yurt müdürüne tek bir şahsa takılarak bi cemaati karalmanız çok yanlış

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Bizim burada eleştirdiğimiz, yazarların münferit tutumları değil, gazetenin politikasıdır. Yazarların üstada göndermeler ve ondan alıntılar yapması ayrı, gazetenin takınmış olduğu tavır ayrı... Farka iyi varılmalı. Bazı yazarların muhtelif zamanlarda üstada göndermeler yapmaları (ki iyi göndermeler yapanlar olduğu gibi yer yer Ahmet Turan Alkan ve Hilmi Yavuz gibi yazarların yazdıkları da malumunuzdur) gazetenin üstad hususunda üzerine düşeni yerine getirdiği anlamına gelmez. Fakat yıldönümü gibi sembolik değeri çok yüksek olan bir fırsatın hem gazetece, hem de yazarlarca resmen gözden kaçırılması bizi ziyadesiyle müteessir kılmıştır. Bu durumu lâkayıtlıktan, yani kayıtsızlıktan başka bir kelimeyle açıklamak zor olsa gerektir. Lütfen alınmayınız. Zira herşey ortadadır. Zaman gazetesi, en azından bu yıl, üzerine düşeni yapmamıştır. Yenişafak'ı ise gıyabında bir kez daha tebrik ediyoruz hassasiyetlerinden dolayı...

 

F.G mevzusunu da uzatmazsak forum kuralları çerçevesinde davranmış oluruz, zira üstadla alakalı bir mevzuda tartışılmıyor F.G şu anda... Kurallar için bakınız: http://www.n-f-k.com/nfkforum/index.php?showtopic=149 . Olay kişiselleşmeye başlamadan hatırlatmak istedim.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

kral kişilere takılmak o kişiye değil kendine verdiğin en büyük zarardır.hayatta başarı yolunu törpülersin sadece bu mevzu ile ilgili değil her yönde.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir yayın kuruluşunu eleştirmek onun gelişmesi için güzel bir şeydir biz gazetenin eleştirmesini istemiyor değiliz eleştirilsin çünkü yayınkuruluşuda bunu ister okurunun isteklerini göz önüne alıp ona göre bir yayın yapmak bir gazete olarak onların en büyük vazifesi.Ama bizim isteğimiz gazeteden ziyade kişilere atıfda bulunulmasın

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Bu konu kişilerden ziyade gazetenin tutumunu ilgilendiren bir konu olduğu için, hak veriyorum. Bazı konularda şahısların da gerek şahıslarıyla, gerekse de bir davayı remzlendirmeleri sebebiyle başlı başına konu olması mümkündür, fakat burada şahıslar konuyu oluşturmuyor. Bu sebeple şahıs eksenli tartışmanın devam ettirilmemesini rica ettim. Haklısınız burada.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest
This topic is now closed to further replies.

×
×
  • Create New...