Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Vakıf Ahmet

Bediüzzaman'ın İbni Teymiye Hakkında Görüşleri

Recommended Posts

Risale-i Nurda İbn-i Teymiye ve talebesi hakkında geçen yerleri verelim ve bununla ilgili nasıl bakmamız hususunda birkaç prensibi tespit edelim.

 

Üçüncü esas: Vehhâbilerin azîm imamlarından ve acîp dehâları taşıyan meşhur İbni Teymiye ve İbni Kayyıme'l-Cevzî gibi zatlar Muhyiddin-i Arabî (k.s.) gibi azîm evliyâya karşı fazla hücum ettikleri ve güya mezheb-i Ehl-i Sünneti Şîalara karşı Hazret-i Ebû Bekir'in (r.a.) Hazret-i Ali'den (r.a.) efdâliyetini müdafaa ediyorum diyerek, Hazret-i Ali'nin (r.a) kıymetini çok düşürüyorlar. Hârika faziletlerini âdileştiriyorlar. Muhyiddin-i Arabî (k.s.) gibi çok evliyâyı inkâr ve tekfir ediyorlar.

 

Hem, Vehhâbiler kendilerini Ahmed İbni Hanbel mezhebinde saydıkları için, Ahmed İbni Hanbel Hazretleri bir milyon hadisin hâfızı ve râvîsi ve şiddetli olan Hanbelî mezhebinin reisi ve halk-ı Kur'ân meselesinde cihanpesendâne salâbet ve metânet sahibi bir zat olduğundan, onun bir derece zâhirî ve mutaassıbâne ve Alevîlere muhâlefetkârâne mezhebinden din nâmına istifade edip, bir kısım evliyânın türbelerini tahrip ediyorlar ve kendilerini haklı zannediyorlar. Halbuki, bir dirhem hakları varsa, bazan on dirhem ilâve ediyorlar.(Mektubat Altıncı Risâle Olan Altıncı Mesele)

 

İşte şimdi gizli münafıklar, Vehhâbîlik damarıyla en ziyade İslâmiyeti ve hakikat-i Kur'âniyeyi muhafazaya memur ve mükellef olan bir kısım hocaları elde edip, ehl-i hakikati Alevîlikle itham etmekle birbiri aleyhinde istimal ederek dehşetli bir darbeyi İslâmiyete vurmaya çalışanlar meydanda geziyorlar. Sen de bir parçasını mektubunda yazıyorsun. Hattâ sen de biliyorsun; benim ve Risale-i Nur'un aleyhinde istimal edilen en tesirli vasıtayı hocalardan bulmuşlar.

 

Şimdi Haremeyn-i Şerîfeyne hükmeden Vehhâbîler ve meşhur, dehşetli dâhîlerden İbnü't-Teymiye ve İbnü'l-Kayyim-i Cevzî'nin pek acip ve cazibedar eserleri İstanbul'da çoktan beri hocaların eline geçmesiyle, hususan evliyalar aleyhinde ve bir derece bid'alara müsaadekâr meşreplerini kendilerine perde yapmak isteyen, bid'alara bulaşmış bir kısım hocalar, sizin, muhabbet-i Âl-i Beytten gelen ve şimdi izharı lâzım olmayan içtihadınızı vesile ederek hem sana, hem Nur şakirtlerine darbe vurabilirler. Madem zemmetmemek ve tekfir etmemekte bir emr-i şer'î yok, fakat zemde ve tekfirde hükm-ü şer'î var. Zem ve tekfir, eğer haksız olsa, büyük zararı var; eğer haklı ise, hiç hayır ve sevap yok. Çünkü tekfire ve zemme müstehak hadsizdir. Fakat zemmetmemek, tekfir etmemekte hiçbir hükm-ü şer'î yok, hiç zararı da yok.

 

İşte bu hakikat içindir ki, ehl-i hakikat, başta Eimme-i Erbaa ve Ehl-i Beytin Eimme-i İsnâ Aşer olarak Ehl-i Sünnet, mezkûr hakikate müstenid olan kanun-u kudsiyeyi kendilerine rehber edip, İslâmlar içinde o eski zaman fitnelerinden medar-ı bahis ve münakaşa etmeyi caiz görmemişler, menfaatsiz, zararı var demişler. (Emirdağ Lâhikası (1) - Mektup No: 151 )

 

Bizim ölçümüz ve mihengimiz Ehli sünnet vel cemaattir. Bu ölçü ve mihenge uymayan bütün görüşleri reddederiz. İbn-i Teymiye’nin Ehli sünnete uymayan bir çok görüşleri vardır. Bu görüşleri kabul etmek doğru olmaz. Ama bütünü ile de inkar ve tekfir caiz değildir. Zira ne kadar ifrat ve yanlış görüşleri olsa da İslam dairesi içindedir. İslam dairesi içinde olan bir alimi de bütünü ile inkar ve tekfir etmek yanlış olur.

 

Günümüzde bu İbni Teymiye ve İbni Kayyıme'l-Cevzî gibi alimlerden etkilenen ve onun ifrat görüşleri ile hareket eden düşence akımları da vardır. Bunların başında Vehhabilik akımı gelir ki bunların en ziyade öne çıkardıkları fikirler tasavvuf mesleğini bütünü ile inkar ve tevessülü, yani makbul zatları vesile ederek dua etmeyi şirk saymalarıdır. Bunun dışında Kuran ve sünnet içinde geçen müteşabih olan ayet ve hadisleri, teşbih (Allah’ı mahlukata benzetme) ve tecsime (Allah’ı cisimleştirme) kaçan yorumları, sarhoşun yaptıklarından mesul olmayacağı, mezhep ve meşrepleri inkar, ifrat ve yanlış fikirleri içindedir.

