Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
buyukdogu

Kolera Diyor Ki:

Recommended Posts

Ah şu mevzu.. Çağın müslümanının baş meselesi.. Ömer Lütfi Mete'nin deyişiyle "Gerileme sürecinde İslamı yaşama sorunu"...

 

Ben sagopanın birkaç şarkısını arkadaşların tavsiyesi ile dinledim sadece. Şarkılarının sözleri, röportajı ve hakkında söylenenler bende merak uyandırdı. Dediğiniz gibi, dünyaperestlere attığı allı pullu silleler hoşuma gitti.

 

Öncelikle şu azıcık kulak misafirliğimle söylemem gerekir ki, sagopanın ne İslamı yaymak gibi bir misyonu, ne de şarkılarında o genişlikte ibareler mevcut. Abartmaya lüzum yok sanki. Sadece hafif ve normal karşılanılası ifadeler var. Ne şaşırılması ne de abartılması gerekiyor açıkçası..

 

Dinlemek mevzuuna gelince.. Dünyalık müzik dinlemek.. Tasvip etmek mümkün değil. Ancak ben sagopanın dinlediğim birkaç parçasını, bilakis dünya sevgisinden uzaklaştırıcı mahiyette buldum. Ve hoşuma da gitti açıkçası. Tabi onların da istisnaları var. Şimdi bu yazı üstüne de diğerlerini dinleme telaşına girdim..

 

Bildiğim kadarıyla Fars dili edebiyatı okumuş. Şarkılarını anlamak, anlamaya çabalamak hoş bir tat bırakıyor insanın ağzında. Ve insanı sevindiren, gençlik alavere dalavere peşinde koşarken bir grup sagopa severler bu şarkıların sözlerini anlayabiliyor ve en azından düşünüyor. Bu beni pek memnun etti. Üstelk dinlerseniz göreceksiniz ki, kullandığı kelimeler günlük dile göre oldukça yüksek perdeden...

 

Ancak kolera hiç dinlemedim. Dinlemeyi de düşünmüyorum açıkçası.. Özenle ve sürekli dinleyenler nereden cevaz buluyorlar pek anlayabilmiş değilim.. Ve bunu çağın gerekçeleri üzerine meşrulaştıranlara sormak isterim, bu kafayla siz birçok çizgiyi dümdüz edemez misiniz? Birilerine hoş görünmek adına daha biiiirçok şey yapılabilinemez mi? Zaten günümüz müslümanının malum birçok tutumu da aynı fikrin mahsülü değil midir?

 

Acaba dinleyip dinletilebilir mi? İnsanlara böyle yaklaşılabilinir mi? Ne denilebilir ki? Yıllardır bununla didişiyoruz aslında. Bir çırpıda 'hah şöyle' diye kestirip atmak haddim değil. Kelli feli insanlar bunları yılllardır tartışıyor..

 

Bırakın kıravat takıp takmamayı, en azından, başını açıp okumak ya da İslami gazetelerin reklamlarına bayan resimleri koymak... Acep neye göre tayin edilecek bütün bunlar? Hepten kestirip atılacak mı, yoksa haramlık-mekruhluk-meşruluk çizgisine göre mi tayin edilecek bütün bunlar? Büsbütün terk mi edilecek yoksa büsbütün içli dışlı mı olunacak Batı tarzı yaşam standartlarıyla?..

 

Her neyse...

 

İlahi, marş dinlemek de tartışılabilir aslında.. Müzik ne kadar doğru ne kadar ve neden, ne ölçüde yanlış ?..

 

Vel hasıl..

Bu hamur daha çok su kaldırır..

 

Ben köşemden seyrime devam edeyim..

___

İhtar!

 

Kültür emperyalistlerinin saldırısı karşısında bu mübarek mücadeleyi açmış mücahid(!) kardeşlerim, acaba bana söyleyebilirler mi; -affınıza sığınarak- altlarındaki kilota acaba hangi İslam ilmihalinde rastlamışlar? Kusuruma bakmayın ama, öyle kıyısından köşesinden yarım yamalak uygulayıp da bununla caka satıp insanları küçümsemek için sarf edilen laflar beş para etmez!

Share this post


Link to post
Share on other sites
İhtar!

 

Kültür emperyalistlerinin saldırısı karşısında bu mübarek mücadeleyi açmış mücahid(!) kardeşlerim, acaba bana söyleyebilirler mi; altlarındaki kilota acaba hangi İslam ilmihalinde rastlamışlar? Kusuruma bakmayın ama, öyle kıyısından köşesinden yarım yamalak uygulayıp da bununla caka satıp insanları küçümsemek için sarf edilen laflar beş para etmez!

 

Akhi biz burda Kolerayı dinlemelerini yani evinden dışarı dahi çok büyük bir lüzum olmadan çıkmasının uygun olmadığı varlıgın sesini dinlemekten söz ediyoruz.Ha biz şimdi bunu nasıl yapıcaz bu devirde bunu yapsak sarık sarıp gezdiğimzde olanlar olur, ters teper çünkü bu konular devletle olucak işler.

