Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Selahaddin

Yorumu Siz Yapın

Recommended Posts

“TÜRK CAMİSİNDE TÜRKÇE KUR’AN OKUNUR!”

 

O gün Başbakanlık Müsteşarlığı koltuğunda oturan ancak aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle 13 Kasım 1960’ta Hindistan’a sürgüne gönderilecek olan Alparslan Türkeş röportajı yapılan ikinci kişi olur. Darbenin bildirilerini radyo yayınıyla duyuran Türkeş, röportajında memleketin en önemli meselesinin maarif olduğunu söylüyor ve Köy Enstitüleri’ni eleştirip soruları cevaplıyor:

 

-Ya Halkevleri, daha eskiye gidersek Türk Ocakları?

 

Halkevleri açık bulundukları devirde faydalı olmakla beraber tam beklenileni veremediler. Politika cereyanlarına karıştılar. Bir nevi mebusluk fideliği oldular. Türk Ocakları’na gelince biraz evvel Hamdullah Suphi Bey buradaydı. Türk Ocakları’nın takviye ve inkişafına çalışılmasını istiyor. Bence bu ocaklar da ömürlerini tamamlamışlardır. Şimdi biz bunların yerine halkı aydınlatmak üzere Kültür Ocakları kurmak istiyoruz.

 

-İnkılâplar? Atatürk inkılâpları onun ölümünden sonra yerlerinde saymış olsalardı, belki de bu davayı (maarif) şimdiye kadar halletmiş olacaktık?

 

Atatürk inkılâpları yerlerinde saymadılar, gerilediler. Din, kıyafet ve en mühimi zihniyet sahasında gerilediler.

 

-Kıyafet derken Türk kadınını o utanılacak kılığa sokan çarşafı kastediyorsunuz değil mi?

 

Son zamanlarda Anadolu’yu hiç dolaştınız mı? Çarşafın nasıl kapkara bir yangın halinde bütün yurdu sardığını gördünüz mü?

 

-Yalnız kıyafet ve zihniyette mi geriledik?

 

Hayır Türkçecilikte de… Türkçecilik bu millete Atatürk’ün en büyük en faydalı hediyelerinden biri idi. Evvela ezanı Arapça okutmakla buna ihanete başladılar.

 

-Ya Kur’an’ın Türkçeleştirilmesi teşebbüsleri? Sabıkların baltaladıkları bu teşebbüslere taraftar mısınız?

 

Mutlaka… Türk camiinde Türkçe Kur’an okunur, Arapça değil.

 

-Politikacıların dini istismar edenlere taviz vermelerinin bu millete büyük zararlar getirdiğine kanisiniz değil mi?

 

Şüphesiz… Tarih boyunca bu böyle oldu. Son devirde ise her iki parti de (DP, CHP) aynı şekilde taviz yolunu tuttular.

 

 

 

AKSİYON DERGİSİ

Share this post


Link to post
Share on other sites

Elbette.

 

Fakat, hala arkasından gidenlerin bulunduğu birisi, adı mukaddesatçılıkla birlikte anılan birisi bu sözleri söylüyor.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Karalama gayesi ile açmış olduğunuz bu başlıktan ötürü size hayret etmemek mümkün değil... Yorumumuzu yapıyoruz. Herşey belli. Tarih de, gerçekler de hükmünü vermiştir, vermeye devam edecektir. Çok eskiye ait olarak verilen bu röportaj konusunda bir insanın sonradan değişemeyeceğini hesap edemeyip de bu şekilde onu yargılatmaya çalışmak ne kadar da basitçilerin yaptığı bir iştir.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Elbette.

 

Fakat, hala arkasından gidenlerin bulunduğu birisi, adı mukaddesatçılıkla birlikte anılan birisi bu sözleri söylüyor.

 

Bir zamanlar benimde muhabbet ve yakınlık duyduğum bir oluşumun/heyecanın, ölmüş lideri hakkında konuşacak değilim Selahaddin kardeş. Lakin şunu belirteyim:

 

Bu ülkede kişileri kutsallaştırmaya devam ettikçe; iyilerimiz ve kötülerimiz birbirine karışacaktır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Karalama gayesi?