 

 

Selam ve dua ile...

Sorularla Risale-i Nur Editör

 

Kaynak: http://www.sorularlarisaleinur.com/subpage...keyword=Teymiye

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir ehl-i sünnet bağlısı büyük İslam Önderi olan Üstad Hazretlerinin fikir ve aksiyonunun konu edinildiği bir sitede ehl-i sünneti savunmamızın, savunacak duruma gelmemizin komiklği bir tarafta dursun; Kardeşimden Allah razı olsun.

Share this post


Link to post
Share on other sites
İbn-i Teymiye'nin Ehli sünnete uymayan bir çok görüşleri vardır. Bu görüşleri kabul etmek doğru olmaz. Ama bütünü ile de inkar ve tekfir caiz değildir. Zira ne kadar ifrat ve yanlış görüşleri olsa da İslam dairesi içindedir. İslam dairesi içinde olan bir alimi de bütünü ile inkar ve tekfir etmek yanlış olur.

 

Abdulhakim Arvasi hazretleri buyurmuşlardı ki:

"İbn-i Teymiyye, dinî içinden zedeleyen kâfir"

Abdulhakim Arvasi hazretleri İbn-i Teymiyye'yi bütünü ile tekfir ediyor, şimdi yanlış mı yapmış oldu? Teymiyye'nin sapıttığı ve küfre düştüğü noktalar hep ehl-i sünnet alimleri tarafından açıklanmış. Onu bütünü ile inkar ve tekfir etmek yanlış olmaz. Aksine bütünü ile inkar ve tekfir etmemek yanlış olur. Adam köküne kadar sapık. İslam dairesi içinde kalamamış ki. Bediüzzaman'ın bu fikri çok hatalı.

Selametle

Share this post


Link to post
Share on other sites
Abdulhakim Arvasi hazretleri buyurmuşlardı ki:

"İbn-i Teymiyye, dinî içinden zedeleyen kâfir"

Abdulhakim Arvasi hazretleri İbn-i Teymiyye'yi bütünü ile tekfir ediyor, şimdi yanlış mı yapmış oldu? Teymiyye'nin sapıttığı ve küfre düştüğü noktalar hep ehl-i sünnet alimleri tarafından açıklanmış. Onu bütünü ile inkar ve tekfir etmek yanlış olmaz. Aksine bütünü ile inkar ve tekfir etmemek yanlış olur. Adam köküne kadar sapık. İslam dairesi içinde kalamamış ki. Bediüzzaman'ın bu fikri çok hatalı.

Selametle

 

Sizin iktibas ettiğiniz kısım, sorularlarisaleinur.com'un editörünün görüşü... Orayı Bediüzzaman yazmamış. Bediüzzaman birini tekfir etmenin sevap kazandırmayacağını söylüyor. Birini tekfir etmenin yanlış olacağını söylemiyor. Kendisi tekfir etmemenin daha münasip olduğunu kaniî... Bu Abdülhakim Arvasî Hazretleri'nin yaptığının yanlış olduğu mânasına gelmez.

 

Bediüzzaman, Vehhâbiler'in İslâmiyete dehşetli darbe vurmaya çalıştıklarını söylüyor. Teymiye'nin, Vehhâbiler'in düştüğü derin sapıklıkları yazmış. Burada Bediüzzaman hakkında olur olmaz laflar etmek yerine ''Allah razı olsun'' demek gerekir.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Bediüzzaman'ın bu fikri çok hatalı.

 

Güzel kardeşim, farzedelim ki Bediüzzaman Hazretleri senin anladığın gibi anlatmış -ki haşa.

Burada Bediüzzaman Hazretlerini "bu fikri çok hatalı" diye eleştirmek kimseye düşmez.

Bize düşen, Bediüzzaman Hazretlerinin bu konuda anlayamadığımız bir hikmeti olabilir diye kendi acizliğimizi göstermektir.

Sonuçta, son asrın ulu'l azim velilerinden birini (hangi veli, nebi olursa olsun) tenkit etmek, bizim haddimizin dışındadır.

Bediüzzaman Hazretlerini tenkit etme makamının sahibi, yine Bediüzzaman Hazretlerinin makamca eşdeğeri ya da üstünü velilerdir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hocam kâfir olmayan birine kâfir diyen kâfir olur bir kere bu böyle.Muhyiddin İbn Arabi Kuddise Sirruh kafir midir? Sümme Hâşâ! Ama İbn Teymiye kaç kez kafir demiştir açtırmayın bana İbn Teymiyenin kitaplarını elbette İbn Teymiye kâfirdir.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Hocam kâfir olmayan birine kâfir diyen kâfir olur bir kere bu böyle.Muhyiddin İbn Arabi Kuddise Sirruh kafir midir? Sümme Hâşâ! Ama İbn Teymiye kaç kez kafir demiştir açtırmayın bana İbn Teymiyenin kitaplarını elbette İbn Teymiye kâfirdir.

arabinin vahdeti vucut fikrinin SAHİH ve İSLAMA UYGUN OLDUĞUNU Ayet ve Hadis zikrederek ispat edebilir misin?

bununla birlikte AbdulHakim Arvasi , İbn Teymiye'yi tekfir ederken DELİL olarak ortaya ne koyuyor acaba?

ben dedim bitti değil...

ayet - hadis yazalım lütfen.