İkincisiyse külotla kültür emperyalizmi konusunda nasıl bir bağlantı kurabildin hala anlayabilmiş değilim, batının disko kültürünü almak kültür emperyalizmi, yoksa Televizyonunu Bilgisayarını piposunu, purosunu almak değil...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çok güzelde iş yapıyorlar tebrik ediyorum. İllaki sizin dinlediğiniz "arafat dağ"ı gibi bir çok ilahide mübah olmayan aletler ve çalgılar kullanılan ialahilerimi dinlemek lazım.Hiç dinlemeden yargıda bulunmayın en azından bahsettikleri konular çok kaliteli ve didaktik hip hop ve rap sadece küfürden ibaret dğildir ve dinleyenlere kalitesiz insan damgası vurulumaz ki rap 1975 yılında amerikada siyahilerin kendi haklarını savunmk amaçlı yaptığı sokak danslarıyla oryaya çıkmıştır. burdanda analayacağımız gibi bir hakkı savunmak ve bir direnişi başlaymak amacıyla orataya çıkmışitır . Ki koleranın namaz kıldığınıda duymuştum. yani imanın kimde olsuğunu bilemeyiz. evet ses haramdır ama bu ona bu damgayı vuuurmak için yeterli değildir.BU ARADA ceza bir numara :))))) İKİNCİ SAGO&KOLERA

Share this post


Link to post
Share on other sites
Çok güzelde iş yapıyorlar tebrik ediyorum. İllaki sizin dinlediğiniz "arafat dağ"ı gibi bir çok ilahide mübah olmayan aletler ve çalgılar kullanılan ialahilerimi dinlemek lazım.Hiç dinlemeden yargıda bulunmayın en azından bahsettikleri konular çok kaliteli ve didaktik hip hop ve rap sadece küfürden ibaret dğildir ve dinleyenlere kalitesiz insan damgası vurulumaz ki rap 1975 yılında amerikada siyahilerin kendi haklarını savunmk amaçlı yaptığı sokak danslarıyla oryaya çıkmıştır. burdanda analayacağımız gibi bir hakkı savunmak ve bir direnişi başlaymak amacıyla orataya çıkmışitır . Ki koleranın namaz kıldığınıda duymuştum. yani imanın kimde olsuğunu bilemeyiz. evet ses haramdır ama bu ona bu damgayı vuuurmak için yeterli değildir.BU ARADA ceza bir numara :))))) İKİNCİ SAGO&KOLERA

Burada tartışılan dediğiniz zahir batın meselesi değildir, İslamı haramla özellikle evinde olması gereken kadının sesiyle anlatmaktır.Tartışmağı pek okumamışsınız heralde.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Ya akhiler napıyorsunuz siz, kadının seside avret değil mi? Gına haram değil mi? Din anlatılacaksa şeriat dairesinde anlatılır...

Canım kardeşim niyetin iyi belli ama biraz daha derin düşün derim.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Canım kardeşim niyetin iyi belli ama biraz daha derin düşün derim.

Akhi evet düşünüyorum, o zaman Bektaşi(sahte) babalarınada laf etmiyelim, cezbe için içiyorlar rakıyı dimi?Sohbeti dinliyen canlar sarhoş değil serhoş olsunlarda cezbeye gelsinler diye dimi?

Share this post


Link to post
Share on other sites

GÖNÜLDAŞLAR KADIN HAKKINDA SON NOKTAYI SEVGİLİ ÜSTADIMIZ KOYUYOR VE BİZE DÜŞENDE DÜŞÜNÜP SÜKUT ETMEK KALIYOR:

 

(Lütfen dikkatlice okuyalım ve ÜstadımızıN S.Abdülhakim Arvasi Hz.'nin talebesi olduğunu unutmayalım)

 

BAŞYÜCELİK EMİRLERİ- KADIN KILIĞI

 

 

Kadın kılığı, bu emirden itibaren edep hadlerine girecektir.

 

Bu hadlere girmek, ölçümüzün kadın vücudunda görünmesine müsaade ettiği kısımları açık bırakıp, görünmesine müsaade etmediği kısımları örtülü bulundurmaktır.

 

Edep hadleri mahfuz bulundurulmak şartıyla kadın kılığında, ne kadar süs, zarafet, güzellik unsuru varsa tatbik olunabilir.

 

Yepyeni ve misilsiz şartların çerçeveleyeceği Büyük Doğu aleminde kadın, hadleri mahfuz tutarak,zevki ve bedii her bakımdan zenginleştirmek ve bütün cihana örnek diye takdim etmekle mükellef olduğu kılığını, bir taraftan mücerret kadın zarafet ve şahsiyetinin en ileri ifadesi, öbür taraftan da İslamî ve ahlaki edeplerin en mükemmel tecellisi halinde abideleştirecektir.

 

Büyük Doğu aleminin kadını, bu kılığa girdikten sonra, artık ona, ev, mektep, salon,daire, konser, konferans, merasim; zatiyle dini bir yasak belirtmeyen her yer açık ve serbesttir.

 

Dava, ne kadını bir konserve maddesi gibi simsiyah çarşaflar içinde lehimleyip içinde hava temasından uzak bulundurmak, ne de sokağa atılmış bir yemek gibi köpek nefslere peşkeş çekmektir.Dava, kadını birbirine zıt iki batıl telakki arasında, ancak Şeriatın kendisine tayin ettiği içtimai hüviyetiyle heykelleştirip cemiyet meydanına dikmektir. Yani dava, fazlası ve eksiği olmadan, bu mevzuda aynı ve asliyle Şeriati tatbik etmektir.

 

Kadın kılığı konusunda yobaz, şeriat emrini, kadını utanılacak ve korkulacak bir madde gibi büsbütün iptal etmek diye anladığı için bizzat şeriate karşı kabahatli; son üç çeyrek,yarım ve bilhassa çeyrek asırlık hal de, kadını bütün perde ve hicaplarından soyarak nazarî ve içtimai bir zina ve iştiha unsuru şeklinde meydana arzettiği için suçludur. Bu iki cürüm de, biri, ana ölçüsünün sağından, öbürü solundan kaymak suretiyle, biri bilmeden, öbürü bile bile hakikate karşı ihanettir.

