SİDOMA 5 Report post Posted April 10, 2009 Muhterem kardeşim... Dört fıkıh mezhebi ortadan kalkınca Müslümanların bir ve beraber olacağını, tefrikanın ve çekişmelerin kalkacağını iddia ediyorsun. Mezheb sahibi olmayı zararlı görüyorsun. Yanılıyorsun. Dört fıkıh mezhebi esasta, usûlde, temelde birdir, aralarında ayrılık yoktur. Çeşitlilik esasa ait değildir, teferruata ait bazı meselelerdir ki, bir sakınca teşkil etmez. Aksine bir rahmet ve zenginlik teşkil eder. Dört mezhep kalkar ve mezhepsizlik yayılırsa ne olur biliyor musun? Her kafadan ayrı bir ses çıkar. Elifi görse mertek sanan cahiller ictihad yapar, fetva verir, din hakkında konuşur, söz ayağa düşer. Hak fıkıh mezhebi dört iken; binlerce, on binlerce, yüz binlerce bozuk, yanlış, sapık mezhep çıkmış olur. Bu ise Ümmet içinde kaos ve anarşi doğurur. Sizin mezhep aleyhtarlığınızın samimî olduğunu kabul edelim. Lakin bütün mezhepsizler sizin gibi değildir. Bazı kimseler, Ehl-i Sünnet İslâmlığını yıkmak, onun yerine yanlış yorumlara dayanan birtakım marjinal bid'at fırkalarını hakim kılmak istiyor. Daha önce de yazmıştım, iki büyük ve zengin Ortadoğu devleti Türkiye'yi kendi mezhep veya fırkalarına sokmak için gece gündüz çalışıyor, bu yolda büyük paralar harcıyor. Onlar doğrudan doğruya, açık ve samimî olarak Ehl-i Sünnet fıkhını, mezhebini, akaidini bırakın bizim mezhebimize girin demiyorlar, öncelikle Türkiye Müslümanlarını mezhepsizleştirmek istiyorlar. Bunların oyunlarına gelmemeliyiz. Taqiyyeyi bıraksınlar, cesur olsunlar, açık olsunlar, samimî olsunlar. Bendeniz bir Ehl-i Sünnet Müslümanı olarak nasıl açık seçik konuşup yazıyorsam onlar da böyle yapsınlar. Türkiye'de Ehl-i Sünneti kimler istemiyor? 1. Başka bir mezhebe, fıkha bağlı bir Ortadoğu devleti. 2. Ehl-i Sünnet dışı bir mezhebe bağlı başka bir devlet. 3. Reformcular, dinde yenilik, değişiklik isteyenler. 4. Müslüman yerli oryantalistler. 5. Fazlurrahmancılar, Ankara ekolü. 6. Sekülarizmle İslâm'ı bağdaştırmak, uyumlu hale getirmek isteyenler. 7. Bir kısım militan Sabataycılar, Gizli Yahudiler. 8. Kemalistler, Ergenekoncular. Bunların Ehl-i Sünnet aleyhinde çalışmaya hakları var da, benim Sünnî bir Müslüman olarak kendi mezhebim ve fıkhım için çalışmaya hakkım yok mudur? Mezhep ve mezhepsizlik konusundaki yazılarım bazılarını çok üzüyor, çok öfkelendiriyor. Hattâ küfür edenler, ağır hakaretler savuranlar bile görülüyor. Müslümanların kendi aralarındaki ihtilaflı konuları, anlaşmazlıkları ahlâk, edep, terbiye, efendilik, kardeşlik, insaf ve adalet sınırları içinde olumlu bir şekilde tartışmaları ve müzakere etmeleri gerekmez mi? Mesela, bazı mezhepsizlerin göklere çıkardıkları Kurtuluş Rehberi ilan ettikleri Efganî'yi ele alalım. Aykırı fikirleri olan bir zat "Efganî'yi tenkit edenler onun taharet bezi olamazlar..." demiş. Bu söz bir ilim adamına, ziyalı (aydın) bir Müslümana yakışır mı? Efganî gerçekten büyük, iyi, faziletli bir Müslüman ise bunu ciddî, ilmî bilgi ve belgelerle, tutarlı gerekçelerle isbat etmeye çalışsın. Ben ne diyorum: Efganî azılı bir farmasondur diyorum. Şiî olduğu halde kendisini Sünnî, İranlı olduğu halde Afgan olarak göstererek din kardeşlerini aldatmıştır, herkesin ictihad yapması yönündeki fikri ve görüşü bozuktur, maceraperest ve aktivisttir, İran