Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Mustafa Cilasun

* Mustafa Cilasun Şiirleri *

Recommended Posts

Ne yapayım ki

Senden sonra ruhum sancılar sağanağında

Kalbim burukluğuyla hüzün karasında ve gözlerim boşalınca

 

Başımı öne eğiyorum

Hissiyatımı demleyerek hicrana adımlıyorum

Yalnızlığın ayazında ve korkular karşısında hasreti anıyorum

 

Çaresizlik sökün ediyor

İliklerim tenimin titremelerini başlatıyor

Ruhum dalgalar arasında solgun baharın insicamında ağlıyor

 

Gel desem gelmesin

Fakir halime nazar ederek şevk veremezsin

Biliyorum ki özlemle zarafeti terennüm ederek ulvileşiyorsun

 

Nisasın bir nazsın

Edebin ikliminde nefeslerini anlamlaştıransın

Hak adına şakıyan bir pervazsın, umman için coşkun nazarsın

 

Nefesinde feyzin

Kalbi dirliğinde müşahhas hikmet yanı başında

Bereketin yağmurları mütemadiyen senin güzel halini andıkça

 

Sefilliğim nüksediyor

Kalbimin kuraklığı gözlerimin önünde seyrediyor

Sana olan muhabbetim ve sessizliğimde terk etmeyen düşlerim

 

Beni bana bırakmıyor

Sürekli yeni sayfalar açarak güzelliğini anlatıyor

Nisa kimliğinde anlamlaşan edebin naifliğini fevkalade yazdırıyor

 

Nereye baksam

Ve sana hasretimi solgunluğumla anlatamasam

Çaresizliğimle ve sokakların öksüzlüğünde dertlerimle anlamlaşsam

 

Senin yokluğuna alışsam

Hasretin toprağında muhabbetle nefes alsam

Ve hazin sancılarımı ruhumun coşkusuyla semanın hazzına bıraksam

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir sokum ekmeğin

Ve bir yudum suyun kavgası değil elbette

Cihanın gözleri önünde resmedilen en medeni ve hazin zulüm

 

Onca masumluğun

Ve sürekli karartılan umutlar serencamında

Bu kadar mütefekkir ve ne kadar aydın duyarsızlığı karşımda

 

Ulus devlet diyenler

Meydanlara serilerek bayrağın rengine girenler

Mazlum halkların yanında yer almıyor ve uzaklarda seyrediyor

 

Bu kadar mı bizarız

Hissetme melekelerimizle ne hazin anlamalarız

Feryatlar karşısında ve gecenin bir yarısında nara atan arsızlar

 

Bir müsabaka uğruna

Ve kontrolsüz hırslarıyla stadyumlara koşanlar

İllegal faaliyetlerle özgürlük namına yüzlerini alalayan huysuzlar

 

Varlıklarını artırmak için

İnsanlığı unutan ve getirim peşinde koşan azınlıklar

Ekranlara çıkarak çığırtkanlık yapan ve güya hak arayan zavallılar

 

Nerede sivil toplumlar

Ve hangi sermayenin güdümünde sendikal faaliyetler

Yirmi sekiz şubatta ve ayazın soğuğunda dalyan kesilen korkaklar

 

Askeri cenah adına

Ve mütemadiyen gereksiz beyanlarıyla sulhu arayanlar

Milli birlik ve arzu edilen dirlik adına Filistin için boş meydanlara

 

Şayet insanlık bu kadar

Duyarsız ve manasız kaldıktan sonra medeniyet niye

İrfan hamiline, idrak taliplilerine, fazilet ömür adına kepazelere

 

Yüz karası ve gönül yarası

Cihanın mazlum milletleri, krallar sultasında inlemekte

Ne kadar mefkûrem varsa ve uzaklarda solgun baharlar tutsağında

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

İnsanlık zulmüyle abat oluyorsa

Milletin efradı mütemadiyen sessizliğini koruyorsa

Şayet küreselleşme farkı sürekli mazlum nefeslere kıyacaksa

 

İnsan olmanın onuru kaybolurken

Analar feryatları eşliğinde gözyaşları dökerken

Masum nefesler sokaklar arasında parçalara haince ayrılırken

 

Yüreğimin hıçkırıkları kifayetsiz

İnsan olmanın bedeli bu kadar mı sefilliğe bedelsiz

Haysiyet ve şeref iman zafiyetinde anlıyorum ki şimdi kefensiz

 