 

Kadın kılığının tabi olacağı had, meselesiyle, bu had üzerinde bina edilecek güzellik davasını, en ileri din ve (estetik) adamlarından bir heyet edecektir.

 

İslamiyetin resmettiği kadını, bir fıçı içinde oturur ve ancak fıçının tıpasından ses verip ses alır (asosyal-la içtimai) bir ucube sananlar, Büyük Doğu aleminin İslamiyete bütün gerçekliğiyle uygun kadınını gördükleri zaman, iman ile güzelliği ve ahlak ile zarafeti bir araya getirmiş olmanın harikası, yani İslamiyetin olduğu gibi tecellisi karşısında, Firavun hayret ve dehşetiyle apışıp kalacaklardır.

 

VESSELAM...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aslında en doğrusu o kardeşim siz çok takvalı bir insansınız ama islam dan asla taviz vermeyerek biraz uslupda daha yumuşak olsak haddim değil affediniz ama ben böyle düşünyorum peygamberimizin insan kazanma metodundaki gibi... kusurum varsa hakkınızı helal edin... selametle..

Share this post


Link to post
Share on other sites

''Peygamber Efendimiz'in yanında kadınlar şarkı söylerken Peygamberimiz arkasını döner fakat şarkıyıda dinler''

böyle bir rivayet hikaye okumuştum..ne kadar doğru bilmiyorum ama şu ana kadar hep kadın sesinin bir sorun olmadığını sadece seyredilmemesi gerektiğini sanıyordum..gerçekten birisi açıklayabilirmi helal midir değilmi?

Kur'an-ı Kerim'den de alıntı istiyorum..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Şimdi Kitab-ı İlahiden örnek vermek müctehidlerin işi alimler dahi örnek vermeğe çekinmişler onu birkere atalım.Müzik konusuysa taa ilk asırlardan beri tasavvuf ehli ve alimleri karşı karşıya getirmiş bir konu.Toplumumuz özellikle milletimiz taa ilk müslüman olduğu devirlerden beri sufilerle özellikle vecdli cezbeli Horasan sufileriyle içli dışlı oldugundan Sultanları bile onlara bağlı olduğundan genel kabulumuz malum.

Share this post


Link to post
Share on other sites
''Peygamber Efendimiz'in yanında kadınlar şarkı söylerken Peygamberimiz arkasını döner fakat şarkıyıda dinler''

böyle bir rivayet hikaye okumuştum..ne kadar doğru bilmiyorum ama şu ana kadar hep kadın sesinin bir sorun olmadığını sadece seyredilmemesi gerektiğini sanıyordum..gerçekten birisi açıklayabilirmi helal midir değilmi?

Kur'an-ı Kerim'den de alıntı istiyorum..

Aşağıya iktibas ettiğim yazı sualinize cevap verecek mahiyette:

 

Sual: Kadınların seslerini erkeklere duyurmaları haram mıdır?

CEVAP

Kadınların, yabancı erkeklerle lüzumsuz yere konuşmaları, şarkı, hatta Kur’an, mevlid, ezan okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları büyük günahtır; ancak, alış veriş gibi ihtiyaç olunca, fitneye sebep olmayacak şekilde, ihtiyaç kadar ciddi konuşmaları caizdir. (Tergib-üs-salat, Hadika)

 

Bir âyet-i kerime meali:

(Ey nebi hanımları, siz diğer kadınlar gibi değilsiniz. Allah’tan sakının, edalı, yumuşak konuşmayın, kalbi bozuk olan, ümide kapılır; hep ciddi konuşun!) [Ahzab 32]

 

Peygamber hanımları olan annelerimizin yumuşak konuşmaları caiz olmayınca, başka kadınların yumuşak konuşmaları nasıl caiz olabilir? Annelerimize kötü gözle bakan çıkabileceğine göre, diğer kadınlara kötü gözle bakan çıkmaz mı? Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Ey kadınlar, mahreminizle konuşun, namahremle konuşmayın!) [Ramuz, İbni Said]

 

Demek ki, ihtiyaçsız yabancı erkekle konuşmak caiz değildir. İhtiyaç olunca ihtiyaç kadar ciddi konuşmak caizdir. Cariyelerin şarkı söylemeleri, hür kadınlar için örnek gösterilemez. Hür kadın şarkı söyleyerek sesini duyuramaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Şarkı söyleyen kadını dinlemek ve yüzüne bakmak haramdır.) [Taberani]

 

Hazret-i Ömer, mehrin azaltılmasını tavsiye edince, perde arkasından yaşlı bir kadın, Nisa suresinin, (Bıraktığınız eşinize, yüklerle [altın mehir] vermiş de olsanız, ondan bir şey geri almayın) mealindeki 20. âyetini okuyor; çünkü ihtiyar kadının sesi haram değildir.

 

Genç kadın, yabancı erkeğe selam veremez, aksıran erkeğe bir şey söylemez ve kendine söylenince de cevap vermez. (Hamevi Eşbah şerhi)

 

Kadınların seslerini erkeklere duyurması haramdır. Bazı âlimler, ihtiyaç zamanında, ihtiyaç kadar ve sert, ciddi konuşmaları caiz olup fazlası yine caiz olmaz buyurmuşlardır. (Tezkiye-i ehli beyt)

 

Allahü teâlâ, kadının namahremle yumuşak sesle konuşmasını men ediyor. (Mektubat-ı Rabbani 3/41)

 