şahını onun bir yakını katl etmiştir, ihtilalcidir, bir İngiliz ajanı ile yakın ilişkisi vardır, Bahaîlikle alakası vardır... Bunlara niçin cevap verilmiyor da, taharet bezi edebiyatı yapılıyor? Efganî'nin mason olduğunu söylemek iftira mıdır, hakaret midir? Bu gerçeği gizlememizi mi istiyorlar? Açıklanınca niçin sinirleniyor ve hakaret ediyorlar? Benim yazılarım büyük Müslüman kütle içindir. Mezhepsizleri muhatap kabul etmem. Sevgili din kardeşlerimi uyarıyorum: Zamanımızın en büyük fitnesi mezhepsizliktir, fıkıh ve Sünnet düşmanlığıdır. Sahih hadîslerin ayıklanması büyük fitnedir. Bu ayıklanma işinde bir Cizvit papazının çalıştırılması büyük ihânet ve rezalettir. Reformculuk, evcil ve ılımlı bir İslâm türetme çabaları İslâm ve Ümmet için en büyük tehlikedir. Ehl-i Sünnet, bid'atleri, hurafeleri kabul etmez. Bid'atler ve hurafeler elbette ayıklanacaktır. Lakin sahih hadîsler ayıklanamaz. Ben bir Müslüman olarak dinde reformu, mezhepsizliği, hadîs ayıklanmasını, Kur'ân'ın heva ve re'y ile yanlış yorumlanmasını asla kabul etmem. İcazetsiz, ehliyetsiz, reformcu ilahiyatçılara asla güvenmem. Laik düzenin ilahiyat fakültelerinden, icazetli din hocası çıkmaz, genellikle oryantalist yetişir. İslâm kültüründe ilahiyatçı kelimesi ve terimi yoktur. Ulema, fukaha, müfessirîn, muhaddisîn kelimeleri vardır. İcazetsizlik büyük, vahim, öldürücü bir kopukluktur. Diyanet her geçen gün bunların kontroluna, tesiri altına giriyor. Mason masonluk, reformcu reformculuk için nasıl çalışıyorsa ben de Ehl-i Sünnet için çalışacağım. İtirazı olan, gerekçelerini belirterek edeple, terbiyeli bir şekilde tartışsın. Bendeniz Ehl-i Sünneti savunmak için hiçbir yerden para almıyorum, herhangi bir maddî menfaatim yoktur. Ehl-i Sünnet ve Cemaatin doğru yol olduğunu ilmelyakîn ve hakkalyakîn bildiğim için bu yazıları kaleme alıyorum. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ali NFK 8 Report post Posted April 10, 2009 Bendeniz Ehl-i Sünneti savunmak için hiçbir yerden para almıyorum, herhangi bir maddî menfaatim yoktur. Ehl-i Sünnet ve Cemaatin doğru yol olduğunu ilmelyakîn ve hakkalyakîn bildiğim için bu yazıları kaleme alıyorum. Biz de size teşekkür eder, savaşınızda Allah'tan yardım için dua ederiz. Selamun Aleyküm! Quote Share this post Link to post Share on other sites
yeniceri38 1 Report post Posted May 3, 2009 şevket eygi iyi hoşta çıkmadığı kadın programı kalmadı...bunaklık illeti ona da bulaştı heralde.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
HİBE 0 Report post Posted May 4, 2009 Kadın programlarına çıkması o programların gelişimi açısından çok iyi ..eğitim önce kadında başlar. kadın programlarının anlamsız ve saçma sapan içeriğini izlemektense hitap ettiği kitlenin bu gibi faydalı ilimlerle meşgul olması daha güzel bence... Quote Share this post Link to post Share on other sites