Ruhlarda fevkalade renksiz

Zulüm zalimin dirliğinde ve mazlumun birliğinde

Bahşedilen ömür mücerret bir sermayeyse ve kefil şirretin eliyse

 

Hazin öyküler iman hüznüyse

Paganlaşmak uğruna vazgeçilen ecir unutulunca

Kul olmak ve divana durmak kalbi hissedişlerle yakarmak çok zorsa

 

Millet olma ve dirliği bulmak

Zalimin karşısında Hakkın rızasıyla nefes almak

Ve kalplerin nizamında ihmal edilenleri ve evrensek hakikati okumak

 

Korku adına her ne varsa

Şayet en güçlü silah korkusuz yaşayan insansa

Kul olmak için takvada ve ihsanda birazda icraat bulunarak kalkılsa

 

Tespihatın ve durağanlığın

Sıcak döşeklerde sabahlara dek uyuklamaların

Düşlerden sirayet edecek her türlü hülyaların cenderesinden sıyrılmak

 

Kalbi hissedişlerle yoğrulmak

Zihni açılımlarla müşavere edip rahatı unutmak

Asli hesabın ve mizan özlemindeki serabın korkularından emin olabilmek

 

Bir kez kalkmak ve ayılmak

Hakikatin boyasıyla ötelerin hazzıyla nefes almak

Hakikat olan ve evrenselliği kıyamete kadar baki olan hukuku kuşanmak

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gayretleriniz için çok teşekkürler ediytorum...

Lakin şiirlerin başlıklarını göremedim bu bakımdan üzülüyorum...

Şayet tashih etme imkanınız varsa çok memnun kalacağımı ifade etmek isterim...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sayın Cilasun, muhtemelen sizde, iletinizin altında alıntı ve cavap kısmına ek olarak edit kısmı da var. Oradan şiirlerin isimlerini ekleyebilirsiniz ancak zahmete değmez zira içeriği o (kusuru mu desek) neyse onu kapatıyor. Yüreğinize sağlık efendim. Gerçekten çok hoş yazılar. Ben şiirin ip gibi olanını severim aslında yani hece ile ancak ziyanı yok. Dedik ya içeriği yetiyor. :pc:

Selametle...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Sayın Cilasun, muhtemelen sizde, iletinizin altında alıntı ve cavap kısmına ek olarak edit kısmı da var. Oradan şiirlerin isimlerini ekleyebilirsiniz ancak zahmete değmez zira içeriği o (kusuru mu desek) neyse onu kapatıyor. Yüreğinize sağlık efendim. Gerçekten çok hoş yazılar. Ben şiirin ip gibi olanını severim aslında yani hece ile ancak ziyanı yok. Dedik ya içeriği yetiyor. :pc:

Selametle...

 

 

 

Çok teşekürler ediyorum...

Halinizin güzelliğinde sürur diliyorum...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Refakatine muhtacım!

 

Elbette ki yıllar olgunlaştırdı

Zaman birçok sayfalar açarak seni bana anlattı

Gönül ne dalgalara ve ne de rüzgarlara ram oldu asla kanmadı

 

Kutu karanlık her vakit vardı

Meşkuk düşünceler sinemi yıllarca dağlamıştı

An ve zaman hakikat perdelerindeki idrake açılan hazzı zaman

 

Aşk ne tutkuydu ve ne de sancı

Hakikatli hikmeti bilkinmeyince olmayacaktı hancı

Ötelere uzanan ve toprağın ikliminde anlamlaşan kaçıncı candı

 

Hani sukutun çığlıkları anlamlıydı

Nerede kemale erecek badı sabahla anlam bulan hardı

Sevda muştularında, vusların sancılarında himmet hizmete ramdı

 

Sen ağlama ve halime asla acıma

Gözyaşlarımın bereketine bel bağlama inşirahı yokla

Ruhunun hengamesinde ve kalbinin esenliğinde sevgiyle bereketlen

 

Ne olur kin ve hırstan emin ol

Haset ve hamasetlerden beri dur duyguyu vicdanla yoğur

Akıl badiresinde ve ilmin hüccetiyle meşveretle kemaliyetle durul

 

Can kiminse varlıkta onun

Gerekçesiz nefeslerden ne olur mukakkak ki korun

Uzuvlarında ve nevi şahsında acziyeti ve vakarı tevazuu ile kuşanın

 

Cazibeler hazzı heveslerdir

Zevklerin renklerinde itminanlık yoksa fakirliktir

Kalp ancak sahibinin ikliminde asudedir ve baharın şakıyan dilberidir

 

Şan ve şöhret nefesin esiridir

O ise müddeti zamannın tehirinden lütfu inayettir

Hakikati kim bilir, tercihler kimin iradi neticesidir, sırat için vectir

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gel sende sabır eyle!

