Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
yeniceri38

Üstadın Kullandığı Markalar...

Recommended Posts

Üstadın kaliteden ve güzel den taviz vermeyişi onun hayatında ki markalara da yansımış..Mesela roma dondurmalarını çok sevdiği veya sigara olarak bafra sigarası içtiğini okumuştum.Daha fazla örnek verebilecek arkadaşlar varsa seviniriz...

Share this post


Link to post
Share on other sites

markalara takılmayalım efendim icraat vuku bulmalı artık ..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ben yeniçeri gönüldaşı anlıyorum :D

Bu yaklaşım yalnız Üstad için değildir. Dünyanın her yerinde insanlar sevdikleri şahısların eserleriyle beraber hayatlarının en ince ayrıntısını bile isterler. Bu hayranlığın göstergesidir ancak ÇİLE şairi bunu pek istemiyor.

Selametle...

Share this post


Link to post
Share on other sites

yav zaten yeniçeri kardeş geçenlerde üstadın kullandığı sigara markası diye bişey açıldı uzadıda uzadı muhabbet hem Ali-Nfk nın dediği gibi üstad bunu sevmiyor

Share this post


Link to post
Share on other sites

eminim ki MARKAYA DEGIL kaliteye dikkat eden biriydi ÜSTAD

 

yaptigi her isi anlinin aki ile yapmak isteyen biri ONUN icindir ki dönüsüde tam olmustur islama

 

SELAMETLE

Share this post


Link to post
Share on other sites

bu konuyu müzakereye açmakta bir sakınca göremedim. Üstadın bahsettiği marka müslümanlık ayrı, ürünlerde ne markası kullandığı çok ayrı bir konu. Bununla nasıl kıyas ettiniz anlayamadım.

Üstadın hayatındaki en ince ayrıntıları -kendine sakladığı mahrem hayatı dışında- bilmek isteriz,bu gayet normal.

Share this post


Link to post
Share on other sites
bu konuyu müzakereye açmakta bir sakınca göremedim. Üstadın bahsettiği marka müslümanlık ayrı, ürünlerde ne markası kullandığı çok ayrı bir konu. Bununla nasıl kıyas ettiniz anlayamadım.

Üstadın hayatındaki en ince ayrıntıları -kendine sakladığı mahrem hayatı dışında- bilmek isteriz,bu gayet normal.

 

 

başlığı okuyunca bende mübareğin günlük hayatında kullandığı markalar konudur diye düşünmüştüm ki hayal kırıklığına uğradım.. kardeşimiz doğru söylüyor... ne alaka marka müslümanlıkla.....

 

 

roma dondurması güzel bir örnek......

mesela kaynar sularda dahi yıkansa kendisiyle içki içilen bir bardağı kullanmama titizliği.....

Share this post


Link to post
Share on other sites
Üstad marka müslümanlığını hiç sevmiyor gönüldaş :D

Nasıl anlarsak anlayalım...

Hayırla...

başlıkta markalar ibaresini görüp marka müslümanı damgasını vurmak hiç zor olmasa gerek.biz dinimizi markalaştırmadık markalaştırana da izin vermiyeceğiz.samimiyetim sevgimden böyle bir konu açtım ama...

(konuyu silmesini bilsem silecektim ama silemedim.marka müslümanı damgası ağır geldi.vesselam)

Share this post


Link to post
Share on other sites
başlıkta markalar ibaresini görüp marka müslümanı damgasını vurmak hiç zor olmasa gerek.biz dinimizi markalaştırmadık markalaştırana da izin vermiyeceğiz.samimiyetim sevgimden böyle bir konu açtım ama...

(konuyu silmesini bilsem silecektim ama silemedim.marka müslümanı damgası ağır geldi.vesselam)

 

Kardeşim;

 

konuna marka müslümanlığı şeklinde cevap yazarken sonuna gülümseme koydum.

orda amacım başka bir kesimi işaret etmekti, seni değil tabii ki.

Sonra yanlış anlayacağın aklıma geldi.

dedim bir gönüldaş öteki gönüldaşı böyle anlamaz. :D

o yüzden de nasıl anlarsan anla dedim.

yanlışımız varsa her hatalı sözümüze önce bir estağfirullah çeker

sonra da senden yanlış anlaşıldığım için Hakk adına aff dilerim.

vesselam.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Kardeşim;

 

konuna marka müslümanlığı şeklinde cevap yazarken sonuna gülümseme koydum.

orda amacım başka bir kesimi işaret etmekti, seni değil tabii ki.

