Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
vasifsiz

Tesettür, Kılığına Girilebilecek Bir şey Mi Ayşe?

Recommended Posts

Tesettür, kılığına girilebilecek bir şey mi Ayşe?

 

 

Miyavlamak insanı kedi yapmaz. "Semâzen" kıyafeti giymek de "semâ ehli" etmez insanı. Bu yüzdendir "semâ ediyor"diye anons etmezler kimi sanatçıları. "Semâ gösterisi" yaparlar en fazla. Gösteriyle kalırlar sadece. Mevlânâ'ca duymasalar da olur, semâlara ağmasalar da olur. Başörtüsü takmak, çarşaf kılığına girmek, abaye kıyafetlere bürünmek "mütesettir" eylemez seni

 

Tesettür, dışarıdan başlamaz ki, bacım benim. İçeridedir tesettür; gizlidir. İçeridendir tesettür; sırlanmaktır güzelliği. Başa geçirilmez bir hamlede. "Nur" olmak içindir tesettür; tenden şehvetten soyunup kalbiyle ve ruhuyla görmek/görünmektir. Haberin yok galiba, başörtüsüyle görünmediği halde 'tesettür'e sımsıkı bürünenler var aramızda. Tesettürün, senin başına doladığın "görünür" cephesini tamam edemezlerse de, derinlerinde buzdağınca bir örtü saklarlar.

 

Görünmezdir o örtü. "Örtü" diye görünse de, yine görünmez. Başörtülülerin hepsi bir değildir. Başörtülünün hepsi başörtüsü değildir. Tesettürü olmayan başörtülü de olabilir. Başörtülü olmayan tesettürlü de olabilir. Başörtüsünün içinde senin gibi zoraki duranlar da vardır. Başının örtüsüne başını verecekler de vardır. Benzer davranış kalıpları sergileyen "laboratuvar yaratıkları" değildir onlar. Birinin resmini ansiklopediye koyunca hepsi hakkında fikir edinebileceğin tek tip bir "deniz altı canlısı türü" de değildir.

 

Gösteriye dökülür bir şey olsaydı tesettür, kılığına girebilirdin belki.

 

Tesettürün senin göremediğin bedelleri vardır gerilerde. Senin giyinemeyeceğin libaslar diker gönüllerde. Senin üzerinde gösteremeyeceğin dikişleri, dikilişleri vardır tesettürün. Hürriyet'li bir irtica haberiyle, diplomasından olmak gibi bir bedel meselâ. Milliyet'çe bir namaz ihbarıyla, delikanlıların (ki sen sadece kızlar örtünür sanıyorsun) taşkınlıklara karşı kendilerine örtü edindikleri secdelerden utandırılmalarının yükü vardır meselâ. Cesaretin varsa, Uğurlu Kanal D haberlerinin başörtülüdür diye ele güne rezil ettiği, üzerindeki iftiralardan aklanmak için hâlâ daha çırpındıkları fedakâr doktorların, idealist öğretmenlerin suskun hüzünlerini giyin, mütevekkil sabırlarını dola başına. Kabına sığmıyorsan, ülkesinden kovulup Viyana'da, Prag'da, Bükreş'te anne babasına hasret çeken sürgün kızların sessiz çığlığını kuşan, gurbet sızılarını al omuzlarına.

 

Senin patronunun Tower'i 'tesettürlü Ayşe'yi ya 'hizmetli' olarak, ya "biz de dine saygılıyız" gösterisine gönüllü hizmet sunmaya razı 'folklorik bir detay' olarak ya da sahiden tesettürlü Ayşe'leri sosyolojik malzeme, fantastik çeşitleme olarak yağmalamaya hevesli "tesettürlü Ayşe"ymiş gibi gezecek gazeteci olarak hoş görebiliyor.

 

Sen, yani sahiden sen, orada, sahici tesettürün içinde olsaydın Ayşe, gazeteci rolü oynayan Ayşe değil de, sen Ayşe örtünseydin, Tower'ları ne olurdu acaba?

 

 

Senai Demirci

SenaiDemirci.net

Share this post


Link to post
Share on other sites
Tesettür, kılığına girilebilecek bir şey mi Ayşe?