 

 

Biliyorum ki çok haklısın

Lakin her ne kadar haklı olsan da sen hep bizarsın

Mütemadiyen gözyaşlarını akıtırsın ve kalbi hıçkırıklarla solgunsun

 

Çare umudun salkımlarında

Sabır hikmetin sayfalarında ve yalnızlığın koylarında

Şayet neticeye ulaşmak bu kadar sancılı bir ızdırap olarak kalacaksa

 

Ne olursun yaslan ruhuna

Kalbi inşirak vuslatın dağarcığında ve ihlas hasatsa

Ihsan marifetiyle temaşa etmek kul için bir sanat merhalesi olacaksa

 

Tuval üzerinde renkler

Sinelerde demlenen hevesler ve uhteyi serzenişler

Sazendenin derinliğinden nükseden hüzünler ve kemani medcezirler

 

Notalarda anlamlaşan tizler

Ve insanı acizliğe sürüklüyor solgunlaşan ümitler

Sevda harmanında ve toprağın bağrında fışkıran en münbit çiçekler

 

Gel ne olur hayıflanma

Bağrında düğümlenen heveslerin girdabında boğulma

Asla unutma, meşkuk düşünceler hezeyanında adımlayarak tükenme

 

Halkeden ihsanın kendisi

Can veren aşkın iliklerinde anlamlaşan sabır perdesi

Şevkin esintisi, hikmeti nazar içinde nefeslenenler aşkın talebesidir

 

Iradeyi ihsan ilim iledir

Ilim kalbin idrak penceresinde bulunan haz payesidir

Tahkik kul kimliğinde ne kadar yücedir ve akıl ikmalinde fevkaledir

 

Ne olursun kendini heder etme

Aşkı her zikredeni sevdanın fevkiinde aska görme

Kalbin sahibinden ve ruhun ikliminde ötelerin hikmetini ihmal etme

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sen haklıydın!

 

 

Nihayet anladım ki

Varlığın serencamında bir hakikattin

Mütermadiyen açan çiçekler misali hazzı suhulettin ve ülfettin

 

Yalnızlığın kadrini okuyan hikmettin

Muhakkak ki hilkatin bağrından bir nimettin

Karanlığı anlamlaştıran ve umuda güfteler yapan bir asudeliktin

 

Ne vakit nefesin hissedilmedi

Bağrından iklimlerin hazzı terennüm edilemedi

Dağarcığından inkişaflar vuslatın serancamından bahsedemedi

 

Gün her ne kadar geçip gitsede

An ve zaman insicamını ruhuma sancılar yüklede

Elem halimi tarumar ederek kalbimde dalgaları hep nüksetse de

 

Artık yoksun yanımda işte

Hikayeler bir bir önüme serilerek hüzün verse

Gözlerinden yaşlar tükenmeyerek aşkın prangalarından bahsetse

 

Hicran mütemadiyen nüfus etse

Varlık namına kulluk eksenim kalbini arasada

Diktiğim her fidenin hüznüyle ve yaprağın güzelliğinde yoklasam

 

Ölümün güzelliğinde seni bulsam

Kalbimin sahibine iltica ederek halmi anlatsam

Ruhumun perişanlığını kime ve nasıl anlatsam fatda etmeeyecek

 

Okuduğum mısralarda sen varsın

Halime nakşeden ne kadar mübarek bir baharsın

Sen her zaman yanımdan hiç eksilmeyen hazzı iftiharım cansın

 

Sen iyiki varsın aşiyanımsın

Kalbimde muhabbetini koruyan en kıdemli hazzımsın

Dareyn saadeti için refikam olan fevkalade muazzam nizamımsın

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sessizlik yolcuları!