ferza 0 Report post Posted May 4, 2009 Ben bir Müslüman olarak dinde reformu, mezhepsizliği, hadîs ayıklanmasını, Kur'ân'ın heva ve re'y ile yanlış yorumlanmasını asla kabul etmem. İcazetsiz, ehliyetsiz, reformcu ilahiyatçılara asla güvenmem. Laik düzenin ilahiyat fakültelerinden, icazetli din hocası çıkmaz, genellikle oryantalist yetişir. İslâm kültüründe ilahiyatçı kelimesi ve terimi yoktur. Ulema, fukaha, müfessirîn, muhaddisîn kelimeleri vardır. İcazetsizlik büyük, vahim, öldürücü bir kopukluktur. Diyanet her geçen gün bunların kontroluna, tesiri altına giriyor. Mason masonluk, reformcu reformculuk için nasıl çalışıyorsa ben de Ehl-i Sünnet için çalışacağım. İtirazı olan, gerekçelerini belirterek edeple, terbiyeli bir şekilde tartışsın. Yazılarınızın geneline katılmakla birlikte, bu sözleriniz bir ilahiyatçı olmamama rağmen beni dehşete düşürdü... Diğer gürüşlerinizde isabetli düşünmüş olsanız dahi, bu sözleriniz bir akrebin zehirinden bile daha öldürücü... "Siz ilahiyatçıları icazetsiz bir oryantalist olarak itham ederken, icazetinizi nereden aldınız acaba?" diye sormak zorundayım... Bu konuda size icazet veren olduğunu sanmıyorum... Biz de Ehl-i Sünnet'e tabiiyiz ama; zehirli oklarımızı atmamız gereken hedefi biliriz çok şükür... Quote Share this post Link to post Share on other sites
SİDOMA 5 Report post Posted May 4, 2009 İlahıyatçılar derken,hepsını içine aldığını zannetmiyorum sayın eyginin... şöyleki; adam düzenin ilahıyat prof.kalkıyor bu hadıs uydurma,bu mezhep gereksız,vs..atıyor tutuyor... sonrada bunu gören bırde ılahıyat okumuş dıyor...bunların örnekleri günümüzde güneş gibi ortada.. oklarımız bunlaradır;yoksa hakkıyla ılahıyatın gereklerını yapan bır muhteremede aynı okları göndermemiz söz konusu olamaz...selam ve dua ile.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
ferza 0 Report post Posted May 4, 2009 İlahıyatçılar derken,hepsını içine aldığını zannetmiyorum sayın eyginin...şöyleki; adam düzenin ilahıyat prof.kalkıyor bu hadıs uydurma,bu mezhep gereksız,vs..atıyor tutuyor... sonrada bunu gören bırde ılahıyat okumuş dıyor...bunların örnekleri günümüzde güneş gibi ortada.. oklarımız bunlaradır;yoksa hakkıyla ılahıyatın gereklerını yapan bır muhteremede aynı okları göndermemiz söz konusu olamaz...selam ve dua ile.. Umarım dediğiniz gibi olsun Sidoma; ama şu söz bile beni o kadar rahatsız etti ki, anlatamam... "Laik düzenin ilahiyat fakültelerinden, icazetli din hocası çıkmaz, genellikle oryantalist yetişir. " Benim düşünceme göre, olay sizin iyi niyetinizden farklı bir boyut taşıyor... Ama temenni ederim ki, sizin dediğiniz gibi; hepsini içine almamış olsun... Zira bu; büyük bir haddini bilmezlik olur.... :) Quote Share this post Link to post Share on other sites
nurulhak 22 Report post Posted May 4, 2009 Gercekten sorunlu bir cümle...Doğrudur bazı kitaplarımızda ehli sünnete ters görüsler yer alıyor fakat bütün ilahiyatcılar bu görsüleri benimseyip uygulamazlar. Üstad Necip Fazıl İmamhatipler acıldığı zaman Umutluydu. İlahiyatda İmamhatiplerin devamı olarak Üstadımızın yüzünü kara cıkarmıyacağız iNsallahh Quote Share this post Link to post Share on other sites
Mehmet Cemal 5 Report post Posted May 4, 2009 "Laik düzenin ilahiyat fakültelerinden, icazetli din hocası çıkmaz, genellikle oryantalist yetişir. " Arkadaşlar yapmayın lütfen, bu sözde bence hiç bir beis yok, kesinlikle doğruyu yansıtıyor. Burada tüm ilahiyatçılar denmemiş genelleme yapılmış yani Yahudi ırkı cimridir demek dünyaya gelen her yahudi mutlaka cimri olucak manasına mı gelir? kısacası İstisnalar kadideyi bozmaz işin esasına bakarsak maalesef ilahiyatçıların çoğu sapıktır. Bir çogu mezheplerin