 

 

Başörtüsünün içinde senin gibi zoraki duranlar da vardır. Başının örtüsünü başını verecekler de vardır. Benzer davranış kalıpları sergileyen "laboratuvar yaratıkları" değildir onlar. Birinin resmini ansiklopediye koyunca hepsi hakkında fikir edinebileceğin tek tip bir "deniz altı canlısı türü" de değildir.

 

 

Senai Demirci

 

süper!!! benim hislerime tercüman olmuş,gerçekten toplumda testtürlüler aynı kalıp içinde değerlendirilio,tek tip tek kalıp insanlar ordusu gibi görülüo,cevap müthiş!!muhabbetle senai demirci...

Share this post


Link to post
Share on other sites

cidden çok güzel gıcık oldum sanki önemli bişey varmış gibi bi de gazetelerinde çarşaf çarşaf vermişler çok gıcık olunacak durum ytok en sıkıntı veren haşemaymış bilmemö bi yerde şöyle karşılamışlar yok bi yerde böyle bakmışlar bi sen vardın bunu düşünen sanane milletin ne düşündüğünden giymiş geziyo dışında var içinde mi

Share this post


Link to post
Share on other sites

Senai Ağabeyimizi en içten hislerim ile tebrik ediyorum.

Onlar ne bilir be ağabey.Bizim örtümüz başımızda simge değil, oyuncak değil, öylesine değil.

Bu değeri gerçekten yaşayanların hakkını bilmem ki nasıl ödeyecekler. Bu denli çirkin tavırlar ile.

 

Bunu kaleme alan şahsa lüten e-postalarımızı gönderelim Onlar bilsinler ki bizim başörtümüz dillere pelesenk olacak bir araç değil. Başörtüsü Hakka giden yolda bizim amacımızdır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

EVET Bir sürete bürünmek onun gereklerini,bedelini de kabullenmeyi de bebaerinde getirmelidir.Bir doktor önlüğünü giydimi,o mesleğin ilmiyle,sorumluluğu da olmalı.Yaani örtü takmak vebalini de taşımak ,sevgisiyle kuşanmaktır.En sevgiliye yaklaşmakta bir yoldur.Ne olur tamamen güzel niyetle takanlar .öylesine takanlar yüzünden oyuncak edinenler yüzünden toplumdan saygınlığını yitirmesin artık!.Aslında altın tprağa düşse de altındır yine ama biz onu hep en güzel yerlerde dalgalanmasını istiyoruz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gayet hoş güzel ve değerli bir makale yapmış senai abimiz anlayana.

lakin yinede imkanın dahilinde içindeki tesettürü dışındada yaşatmalısın. zati içinde bir tesettür örtünme aşkı ve cehdi varsa dışında bunu barındırmaması yada barındıramaması mümkün dahi olamaz gibime geliyor (istisnai durumlar hariç).

 

örnek veriyorum bir bayan 8 yıl bankada faizciliğe aracılık yapıyor bir kitap ile dünyası değişiyor ve bırakıyor. işte bu kararı almış bu hanım kardeşimiz. müslüman net kararlar ile hayatını netleştirmelidir ikilemde kaldığı sürece iki camii arasındaki bey namaza benzer.

 

Ne mutlu içindeki tesettürü dışında yaşatanlara ve ayrıyetten dışındaki tesettürü içinde barındırmayanlarada yazıklar olsun. (Allah hidayet nasip eder İnşallah)

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

Tesettür, dışarıdan başlamaz ki, bacım benim. İçeridedir tesettür; gizlidir. İçeridendir tesettür; sırlanmaktır güzelliği. Başa geçirilmez bir hamlede. "Nur" olmak içindir tesettür; tenden şehvetten soyunup kalbiyle ve ruhuyla görmek/görünmektir.

 

bütünüyle çok güzel bir yazı

teşekkürler...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlar konuyu şimdi gördüm.Tek tek okudum yazdıklarınızı.Biliyor musunuz bir İmam Hatipli olarak bende o başörtüsü yasağının bir parçasıyım.Konuyu okudukça o eski anlar geldi aklıma.Bazen böyle zaman zaman gelir de gözyaşlarıma engel olamam biliyor musunuz?