 

 

Biliyorum çığlığını

Hissediyorum yıllara sari suskunluğunu

Hicran perdelerinde, günün inlemelerinde umutla beklediğini

 

Sen kalbinin sahibiyle

Ruhun, hüzün yamaçlarındaki kanatiyle

Kederin en sakin haliyle ve çileler sabır ikliminde bereketle

 

Kimden ne bekliyordun

An ve onunla anlamlaşan zamana yakarışların

Umudun hazanında dem bulan haykırışaların neler anlatıyor

 

Seni sen yapanen ulvi değerler

Kimlik eksenindeki belirsizliğe mahkum nefesler

Seyri seferde ve heveslerin renklerinde anlam arayan herşey

 

Ne olur anlık zafiyetler

Serkeşlik içinde asileşen envayi çeşit zevkler

Seni kalbi ikliminden ve ruhu güzelliğinden uzaklaştıran enler

 

Aldanma makamı cazibeye

Sana lütfedilen kudretteki dirliğin heveslerine

Akıp giden zamana, seni mahsun bırakan çırpınışlarına bir bak

 

Mütemadiyen isteyenler

Vermenin hikmetindeki değeri idrak etmeyenler

İhsanın şubelerinde nefslenmeden ihlasa bakınıp çırpınanlar

 

O an ve zamanla anlamlaşan

Tercihlerinde sana asla hüccet olamıyacaklar

Kemaliyetin tınısı ilmi ve akli gerekçeler halini kuşatmayınca

 

Açan çiçeği anlayamazsın

Ötelere hasretini mısralaştıran güle bakarsın

Lakin diken ve muştulaşan hasletleri halinde derleyemezsin

 

Düşünmek için bilmek

Onun bereketlenmesi için akletmek gerekir

Şefkatin enginliğinde ecirlerin dirliğinde nefeslenebilmek

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gel sen yargılama!

 

En azından kalbini yokla

Vicdanınla yoğrulmayı ne olur unutma

Ruhun insicamında soluklanmadan asla katiyete asla ulaşma

 

Sen hükümransın tercihinde

Saltanatından sorarım şimdi kime ne

Hakkaniyete ulaşmak bu kadar çelişkiyle hicranı badireyse

 

Öncelikle soluklan

Hislerin ikliminde boğulmaktan ne olur uyan

İradesiyle aklına pırangalar vuran ve hakikatten uzaklaşan

 

Teslim olmak kolaymı

Gerekçelerine vasıl olmadan hukuk olurmu

Karanlığın çardağında vuslatın asudeliğine düşün ulaşılırmı

 

Gayret hikmet için değerli

İlimsiz akıl ve izan kimler için bereketli

Mesnetsiz tevatürler ve makam tayin eden sefil fakirler

 

Ne den hizipler tükenmiyor

Kalbi haykırışlar başkalarından bekleniyor

Nefsi arzular için ne kadar bahaneler önümüze seriliyor

 

Oysaki ölüm hakdiyor

Ezan kimler için okunuyor hiç hissetmiyor

Zikir halkasında ne kadarda bereketli tohumlar ekiliyor

 

Toprak mı berekersiz söyle

Hakikatin irfanında mübelliğler mi yetişmiyor

İnsana adamse ne oluyor ve menfaat için takla atıyor

 

Aklar içinde kalkınma

Adelet hani nerede var sen doğrusunu söyle

Apeletler ve manşetler kimin derdiyse ihsan nerede

 

Ne ademe ve ne de kula

İnsan kalbi inşirahtan beri ise haydi söyle

Zaman sayfalarda hüzün haykırıyor ne elim bir hece

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aşk için hasredilen anlam!

 

Varlığın hengamesinde

Ve kudretin sahifelerinde cazibeler olacaktır

Hesapsız düşlenen heyacan ne kadar müşkülatı vasattır

 

Kim umudun peşinde gider

Düşler gerekçesizse söyle nasıl keffaret eder

Tohum olmazsa, topral hilhatiyle barışmazsa gül kokarmı

 

Gecelerin dirliğine yaslan

Asla yeise kapanmadan kalbini haz ile temizle

Kmseden ve bizzat ihtiyaclıyken hicrana tevessül eyleme

 

Sen kimliğinle hükümransın

Ademi beşer olmakta illaki sen badı sabahsın

İliklerine tebarüz eden ve hücrelerinde filizlenen cansın

 

Korku sevda için olmalı

Tecrittten soyutlanmak kul için bir haz olmamalı

Vaki olan için vuslat kalbin cenahı olmalı ve aşkla kokmalı

 

İşte o vakit korku olmaz

Can kendi ikliminde karanlığı bir bühtan saymaz

Ruh ömür haznesinde kazayı kader rahlesinde paslanmaz

 

Elbette heveslerin olacak

Zevklerin dirliği vuslar şarkısıyla anlamlaşacak

Arkanda bıraktığın hoş seda seninle anlamlaşıp şakıyacak

 

Sanma teklikte bereket vardır

Birlik içinde nükseden dirkik ihsan için şarttır

Muhabbet cenahı şefkatın hasadı ihlas kulvarında haktır

 

Ağlaki aşk için hissayata ramsın

Ulvi gayelerden yoksun bir gönül için hazansın

Güle hasret, vicdana namzet ve kalbi vuzuha cihanı paksın

 

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kalbi solumaların izlerinde!