Sonra yanlış anlayacağın aklıma geldi.

dedim bir gönüldaş öteki gönüldaşı böyle anlamaz. :D

o yüzden de nasıl anlarsan anla dedim.

yanlışımız varsa her hatalı sözümüze önce bir estağfirullah çeker

sonra da senden yanlış anlaşıldığım için Hakk adına aff dilerim.

vesselam.

 

önemli değil kardeşim.yanlış anlamışım.sen hakkını helal et..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Allah'ın tescil ettiği bir marka, müslümana yaraşmaz olur mu!... Hem markasız müslümanlık mı olur?... İslam ve doğrudan müslüman; büsbütün ve en üstün marka değil midir?...

 

İşi ticarete indirenler, yazdıklarımıza değil ceplerine, cüzdanlarına, yastıkaltlarına, kasalarına, yazarkasalarına, bankalarına ve yarın bir gün girecekleri toprağı şimdiden eşerek içine; kendilerinden evvel kendileriyle beraber gelmeyecek olan şeyleri koyarak gömdükleri küplere müplere baksınlar!...

 

Her müslüman bu alemde bir marka olmalı, marka olabilmenin derdine düşmeli ve İslam'ı en güzel şekliyle; yani yaşayarak reklam(!) etmeli!...

 

Gerçi çoğu insan televizyondan, bilboarddan, oktan, yoktan, ondan, bundan, şundan başını kaldırıp da bu bedava hizmeti, ücretsiz reklamı, Allah için olan bu tanıtımı görür ve görmekten ziyade taltif eder mi?... Zor, belki, bir ihtimal vesaire demiyeceğim ve kestirmeden hayır diyerek her şeyin apaçık ve noksansız yazıldığı Kitab'ı işaret edeceğim!... Zira Kur'an'da gün gibi ortada olan bir hakîkat zikredilir ki; insanların çoğu anlamazlar, inanmazlar ve layık olan şeye layık olduğu ilgiyi göstermezler!...

 

Sözü uzatmadan markanın içini boşaltırken dolduralım ve perdesini yırtalım!... Marka; yani vasıf!... İyi marka; üstün vasıf...

 

Ve reklam; yalnızca ve yalnızca şeriat!... Durun durun "şeriat"ı duyunca yerinden hoplayanlar!... Ya hu şeriat denilen hakîkat; iman ettiğiniz Allah'ın inandığınız kitabı; Kur'an-ı Kerim'den ve inanarak sevdiğiniz Allah'ın kulu ve elçisi ve habibi; yani Peygamber Efendimiz aleyhisselam'ın hayatından (sünnetinden) başka bir şey değil!...

 

Sizi, şeriat korkunç bir şeydir, kara çarşaftır, taşlanmaktır diyerek; oturduğunuz yerden hoplamanıza, zıplamanıza, sıçramınıza sebep olanların yüzüne tükürün ve sakin sakin yerinize otururken tükürdüğünüz adamların yüzüne yüzüne konuşun: Alçaklar!... Beni şeriat, şeriat diyerek korkuttuğunuz ve uzaklaştırdığınız şey; aslında benim büsbütün ruhumdan ibaretmiş!... Tüh sizin sıfatınıza!...

 

İşin muhabbet noktası yukarıda kalsın ama bir başka muhabbet için aşağıda devam etsin!...

 

Kişinin sevdiği ile ilgili şeylerle ilgilenmesi; muhabbettendir!... Evet, Üstâd'ı seviyoruz!... Ve merak ediyoruz; Üstâd gibi "Kaliteli Bir Adam"ın şu dünya hayatında iken; bu hayatı bir zaman için "en güzel çerçeve içinde" sürdürürken ilgisinin aktığı, beğendiği, tercih ettiği şeyleri; yani markaları!...

 

Bilen varsa söylesin?...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Düşünce ufkumuzu açmak için işin (yani İslâm'ın, Müslüman'ın, İslâm'ı yaşamanın) inceliği noktasında kaydedelim ki; En Güzel'e inanan ve En Güzel'i yaşayan, yaşamanın derdine düşen bir müslümanın Güzel'e doğru seyrinde; olabildiğince güzelleştirme derdine düştüğü bâtınına, maneviyatına, kalbine dair hassasiyeti; zamanla zahirine, maddiyatına ve kalıbına da sirayet eder!...