Share this post


Link to post
Share on other sites

İbni Teymiye

 

 

Sual: Vehhabilerin [selefilerin] Şeyh-ül-İslam bilip yolundan gittikleri İbni Teymiye kimdir, âlimlerimiz onun hakkında ne demiştir?

CEVAP

Hanbeli fıkıh ve hadis âlimi iken mezhepsiz oldu. Ehl-i sünnete uymayan yazılarından dolayı Mısır’da iki defa hapsedildi. 1263 senesinde Harran’da doğup, 1328 de Şam’da kalede hapiste iken vefat etti.

 

İbni Teymiye, Ehl-i sünnet âlimlerinin büyüklüğünü anlamamış, tasavvufu inkâr etmiş, Ehl-i sünnetten ayrılmıştır. Kitapları, kendilerine Selefiyyeci diyen mezhepsizlere kaynak olmaktadır. Mezhepsizler, onu övmekte, İslam müceddidlerinin piri demektedirler. İbni Teymiye’nin şaki ve dalalette olduğu Seyf-ül-Cebbar ve farisi Tâlim-üs-sübyanda da yazılıdır.

 

Camiul-ezherdeki hanefi âlimlerinden Muhammed Bahitin (Tathir-ül-füad min-denisil itikad) kitabı, (Et-tevessüli bin-Nebi ve bis-Salihin), (Şevahid-ül-hak), (Cevahir-ül-bihar), (Seyf-ül-Cebbar) ve (Tâlim-üs-sübyan) kitapları, İbni Teymiye’nin dalalete düştüğünü vesikalarla ispat etmektedir.

 

İbni Battuta, ibni Hacer-i Mekki, imam-ı Sübki, kendi oğlu Abdulvehhab, izzeddin bin Cema'a, Ebu Hayyan Zahiri, Zahid-ül Kevseri, Yusuf-i Nebhani, imam-ı Şarani, Ahmed bin Seyyid Zeyni Dahlan, Şeyh-ül-İslam Mustafa Sabri Efendi gibi nice âlimler İbni Teymiye’ye reddiyeler yazmışlar, dalalet ve küfürlerini açıklamışlardır. Üstad Necip Fazıl da, (14. asrın irşad kutbu seyyid Abdülhakim Arvasi, “İbni Teymiye dini içinden zedeleyen mülhiddir” buyurdu) diyor. (Türkiye’nin Manzarası)

 

Dal ve mudil olduğu, Savi tefsiri 107. sayfasında da yazılıdır.

 

İslam âlimleri buyuruyor ki:

(Allahü teâlânın, sapıtmasına ilmini sebep ettiği kimsedir.) [İbni Hacer-i Mekki - Fetava-yı hadisiyye]

 

(İbni Teymiye öyle bir kimsedir ki, bozuk sözlerine ve çürük vesikalarına, büyük âlimler cevap vermişler ve düşüncelerinin çirkinliğini ortaya koymuşlardır. [Şam, Mısır ve Kudüs’de kadılık yapmış olan şafii fıkıh ve hadis âlimlerinden Muhammed] İzzibni Cemaa, onun için, Allahü teâlânın dalalete sürüklediği, azdırdığı ve zillet gömleği giydirdiği kimsedir. İslam âlimlerine ve bilhassa Hulefa-i raşidine karşı ahmakça itirazlarda bulunmuştur demiştir.) [İbni Hacer-i Mekki - El-cevher-ül-munzam]

 

(İbni Teymiye’nin sözlerinin kıymeti yoktur. O, dalalettedir ve Müslümanları dalalete sürüklemektedir. Müslümanların icmasından ayrılmış, bid’at yolunu tutmuştur. İslam âlimleri, onun dalalette [sapık] olduğunu, sözbirliği ile bildirdi. Kutbüd-Berdiri, Şerhi Muhtasarda, bunu uzun yazmaktadır.) [Tahir Muhammed Süleyman - Zahiretül-fıkhil-kübra]

 

(Kitab-ül Arş onun en çirkin kitaplarındandır. Ona Şeyh-ül-İslam diyenin kâfir olacağını söyleyen âlimler vardır.) [İmam-ı Sübki] (Nebras haşiyesinde bildiriliyor.)

 

(İbni Teymiye’ye uyanın malı ve canı helaldir.) [Miratül-cenan, Nebras haşiyesi]

 

İbni Teymiye, Kitab-ül Arş isimli eserinde, “Allah Arş'ın üzerinde oturur, kendisi ile beraber oturması için Resulullaha da yer bırakır” diyor. Essırat-ul-müstekim kitabında da, ibni Abbas gibi büyük sahabilere kâfir demiştir. (Keşfüzzunun)

 

El-ubudiyyet kitabında ise, Allahü teâlânın ismini zikretmenin bid’at ve dalalet olduğunu bildirmekte ve tasavvuf âlimlerine çirkin iftiralar yapmaktadır.

 

(Arş kadimdir) diyor. (Akaid-i Adudiyye şerhi)

 

(Şam camiinin minberinden inerken “Allah gökten yere, benim indiğim gibi iner” dedi.) [İbni Battuta -Tuhfetünnüzzar tarihi]

 

Abduh’un yetiştirdiklerinden olup, onun yolunda giden Abdürrazık paşa bile diyor ki:

(Vehhabilik, bir bakımdan ibni Teymiye’ye bağlı olduğu gibi, son asrın müceddidi denilen Abduh’daki dinde reform fikirleri de, ibni Teymiye’ye bağlıdır.)