Kötü zan büyük günahtır.

Ben yorum yapmadım, kendini bu şahsa yakın hisseden arkadaşlardan düşüncelerini almak istedim.

 

buyukdogu kardeş dediğinize kalpten katılıyorum. Kutsanması, el üstünde tutulması gereken şahıslar değil davamız, yolumuzdur. Bu yolda Allah(c.c.)'ın yoludur.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu şuna benziyor, üstadı alıp da büyük dönüşünden evvelki bir şiiriyle değerlendirmek. Bunu yapanları üstadın nasıl nitelediği belli. :) Aynı şekilde tutup da darbe dönemine ait bir yazıyla Alparslan Türkeş'i yargılamaya çalışmak(Onun da sonradan değiştiğini bilmeyen kimsenin söz söylemeye bile hakkı yoktur.) ve işin ilginç tarafı hiçbir kimsenin kabul etmeyeceği(herkes ezanın aslında okunması gerektiğini bilir) bir demeci göstererek onun hakkında iyi söylememize olanak dahi verdirmek istemeyenlere ne demeli? Bu yazıyı kaale bile almamak lazım, ama madem siteye yapıştırdınız, gözümüze soktunuz, biz de mecburen bunların palaspare niteliği taşıdığını söylemeliyiz...

Share this post


Link to post
Share on other sites

buyur burdan yak..

bu ne şimdi yav ilk defa duydum.

 

ama üstatla karşılaştırılması biraz yanlış gibi sanki.

 

dediğiniz gibi üstadımızın ki büyük dönüş o ilk önce yok namazda sünnet yoktur deyip sonra ben yanılmışım varmış dememiştir. la teşbih ..........

Share this post


Link to post
Share on other sites

Dönüş işin illa U dönüşü mü aramak lazım. Al işte bir U'cu daha :) Bakılması gereken açı madem U'cular tarafından anlaşılmıyor. O zaman size ufak bir açıklama yapmak yerinde olur. Kısa günün karı misali kabul edin bu açıklamayı :D , bahsi geçen zat evveliyle büyük oranda çizgisini Atsız ve kafasından yana çizmişti. İlk baştaydı bunlar. Sonraları darbe ve parti kurulmasının da akabinden bu çizgisini müspet daireye çekti. Ve kensininin çok bilinmeyen ama yaşamış olduğu ufak bir olay da bunda iyice etkili oldu. Mukaddesat çizgisine doğru yönelişi hızlandı. Fakat üstadda olduğu gibi köklü ve ani bir değişiklik değil, yavaştan ve zamanla devam eden bir değişiklikti...Hayatının sonuna kadar da olabildiğince yanlışlarından uzak ve doğruyu kabul eden bir şekilde yaşadı. Hayatını tamamladığında kabul ettiği yanlışları yok muydu? Tabiki vardı, dedik ya kökten değil di bu değişiklik, yavaştandı çünkü. ..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Peki onca seven adamı olmasına rağmen, neden içlerinden mukaddesatçı çizgiye daha yakın olduğu anlaşılan bir grup çıktı yada bu gruba neden ihtiyaç hissedildi?

Share this post


Link to post
Share on other sites

şimdi dpye yapılan darbenin en önemli nedenlerinden birisidir ezanın ilk haline dönüştürülmesi.türkeş de bu darbeye katılmıştır.türkeşin ifade ettiğine göre darbe yapacak olanlar türkeşe de teklif götürürler bize katıl dpyi devirecez diye.türkeş devirecez de ne olacak der.onlar da yerine ismet paşayı getireceğiz derler.türkeş önce yanaşmaz bu işe çünkü ismet paşalı tek parti dönemini halkın devletten koptuğu tek parti liderlerinin zevk içinde halkın yoksulluk içinde yaşadığı devlet yönetiminin içine edildiği bir dönem olarak nitelendiriyor o dönemi.ve tekrar o döneme dönmenin yarar değil aksine felaket getireceğini düşünüyor.ama bakıyor ki bu darbe yapılacak herifler kafaya koymuş onların safında giriyor komiteye.düşünüyor ki meydanı bunlara bırakmayalım zaten dpyi devirecekleri kuvvetle muhtemel en az zararla mümkünse de zararsız bir şekilde bu işi bitirelim.ve darbe sonrasında da menderesin ve arkadaşlarının tutuklanmasının uygun olmayacağını bunun zaten kopuk olan devlet millet ilişkisini daha da koparacağını yurt dışında ikametlerinin uygun olacağını söylüyor.böylece onların cezalandırılmalarını önlemek istiyordu.ama yemedi komiteciler.menderesi kurtaramadı.en az zararla bitmesini sağlamak için girdiği darbe planında başatılı olamadı.