 

Zira; samimiyetle Allah'ın, İslam'ın ve müslümanca bir hayat yaşamanın derdine düşen insan; bir yandan yalnızca "Allah için" bir hayatın sevgisini ve korkusunu duyarken öte yandan bir cemiyet içinde yaşamanın zorunluluğunu ve sorumluluğunu anlıyor, anlar gibi oluyor ve İslam'ı temsil noktasında bir misal olduğunun da farkına varıyor!... Ve giydiği pantolondan, içtiği içeceğe; ayağındaki ayakkabıdan, belindeki kemere; kullandığı otomobilden, izlediği televizyon kanalına ve diğer onca şeye dek her şeyin alelâde olmamasının icabına ve inceliğine eriyor, erer gibi oluyor!...

 

Dağbaşlarındaki dervişlere diyecek sözümüz yok; selamdan gayrı!... Ama bizim yolumuzun esasları arasında bir kaide vardır: Halvet der encümen!... Yani hem halk ile olacağız; hem batın ve zahirde kalitenin, üstün kalitenin, en üstün vasfın, vasıfların derdinde olacağız; hem de Hakk ile olacağız!...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Marka müslüman ile marka(nın) müslümanı(!); marka müslümanlık ile marka(nın) müslümanlığı(!) ve İslâm'ın işareti ile işaretin İslâmı(!) arasındaki pek ince ve pek kalın olan farkın farkında olan Güzel'in âşığı arkadaşlar; soru (ve muhabbet); "Üstadın Kullandığı Markalar (neler idi?)..."

 

Bilen, bulan, alan paylaşsın?... Paylaşsın ki; marifetimiz artsın!... Marifetimiz artsın ki; pek çok şeyle beraber muhabbetimiz de kuvvetlensin!...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Konu yeniden hortlamış gibi sizlerde bilirsiniz Üstadı ziyarete bir kişi gelir sizi görmeye geldim der sadece bukadarmı evet Üstadım der bu kadar Üstadda bi sağdan, soldan, önden ve arkadan birer profil izlenimi sunar hadi uğurlar ola der. arkadaşına der bana fikir ile gelecek kişilerin özlemi içindeyim!

Yine tam aklımda kalmadı ama şöyle bir anı daha vardır. Üstad ya evinin yahut büyükdoğu nun penceresinden gelenleri görünce yanındaki arkadaşına sorar kim bunlar diye ya Üstadım tanımadınızmı bunlar şu kişiler ( bu arada bu kişler kovboy vari giyimli v.s kişiler ama Üstada gönül vermiş kişiler ce Üstadda tanıyor normalde) ya öylemi der biz bunlarlamı bu davayı güdeceğiz der ve sinirlenir.

 

Üstad hep fikir hep fikir hep fikir taraftarıydı. Bence Üstadı bu şelille anmak la; "heykel destek üstünde benim ruhum desteksiz" Üstadımızı heykelleştirme yolunda ilerleme neticesi sonucunda ruhun desteksiz bırakılmasından başka birşey değil bu ve bunun gibi tutumlar!...

 

Üç İhlas Bir Fatiha hediye edelim Üstadımıza. (amin)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Amiiin!... Velhamdülillahirabbilalemin!... Ve dahi eyvallah!...

 

Madem ki; mesele fikir ve madem ki hortlattığımız şey fikirden berî!... O halde fikirsizliği bu başlık altında fikredelim!... Ve fikir fikir diye dedikodusunu yaptığımız şeyin ruhundan dem vuralım!...

 

Ve fikir; bir insan düşünün ki sevdiğinin zahirinden uzak!... İşte o adam; yani sevdiği, yolundayım dediği, seninleyim diyerek söylendiği "Üstâd"ın (yahut davanın, kadının, beşiktaşın, onun, bunun, şunun...) görüntüsünden, görünen tarafından, maddesinden habersizken; mânâsından ne kadar haberdar olabilir!... Bir şişenin içindeki balı gören fakat şişeye dahi el sürmemiş bir adamın baldan nasibi nedir?...

 

Evet, (fikir) alalım?... Almadan evvel kaydedelim!... Kalın harflerle: Fikrin fikirsizliğini fikretmeden, fikredilenlerin fikirsizliklerini fikretmek (de bir) fikirdir!...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...