 

(Kaza namazı kılmak lazım değildir) derdi. Halbuki dört mezhepte de farzdır.

 

Cehennem azabı sonsuz olmadığını söylerdi. Kâfirlerin Cehennemde sonsuz kalacaklarına dair bir çok âyet-i kerime vardır. (Bekara 81, Ahzab 65, Fussilet 28, Zuhruf 74)

 

(Ömer çok yanılmıştır) diyerek, imam-ı Ahmed’in bildirdiği (Allahü teâlâ, doğru sözü, Ömer’in dili üzerine koymuştur. [O hiç yanılmaz]) hadis-i şerifine karşı gelmiştir. Eshab-ı kiramın çoğu, ictihad ile anlaşılacak işlerde yanılmış olsa da, onların yanılmaları, ictihadi mesele idi. İctihadda müctehidin yanıldığı bilinemez. Çünkü ictihad ictihad ile nakzedilmez. Bunun için, müctehid olan o büyükler tenkit edilemez. Dört mezhebin ictihadları farklı olduğu halde, benimki doğru diyerek biri ötekini tenkit etmemiştir.

 

Sadreddin-i Konevi, İbni Arabi hazretleri gibi tasavvuf büyüklerine de saldırmıştır. “Gazali’nin kitapları uydurma hadis ile dolu” derdi. (Hadika)

 

İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki:

(İbni Teymiye, tasavvufu inkâr eder, evliyaya, ariflere dil uzatırdı. Kitaplarını okumaktan, yırtıcı hayvandan kaçar gibi kaçmalıdır.) [Tabakat-ül-kübra]

 

İmam-ı Süyuti hazretleri buyuruyor ki:

(İbni Teymiye kibirliydi. Kendini beğenirdi. Herkesten üstün görünmek, karşısındakini küçümsemek, büyüklerle alay etmek âdeti idi.) [Kam-ul Muarıd]

 

Muhammed Ali Bey; Hitat-uş-Şam kitabında diyor ki:

(İbni Teymiye’nin hedefi, Luther adındaki papazın hedefine benzer. Fakat, Hıristiyanlığın reformcusu muvaffak oldu. İslamınki olamadı.)

 

İbni Hacer-i Askalani hazretleri buyuruyor ki:

(İbni Teymiye; “Kabri Nebeviyi ziyaret için sefere çıkmak haramdır. [Hazret-i] Ali iman ettiği zaman çocuk olduğu için Müslümanlığı sahih olmadı. [Hazret-i] Osman malı çok severdi” diyerek eshab-ı kiramın büyüklerine dil uzattı.) [Ed-Dürer-ül-Kamine]

 

İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyuruyor ki:

(İbni Teymiye, Peygamberlerin masumiyetini (günahtan korunmuş olduklarını) reddetmiştir. Halbuki, masumiyet Peygamberlerin sıfatlarındandır.

Başta Peygamber efendimizin kabri şerifleri olmak üzere eshab-ı kiramın, velilerin, âlimlerin ve salih Müslümanların kabirlerinin ziyaret edilmesine karşı çıkmış, bunları şefaate vesile kılmayı da haram saymıştır.) [Fetava-i Hadisiyye]

Share this post


Link to post
Share on other sites
İbni Teymiye

 

 

Sual: Vehhabilerin [selefilerin] Şeyh-ül-İslam bilip yolundan gittikleri İbni Teymiye kimdir, âlimlerimiz onun hakkında ne demiştir?

CEVAP

Hanbeli fıkıh ve hadis âlimi iken mezhepsiz oldu. Ehl-i sünnete uymayan yazılarından dolayı Mısır’da iki defa hapsedildi. 1263 senesinde Harran’da doğup, 1328 de Şam’da kalede hapiste iken vefat etti.

 

İbni Teymiye, Ehl-i sünnet âlimlerinin büyüklüğünü anlamamış, tasavvufu inkâr etmiş, Ehl-i sünnetten ayrılmıştır. Kitapları, kendilerine Selefiyyeci diyen mezhepsizlere kaynak olmaktadır. Mezhepsizler, onu övmekte, İslam müceddidlerinin piri demektedirler. İbni Teymiye’nin şaki ve dalalette olduğu Seyf-ül-Cebbar ve farisi Tâlim-üs-sübyanda da yazılıdır.

 

Camiul-ezherdeki hanefi âlimlerinden Muhammed Bahitin (Tathir-ül-füad min-denisil itikad) kitabı, (Et-tevessüli bin-Nebi ve bis-Salihin), (Şevahid-ül-hak), (Cevahir-ül-bihar), (Seyf-ül-Cebbar) ve (Tâlim-üs-sübyan) kitapları, İbni Teymiye’nin dalalete düştüğünü vesikalarla ispat etmektedir.

 

İbni Battuta, ibni Hacer-i Mekki, imam-ı Sübki, kendi oğlu Abdulvehhab, izzeddin bin Cema'a, Ebu Hayyan Zahiri, Zahid-ül Kevseri, Yusuf-i Nebhani, imam-ı Şarani, Ahmed bin Seyyid Zeyni Dahlan, Şeyh-ül-İslam Mustafa Sabri Efendi gibi nice âlimler İbni Teymiye’ye reddiyeler yazmışlar, dalalet ve küfürlerini açıklamışlardır. Üstad Necip Fazıl da, (14. asrın irşad kutbu seyyid Abdülhakim Arvasi, “İbni Teymiye dini içinden zedeleyen mülhiddir” buyurdu) diyor. (Türkiye’nin Manzarası)

 

Dal ve mudil olduğu, Savi tefsiri 107. sayfasında da yazılıdır.