bile lüzumsuz olduğunu düşünüyor bunu direk söylemeseler dahi mezhepleri ve islam Alimlerini hafife alıyorlar. En basitinden medresede eğitim alan bi öğrenci Evliyaullahtan saygıyla bahseder onların adını anarken övgüyle imam-ı Rabbani Müceddid-i elf-i sani Hazretleri gibi eklemeler yapar İlahityacılar ise zaten pek kaynak olarak kabul etmiyolar ama bahsederken askerlik arkadaşından bahseder gibi gazali, rabbani gibi ifadelerle küçümseyerek kullanıyolar. Hadis i şeriflerde Kıyamete doğru gelecek alimler nasıl bildiriliyor: (Ahir zamanda sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacaktır.) [Asakir] (Bu ümmetin son zamanlarında gelenler, önceki âlimleri kötülediği zaman, ilmini gizleyen, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) [İbni Mace, İbni Adiy, İbni Asakir] (Hadisi bırak, Kur’ana bak diyerek beni yalanlayanlar çıkar.) [Ebu Ya’la] (Kur’andan başka delil kabul etmem diyenler çıkar.) [Ebu Davud] (Doğru söyleyenler yalanlanır, yalancılar kabul görür.) [İ.Ahmed] (Camiler ve hafızlar çoğalır, ama, hakiki âlim hiç bulunmaz.) [Ebu Nuaym] (Kıyamete yakın ilim azalır, cehalet artar.) [İbni Mace] (İlmin azalması, âlimlerin azalması ile olur. Cahil din adamları, kendi görüşleri ile fetva verir, insanları doğru yoldan saptırırlar.) [buhari] (Din adamları, ince meseleleri ele alıp, halkı şaşırtacaklar.) [Taberani] (Din âlimi kalmayacak, din adamı yerine geçirilen cahiller, bilmeden fetva verecek, herkesi, doğru yoldan çıkarmaya çalışacak.) [buhari] (Din adamları, halkın istediği yönde fetva verecek, helale haram, harama helal diyecekler, dini, ticarete, menfaate alet edecekler.) [Deylemi] Quote Share this post Link to post Share on other sites
ferza 0 Report post Posted May 4, 2009 "Laik düzenin ilahiyat fakültelerinden, icazetli din hocası çıkmaz, genellikle oryantalist yetişir. " Arkadaşlar yapmayın lütfen, bu sözde bence hiç bir beis yok, kesinlikle doğruyu yansıtıyor. Burada tüm ilahiyatçılar denmemiş genelleme yapılmış yani Yahudi ırkı cimridir demek dünyaya gelen her yahudi mutlaka cimri olucak manasına mı gelir? kısacası İstisnalar kadideyi bozmaz işin esasına bakarsak maalesef ilahiyatçıların çoğu sapıktır. Bir çogu mezheplerin bile lüzumsuz olduğunu düşünüyor bunu direk söylemeseler dahi mezhepleri ve islam Alimlerini hafife alıyorlar. En basitinden medresede eğitim alan bi öğrenci Evliyaullahtan saygıyla bahseder onların adını anarken övgüyle imam-ı Rabbani Müceddid-i elf-i sani Hazretleri gibi eklemeler yapar İlahityacılar ise zaten pek kaynak olarak kabul etmiyolar ama bahsederken askerlik arkadaşından bahseder gibi gazali, rabbani gibi ifadelerle küçümseyerek kullanıyolar. Hadis i şeriflerde Kıyamete doğru gelecek alimler nasıl bildiriliyor: (Ahir zamanda sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacaktır.) [Asakir] (Bu ümmetin son zamanlarında gelenler, önceki âlimleri kötülediği zaman, ilmini gizleyen, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) [İbni Mace, İbni Adiy, İbni Asakir] (Hadisi bırak, Kur’ana bak diyerek beni yalanlayanlar çıkar.) [Ebu Ya’la] (Kur’andan başka delil kabul etmem diyenler çıkar.) [Ebu Davud] (Doğru söyleyenler yalanlanır, yalancılar kabul görür.) [İ.Ahmed] (Camiler ve hafızlar çoğalır, ama, hakiki âlim hiç