 

İmam Hatip'liyim evet.Son orta bölüm mezunuyum.Benden sonra ani bir kararla İmam Hatip'in orta bölümü kapanmış ve değişmeye alışkın olan eğitim sistemi,karmakarışık bir hal alarak 8 sene kesintisiz eğitime geçilmişti.İlk başlarda doğru bir şey yapıldığını düşünüyordum.Helal olsun be artık ülkede cahil halk kalmayacak.Eğitimli kültürlü insanlar ortada dolaşacak derken karanlık bir şafağın başlangıcında olduğumuzu nerden bilebilirdim ki?

 

Eyüp Anadolu İmam Hatip Lisesi 4 bloktan oluşuyordu.Bunun 3 bloğunda kızlar vardıiO dönemde biz öyle bir şuurla yetiştiriyorduk ki anlatamam..O dönemin imam hatiplisi de bir başkaydı ama...Etekler topuklara kadar bol beyaz gömlek.Gömleğin üstünde vucut hatlarını belli etmeyen topuklara kadar bir pardesü ve ya bol bir hırka.Eşarp lacivert tek tip forma.Saçın tek teli görünmüyor,yüzde sade ve doğal bir güzellik.Secdenin vermiş olduğu nur ve duanın vermiş olduğu bir suhulet ve inşirah...Erkek kızı görmez kız erkeği.Erkekten kıza arkadaş olmaz kızdan erkeğe.Eğer olursa karısı kocası olacak.Ve emanet yerini bulacak.

 

Gel zaman git zaman lise sıralarına geldik.Eyup İmam Hatip artık 2 blok.Karma sınıflar var bazı yerlerde.Etekler diz üstü,ayakta convers,üstünde kot ve ya deri kısa bir mont.Başında örtü yok.Okulda bir cami yapılmış bahçeye devasa büyüklükte ama namaz kılan sayısı bir elin beş parmağını gezmez.Cumaya gelecek adamı imam minareden anonsla çağırıyor.Erkekle kız arkadaş olmaktan çıkmış,tabiri caizse karı koca gibi yaşıyor.İmam Hatip şuuru mu?Çoktan ölmüş üstüne toprak atan atana...

 

Gazeteler ve televizyonlar bağıra bağıra bizi konuşuyor o dönemde.İmam Hatibi gizlice çekmeye çalışan gazeteciler var.Amaç Uğur Dündar'lı televoleli kanallarda "Şok!..Şok!..Şok!...İmam Hatipli nasıl namaz kıldı?""Biri bu irticai faaliyete dur desin.""Biz çocuklarımızın namaz kılmasını değil bale yapmasını istiyoruz"şeklinde saçma cümleler savurmak etrafa.

 

Bir sabah yine okula gittim.Her zamank gibi geç kalmışım derse.Bir yandan söyleniyor diğer yandan da geç kalmamak için koşuyordum.Derken Arif Ali hocamı gördüm.Okulda bir kalabalık vardı.Ne oluyor ne bitiyor anlamaya çalışıyordum.Ama aklım almıyordumOkulun önünde kameramanlar ordusu.Beni görünce çekmeye başladılar.Bu sırada okula girdim.Arif Ali hocam;"Gülüm doğru sınıfa.Olaya katılma son senen yakma kendini" dedi."Hocam hayırdır!" dedim."Türban için eylem yapıyorlar" dedi.Gülbeyaz hiç duru mu?İmam Hatipli uyanışa geçmiş ben yerimde sayar mıyım?Koştum gittim eylemin ortasına."Vay başkan" dedi çocuklar.Oturdum oraya.Ali Arif hocam sesleniyor."Kızım yapma".O sırada polisler doldu okula.Bizi araca bindiriyorlar.Ama polislerden kimi ağlıyor "Yapmayın ananız bacınız yok mu"diyoruz."Bacım yapma geç araca" diyorlar.Böyle davrananın elinden kurtuluyorsun sonrasında bir başkası çekiyor elindeki sıkı plastikten yapılan jopu sırtına öyle bir vuruyor ki öylesi yok.O acıyla bağıran gençler düşünğn onlarca ALLAH-U EKBER diye bağırıyorlar resmen.Tekbir sesleri çıkıyor erkeklerden kızlar hep bir ağızdan ALLAH-U EKBER...