 

İslam âlimleri buyuruyor ki:

(Allahü teâlânın, sapıtmasına ilmini sebep ettiği kimsedir.) [İbni Hacer-i Mekki - Fetava-yı hadisiyye]

 

(İbni Teymiye öyle bir kimsedir ki, bozuk sözlerine ve çürük vesikalarına, büyük âlimler cevap vermişler ve düşüncelerinin çirkinliğini ortaya koymuşlardır. [Şam, Mısır ve Kudüs’de kadılık yapmış olan şafii fıkıh ve hadis âlimlerinden Muhammed] İzzibni Cemaa, onun için, Allahü teâlânın dalalete sürüklediği, azdırdığı ve zillet gömleği giydirdiği kimsedir. İslam âlimlerine ve bilhassa Hulefa-i raşidine karşı ahmakça itirazlarda bulunmuştur demiştir.) [İbni Hacer-i Mekki - El-cevher-ül-munzam]

 

(İbni Teymiye’nin sözlerinin kıymeti yoktur. O, dalalettedir ve Müslümanları dalalete sürüklemektedir. Müslümanların icmasından ayrılmış, bid’at yolunu tutmuştur. İslam âlimleri, onun dalalette [sapık] olduğunu, sözbirliği ile bildirdi. Kutbüd-Berdiri, Şerhi Muhtasarda, bunu uzun yazmaktadır.) [Tahir Muhammed Süleyman - Zahiretül-fıkhil-kübra]

 

(Kitab-ül Arş onun en çirkin kitaplarındandır. Ona Şeyh-ül-İslam diyenin kâfir olacağını söyleyen âlimler vardır.) [İmam-ı Sübki] (Nebras haşiyesinde bildiriliyor.)

 

(İbni Teymiye’ye uyanın malı ve canı helaldir.) [Miratül-cenan, Nebras haşiyesi]

 

İbni Teymiye, Kitab-ül Arş isimli eserinde, “Allah Arş'ın üzerinde oturur, kendisi ile beraber oturması için Resulullaha da yer bırakır” diyor. Essırat-ul-müstekim kitabında da, ibni Abbas gibi büyük sahabilere kâfir demiştir. (Keşfüzzunun)

 

El-ubudiyyet kitabında ise, Allahü teâlânın ismini zikretmenin bid’at ve dalalet olduğunu bildirmekte ve tasavvuf âlimlerine çirkin iftiralar yapmaktadır.

 

(Arş kadimdir) diyor. (Akaid-i Adudiyye şerhi)

 

(Şam camiinin minberinden inerken “Allah gökten yere, benim indiğim gibi iner” dedi.) [İbni Battuta -Tuhfetünnüzzar tarihi]

 

Abduh’un yetiştirdiklerinden olup, onun yolunda giden Abdürrazık paşa bile diyor ki:

(Vehhabilik, bir bakımdan ibni Teymiye’ye bağlı olduğu gibi, son asrın müceddidi denilen Abduh’daki dinde reform fikirleri de, ibni Teymiye’ye bağlıdır.)

 

(Kaza namazı kılmak lazım değildir) derdi. Halbuki dört mezhepte de farzdır.

 

Cehennem azabı sonsuz olmadığını söylerdi. Kâfirlerin Cehennemde sonsuz kalacaklarına dair bir çok âyet-i kerime vardır. (Bekara 81, Ahzab 65, Fussilet 28, Zuhruf 74)

 

(Ömer çok yanılmıştır) diyerek, imam-ı Ahmed’in bildirdiği (Allahü teâlâ, doğru sözü, Ömer’in dili üzerine koymuştur. [O hiç yanılmaz]) hadis-i şerifine karşı gelmiştir. Eshab-ı kiramın çoğu, ictihad ile anlaşılacak işlerde yanılmış olsa da, onların yanılmaları, ictihadi mesele idi. İctihadda müctehidin yanıldığı bilinemez. Çünkü ictihad ictihad ile nakzedilmez. Bunun için, müctehid olan o büyükler tenkit edilemez. Dört mezhebin ictihadları farklı olduğu halde, benimki doğru diyerek biri ötekini tenkit etmemiştir.

 

Sadreddin-i Konevi, İbni Arabi hazretleri gibi tasavvuf büyüklerine de saldırmıştır. “Gazali’nin kitapları uydurma hadis ile dolu” derdi. (Hadika)

 

İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki:

(İbni Teymiye, tasavvufu inkâr eder, evliyaya, ariflere dil uzatırdı. Kitaplarını okumaktan, yırtıcı hayvandan kaçar gibi kaçmalıdır.) [Tabakat-ül-kübra]

 

İmam-ı Süyuti hazretleri buyuruyor ki:

(İbni Teymiye kibirliydi. Kendini beğenirdi. Herkesten üstün görünmek, karşısındakini küçümsemek, büyüklerle alay etmek âdeti idi.) [Kam-ul Muarıd]

 

Muhammed Ali Bey; Hitat-uş-Şam kitabında diyor ki:

(İbni Teymiye’nin hedefi, Luther adındaki papazın hedefine benzer. Fakat, Hıristiyanlığın reformcusu muvaffak oldu. İslamınki olamadı.)

