Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Murat Aydın

Beni Koyup Gitme / Bilal Tırnakçı

Recommended Posts

Gitme diyemezdim, gitmek zorundaydın. Ne bu fırtına seni geri çevirebilirdi, ne bu yağmur. Her şey gidişine ayarlanmıştı çünkü senaryo böyleydi sen gidecektin ben ağlayacaktım.

 

Elimden tut yoksa düşeceğim

yoksa bir bir yıldızlar düşecek

eğer sairsem beni tanırsan

yağmurdan korktuğumu bilirsen

Gözlerim aklına gelirse

Elimden tut yoksa düşeceğim

yağmur beni götürecek yoksa beni.. Atilla İlhan

 

Yağmur seni götürmek için gelmişti. Kar senin gidişini bekliyordu. Rüzgar, o zaten arkandan esiyordu. Esişiyle yaralayan, hırpalayan, yoran, üzen rüzgar. Fırtınaya dönüşüyordu birden, dayanılır mı bile demeden.

 

Bir ölüm sessizliğiydi dinlediğimiz. Ama adına veda anı diyorlardı. Hüzünlü dakikalar, çok şey söylenmiştir bu anlar üzerine ama kimse yaşayanlar kadar eksilmemiştir. Kimsenin bir yanı oracıkta kalmamıştır, gidemeyenler kadar.

Ve hep bu bahis açıldığında orda kalan yanlarını hatırlar, bir kez daha ölürler, bin kez daha ölürler onlar.

 

Sustu içindeki fırtına dinmek bilmiyordu, "sus dedi sus". Sonra birileri duyacakmış gibi utandı yüzü kızardı. Ama olmuyordu işte yapamıyordu.

 

"beni koyup gitme"

 

 

Küçük yaralı bir fısıltıydı dudaklarından dökülen. Önce dudaklarını ısırdı, dişlerini geçirdi dudaklarına söyleme dedi. Sus dedi yapma dedi. Yapamadı, dudaklarını kanatırcasına döküldü bu cümle dudaklarının arasından.

 

"beni koyup gitme" gitme ne olursun.

 

Uzak diyarlara gidiyordu bilinmezlere. Geri dönülmezlere, bir çığlığın ardına düşerek. bir çığlıktan medet umarak. Tutunarak çığlığın gidişine.

Sönerken çığlık, ardında bıraktığı iz olarak gidiyordu. Kulakları sağır olmuştu sanki, gözleri görmez, kalbi hissetmez olmuştu. Başının üzerinde uçan kuşları, gökyüzündeki bulutları, içinde kaynayıp duran hüznü görmezden gelerek.

 

“Şimdi gitmek zamanı dedi. Gitmeli... “

 

Elinin birini gökyüzüne kaldırdı, gözlerini kıstı görmesinler istiyordu ıslaklığını, diğer elinde o yorgun çantasıyla bir veda duruşu yaptı. İki bilemedin üç saniyelik bir duruş. Tahlile ve törene izin vermeyecek kadar kısa bir duruş. Ve aldı başını gitti. Bir çığlığın ardından, bir çığlık bırakarak ardında.

 

Son defa ardından duymayacağını bile bile fısıldadı yaralı ceylan,

 

"beni koyup gitme"

 

ne duyan oldu ne gören, nede işiten. Gök kubbenin sahipsiz fısıltılar bölümünde yerini alacak bir acı fısıltı olarak kalakaldı öylece....

 

Bilal TIRNAKÇI

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...