bunlarla ilgili geniş bir bilgi var www.ulkuocakları.org.tr de eğer giripte okuma imkanınız olursa orada türkeşin darbe konusundaki görüşleriayrıntılı şekilde anlatılmıştır.

bunu anlatmamın sebebi şu.o sıralarda türkeş darbecilerle hareket ettiği için onlardan gibi gözükmesi gerekiyordu.yukardaki sözlerini onları yemlemek için sarfettiğini düşünüyorum.her liderin hatası günahı var peygamberler hariç her siyasi gurubun yanlışları var ama türkeşin yukardaki sözleri canı gönülden isteyerek söylediğini düşünmüyorum.çünkü ortaya koyduğu fikir akımı türklüğü beden islamı ruh davayı tevhidin yeryüzüne hakim kılınması olarak gösteriyor.ve bunu yaparken namazlarını türkçe kılmıyor ezanı türkçe okutmuyor.

bu şuna benzer.recep tayyip erdoğanın gençliğindeki laiklik söylemleriyle şimdikiler rarasında dağlar kadar fark var.eskiden diyordu ki laiklikle müslümanlık yürümez zıt mıknatıslanma yaparlar.şimdi diyor ki devlet için laiklik vazgeçilmez bir gerekliliktir.şimdi bunu bazı kesimleri ki bunlar çok güçlü coşturmamak için söylediği bellidir.yani bir nevi harp hiledir pernsibini uyguluyor.o zamanlarda da türkeşin bahsettiği konularla ilgili baskı vardı ve türkeş de istedikklerini yapabilmek için gerçek görüşlerini gizledi bence.

ha şu anda ülkücüyüm ama bahçelinin her yaptığını tasvip etmiyorum elbette.zaten islamın 1400 yıl önce dünyaya altın tepside sunduğu fikir hürriyetinin güzelliği de burda.toplum içinde oto kontrol yapıyor bu hürriyet.ve varsa yanlışlar yanlış kişiler işler açığa çıkma imkanı buluyor.yanlışları doğruları tartışmaya devam edelim diyorum ve birkez daha verdiğim sitedeki yazıyı okumanızı tavsiye ederek bütün kardeşlerime hayırlı günler diliyorum

Allaha emanet olun

Share this post


Link to post
Share on other sites
Dönüş işin illa U dönüşü mü aramak lazım. Al işte bir U'cu daha :) Bakılması gereken açı madem U'cular tarafından anlaşılmıyor. O zaman size ufak bir açıklama yapmak yerinde olur. Kısa günün karı misali kabul edin bu açıklamayı :D , bahsi geçen zat evveliyle büyük oranda çizgisini Atsız ve kafasından yana çizmişti. İlk baştaydı bunlar. Sonraları darbe ve parti kurulmasının da akabinden bu çizgisini müspet daireye çekti. Ve kensininin çok bilinmeyen ama yaşamış olduğu ufak bir olay da bunda iyice etkili oldu. Mukaddesat çizgisine doğru yönelişi hızlandı. Fakat üstadda olduğu gibi köklü ve ani bir değişiklik değil, yavaştan ve zamanla devam eden bir değişiklikti...Hayatının sonuna kadar da olabildiğince yanlışlarından uzak ve doğruyu kabul eden bir şekilde yaşadı. Hayatını tamamladığında kabul ettiği yanlışları yok muydu? Tabiki vardı, dedik ya kökten değil di bu değişiklik, yavaştandı çünkü. ..