 

 

Hasretin yolculuğu bitermi

Özlem haykırışları yüreğin dirliğinde çaremi

Umudun yelpazesinde suskun çığlıklar sema imbiğinde neye gebe

 

Gel ne olur hesap sorma

Yılgınlığın eşiğinde soluyarak sakın yorulma

Ruhun aksedesından kopma sağanakların ikliminden asla sakınma

 

Aşk ışk yelpazesindedir

Ne güne ve nede geceye tabidir bir haldir

Ruhun toprağında ve nurun insicamında en ulvi hizmeti asliyedir

 

Bilmeden aşk öğretir

Her müşkülatta sabrın hükmünde güzelliktir

Kanaat hal mevziinde berekettir, tevazzu aşk için bir zarurettir

 

İster kilim ol istersen hasır

Kalbi inşirahtan beri isen sineni bir yatır

Hasretin rüknünde ve niyazın gayretinde kudretin sahibinde akıl

 

Sevdanın delisi olamazsın

Veliyi tanımadan aşkın rüknünden uzaksın

Kul insan ikliminde sarhoş değildir ve hüccetin en kıdemli kamilidir

 

Adem evveliyatta beşerdir

İnsan olmak için muhakkak yarış içindedir

Hani ölçüsü , nerede mihenkin sahifesi, ihata etti hevesler sefilliği

 

Yanıktır fakir yüreğim

Ben artık bu densizliğimle kime ne derim

Kalbi solumalarımla ve ruhumun çığlığıyla nasıl bir sefere niyetlenim

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sana çok yakınken uzağım!

 

 

Ne vakit sinem açmazlarda inlese

Kalbim suskun çığlıklarıyla sana ne kadar yaklaşsa

Ruhum kendi ikliminde seninle ne kadar anlamlıysa yinede yalnızım

 

Anmak ve sana yakın olmak kolaymı

Bilmeden ve hissetmeyen serencamlar kaçışmı

Varlık adına, aşkın pervazlarında yutkunmak ve umuda öyle sarılmak

 

Biliyorum ki ne kadar tanırsam

Ancak o kadar yakın olabilir ve haz duyarım

Bilinmeyenlerden korkum olmacacak mı ve bilmek bu kadar yakın mı

 

Nerelerde kaldı münbit toprakların iklimi

Hak soluyarak seherlerde demlenen eren güzelliğini

Meşveretin bereketindeki zarereti diniyeyi ve kemali ahlak erdemini

 

Ançak çaresiz kalınca

Ve kudretim sığınak olmaktan çıkınca sefilliğim

Peşimi bırakmıyor ve fakirliğin nakaratını acımadan halin önüne seriyor

 

An ve anlamı içinda zaman

O an kalbimin dirliğe ermesine geçit vermiyor

Tükenmeyen sorular aklıma galebe gelsede bu vakir takatim elvermiyor

 

Biliyorum betbah olanın

Aklını kullanmada basireti sollayanın

Ve heveslerine boğularak tercihlerinde ahde vefaya uymayansancılarım

 

Ne söylesemde kar etmiyor

Halimin perişanlığı ve kopan yaprağın acısı

Çığlık çığlığa haykırışlarımın hicran şarkısı kalbimi senden uzaklaştırıyor

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ne söylesem kar etmeyecek!

 

 

Artık ömür sermayem tükendi

Kalan zaman sevmeye ve sevebilmeye aman vermiyor

Kalb kendi bizarlığında takatsiz ritmediyor ve ruh hicrana sesleniyor

 

Ne kadar zormuş sevmeden

Ve sevilebilmenin hallerinde haz ile nefeslenmeden

Toprağın bereketinden,yağmurun deminden , aşkın güzelliğine ermeden

 

Hilkatin serencamında

Niyetin saflığında ve kalbin çırpınışlarıyla koşmak

Sevgiliye ram olmak için halin tavında kanaati edeple bir duruşa açmak

 

Kaçmalardan ve kopmalardan

Ne derler vehmine bulanmadan aşk için yaşamak

Vuslatın bendinde ve heveslerin dirliğinde hakka uzanmak için yaşamak

 