 

İbni Hacer-i Askalani hazretleri buyuruyor ki:

(İbni Teymiye; “Kabri Nebeviyi ziyaret için sefere çıkmak haramdır. [Hazret-i] Ali iman ettiği zaman çocuk olduğu için Müslümanlığı sahih olmadı. [Hazret-i] Osman malı çok severdi” diyerek eshab-ı kiramın büyüklerine dil uzattı.) [Ed-Dürer-ül-Kamine]

 

İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyuruyor ki:

(İbni Teymiye, Peygamberlerin masumiyetini (günahtan korunmuş olduklarını) reddetmiştir. Halbuki, masumiyet Peygamberlerin sıfatlarındandır.

Başta Peygamber efendimizin kabri şerifleri olmak üzere eshab-ı kiramın, velilerin, âlimlerin ve salih Müslümanların kabirlerinin ziyaret edilmesine karşı çıkmış, bunları şefaate vesile kılmayı da haram saymıştır.) [Fetava-i Hadisiyye]

inanın artık ezberledim subki ne demiş katip çelebi ne demiş vesaire...

beni anlayan sesimi duyan yok mu :D

Share this post


Link to post
Share on other sites
git vahhabi kardeşlerinin yanına.seni bağırlarına basarlar.hem fitne çıkarmamış olursun

Allah en iyi vekildir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

İbnu Abdilhadi, İbnu Teymiyye hakkında şöyle der: "Rabbani bir imam, ümmetin müftüsü, ilim denizi, hafızların seyyidi, asrının eşsiz bir âlimi. Şeyhu'l-İslâm, Kur'an'ın tercümanı, zahidlerin önderi, abidler içinde sessiz, bid'atçıların düşmanı ve müçtehid imamların sonuncusu."

 

Hafız Zemlekani: "Beşyüz seneden beri hıfzı ondan daha kuvvetli olan görülmemiştir."

 

 

Hafız el-Mizzi: "İbnu Teymiyye'den daha iyi Kur'an'ı ve sünneti bilen ve en güzel şekilde onların yolundan giden görmedim."

 

 

Hafız Berzali: "O kendisine toz kondurulmaması gereken içtihad seviyesine ulaşmış ve müçtehidliğin şartlarını kendisinde toplamış bir imamdır."

 

 

İbn Hacer el-Askalânî: "O bir beşerdir hata da eder isabet de. İsabet ettiği konular daha fazladır, onlardan istifade etmek gerekir. Bu isabet ettiklerinden dolayı ALLAH'ın merhametine kavuşacağı ümit edilir. Hata ettiği yerlerde taklit edilmez, ancak mazurdur. Çünkü onun dönemindeki âlimler onun içtihad şartlarına sahip olduğunu kabul etmişlerdir." (İbnu Hacer el-Askalani hadis ilminin en büyük âlimlerindendir. Sahih-i Buhari için yazılan şerhlerin en etkilisi ve en yaygını olan Fethu'l-Bari onun eseridir. Rical ilminde bütün hadisçilerin başvuru kaynağı olan Tezhibu't-Tezhib de onun önemli eserlerinden biridir. Rical ilmindeki derin ilmi sebebiyle onun verdiği bilgiler kişiler hakkında delil sayılır. Dolayısıyla İbnu Teymiyye hakkındaki şehadeti hadisler açısından delildir.)

 

 

İmam Zehebi: "İbnu Teymiyye sahabe ve tabiinin mezhep ve görüşlerini çok iyi bilirdi. Bir meseleyi anlattığında o konuda dört mezhebin görüşlerini de bildirirdi. Ancak belirli bazı konularda onlara muhalefet etmiş ve bu konularda da kitap ve sünnetten delil getirmiştir."

 

 

Yine Zehebi'nin bir başka sözü: "Onun cesareti darb-ı mesel olmuştur. O bu cesaretiyle büyük kahramanlara benzerdi."

 

 

(İmam Zehebi de Askalani gibi hadis ilminin en büyük âlimlerindendir. Zehebi'nin bu sözlerin dışında da İbnu Teymiyye'yi öven birçok sözü bulunmaktadır.)

 

 

Hafız Bezzar: "İbnu Teymiyye'nin güzel hanıma, tatlı bir cariyeye, iyi eve, bir hamiye, bostan ve bahçelere rağbet ettiği duyulmamış; para pul için gayret etmemiş, bineklere hayvanlara, nimetlere ve güzel elbiselere meyletmemiş; makam elde etmek için boğuşmamış; mubah olan birtakım kazançlar elde etmek için de aşırı bir gayret göstermemiştir. Biz onu dünya lezzetleri ve nimetlerinden bahsederken, dünyalık sözlerle meşgul olurken ve maişeti için insanlardan bir şeyler isterken hiç görmedik. Bilakis bütün himmetini âhiret için ve ALLAH'a yaklaştıracak şeyler için sarf ederdi."

 

 

İmam Salih bin Ömer el-Buhitkini: "Ben İbnu Teymiyye'nin bu zamana kadar okuduğum kitaplarında onun küfrünü, zındıklığını gerektirecek bir sözüne rastlamadım. Onun kitaplarında kişiyi ilim ve dinde yükseltecek bid'atçılar ve sapıklarla mücadele gibi meziyetlere rastladım."