 

 

bu cevabı sevdim benim muhteşem zeki kardeşim.

 

ne yapalım U cuyuz. biz üstadın nesli olmaya talibiz.

 

gerisi bizim için hüsran.

 

NOT: muhteşem zeki kardeşim derken ne ironi nede mubağla yapılmamıştır hakikattir ve beyyindir malumatı olanlara.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Atsızcıların Türkeş hakkında hayretle karşılanacak görüşleri var. Bu görüşler aşşağı yukarı belli, davayı saptırmakla suçlanıyor hatta bunu düşünceleri değil sırf prim yapmak oy almak poh poh lanmak için yaptığı söyleniyor. bunlara cevabınız nedir?

 

NOT= Kimseye bir kastım veya garezim yoktur. Tamamen bilgi edinme amaçlı soruyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sana bir kardeş/arkadaş tavsiyesi Selahaddin kardeşim: Buraya bir kaç cevap daha yazılırsa, konu anlam dışı kalır. Kabuk sevdalısı, manzara bağımlısı olduğumuz için meselelerin iç yüzü bizi hiç alakadar etmez millet olarak.

 

Tarih herşeyi göstermiş ve göstermeye de devam edecektir. Fikirleri, manayı, içeriyi ve özü kıymetlendirmediğimiz müddetçe sonu olmayan tartışmalarda sıkışıp kalırız.

 

Şuncu, buncu, ocu, şucu olanlarla derhal ve derhal ilişkiyi kesmeli; basit, açık ve usulünce yaşamalıyız hakikat olanı.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mahut dönemde ''Bülent Ecevit''i yayın organlarında destekleyenlerin sözlerine mi kanacağız? Buna ne demeli? Hani siz dindardınız, hani milli menfaat için hizmet ediyordunuz? Sakın kendi menfaatleri için ''Bülent Ecevit''i desteklemiş olmasınlar!

 

Bu tür yazıları, Fethullah Gülen'in ''Adnan Menderes'in asılmasında, Alparslan Türkeş'in yüzde elli payı vardır'' mealindeki konuşmasından dolayı yazıyorlar.

 

Halbuki Üstad aksini söylüyor. Alparslan Türkeş'in beyannamesini takip eden beyannemedinde şunları söylüyor:(1. cümleye dikkat buyurun)

 

Türkeş beyannamesinde dört ana esası, bir binanın dört direği halinde vazetmektedir:

1 - 1960 gece baskınının sorumluları arasında değildir.

2 - Posa ve kabuk milliyetçiliğinden uzak ve ruhî muhtevâya tâbi mânada milliyetçidir.

3 - Başını dayadığı tek ruhî muhtevâ, yine tek kelimeyle ve bütün ölçüleriyle İSLÂM'dır.

4 - Son 150 yıllık taklit devremizin bütün sahtekârlıklarını tezgâhlayacak ve gerçek oluşu billûrlaştıracak bir tarih (revizyon)una taliptir.

 

Türkeş'in beyannamesindeyse birinci cümle şu:

 

1 - Alparslan Türkeş, yatalak bir idareye karşı, fikirsiz bir hareket saydığı 1960 ihtilâline, başta, sırf bir fikir yönü vermek ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin ihtilâli sömürmesine mâni olmak için katılmış fakat bu gidiş önlenemeyince uzak kalmış, Türk Milleti ve tarihinin ihtilâl kadrosuna biçtiği suçluluk dairesinin dışında kalmayı ve ibrasına nail olmayı şart bilmiştir. http://www.n-f-k.com/nfkforum/index.php?sh...mp;hl=beyanname (Sitemizde de yazıyor, Üstad'ı anlatan ve ismini hatırlamadığım bir kitapta da yazıyordu)

.........

 

Zaman Gazetesinin bağlı olduğu cemaate aksiyon dergiside bağlıdır. Aksiyon dergisinde çalışanların birçoğu Zaman Gazetesinde çalışır. Bunlar neden hiç Başbakanın yanlışlarını söylemezler. Başbakan ülkenin bu vaziyetinde olabilecek en iyi Başbakan diyelim. Başbakanın hiç mi yanlışı olmadı? Başbakanın yanlışı olunca neden söylemezler. Nerede hakiki müslümanın dürüstüğü...