Yaprağın mazlumluğunda

Damlanın sessiz çığlığında kudreti anlamak

Rüzgarın nefeslerinde ve dağların tevazuu iklimindeki haşmeti tanımak

 

Tomurcuğun umutlarında

Asudelikte sınır tanımayan kuşların dilinde

İklimlerin suhuletinden tezahür eden renklerin dirliğine aşkla bakmak

 

Kalbin erdemini anmak

Sır hanelerinde nefeslerin müddetine kanmak

Ömür sermayesinde ve gönlün deşifre edilemeyen hallerinde yutkunmak

 

Yalan ve faniden hakka koşmak

Aşksız yakarmanın fakirliğinde ayazı anmak

Anlamsızlık içinde kaybolmamak adına refaketçilerin şefaatine sığınmak

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Umudun sessiz hücresinde!

 

 

Hasretin çığlığı dinmiyor

Kalbimin hicranı hazan içinde sukutu derliyor

Kime ne deniyor, fakirliğim halime mütemadiyen tahakküm ediyor

 

Biliyorum ne kadar bilirsen

Ancak işte o kadar sevgiyi deşifre edebilirsin

Ve nekadar bilgiyi hıfz eder ve idarkine erersen aşkla zikredersin

 

Hazana ve yaprağa acıma

Zemherinin sukutunda eriyerek hicrana girme

Baharın güzelliğinde ki sırlı hikmeti ve sessiz çığlığı kalbinle güftele

 

Kızmak mesafeyi kırmaktır

Anlamak ruhunla ve kalbinle barışık bulunmaktır

Ötelerin güzelliğine aşkın umutlarına vuslat için yılmadan koşmaktır

 

Bilirim halimin fakirliğini

Aşkın hal ikliminde ki gizlenen bariz özelliğini

Dinmeyen heveslerin ve kalbi ölzüren renkli zevklerin haz ceperlerini

 

Ne olur himmet içinde nefeslen

Hizmet içinde asla yüksünme mütemadiyen niyetlen

Enaniyet ömrün kudretinde gizlenen ölmeyi yaşatmak için aşka hasret

 

Sevmeden sevilmeyi nefeslen

Ben demeden siz demeyi ne olur gecikmeden öğren

Ne aynasın ve ne de kırılgan kavgasın, sen mütekamil olan bir insansın

 

Halime acıyarak niyaz etme

Müddeti nefesin hükmündeki kudretini bir hıfzeyle

Aşkın nur iklimindeli güzelliğini keşfeyleyerek inayeti ve ihsanı gözetle

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

İnandım artık kalbimin hicranına!

 

 

Kimseye söz edemem biliyorum

Naçarlığımla kalbi yılgınlık içinde yalnızlığa yürüyorum

Muhabbet ikliminde, aşkın hamiyetinde ruhumun hicranına acıyorum

 

Ömür sermayemin bilinçsizliğinde

Müddeti nefeslerin beyhude ve niteliksiz çaresizliğinde

Umut toprağının ve toprağı koklayan damlanın sukutunda ki hüzünle

 

Hazanın çığlığında ağlıyor yaprak

Dallar aczin beyhudeliğinde ve ariliğin bedbinliğinde ağlıyor

Umuda bel bağlayan ve aşiyanı için yüreğini parçalayan masum kuşlar

 

Güftenin ahengiyle nakarat içindeler

Sazın dirliğinde ve kainatın nefeslerinde kalbi yokluyor

Ruhum dinmeyen serncamında ötelerin hasretiyle kendi anlamını arıyor

 

Yekpare olmak ne kadar mümkün

Sevgisiz ve şefkatsiz solumak insan kimliğinde bedbin

Aşk muhabbetin bağrından ve işaret taşlarının sancılarıyla hali dağlıyor

 

Ne olur fakirliğimi çok görmeyin

Çocuksu heveslerimle sefilliğime temaşa eğlemeyin

Niyazın renklerinde, ihsan saadetinin güzelliğiyle muhabbetle nefeslenin

 

Sakladığım umutlarım güfteleşiyor

Hazaının dirliğindeki hicranı kalpten azat ediyor

Sevgiliye davet ediyor, nefsim kepazeliğinde edebi şevkiyle nefesleniyor

 

Muradım kapalı ve sır olmak değil

Kalbimin kimliğindeki mücerret hüvviyetim kimin

Kudretin ve ezeli nefesin sahibi ruhumda derlediği hüzünle kime sesleniyor

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ne olur bari sen ağlama!