İmam-ı Ebul Abbas Kurtubi diyor ki: Zekâsı kıt olanlar, biz kadının sesi avrettir demekle konuşmasını kastettiğimizi zannetmesinler! Bu anlayış doğru değildir. Biz yabancı erkeklerin ihtiyaç halinde kadınlarla konuşmasına caiz diyoruz. Yalnız, kadınların yüksek sesle konuşmalarını, seslerini uzatmalarını, yumuşatmalarını ve nağmeli okumalarını caiz görmüyoruz; çünkü bunlarda erkekleri kendilerine meylettirmek ve şehvetlerini harekete getirmek vardır. Kadının ezan okuması bundan dolayı caiz olmamıştır. (Redd-ül muhtar)

Demek ki, kadının yabancı erkekle ihtiyaçsız konuşması caiz değildir. (İhtiyaç olmasa da, yumuşak, cilveli konuşmazsa caiz olur) denilemez. Erkeklerle lüzumsuz ciddi konuşmak caiz olsaydı, erkeklere ciddi şekilde selam vermeleri, erkekler aksırınca, onlara yerhamükellah demeleri, ezan ve ikamet okumaları da caiz olurdu. Şu kadar var ki, ihtiyaç olunca, ihtiyaç kadar ciddi konuşmaları caizdir, ihtiyaçsız caiz değildir. Bu inceliği iyi anlamalıdır.

Kadın, yumuşak olmasa da, ihtiyaçsız yabancı erkekle konuşamaz, selam bile veremez.

 

Âlimler şu konuda birleşiyorlar:

Kadınların yabancı erkeklerle ihtiyaçsız konuşmaları caiz değildir. İhtiyaç olunca da, ancak ihtiyaç kadar ve ciddi konuşmaları caizdir.

***

Yazının bir kısmını iktibas ettim, tamamını okumak isterseniz buraya tıklayınız.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Esen Güler Özyavuz, nam-ı diğer rap müziğindeki tanınan ismiyle Kolera ikinci solo albümü İnziva’yı çıkardı. “Sözlerin kuvveti, müziğin gücü ve Kolera’nın inzivası” şeklinde özetlenebilecek albüm, Türkçe rap albüm satış listelerinin tozunu attırıyor.

15 yaşında iken Sagopa Kajmer ile tanışarak rap müziğine başlayan Kolera, daha sonra Yunus Özyavuz (Sagopa Kajmer) ile evlenerek rap müziği konusunda önemli mesafeler katetti. İnsanlardan uzak, münzevi bir hayat yaşayan Kolera, yaşadıklarından ve kamil insanların anlattıklarından beslendiğini belirtiyor. Evliyaların kıssalarından oluşan bir kitap hazırladığını ve bu kitabın gelirini bağışlayacağını söyleyen sanatçı, “Evliyaların hepsi bize yol gösterici, hepsi dost! Geylani, Aziz Mahmud Hüdâi, Hz. Mevlânâ, Hz. Rabia, Ahmet Bedevi, Harrani Hz., Bişr-i Hafi, Bayezid-i Bestami, Hasan-ı Basrî, Mehmet Emin Tokadi... Hızır (as)’ın dostu Beşiktaşlı Yahya Hazretleri aklıma gelince hemen gözlerim dolar.” diyor. Beş vakit namaz kıldığını söyleyen Kolera, Rab karşısında sanatçılığın hükmünün olmadığını kaydederek aradığı mürşidi bulamadığını, Şems ile Hz. Mevlânâ’nın yaşadığı gibi bir mürşid-derviş ilişkisi yaşamak istediğini ifade ediyor. “Mürşidimin dizinde uyumak, ona her aklıma takılanı sorabilmek istiyorum. Bayan olduğum için işimin zor olduğunu düşünüyorum, yine de hepimizin mürşidi Allah (cc)’tır.” diyen rap’çi, hayranlarının internet başında vakit geçirmesine ise üzüldüğünü kaydediyor. “Hayranlarımın internet başında vakit geçirmesini doğru bulmuyorum. Gençlerin msn illetinden kurtulmasını dilerim.” diyen Kolera, genç hayranlarının Necip Fazıl’ın ‘Reşahat’ tefsirini okumasını istiyor. Melankolia sanatçılarının albüm çalışmalarının devam edeceğini söyleyen Kolera, Melankoliawear adıyla hazırladıkları tekstil ürünlerini yakında piyasaya sunacakları ve Sago’nun Pesimist Ep serisinin 5.sini hediye edeceklerini kaydediyor.

 

Rabb’in karşısında sanatçılık susar, kulluk başlar

 

On beş gibi çok küçük sayılabilecek bir yaşta hem Sagopa Kajmer hem de rap ile tanıştınız. Bu tanışıklık olmasa hâlâ break dans yapan birisi mi olurdunuz? Gençlik hayallerinizde kendinize hangi rolleri biçiyordunuz?

 

Her halükarda dansa devam etmezdim. Çünkü bu bir hobi gibi idi. Tıpkı skate parkta paten kaydığım ortaokul zamanları gibi... Turizm ve otel işletmeciliği mezunuyum. Her zaman turizmci olmak istedim. Ortaokul bitince meslek liseleri sınavını kazanıp liseyi de turizm üzerine okudum. Mezun olunca üniversiteyi de... Hayallerime başrolü hep turizmle biçtim, içine girince de nefret ettim… Mecbur kalmadıkça yapmayacağım bir meslek.

 

Sagopa ile evlenmeye karar vermenizde ne etkili oldu? Onun hayata bakışı mı, yaptığı müzik tarzı mı?

 

Birbirimizi 10 yıldır tanıyoruz. Çok iyi arkadaşız, ben onun, o da benim iyi niyetimi bilir, birbirimizi hep çok seven iki kişiydik. Onu sevmeme neden olan şey müziği ya da hayata bakış açısı değil, tertemiz kalpli Yunus oluşu…

 

Müzik dışında neye vakit ayırıyorsunuz, sözlerinizi besleyen dinamikler neler?

