Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Recommended Posts

..........Osman Yüksel merhum, gerek Serdengeçti mecmuasındaki yazıları, gerekse konuşmaları ve eylemleri sebebiyle sık sık mahkemeye verildiğinden, onun savunmasını yapmak S.Arif Emre ağabeye düşer. Sadece o mu? Hüseyin Üzmez’den Malatyalılar davasına, Necip Fazıl’dan Millet partisinin kapatılmasına kadar bir çok davada hakkı savunmak için çaba sarfeder. Bu davalardan biri hayli ilginçtir. Süleyman ağabeyden dinleyelim:

 

“Malatya davasına büyük bir irticai kalkışma havası verilmiş ve bu vesileyle birçok insan tutuklanmıştı. ’Suikast’ kelimesi, devlet başkanlarına yapılan saldırılar için kullanılan bir tabir olduğu halde, Ahmet Yalman’a yapılan saldırı ‘Malatya Suikasti’ olarak lanse edilmişti. Bu olayla hiç ilişkileri olmadığı halde Osman Yüksel Serdengeçti, Necip Fazıl Kısakürek, Cevat Rıfat Atilhan, Mustafa Bağışlayıcı gibi kişiler de ‘irtica lideri’ diye tutuklanmışlardı. Bu davanın abartılmasında Demokrat Parti de Halk Partisiyle birlikte hareket etmişti. Ben Osman’ın avukatlığını yapmak üzere Malatya’ya gitmeye hazırlanırken, dava Ankara’ya nakledildi. Sorgu hakimine giderek Osman’ın dosyasını istedim, ki savunmamı hazırlayayım. Dosyayı aldım. O arada ‘bir de bu Gizli İrtica Partisi’nin Anayasa taslağı varmış, onu görebilir miyim?’ dedim. Hakim Memduh Bey, ’tabi’ dedi, çok mühim bir tarihi belgedir. Ben de içimden : ’meğer bizde de ne babayiğitler varmış, Anayasa taslağı bile hazırlamışlar’ diyorum. Hakim bey getirince bir de ne göreyim! Bir ilkokul çocuğunun çift çizgili defter yaprağından şöyle gayrı muntazam, üçgen şeklinde yırtılmış, neredeyse üçte bir sayfa. Bir toplu iğneyle dosyaya tutturulmuş. Elazığ grubu diye adlandırılan 8 ila 12 yaşlarındaki 7-8 çocuğun yazdığı birkaç cümleden ibaret bir kağıt parçası. Anayasa taslağı denilen şey bu mu! Ne mi yazıyor? Şu:

 

”Biz kahvehaneye gitmeyeceğiz, sigara içmeyeceğiz, kumar oynamayacağız, anamızın-babamızın ve İslam’ın emirlerine uyacağız.”Şimdi çocuklar biraz da aileleri kızıp baskı yaptıkları için bunu yazıp altını imzalamışlar, sonra da unutmuşlar. Malatya davası abartılınca, bu kağıdı bulup Anayasa diye sundular. Tam bir komedi. Ama bu kadar basit ve gayri ciddi bir metni, ’İstiklal Mahkemesi’ gibi kurulan mahkemede dört savcı çıktı, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi salonunu dolduran kalabalığa bir Anayasa Taslağı diye takdim etti. Fakat hakim heyeti, bu iddiaları ciddiye almadı. Hüseyin Üzmez, Mustafa Çağıl, İlhan Civelek, Şerif Dursun dışında diğer tutukluları serbest bıraktı. Ama Ahmet Yalman ve ekibi baskı yaparak hakim heyetini değiştirdiler. Yeni heyet 4 kişi dışında serbest bırakılan 30 kişiyi tekrar tutuklattı ve meşhur 4 maddelik Anayasa Taslağını da delil saydı ve bu kişilere-Hüseyin Üzmez’e, yaşı dolayısıyle, idamdan muhavvel 20 sene olmak üzere-toplam 277 sene hüküm giydirildi.”

 

............................

(Umran/Süleyman A. Emre ile Muhasebe-Abdullah Yıldız)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu olay aklıma "Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar, Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?" mısralarını getirdi rahmetli Mehmet Akif'in.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Konu taşınmıştır..

 

Adalet mefhumu kuru akılcıların, pörsümez fikriyat karşısında fikir mahallesi dairesinde hiç bir itin tenezzül etmeyeceği kadar adi taktiklerin mimessilliğini yapanların idaresinde olunca, hakimiyet vasfından ziyade nefslerin hakimiyeti altına giren, iktidar vasfından ziyade pısırıklığın kanun olduğu bir mefhum olur.

Üstad hakkında açılmış bütün davalarda bu oldukça bariz bir şekilde göze çarpar. Görünürde sanık sandalyesinde olan Üstaddır ama, onun kendini savunuşu işte bu güruhu nizam önünde, fikriyat ve gerçek adalet önünde idamlık çapta bir davanın mahkum makamına düçar eder...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mutlakiyete karşı adalet ve demokrasi için kurulan ve hala mutlakiyetten kurtulamamış hukuk sistemi. Rejimin bekası adına suçlunun yanında çok suçsuzda gitmiştir tarih bunları unutmayacak. Necip Fazılı, Osman Yükseli ve İzmir garnizonu istiklal mahkemesine hucüm etmese Kazım Karabekiri bile bize hain diye tanıtacaklardı. Tarih daha nicelerinide unutturmaz inşallah.

 

Doğanın özgürleştiren rüzgarı çekilmişti yüzlerden, insanlar doğa değil yönetmeliklerle yönetilirken bizim bu kadar sessiz bir köşede beklememiz çok üzücü B)

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...