Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Çilekeş

Bir Adam Yaratmak

Recommended Posts

yarım günde elimde kalan ve karşısında eriyen ben , ruhumun tüm kör noktalarına vuran eser bana şunu gösterdi... titre ve kendine gel. etrafındaki insanlardan ziyade kendini incele... beni alacak bir tımarhane tanıyor musunuz? yollayın beni oraya

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir adam yaratmak...

Bu kitabın sonunu müthiş bir kabusdan, aniden uyandıktan sonra bitirdim,

Bu kadar mı burun buruna getirir bir insanı gerçeklerle bir kitap

Demekki düşüncükçe herbirimiz bir hüsrev olma ihtimali taşıyoruz

akıl ne büyük nimet Yarab ne büyük..

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstadın piyeslerinden bir tek Reis Bey' i okumuştum. Bu şaheseri okuma fırsatını yakalayamadan geçen hafta tiyatroda oynancağını öğrendiğimde aklımda bir tereddüt oluştu.Evet mutlaka bu oyuna gitmek istiyordum fakat ya metinde sadeleştirme yapıldıysa , üstadın fikrinden , çilesinden , ruh ızdıraplarından bir nebze nasiplenemeden dönersem nolurdu..Hemen kitabı alıp okudum ve de belediye tiyatrosuna gittim. Oyun orjinal metin üzerinden harika bir şekilde oynandı.

 

Bu oyun sayesinde üstada aşina olmayan ve yanımda benim zorlamamla tiyatroyu izleyen arkadaşım üstadla tanışmış oldu.. Elhamdülillah ki biraz olsun nefs muhasebesine girişti..

 

Peki neden üstadın her cümlesi ayrı bir metin konusu olabilecek bu eserleri daha fazla sahnelenmiyor? İşte Büyük Doğu' ya olan ilgi bu kadar az iken ; içinde bulunduğumuz dönemde bu oyunlar daha çok sahnelenmelidir!

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

s.a.

bir adam yaratmak kitabı ile filmi arasındaki farklar nelerdir?

ne olur bana detaylıca yardım edin sürem olmadığı için kitabını okuyup karşılaştırma yapamıyorum

:crying_anim:

:bas_donmesi:

ne olur yardım edin

 

saygılarımla

zyg

Share this post


Link to post
Share on other sites

s.a.

bir adam yaratmak kitabı ile filmi arasındaki farklar nelerdir?

ne olur bana detaylıca yardım edin sürem olmadığı için kitabını okuyup karşılaştırma yapamıyorum

:crying_anim:

:bas_donmesi:

ne olur yardım edin

 

saygılarımla

zyg

 

illa bir fark olsun istiyorsun sanırım güzel kardeşim..yok fark mark...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Fark var. Filmin girişi ile sonunda ufak farklılıklar olduğunu hatırlıyorum. Mesela metnin sonunda kafir küfründe inat ediyorken, filim herhangi bir sona bağlanmamıştı yanlış hatırlamıyorsam. Ama zannedersem aralarında geçen diyalogların ekserisi birebir aynı. Herhalde birkaç nüans seneryo gereği çıkartılmış.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Berat arkadaşımız Üstad'ın "Mümin Kafir" eserinden bahsetmekte anladığım kadarıyla. Burada sorulan "Bir Adam Yaratmak" piyesi. Ayrıca kitapta evet kafir tavrında kavi, filmde de tam anlamıyla dönmüyor zaten. Sadece, artık kafirin inadından dönmeyeceğini anladığı yerde, Müminin "Yolunuz açık olsun." cümlesi geçiyor ya, Kafir nasıl bu kadar iyi niyetli olabilirsin gibi cümlesine binaen "Cehennemi kastediyorum!" cümlesi değiştirilmişti. Filmde daha ılıman bir portre çizilmeye çalışılmış sanırım. Ben orada fark gözlemlemiştim.

 

Ziya kardeşime gelince, başlık başlık dolanıp eserin film ile farklılıklarını araştırıyorsunuz da, size yok dediğimiz halde kani olmuyorsunuz. :)

 

Bakın, filmi yarım bıraktığım yerden tamamladım ve de ilk yanıtımda dediğim gibi, esere uygunluğu söz konusu. Bu hususta esere aykırılık yok. Artık inanın bize.:)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Acep başlığı hangi halet-i ruhiye ile okudum bilmiyorum. Herhalde beş on sekmeye birden bakmamak gerekiyor :)

Velhasıl,

düzelttiğiniz için teşekkür ettik.

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

 

Ulviye : Evladım gitme, gitme!

Hüsrev : Ne yapayım anne? Kestiniz incir ağacını!

 

 

 

Ruhumda derin çizgiler bırakmıştır bu nokta. İlk okuduğumda günlerce tesirinden kurtulamamıştım. Sonraları bir gözden geçireyim diye elime aldım, bir baktım yine okumuşum. Muazzam ibareler ve de çekilen çilenin adeta fotoğrafı söz konusu. Üstad'ım, biricik Üstad'ım mekanın cennet olsun. Sen'den öğrendiğimi kimseden öğrenmedim ben.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir adam yaratmak ın Hüsrev'i sonunda çıldırır.Çıldırır çünkü aklı bir cephane deposu gibi patlamıştır.Çünkü sahip olduğu akıl 19. asra mahsus efendilik taslayan,kalbine hükmeymeye kalkışan bir akıldır:

 

'' Yaratıcı neymiş,yaratmaya kalkarak tanıdım.Yalancı İlah,doğrusunu tanıdı.Gölge artist öz sanatkarı tanıdı.Ben şimdi şu anda tanıyorum Allah'ı.İlminin,sanatının karşısında aklımı veriyorum.Aklım cephane deposu gibi patlıyor,kül oluyor.(istanbul1959)''

 

N.Fazıl'ın ,aklın değişen yeri ve rolü üzerine bir vurgulamasıdır bu tecennüm aslında.Ve Hüsrev alabildiğine trajik bir tiptir bu duyuş tarzıyla.''Yeniler' e takdim edilen aklın zarfı,her şeyi bildiğini zannetmesi.Akıl,bilmediğini bilmiyor.Trajedi burada işte.Ya da komedi.Göz kendini göremiyor,üstelik göremediğini bilmiyor.Akıl ,sezgiyi inkar ediyor.Onu doğuran hissi küçümsüyor.Kalp gözleri kapalı,''makul'' olana müheyya bir döngü.

 

Nazan Bekiroğlu-Mor mürekkep sf:59

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

×
×
  • Create New...