 

Müzik ve çalışmalardan arta kalan zamanda bazen kitap okuruz, bazen film izleriz, bazen mutfakta oyalanırız, bazen öylece oturur sohbetleşiriz. Sözlerimizi besleyen yaşadıklarımız ve kamil insanların anlattıkları…

 

Kendinizi çok sakladığınızdan şikayetçi dinleyiciler. Niye uzakta duruyorsunuz?

 

Kendimizi saklama amacımız yok. Sadece çok fazla ortada görünüp can sıkmak istemiyoruz.

 

Sagopa Kajmer’in en çok hangi parçasını seviyorsunuz? O sizin hangi parçanızı beğeniyor? Bunlar dışında çok sevip de dinleyici ile paylaşmadığınız şarkılar var mı?

 

Aralarında ayırım yapmak mümkün değil her parçası olabilecek son noktada. O ise İnziva albümünü tamamıyla çok beğeniyor. Zor İş adlı şarkı sanıyorum favorisi.. Benim albüme koymaktan vazgeçtiğim bir şarkı var, hayli sertti. O nedenle sözlerini değiştirip sonradan paylaşacağım inşallah. Sagopa’nın da benim için yaptığı bir parça vardı. Paylaşmadık ama tek verse yapıp bıraktı. ‘Onun yerine başka bir parça yapacağım’ dedi ve ‘Baytar’ı yaptı.

 

Kendiniz için neden bir hastalık olan Kolera ismini seçtiniz?

 

Bu ismi rap yapmadan önce kullanmaya başlamıştım. Küçük yaşlarda grafiti yapmayı da deniyordum. Hep bu ismi yazıyordum, sonra da değiştirmedim. Kolera adı her şekilde hâlâ hoşuma gidiyor, çünkü bu ismi küçükken koydum, küçüklüğümden beri de kullanıyorum Kolera gelmişi ve geçmişiyle Esen demek.

 

Feridüddin Attar ve Hz. Mevlânâ’ya da selam verdiğiniz son albümünüzün ismi İnziva. Bu albümde sıkça manevi sözler geçiyor. Albüm öncesi yaşadığınız süreç bir tür inziva mı? Hiç inzivaya çekildiniz mi?

 

Daha önce hiç inzivaya çekilmedim ama hayatımı insanlardan uzak yaşadığım söylenebilir...

 

Rap yapan bir sanatçı olarak Rabb’le irtibatınız nasıldır? Onunla konuşurken hangi kelimeleri seçersiniz kendinize?

 

Rabb karşısında sanatçılık yoktur. O’nun bir kulu olarak herkes gibi irtibat kurarım. O’nunla konuşurken en çok ‘Ya Rabbel alemîn’ derim. Böyle hitap edilmesini sevdiğini de okumuştum. Türkçesiyle ‘Ey alemlerin Rabbi ve canım Allah’ım’ da sık derim.

 

Beş vakit ibadet ettiğinizi söylüyorsunuz. Sizi seven gençlere bu anlamda önereceğiniz bir şey midir namaz?

 

Allah’ın (cc) emri yanında benim önerimin ne hükmü ya da ne önemi var ki? Namaz kesinliktir.. Farzdır…

 

Gençler msn’den kurtulmalı

 

İnternete sürekli takılan büyük bir hayran kitleniz var. Vakitlerinin çoğunu orada geçiriyorlar? Bunu doğru buluyor musunuz?

 

Bulmuyorum ve genç yaşlı herkesin msn illetinden kurtulmasını dilerim… Belki iş veya sevdiklerle görüşmek konuşmak için yararlı bir icat olabilir ama aynı zamanda gençlerin hem vaktini hem de dilini çalan bir numaralı icat. İyice dejenereleşen Türkçe ve dejenereleşen arkadaşlıklar, seviyesiz sohbetler, su gibi akan zaman, boşa geçen anlar…

 

Evliyalarla ilgili bir kitap yazdığınızı söylüyordunuz? Ne zaman bitecek? Evliyalardan sizi en çok etkileyen hangisidir?

 

Evliyaların kıssalarından oluşan bir kitap hazırlıyorum; hem çok manevi hem çok eğlenceli hem de çok bilgilendirici bir kitap olacak inşallah. Nasip olursa gelirini de bağışlayacağım… O kadar güzel şeyler okuyorum ki, onları yalnız kendime saklamak istemiyorum. İnsanlar zamanın bereketsizliği belki de üşengeçlikleri nedeniyle pek araştırmacı değiller. Herkes adına araştırırım yeter ki okumaya gönül olsun… Evliyalarımızın hangi birini hangisinden ayırmak mümkün? Hepsi bize yol gösterici, bize dost! Geylani, Aziz Mahmud Hüdâi, Hz. Mevlâna, Hz. Rabia, Ahmet Bedevi, Harrani Hz., Bişr-i Hafi, Bayezid-i Bestami, Hasan-ı Basrî, Mehmet Emin Tokadi... Kesinlikle saymak mümkün değil. Hızır aleyhisselamın dostu Beşiktaşlı Yahya Hazretleri aklıma gelince hemen gözlerim dolar. Onu da bir ayrı severim…

 

Son albümünüzde ‘Bir mürşidi kâmil arıyor gözlerim bitkin’ diyorsunuz. Aradığınız mürşidi buldunuz mu?

 

Hayır bulamadım. Ben Şems ile Hz. Mevlânâ’nın yaşadığı gibi bir mürşid-derviş ilişkisi yaşamak isterdim. Mürşidimin dizinde uyumak, O’na her aklıma takılanı sorabilmek… Bayan olduğum için işimin zor olduğunu düşünüyorum. Ama hepimizin mürşidi Allah (cc)’tır. Hadisler ve evliyalarımız da yazdıklarıyla söyledikleriyle her an yolu göstermede.