 

 

Hanefi mezhebinin meşhur âlimlerinden Bedruddin el-Ayni: "Kim onun kâfir olduğunu söylerse o kâfir olur. Kim onu zındıklıkla itham ederse o zındıktır. Bu sözler ona nasıl nisbet edilebilir? Onun kitapları her tarafta yayılmıştır ve onun kitaplarında sapıklık ve tefrikaya işaret eden hiç bir şey yoktur."

 

 

Yine Hanefi âlimlerinden Abdurrahman bin Ali: "İbnu Teymiyye'den onun küfrünü, fıskını ve dinde çirkinliğini gerektirecek bir şey nakledilmemiştir."

 

 

(Ahmet Varol’un sitesindeki İbn Teymiyye müdafası başlıklı makaleden alıntıdır.)

Share this post


Link to post
Share on other sites

eğer delil diye bazı alimlerin sözleri getirilecekse o halde buyurun sizin metodunuzla size cevap vermiş olayım.oysa ben bu uslubu ve metodu delil olarak kabul etmiyorum.

 

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest lslami davet

Risale-i Nurda İbn-i Teymiye ve talebesi hakkında geçen yerleri verelim ve bununla ilgili nasıl bakmamız hususunda birkaç prensibi tespit edelim.

 

Üçüncü esas: Vehhâbilerin azîm imamlarından ve acîp dehâları taşıyan meşhur İbni Teymiye ve İbni Kayyıme'l-Cevzî gibi zatlar Muhyiddin-i Arabî (k.s.) gibi azîm evliyâya karşı fazla hücum ettikleri ve güya mezheb-i Ehl-i Sünneti Şîalara karşı Hazret-i Ebû Bekir'in (r.a.) Hazret-i Ali'den (r.a.) efdâliyetini müdafaa ediyorum diyerek, Hazret-i Ali'nin (r.a) kıymetini çok düşürüyorlar. Hârika faziletlerini âdileştiriyorlar. Muhyiddin-i Arabî (k.s.) gibi çok evliyâyı inkâr ve tekfir ediyorlar.

 

Hem, Vehhâbiler kendilerini Ahmed İbni Hanbel mezhebinde saydıkları için, Ahmed İbni Hanbel Hazretleri bir milyon hadisin hâfızı ve râvîsi ve şiddetli olan Hanbelî mezhebinin reisi ve halk-ı Kur'ân meselesinde cihanpesendâne salâbet ve metânet sahibi bir zat olduğundan, onun bir derece zâhirî ve mutaassıbâne ve Alevîlere muhâlefetkârâne mezhebinden din nâmına istifade edip, bir kısım evliyânın türbelerini tahrip ediyorlar ve kendilerini haklı zannediyorlar. Halbuki, bir dirhem hakları varsa, bazan on dirhem ilâve ediyorlar.(Mektubat Altıncı Risâle Olan Altıncı Mesele)

 

İşte şimdi gizli münafıklar, Vehhâbîlik damarıyla en ziyade İslâmiyeti ve hakikat-i Kur'âniyeyi muhafazaya memur ve mükellef olan bir kısım hocaları elde edip, ehl-i hakikati Alevîlikle itham etmekle birbiri aleyhinde istimal ederek dehşetli bir darbeyi İslâmiyete vurmaya çalışanlar meydanda geziyorlar. Sen de bir parçasını mektubunda yazıyorsun. Hattâ sen de biliyorsun; benim ve Risale-i Nur'un aleyhinde istimal edilen en tesirli vasıtayı hocalardan bulmuşlar.

 

Şimdi Haremeyn-i Şerîfeyne hükmeden Vehhâbîler ve meşhur, dehşetli dâhîlerden İbnü't-Teymiye ve İbnü'l-Kayyim-i Cevzî'nin pek acip ve cazibedar eserleri İstanbul'da çoktan beri hocaların eline geçmesiyle, hususan evliyalar aleyhinde ve bir derece bid'alara müsaadekâr meşreplerini kendilerine perde yapmak isteyen, bid'alara bulaşmış bir kısım hocalar, sizin, muhabbet-i Âl-i Beytten gelen ve şimdi izharı lâzım olmayan içtihadınızı vesile ederek hem sana, hem Nur şakirtlerine darbe vurabilirler. Madem zemmetmemek ve tekfir etmemekte bir emr-i şer'î yok, fakat zemde ve tekfirde hükm-ü şer'î var. Zem ve tekfir, eğer haksız olsa, büyük zararı var; eğer haklı ise, hiç hayır ve sevap yok. Çünkü tekfire ve zemme müstehak hadsizdir. Fakat zemmetmemek, tekfir etmemekte hiçbir hükm-ü şer'î yok, hiç zararı da yok.

 

İşte bu hakikat içindir ki, ehl-i hakikat, başta Eimme-i Erbaa ve Ehl-i Beytin Eimme-i İsnâ Aşer olarak Ehl-i Sünnet, mezkûr hakikate müstenid olan kanun-u kudsiyeyi kendilerine rehber edip, İslâmlar içinde o eski zaman fitnelerinden medar-ı bahis ve münakaşa etmeyi caiz görmemişler, menfaatsiz, zararı var demişler. (Emirdağ Lâhikası (1) - Mektup No: 151 )

 

 

Günümüzde bu İbni Teymiye ve İbni Kayyıme'l-Cevzî gibi alimlerden etkilenen ve onun ifrat görüşleri ile hareket eden düşence akımları da vardır.

