cihat 28 Report post Posted July 25, 2007 Maddeci şöyle konuşur; - Artık felsefe devri geçmiştir. Bir şeyi anlamak, onun künhüne nüfuz etmek, fikirle mücerretleri kuşatmak diye (metafizik) bir sıkıntıya yer kalmamıştır. Pratikte, eşya ve hadiseleri tasarruf, onlara tahakküm, onları verimlendirme devri açılmıştır. En iyi anlayış ve tam kavrayış, elektriğin ne olduğunu bilmek değil, onu bir nâkil üzerinde ve bir ampul içinde zaptetmektir. Hiçbir kafa humması, mide gurultusundan daha aziz değildir. Mutlaka mefkûreleştirilmesi gerekli bir şey aranıyorsa o da makinedir. Ruhçu da şöyle cevap verir: - İnsan başını fare kafasından ayıran tek haslet ve haysiyet, fikir, mücerret fikir, arayıcı, tarayıcı, çırpınma, çatlayıcı fikirdir. İşte bu türlü arayışın yolda bulduklarıdır ki, bugünkü teknolojiyi doğurdu. Fakat durak ve gaye onlar değil, öteler, öteler, ötelerin ötesi ve sonsuzluk... Eğer mücerret fikir olmasa ve herşey hayvani bir insiyaka bırakılsaydı, arz cazibesi kanunu bulunur muydu? Siz, Yirmi-birinci Asra doğru sarkan teknik küfür, insan saadetini, ruhu hadım etmekte arar ve onu bağırsak yoluna doğru iterken, atom bombanızın bile eşiti olamayacağı patlamaya belki Yirmibirinci Asırda şahit olacaksınız!.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Muvazene 190 Report post Posted July 26, 2007 20. asrın ruhları yağmalayan, parçalayan materyalist anlayışından öyle bir toplum teşekkül etti ki, o anlayış; herkesin her an, her yerde , artık gövdeye ağır gelen baş’ın, içinde mahfuz bulunan bütün hassalarla birlikte bir çöp gibi kenara atılıp, her türlü mefhum karşısında boşluktan boşluğa, karanlıktan karanlığa savrulmasına sebep oldu, seyirci kaldı. İnsan ki, bu devirde tek hasreti ruhu… Bilmeden, anlamadan, düşünmeden sadece bir insiyakla hissedebildiği o ruhun eksikliği; kavuşmak için bir ömür boyu peşinden koşulan her şeyin, kavuşulduğu anda getirmesi istenen o asil huzur duygusunun her seferinde asla elde edilememesinin tek sebebi… Ruh ki, maddenin efendisi; madde ki, ruha köle.. Ne zaman, aslî konumlarını anlayacak ve taşın gediğine oturduğu gibi yerlerine oturacaklar, işte o zaman; gül, kül olmaktan kurtulacak; gülü yolunmuş, bülbülü öldürülmüş medeniyetler ! kurmaktan vazgeçeceğiz. Ruhumuzun med- cezirleri, ruhun en derin kıyılarında sükûna kavuşacak. Ruh ki artık bize yâr, ondan gayrisi ağyâr… Quote Share this post Link to post Share on other sites