 

Çok neşeli bir kişiliksiniz, ancak sözlerinizde melankoli var. Sözlerinizi yaralayan ne?

 

Dünyayı sevmiyorum, bu nedenle her zaman melankoli parçalarım da olacaktır…

 

İnsan kendi şarkısına ağlar mı? Sizi bu albümde ağlatan bir parça oldu mu?

 

Evet insan kendi parçasında ağlayabilir, çünkü onu kendi duygularıyla yazdı, kendi duygularıyla söyledi, neden ağlamasın? Bir arkadaşım vefat etmişti ona bir parça yapmıştım. Dinlersem ağlıyordum, çünkü bana onu hatırlatıyordu. İnziva albümünde de ‘bir dilek hakkı’nın nakaratında ağladım. Oradaki maneviyat beni içlendiriyor..

 

Sizi hayatta ne ağlatıyor?

 

En kolay yapabildiğim iş ağlamak. Beni her şey ağlatabilir; kedimin şirinliğine, bir çiçeğin güzelliğine bile ağlayabilirim.

 

Bar ortamlarında şarkı söylememeyi tercih ediyorsunuz. Kurbağalı derede balık tutmama tavrınızın nedeni nedir?

 

Kurbağalı deredeki balıkların ızgarası güzel olmuyor, yoksa biz de ızgara oluruz.

 

Sürprizleri seviyorsunuz. Dinleyicilerinize buradan bir sürpriz yapabilir miyiz? Hangi parçaya klip çekeceksiniz?

 

Hiç söylemedim sürpriz olsun diye, o yüzden koruyayım sözümü..

 

--------------------------------------------------------------------------------

 

Hayranları MF’den sorular

 

Necip Fazıl’ın eserlerini okuyor musunuz? ‘O ve Ben’ kitabını okudunuz mu?

 

O ve Ben’i okumadım maalesef. Reşahat tefsiri gayet sade ve akıcı, herkese öneriyoruz. Reis Bey de çok etkileyici, filmi bile var. Keşke böyle filmler çekilse.

 

İnziva albümünde ‘Bir zindan mıdır yoksa bir rıza mıdır düşün’, ‘Benim adım Kolera, 1375 yıllık hasta’, Haftada bir Cuma yetmez ki bana, seni her an her an hissedem’ ‘Bulunur Ebu Cehil her bir Ahmet’e’ şeklinde sözler var. Bunların manalarını kısaca açıklar mısınız?

 

Dünya mümine zindandır denir, cennetse benim için Allah’ın rızasını kazanmaktır. Parçada bu dünyayı mı istiyorsun yoksa ahireti mi diye soruyorum. İnziva şarkısının sözlerini 2007 sonunda yazmıştım: Hesap ederseniz 1375 yıl Efendimiz (sav)’in rahmete kavuşmasından bugüne geçen zamandır. Cennette her cuma perdesiz olarak Allah Teala ile görüşme vardır, ben de haftada 1 gün değil her an seninle olsam keşke diyorum. Bulunur Ebu Cehil her bir Ahmet’e sözüyle ise değinmek istediğim şey Efendimiz (sas)’in bile düşmanları vardı. Hepimize düşman birileri elbet vardır. Dünyada Ahmed’ler olduğu kadar Ebu Cehil’ler de vardır. Her akıllıya bir deli, bir cahil bulunur… Allah’a bile inanmayan varken senin sözüne inanmayan haydi haydi çok olur.

 

 

Radio mic beatz’da yaptığınız programların devamı gelecek mi?

 

Specialist adı altında üç seriyi tamamlamış durumdayım, devamı inşallah gelecek ama radyo programı için hazırlanmak çok zaman alıyor. Yüzlerce şarkı dinleyip içlerinde seçimler yapmak, mixlemek günlerimi alıyor. Specialist 4’ü yapmayı ben de çok istiyorum, sadece uygun zamanı kolluyorum.

 

Albümü yeni yaptığınızda beğeniyor, fakat bir süre sonra ‘bunu ben mi yaptım?’ diyormuşsunuz. Son albümünüzde de aynı duyguya kapıldınız mı?

 

Hayır, henüz bu duyguya kapılmak için biraz erken. Ancak yeni şarkılar yaptığım zaman İnziva’daki parçalarla kıyaslayabilirim… Yine de şurayı şöyle okusaymışım dediğim birkaç yer oluştu.

 

Hayranlarınız sizden birçok şey öğreniyorlar. Sizin MF diye bir aileniz daha var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

MF, Melankolia fanları aynı zamanda Melankolia Family (ailesi) manasına geliyor. Onlar bizlere o kadar güveniyorlar ki, bizleri seven birinin kötü olabileceği ihtimalini hiç düşünemiyorlar bile. Mesela bir konser olacak ‘Ben gelmek isterim, şu şu şehirdeyim ama kalacak yerim yok gelemem’ diyor; hop birisi ‘bizde kalabilirsin’ diyor. Hırsız mıdır uğursuz mudur düşünmüyor… Birinin o ara parası yok diye diğerleri birleşip konser bileti bile almış oluyor. Her cuma herkes birbiriyle cumalaşıyor. Biri x bir konu hakkında soru sorsa 10 kişi araştırıp cevap veriyor… Biri hastalansa herkes şifa diliyor, birinin yakını ölse herkes dua ediyor. Birbirlerinin ödevlerine bile yardım ediyorlar… Adminimiz olan biteni anlatıyor, bazen gülüyor bazen üzülüyoruz… Allah onların eksikliğini göstermesin pırıl pırıl gençler...