 

 

Ne kadar zarif ağlıyorsun

Letafetle temaşa ederek sileri yılmadan demliyorsun

Kefen güzelliğinde ve ötelerin dirliğinde suhuleti ruhuma zerk ediyorsun

 

Lakin ne kadar layıkım

Biliyorumki an ve zamanda bedbin ve yılgın yolcuyum

Umutların kadresinde ve geleceğin güzelliğinde hicranla sürekli arkadaşım

 

Baharlar neler anlatıyor

Anlayanlar için idrak sayfalarını kalbi hazla açıyor

Sahil sukun içinde, dalgalar kendi derinliğinde vuslatın şarkısını söylüyor

 

Bilirim kalbim çok mahsun

Ruhum serancamında girdabın hüznüyle aşktan yoksun

Dilim sukut ikliminde ve hazanın tüm dilimlerinde yaprağı ve anı yokluyor

 

Aşk halin toprağında bahardır

Sevda haz ikliminde kalbi tavlayan müstesna bir hardır

İhsan ihlasa muhtaç, irade bilgi ve zihnin dirliğinde okyanuslara hasırdır

 

Sevmeden önce nedenini tanı

Kimliğin loşluğunda prangaların tuzağında ruhu yoklayan anı

Kalbin ülfetinde ve zarirliğin naif düğümlerinde, edebin kadrine ram ol

 

Kızmadan, kalbi daraltmadan

Ruhun hilkatini yılgınlığa maruz bırakmadan anlamak için çalış

Sevmek için nedenlere aldanma, hizmetin bendinde boyanmak hakkı kokla

 

Kudretin sahibini bilmiyorsan

Aşka hasret kalacaksın sakın riyakarlığa bulaşarak yorulma

Aldanıyorsan bile aldatmak için yolun girdabına maruz kalma kalbini yokla

 

Sevmeden ve teslim etmeden hakikati

Aşkın namütenahi dirliğinde ölmeye yakışan hazzı yaşamayı

Fani kitabın ve arzı endam edilen sayfaları okumadan kabri aydınlatamazsın

 

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sinemde derledim hicranı hüzün!

 

 

Hilkatimin dirliğine muhtacım

Kalbimin hazan solgunluğunda ruhuma ne sorarım

Kime söz edebilirim, fakirliğimin eşiğinde nefeslerimle sukut ederim

 

Hanlar maziden bahseder

Çınarın umuda açılan sayfası kimlerden söz eder

Yamaçlardan nazar eden dağlar kudretin kaleminden sessizce öz der

 

Ne dalgalar nede dinmeyen nazlar

O anı bekleyen müddete muhtaç sarhoş nefesler

İrfandan kimler söz eder, idrak insan için ne mübarek açan baharlar

 

Yar seni mahkum etmeyendir

Aşk deryalar bendinde vuslata ran olan serhaddır

Laleler mazbut haliyle vakardır, gül kokusuyala arzı endam şefaattir

 

Ne olur solgunluğuma bakma

Umudun salkımlarında halimi acziyet içinde bırakma

Kalbimin iklindeki badireleri anla ve muhabet toprağında kuraklaştırma

 

Kulağıma himmet eden ses

Neyin hıçkıran nefeslerinde rengarek düşlerinde enfes

Tabi olmak, hakka koşmak, aşk tınısıyla kaynaşmak hüzün içinde akmak

 

Sancılar dirliğin habercisidir

Kefenler mevta üzerinde masumlaşan kalbi derinliktir

Ruhun dilinden kim haber verir ve haz aşk içinde hedeflerin yekperesidir

 

Ne zahire ve ne de batındaki dilbere

Cazibelerin harman ettiği prangalarda aşk mazilerde

Kalbin müstesna güzelliğinde ve umudun solmayan zarif has bahçelerinde

 

Adam ademliğin sürurunda hazdır

Aşk edebin zarifliğinde solmayan rengarek çiçektir

Semadan sarkan yıldızlar gecenin bereketinde gizlenen ne ilmi güzelliktir

 

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sen nasıl bileceksin hasretimi!