 

Alparslan Türkeş adı geçen dönemlerde ırkçıdır. Zaman bazı insanları değiştirdiği gibi Alparslan Türkeş'i de milliyetçi ve mukaddesatçı çizgiye kaydırmıştır. O dönemlerde ırkçı olan birinden bu sözleri duymak gayet tabiidir. Alparslan Türkeş'i her daim böyle sanmak ise aptallıktır. Alparslan Türkeş üstteki yazıdaki söyleyen insan olarak kalsaydı yanında 'Serdengeçti'yi, Seyyid Ahmed Arvasi'yi ve Üstad'ı bulamazdı. Bu üç isim Alparslan Türkeş'e destek vermiştir. Alparslan Türkeş'in daha sonraki söz ve fiilerini kısaca müşahede etseniz bile ne denli mühim birisi olduğu kanaatine varırsınız. Ülkücü geçinen serserilerle Alparslan Türkeş'i bir tutmayın.

 

Üstad, ırkçılıktan temizlenen mukaddesatçı ve milliyetçiliğinin merkezinde dinden gayrısına bel bağlamayan Alparslan Türkeş'e yazısında bakın ne demiş:(Son cümleye dikkat buyurun!)

 

İhtimal âleminde, nefsini böyle bir beyannamenin bağı ile sımsıkı sarıp da sonra onu çözebilmenin özür ve çaresini tedarik etmek diye bir şey mevcut olmadığına, beyannamenin her harfinden ihlâs ve samimiyet aktığına, esasen Türkeş her haliyle böyle bir şüpheden münezzeh ve herhangi bir menfaat hesabından müstağni bulunduğuna göre...

Bütün bu gayretler,

Meğer neymiş?

Neye imiş?

Niçin imiş?

El-cevab:

Sadece Allah ile Resûlünün, en ince, en nâzik ve en halis mânada yolunu açmak içinmiş!

 

Kaynak: http://www.necipfazil.com/turkes.htm (Büyük Doğu'nun resmi sitesi)

........

Share this post


Link to post
Share on other sites

Zaman Gazetesinin bağlı olduğu cemaate aksiyon dergiside bağlıdır. Aksiyon dergisinde çalışanların birçoğu Zaman Gazetesinde çalışır. Bunlar neden hiç Başbakanın yanlışlarını söylemezler. Başbakan ülkenin bu vaziyetinde olabilecek en iyi Başbakan diyelim. Başbakanın hiç mi yanlışı olmadı? Başbakanın yanlışı olunca neden söylemezler. Nerede hakiki müslümanın dürüstüğü...

VAKIFAHMETOZISIK kardesim.ben zar zor da olsa iletsim fakültesini bitirmis bir kardeşinim bize ögretilen seylerin basında gazetelerin taraf tutmamamsı gerektigi mansetlerin öznel yargı içermemesi gerektigi yönünde idi.eger hükümet yada baska bir kurum eleştirilecek ise onu yazarlar ,köşe yazarlar,karikatüristler yapmalı yorum yaptıgınzaman gazetesini eger iyi takip etmis olsa idin mesela şahin alpay ın hükümetten pek haz etmedigini ab reformarını askıya aldıgını,kadrolasmanın had safhada oldugunu,kürt sorunu mevzıuunda hiç adım atmadıgını belirtir daima hükümetin...

 

 

ayrıca darbenin baş mimarlarından biri alparslan Türkeş degil midir cemal madanoglu ,talat aydemir gibi isimler degil midir evet Alparslan türkeş sonradan pisman olmustur ve adnan menderes in asılmasına karsi cıkmıstır ve bu yüzden diger darbci grup tarfından hindistan a egitim adı altında sürgün edilmedi mi??? ama bir dinamiti ateşledikten sonra patladıgı için pişmanda olsan suç sendedir....