 

Sahibi olduğunuz bir şirket var. Melankolia’nın ilerideki projeleri neler?

 

Melankolia sanatçılarının albüm çalışmaları devam edecek inşallah. Bunun haricindeki her şey habersizce yürümeli. Çünkü sürprizler güzeldir, ama tarih verirseniz herkes o tarihi beklerken zehir gibi günler yaşar… Melankoliawear adıyla hazırladığımız tekstil ürünlerini de inşallah yakında sunacağız. Sago Pesimist Ep serisinin 5.sini hediye edecek. Onun benim ve Abluka Alarm’ın yeni klipleri de yolda, çalışmaya, üretmeye devam…

 

Rap dünyasının en çok şarkı yapan mc’leri sizsiniz. Bu kadar çok şarkı yapmanız müziğe olan aşkınızdan mı?

 

Aşk bir yana; biz her işin hakkıyla yapılmasından yanayız. Eğer müzikle uğraşıyorsan sürekli icra etmelisin. Az icra ettiysen de sorunu tembelliğinde bulmalısın… Dışarıda yemek yiyorsan siparişin eksik gelince söylenirsin, taksici selamına cevap vermezse söylenirsin, %100 doğal yazdığı halde arkasında su ve portakal konsantresi yazdığını okuyunca söylenirsin. Bu aralar işini hakkıyla yapan o kadar az insan görüyorum ki çok rahatsız oluyorum. Kazandığın parayı hak etmen gerekir. Yıllarca aynı şarkılarla konser vermen de, playback yapman da dinleyicine yaptığın bir ayıptır...

-Zaman Gençlik Eki-

 

Hem düşündürücü, hem tebessüm ettirici, hem de ilginç bir röportaj olmuş sanırım. Açıkcası şaşırdım ve hoşuma da gitti, Esen Güler Özyavuz'un dile getirdikleri ve beklentileri. İnşallah girdiği/girmek istediği yolu layıkıyla bitirir.

 

Ben sanatı budur, evveli budur, fıkhi anlamda böyle olmalıdır gibi mevzular için değil; üstteki altı çizgili olan kısımdaki temennimi belirtmek ve Üstad'tan bahsetmesi/eserini okumasından sebep aktardım bu röportajı. Madem içinde kıvılcımlar, güzelliklere eğilim var; bizede eyvallah deyip, dua etmek yaraşır.

 

Bilmiyorum, yanlış mı düşünüyorum?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Konu kaymış..Toparlayıp sunayım müsadenizle.

 

Rap amerika işi Değil.Rap Amerika karşıtlığı olarak Zenciler tarafından ortaya konmuştur.Şuan bu Rap piyasasının ünlü isimlerinin çoğu Müslümandır.(en son snoop dogg oldu)

Aynen Yusuf İslam durumu..Tabiki bunlar İslam'ın yararına.

 

Mevzu Bahis;

Sagopa ve Kolera ağzı bozuk rapçilerdendi zamanında..Sonra özüne döndü.

EVLİYA-İ RAP, Pesimist akımları ile yoğun ilgiyi üzerine çekti.

 

Bir bakıma Türk gençliğini Zenci(hristiyan) Rap Kültürü(Türkiye'deki şubesi Ceza) etkisinden kurtardı.Necip Fazıl Kısakürek'i duydu rap dinleyen çocuklar Sagopa sayesinde, Yavuz Sultan Selim'in şiirini ezberlediler Sagopa sayesinde, İmamı Rabbani ismini duydular. Ve her bir sözü tasavvufi içeriklerle dolu olan şarkılarındaki kişileri, kelimeleri araştırdı gencler.

 

Lagaluga yaratmanın anlamı yok..Sahip çıkıp böyle sanatçıları Desteklemeliyiz.

 

İnşaAllah daha çok Sagopa'lar Kolera'lar yetişir.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Konu kaymış..Toparlayıp sunayım müsadenizle.

 

Rap amerika işi Değil.Rap Amerika karşıtlığı olarak Zenciler tarafından ortaya konmuştur.Şuan bu Rap piyasasının ünlü isimlerinin çoğu Müslümandır.(en son snoop dogg oldu)

Aynen Yusuf İslam durumu..Tabiki bunlar İslam'ın yararına.

 

Mevzu Bahis;

Sagopa ve Kolera ağzı bozuk rapçilerdendi zamanında..Sonra özüne döndü.

EVLİYA-İ RAP, Pesimist akımları ile yoğun ilgiyi üzerine çekti.

 

Bir bakıma Türk gençliğini Zenci(hristiyan) Rap Kültürü(Türkiye'deki şubesi Ceza) etkisinden kurtardı.Necip Fazıl Kısakürek'i duydu rap dinleyen çocuklar Sagopa sayesinde, Yavuz Sultan Selim'in şiirini ezberlediler Sagopa sayesinde, İmamı Rabbani ismini duydular. Ve her bir sözü tasavvufi içeriklerle dolu olan şarkılarındaki kişileri, kelimeleri araştırdı gencler.

 

Lagaluga yaratmanın anlamı yok..Sahip çıkıp böyle sanatçıları Desteklemeliyiz.

 

İnşaAllah daha çok Sagopa'lar Kolera'lar yetişir.

 

 

Altın harflerle yaz mahlasımı. Halvetim kasvet, kem gözlere şiş!...( kem gözlere şiş )

Cadü ya herru!... Ya merru!... Kafkef, gölge harâmilerine bir selam çak!...( selam , selam ,selam )

Abile patladı, demlenir simam, nüşinrevan'dan handan ummam ben.