Bizim ölçümüz ve mihengimiz Ehli sünnet vel cemaattir. Bu ölçü ve mihenge uymayan bütün görüşleri reddederiz. İbn-i Teymiye’nin Ehli sünnete uymayan bir çok görüşleri vardır. Bu görüşleri kabul etmek doğru olmaz. Ama bütünü ile de inkar ve tekfir caiz değildir. Zira ne kadar ifrat ve yanlış görüşleri olsa da İslam dairesi içindedir. İslam dairesi içinde olan bir alimi de bütünü ile inkar ve tekfir etmek yanlış olur.Bunların başında Vehhabilik akımı gelir ki bunların en ziyade öne çıkardıkları fikirler tasavvuf mesleğini bütünü ile inkar ve tevessülü, yani makbul zatları vesile ederek dua etmeyi şirk saymalarıdır. Bunun dışında Kuran ve sünnet içinde geçen müteşabih olan ayet ve hadisleri, teşbih (Allah’ı mahlukata benzetme) ve tecsime (Allah’ı cisimleştirme) kaçan yorumları, sarhoşun yaptıklarından mesul olmayacağı, mezhep ve meşrepleri inkar, ifrat ve yanlış fikirleri içindedir.

 

 

Selam ve dua ile...

Sorularla Risale-i Nur Editör

 

Kaynak: http://www.sorularlarisaleinur.com/subpage...keyword=Teymiye

hayatınızda bır kez osun birkac kıtap okumaya calışın bıraz.kırmızı kıtaparın dışında bu kadar kıtap okuamıyorsanız .3-4 kışı bıreşıp bır adam olun ve şeyhul islamın evlıyacılık turbecılık şefaatcılık kayırmacılık putperstlıkleıryle igii delılıne bakınız.. ne kuranda nede hadıste kesınlıkle bu saydıklarımın zerresı yoktur murted zındıkların canı cehennem gıdeceğı konusunda şuphem yoktur..

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest ARİF

kardeşler çok şükür hepimiz müslümanız sizlerin hepinizinde gönlünden bir fitne veya azgınlık geçmediğine canı gönülden inanıyorum ancak peygamberimiz den sonra müslümanlar olarak hep aynı beşer olduğumuz için hatalara düştük bizler müslümanlar olarak hep bir guruba meyillenip islam ı o gurubun tarifi dışında anlamaktan öteye gidemedik. Kuran ve sünnet tek rehberimiz ama onları daha iyi anlamak içinde bizlerden daha iyi anlayan insanlardan yardım aldık (kimimizin hocası,kimimizin şeyhi-kimimizin abisi,kimimizin ..........) bunlardan bazılarına kimimiz müceddid derken kimimiz yanlış yoldaydı mümkün değil dedik hatta hatta çok ileri gidip ağır sözler söyledik: kardeşlerim şimdi soruyorum sizlere müslümanlar olarak kaç guruba kaç fırkaya kaç bölüme bölündük farkındamıyız, Yaradan bizleri hesap gününde hesaba çekerken sizce bu paramparça olan müslümanlardan hangisinin islam ı doğru anlayıp doğru yolda gittiğimizi bildirecek bize:ben korkuyorum ki bize şöyle mi der acaba diye .binlerce parçaya ayrıldınız hangi biriniz müslüman kanının akmasına engel oldunuz hanginiz dünyada islam ın hükmetmesi için birbirinizle uğraşmayı bırakıp çaba gösterdiniz........Kusura bakmayın kardeşler bizler müslümanlar olarak peygamberimizden sonra hiç bir araya gelemedik böyle devam ettiği müddetçe gelemeyizde zaten, birbirimize kelime oyunları ile yorumlar ile, onun alimi şuna bunu demiş ona şunu demiş o kafir olmuş bu münafık olmuş (hani hüküm ALLAH ındır idi)şu zalim olmuş ile yaftalamayı sürdürdüğümüz müddetçe ne kuran ın bize emrettiği gibi yaşayabiliriz ne imanı ne cihadı ne şirki ne küfrü ne hakkı ve batılı anlayabiliriz.HAYDİN ARTIK BİRBİRİMİZİN AÇIKLARIYLA, EKSİKLERİYLE ,HATALARIYLA UĞRAŞMAYI BIRAKIP MÜSLÜMAN GİBİ YAŞAYALIM MÜCADELEMİZİ ENERJİMİZİ HARCAMAMIZ GEREKENLERLE KAFİRLERLE YAPALIM. HAKKINIZI HELAL EDİN YANLIŞ KURDUĞUM CÜMLELERDE OLABİLİR (

Inneddîne Indallâhil Islam" Allah c.c Katinda Tek Din Islam'dir"

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest mehmet yavuzer

Kardeşlerim tartışmanın bir anlamı yok ben sadece şunu söylerim:İbn Teymiye değil islam insanlıktan bile nasibini almamış olan moğol ajanı bir mürteddir.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest Ziyaretçi

Mehmet yavuzer bence sen başlı başına bir fitnesin sende şüphelisin müslümanmısın acaba. Arif kardeş allah senden razı olsun allah ayaklarını sabit kılsın.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest Halil Hoca

İbni teymiyenin arkasından kimler gidiyor,şimdiki ışid kafalılar o halde ibni teymiye sağlam biri değildir,imamı şarani hazretlerinin dediği gibi kitaplarını okumamak lazım ehli sünnet alimlerimizin kaynakları bizlere yeterlidir vesselam

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...