 

 

saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites
VAKIFAHMETOZISIK kardesim.ben zar zor da olsa iletsim fakültesini bitirmis bir kardeşinim bize ögretilen seylerin basında gazetelerin taraf tutmamamsı gerektigi mansetlerin öznel yargı içermemesi gerektigi yönünde idi.eger hükümet yada baska bir kurum eleştirilecek ise onu yazarlar ,köşe yazarlar,karikatüristler yapmalı yorum yaptıgınzaman gazetesini eger iyi takip etmis olsa idin mesela şahin alpay ın hükümetten pek haz etmedigini ab reformarını askıya aldıgını,kadrolasmanın had safhada oldugunu,kürt sorunu mevzıuunda hiç adım atmadıgını belirtir daima hükümetin...

 

 

ayrıca darbenin baş mimarlarından biri alparslan Türkeş degil midir cemal madanoglu ,talat aydemir gibi isimler degil midir evet Alparslan türkeş sonradan pisman olmustur ve adnan menderes in asılmasına karsi cıkmıstır ve bu yüzden diger darbci grup tarfından hindistan a egitim adı altında sürgün edilmedi mi??? ama bir dinamiti ateşledikten sonra patladıgı için pişmanda olsan suç sendedir....

 

 

saygılarımla

 

Evet gazetelerin tarafsız olması gerekir, lakin tam manasıyla böyle bir gazete piyasada mevcut değil. Evvela ''olana'' sonra ''olması gerekene'' bakmalıyız. Zaman gazetesinin Ak partiyi desteklediği tüm bedahetiyle malumuzdur. Milletimizin gazete okuma anlayışla sizin söyledikleriniz örtüşmüyor. Gazetenin umumi muhtevasına baktığınızda Ak partiye destek fışkırdığını müşahede ederseniz. Zaman gazetesinin manşetlerine, ekseriyetle yazarlar Ak parti hakkında müspet telakkilere sahiptir. Manşetlerde okuyucuların gözüne soka soka Ak parti çığırtkanlığı yapılmaktadır. Siyasilerin yanlışları okuyuculara aktarıldığında Ak Parti hariç diğer siyasiler yerden yere vurulmaktadır. Bu cehd yoruma fazla kaçmadan güya tarafsızlıkla sinsice yazılara işlenmektedir. Zaman gazetesini böylesine eleştirmeme rağmen bende Zaman gazetesi alıyorum. Maalesef piyasadaki en iyi gazetelerden birisi o.

 

2 sene önce bizim markette çalışıyordum. Sabahları müşteri seyrek olurdu bende çoğu gazeteye göz gezdirirdim. O dönemden beri Vakit ve Zaman Gazetesini okunacak değerde görür ve alırdım. Kimin neyi, nasıl insanlara aşılamaya çalıştığı hususunda hayli bilgi sahibiyim.

 

Sadece Şahin Alpay'ın yazdıklarını gazeteye mal etmek yanlış olur. Gazetenin mütemadi takipçisi olmama rağmen Şahin Alpay'ın bahsettiğiniz yazısı gözüme çarpmamış. Gazetenin umumi muhtevası açık veya gizli Ak Partiyi eleştirenlerin yanında hiç mesabesinde... Tekraren, Zaman Gazetesinin ekseriyetle Ak partiyi göklere çıkardığı bedahettir. Bana bir kez Ak partiyi yeren manşetlerini gösterin, söylediklerimin hepsini yutacağım.

 

Alparslan Türkeş meselesine gelince Üstad'ın yazdıkları, Alparslan Türkeş'in yazdıkları ve diğer müşahedelerim Alparslan Türkeş'in 60 İhtilalinin masum ve mahzunlarından olduğunu gösteriyor. Belgeler ve dönemin tanıkları bunun yegane hücceti...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tam malumatını bilemeyeceğim sevgili üstadseverler, ama bir MHP(?) kongresinde Atsız, "Allah tanrıyı yendi" diyerek bir çıkış yapmıştır.Bu da Türkeş'in ne yöne meylettiğine delalettir bana göre...Selam ve hürmetle

Share this post


Link to post
Share on other sites

necipfazil.com da üstadın kendi açıklaması var alparslan türkeşle ilgili

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...