Ahu-yi felek mum, ben şamdan. Düşmez kalkmaz bir Allah'tır uyan!...(uyan , uyan )

Share this post


Link to post
Share on other sites
Bir bakıma Türk gençliğini Zenci(hristiyan) Rap Kültürü(Türkiye'deki şubesi Ceza) etkisinden kurtardı.Necip Fazıl Kısakürek'i duydu rap dinleyen çocuklar Sagopa sayesinde, Yavuz Sultan Selim'in şiirini ezberlediler Sagopa sayesinde, İmamı Rabbani ismini duydular. Ve her bir sözü tasavvufi içeriklerle dolu olan şarkılarındaki kişileri, kelimeleri araştırdı gencler.

oldukça başarılı bir tespit bu. altına aynen imzamı atıyorum :)

ben bu harika ikiliyi epey geç tanıdım. tepkilere hiç katılmıyorum biryandan bakacak olursak yaptıkları iş hiçte boş değil. kaldıki o camianın içersinde sagopa gibi bir kişi daha yok!! bana samimi geliyor-lar ikiside düşünce yapısı itibariyle..... birileri çıkıp edepsizce, hayasızca....akıllarınca bimarifet yaptığını sanan ucuz ve zavallı müptezeller taifesi içinde bu tarz bir kişiliği aradan sıyırmak gerekir! hakkını verelim.

 

BİRGÜN O HASTALIKLI CEMİYETE MANA VE MANEVİYAT ADINA BİR İLAÇ AŞILANACAK OLSA,

BUNUN PROFu SAGOPA KAJMER OLURDU.

BUNU EN İYİ O BAŞARABİLİRDİ

 

 

><<<<<<<<<<<<<<<<<MUAMMA><<<<<<<<<<<<<<<<<

Yine kızarıyor sigaramın ucu

Görünmüyor hayallerimin ucu bucu

Haydi ver sevinci,hüznü bir bebek gibi kollarıma

Sular dök beni bekleyen yollarıma

Ben birazdan yolcuyum

Yeditepenin etrafı misk-i amber rahiyası

Yanımda güzeller güzelinin has salihası

Şu içimde yılların bıraktığı atıklar

Ve bana eşlik eden binlerce ses var, Kısılmasınlar onlar!

Ey Yolcu dostum!

Ayakların rehberindir senin dostun soğuk esen yellerdir

Tüm insanlık senin gözünde eldir.

İçecek suyun gözlerinden taşan seldir.

Bu ödenecek bedeldir.

Gücümün yettiğince öcümün ağırlığınca sözümün kuvvetince çabalarım.

Gidilebilecek en uzun yollara kendimi hazırlarım

Bu mecazlardan geçip en hakikiye gidelim

Cemaliba kemale seyredelim

 

Nakarat

 

Ulaşılacak saadete kaç kapı daha var

Açtım açtım kapıları girdim

Bomboş evlere vardım

Yardım lazım bana şansım yaver

Sanmaa,Hiç hoş değil gördüklerim ammaa

Emin değilim herşey muamma

 

Verse2

Ortalarında biyerlerdeyim ömrün bana göre

Belki yarına varmam mucize

Şu anın değeri varya diğerlerinin değersizliğini anlatmamam garya

Zamana göre değişir değişmeyecek sandığın (Kastr!)

Oyun ve sanki hiç sona ermeyecek sandığın

Aynı ılık çorbaydı oysa ekmeğini bandığın

Duydukça soğur herşey soğudukça ölür ateş

Kovdukça varır şeytan,vardıkça kişner küheylan

Ve sonbaharda ölmekte kış canlanırken

Ve ilkbaharda terketmekte yaz efillenirken

Biri ağlayarak başlar hayata rahmetlen

Bir veda eder gülmeyi öğrenmeden.

Bu aciz benzetmeler olmasa bakacak aynam olmazdı

Kendini görebileceğin başka bir yer varmıydı (Söyle!)

İnsan kadar kendine güvenen bir aciz görmedim

İnsan kadar nankörünü bahsettiğiniz kedilerde bile görmedim

Ben hayatı terazimde tarttım arazimde güneşe yüzümü dönüp yattım

Oysa güneşi bile söndürdü üzüntüler

Neyse boşver deyip arkalarına bakmadan yürüdüleeeer.

Share this post


Link to post
Share on other sites

valla sagodan öğrendim yavuz sultan selim'in şiirini

 

 

sanma şahım herkesi sen sadıkane yar olur

herkesi sen dostmu sandın belki ol ağyar olur

sadıkane belki ol alemde serdar olur

yar olur ağyar olur serdar olur didar olur....

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Sagopalar yetişmeli!" diyebilirsiniz belki,

Ama "Koleralar yetişmeli!" diyebilir misiniz, orası azıcık "muamma" oluyor.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu konudaki yazılanlar özür dileyerek söylüyorum "saçma ve yakışıksız" olmuş.Ben dinlemem bahsi geçen zatı ama iyi niyetle bir açıklama yapılmış,kendi kitlesine takipçisi olduğumuz üstadın bir eserini tavsiye etmiş.Kime ne oluyor yani,ne var bu kadar bu tepkiler... işte bu sorulara cevap bulamıyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

daha öncede söylenildiği üzere ameller niyetlere göredir.

Herkesce malum bu müzik türüne ilgi var.

kolera kardeşimizin sesi erkeklere mahrem olsada onuda bayanlar

dinleyebilir.Nasıl ki kendisi eşinden etkilenmiş ve güzel bir yola

temayül etmişse onu dinleyen bayan kardeşlerimiz de etkisinde

kalarak doğru yola meyledebilir.

Allah teala yolunda emek sarfeden kullarının yar ve yardımcısı olsun.

slmlar

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...