 

Derken elinden cüzdanın,telefonun alınıyor(O zaman A1018,3210,5110 telefonlar var.)kuruş parasız seni alıp Gaziosmanpaşa'nın en ucra köşesine bıraktılar bizi.Başörtüsü uğruna,namusumuz ve İslam'ım şerefi uğruna %99 müslüman (!)bir ülkede yemediğin dayak kalmıyor ve çaresiz katlanıyoruz heşeye..Aslında o yediğimiz dayaklar da,o bize söylenen küfürler de hepsi dinimize vurduğumuz baltanın sonuçları.

 

Derken bunca acı içinde ÖSS ye girdim.Alemin hayalinin yetişemediği yere,Marmara İşletmeye yerleştirildim onca puan kırılsa da.Ancak asıl maraton şimdi başlıyordu.Öyle seviniyordum ki.Bir İmam Hatipli olarak bu okulu kazanmak öyle gurur verici bişey ki anlatamam.Yüzüm hep gülüyordu.Şafak artık gelmişti.Ama ben öyle sanıyordum:)

 

Marmara'ya kayıt olmak üzere evraklarımı tamamladım okulun yolunu tuttum.Okulun kapısında bir güvenlik görevlisi "Dur!" dedi."Ben mi?Niye ki?"dedim."Başındakini çıkar öyle gel dedi."Nasıl yani?" dedim."Başını aç gel" dedi.Etrafa baktım kızlar ağaç dibinde,kapı önünde vb yerlerde başlarını açmışlar öyle giriyorlar okula.Dedim "Burada nasıl olur kızım rezil olmak var işin ucunda.Başka yerde aç" dedim kendi kendime.İstanbul'u bilenler bilir,Marmara veterinerlik karşısında Numune Hastanesi var.Aradaki mesafe taş çatlasın 250 metre.Oraya gittim.Tuvalette başımı açtım.Çıktım dışarı.Adım attıkça millet bana bakıyordu sanki.Dışarı çıktım yürüyorum bir baktım arabalar üstüme geliyor.Sabki herkes benim tesettürlü olduğumu biliyor ve "Utanmaza bak!Terbiyesiz başını açmış.İslam için yaşıyor birde!"diyecek sanıyordum.Öyle utanıyordum ki.Sokakta sanki çıplak gibiydim.Örtüsüz,savunmasız,kimliksiz biriydim.Ağlamak istedim ağlayamadım.Gururum,onurum herşeyimi kaybettim.Kapının önüne geldiğimde o 250 metre olan yer bana sanki dünyayı 20 kere dolaşmışım gibi geldi.Kapının üstüne elimi koydum içeri doğru baktım,bana başını aç diyen güvenlikçi"Oh olsun!Beter ol!"der gibi gülüyordu.Yanında da bana acır gözlerle bakan biri bayan 2 kişi daha.Alaylı ifadeler,bakışlar..O stresle bayılmıştım okulun kapısında..Gerisini hiç hatırlamıyorum

 

Öyle utandım Hayatımın en kötü günü bu gündü.Düşünsenize belli bir yaşa gelmişsiniz.O yaştan sonra örtünün ne olduğunu anlamışsınız.Kapanmışsınız ve o günden sonra saçınızın telini kimöse görmemiş.İslam ruhu ve İmam Hatip şuuru benliğinizi sarmış.Ama bu utancı yaşamışsınız.Tasavvur bile edemezsiniz bu ruh halini.Anca yaşayanlar bilir...

 

Şimdi bakıyorum da aradan yıllar geçti.Biz neydik şimdi ne olduk?O örtünün ne olduğunu bilip gerçek manada çarpıştık.Bu uğurda hakir görüldük,horlandık,dayak yedik en ağır hakaretlere maruz kaldık.İkna odaları gördük.Mahalle baskısıyla baş kapanıyor denildi.(Laf örtünmenin de mahallelisi mi olur;)Namaz kıldığımız için dersten atıldık Başörtülü olduğumuz için derse alınmadık.Neler gördük neler...Ucu karanlık şafakta İslam ışığı o şafağı aydınlatacak biliyorum ve bekliyorum...Ama o zamana kadar en azından o güne kadar dinimi %99 u müslüman(!)olan ülkemde rahatça yaşamak istiyorum.;inanmadığı için gönlü ve küçücük beyni tesettürlü olanlardan değil,gönlüm ve beynim inandığı için başım kapalı olsun istiyorum. DİNİMİ YAŞAMAK İSTİYORUM...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...