 

 

 

 

 

 

Düşündükçe ve öğrendikçe

Bilmek adına kitapları bir bir terennüm ettikçe

Yüreğime hıçkırıklar sökün ediyor, kendimi alamıyorum yaşlar boşalıyor

 

Dinlediğim aydın kimlikler

Takiyyeler içinde nefeslenen rezil rüsva kişilikler

Asliyeti terk ederek varlık adına sıfatlar uğruna maske kullanan ademler

 

Ne suçum vardıki hasrettim

Milli hasletletden her geçen gün yoksunlaşan çareyim

Kelimelerin birliğinden ve edebiyatın özgür kimliğinden feragat ettirilirken

 

Sekülerlik adına ihdas edilen

Pağan kültürüyle bezenip derlenerek akideyi dışlayanlar

Tahakküm adına iradelere hukuksuzluğu reva görmek ve yargı adına çoşmak

 

Milletin birliğini harap ederek

Entrikaların karanlığında bozgunluğu yaşayarak kuçaklaşmak

Milletin iradasine ipotekler koyarak ve hizipleri artırarak kulvar kazananlar

 

Mağripten mal bulmuş misali

Ekranların rekllerinde alalanarak siyaseti ilmden ayırarak

Hükümsanlığı kurumsallastırmak adına ayalinin gözünü boyayan cahil zındıklar

 

Şehadeti istismar ederek

Milletin efradını çıkar hesabı uğruna hiçe sayan korkalar

İlahlık payesini kazanmak hırsıyla yasalar ihdas ederek milleti yok sayanlar

 

Kimliğin hakikatine müdrik olmadan

Milleti millet sayan örfü geleneği yozlaştırarak kaşıyanlar

Acziyete düşünce kuvvetin karşısında bükülünce tefrikaya sapıp aldanıyorlar

 

Efrat masum ve mahsun

İmanı hakikatler ve evrensel güzellikler fark edilmeyince

Şuur bilginin, akıl idrakin, irade zamanı deşifre eden aydın ademin gayretiyle

 

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ben sana ne söyleyim doktor!

 

 

 

 

Yıllarca kapında bekliyorum

Arzı edep ederek hal ikliminde eriyip tükeniyorum

Kalbi fakirliğim sebebiyle kimseye derdimin derinliğini zikretmiyor inliyorum

 

Derdin sahibine iltica ediyorum

Kudretin asıl sahibiyle hallenip hicranı anıyorum

Kalbimdeki solgunluğu, ruhuma avdet eden hüznü zemheriyle barışık yaşıyorum

 

Sen nasıl çare bulacaksın

Kalbin perdelerinden anlamadan ilaç mı yazacaksın

Hicranımı nasıl harman ederek hasatın bereketiyle ruhuma öteleri anlatacaksın

 

Ölüm korkulası bir sevda değil

Dirliğin içinde raks eden birliğin güzelliği davet eder

Toprak kabrin safhalarında hazzın sırrı ve sürurun icabeti aşksız kattiyen değil

 

Sabrın yumağından kanaat işlenir

Kalbin güzelliği idrak ile suhulete gebe düşlerin sevincidir

Vuslat kimlerin derdiyken kıymet iradede tercihlerin prangalarına hapsolan erktir

 

Ne olur sen aldırma serzenişime

Divaneliğimin akseden perdelerindeki sağanak düşlerime

Bir kulak ver tamburun hüzzam sesine ve kemanın tiz titizliğindeki gizemli tılsıma

 

Düşen yapraklar ruhuma yansır

Kalbimin hicran duvarları sancılarla vurgunlar yaşatır

Mevziler o an için aşkı anlatır, kalbim hüzün içinde solgun nefeslerle hakkı anlatır

 

Haklısın doktor zahirim sefil

Bilmemki şu fani dünyada garip halime kim olacak kefil

Düşkünler safındayım, ruhi arızalar canahındayım ve hadsiz serkeş bir hal içindeyim

 

Ezanlar kime ne anlatıyor

Aşkın saflığından dem vurarak uykularımı kaçırıyor

Kalbim acizliğiyle çırpınıyor, dilim sukutun çığlıklarıyla idrakime bilsen neler anlatıyor

 

 

 

Mustafa CİLASUN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mustafa Hocam, sizi burdan da takip edebilmek ne hoş.

İdrak'in bir yamacında birleşmek ne güzel.

An'ların an'lamlaşması ne manidar.

Kaleminize kuvvet, bereket.

Selamlar efendim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Eyvallah kardeşim...

Çok teşekkürler ediyorum...

Bilakis memnuniyetimi izhar ediyorum...

Sağlık ve afiyet dileklerimle selam eğliyorum efendim...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çok teşekkürler ediyorum...

Muhabbetle niyaz ile selam eğliyorum...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...