Ya-Leyl 333 Report post Posted January 28, 2013 Mehmet Niyaz'i anlatıyor: Zamanın başbakanı Saraçoğlu Şükrü, İstanbul Chp il başkanını Necip Fazıl'a gönderir.Derki: -Bizim lehimize yazmazsın biliyoruz ama aleyhimizede yazma sana yüzbin lira para ödeyelim.(O zaman İstanbul'daki en lüks dairenin fiyatı otuzbinliradır.Ortalama üç daire parasıdır.) Necip Fazıl derki: -Ben hanıma çok yalan söyledim.Bugüne kadar size muhalefet ediyorum.Birden bunu kesersem ikna edemem.İnanmayabilir, bunu bana yazılı olarak veremez misiniz? Onlar da yazılı olarak gönderirler. Bir sonraki Büyük Doğu dergisinin kapak fotoğrafı :''SATILIK ADAM ARIYORLAR'' dır. :P 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Miralay 81 Report post Posted January 28, 2013 Necip Fazıl Kısakürek'i "Üstad" yapan bunlardır bence. Olaylarda ve durumlarda eğilip bükülmemesi. bukalemun olmamasıdır. Aslında bence Üstadın burda söylediğinden çok, karşı tarafın bu kadar rahat bir şekilde rüşvet vermesi mana manidar geldi Hem de bunu, normal sıradan birisi değil, zamanın beğenelim veya beğenmeyelim bir ülkenin başbakanı teklif ediyor. İlginç ve trajikomik!!! Quote Share this post Link to post Share on other sites
HİÇ 542 Report post Posted January 28, 2013 miralay kardeşim adamların düşünce yapısında bu durum gayet normal olsa gerek ki son derece rahat hareket ediyorlar. "her küp içindekini sızdırır" sözünü burada amelleriyle ispatlamışlar. Hem Üstad karşısındaki acziyetleri hem de menfaatleri için her yolu mübah görmeleri gerçekten acınası bir durum. hala aynı zihniyet var,yıllar geçti ama kafa aynı değil mi? Quote Share this post Link to post Share on other sites