bulunmaz.) [Ebu Nuaym] (Kıyamete yakın ilim azalır, cehalet artar.) [İbni Mace] (İlmin azalması, âlimlerin azalması ile olur. Cahil din adamları, kendi görüşleri ile fetva verir, insanları doğru yoldan saptırırlar.) [buhari] (Din adamları, ince meseleleri ele alıp, halkı şaşırtacaklar.) [Taberani] (Din âlimi kalmayacak, din adamı yerine geçirilen cahiller, bilmeden fetva verecek, herkesi, doğru yoldan çıkarmaya çalışacak.) [buhari] (Din adamları, halkın istediği yönde fetva verecek, helale haram, harama helal diyecekler, dini, ticarete, menfaate alet edecekler.) [Deylemi] Yahu arkadaşım, lütfen bırakınız... Biz hala kendi içimizdeki bizi eleştirmekten vazgeçip; ne zaman BİR olarak hareket edeceğiz... Eygi Bey'i bir arkadaşım vasıtasıyla tanımıştım. Ama oryantalist diye tabir ettiği ilahiyatçılara, daha çok saygı duyarım emin olun.... Bakın siz kendi içinizde tezat yaşıyorsunuz. Bir taraftan; ilahiyatçıları, genelleme içine alıp "sapık" olarak ilan ederken, bi taraftan onları din adamı bünyesinde kabul ediyorsunuz... Ben, "sapık" diye nitelendirdiğim bir insanı; "din adamı" olarak niteleyemem şahsen... Ayrıca sözlerinizle; bir çok insanı itham altında bırakıyorsunuz ki, bu ithamın altından nasıl kalkabilisiniz, merak ediyorum... Ayrıca Eygi Bey ya da siz meselesi değildir esas olan... Ben bu düşünceye, her hücremle karşı çıkarım... Zira; içlerinde yolunu kaybetmiş bir kısım kendini bilmezler olduğu gibi; çok değerli insanlar da var... Ve sizin ithamlarınızın hiçbir noktasında birleşmiyorlar... Bu benim kendi değerlendirmemdir. Kabul edip etmemek; sizin özgür iradenize bağlı... (Mehmet Cemal: "kısacası İstisnalar kadideyi bozmaz işin esasına bakarsak maalesef ilahiyatçıların çoğu sapıktır. Bir çogu mezheplerin bile lüzumsuz olduğunu düşünüyor bunu direk söylemeseler dahi mezhepleri ve islam Alimlerini hafife alıyorlar. En basitinden medresede eğitim alan bi öğrenci Evliyaullahtan saygıyla bahseder onların adını anarken övgüyle imam-ı Rabbani Müceddid-i elf-i sani Hazretleri gibi eklemeler yapar İlahityacılar ise zaten pek kaynak olarak kabul etmiyolar ama bahsederken askerlik arkadaşından bahseder gibi gazali, rabbani gibi ifadelerle küçümseyerek kullanıyolar.") Bu cümlelerin sorumluluğu çok büyüktür... Lütfen... Bu sorumluluğu, kaldırabilecek misiniz? :) Quote Share this post Link to post Share on other sites
Metafor 3 Report post Posted May 5, 2009 Zira; içlerinde yolunu kaybetmiş bir kısım kendini bilmezler olduğu gibi; çok değerli insanlar da var... Ve sizin ithamlarınızın hiçbir noktasında birleşmiyorlar... Kimler acaba bu çok değerli insanlar, paylaşır mısınız? Bilmediğim ve öğrenmek istediğim için soruyorum. Şimdiden teşekkür ederim. Quote Share this post Link to post Share on other sites
fikircilesi 2 Report post Posted May 5, 2009 sizin bu sözleriniz bir çok açıdan yanlış ve günah.niye mi siz koskoca bir cemiyeti içindeki 3-5 şerefsiz yüzünden lekeliyorsunuz.ve birçok kişiye iftira etmiş oluyorsunuz.ve siz çoktan bu günahı kabul etmişsiniz.veya bu günahı farkedememişsiniz. şimdi "Kimler acaba bu çok değerli insanlar, paylaşır mısınız? Bilmediğim ve öğrenmek istediğim için soruyorum. Şimdiden teşekkür ederim."gelelim şu söze.bi kere kim olduğunu bilmene gerek yok.kaç kişi olduğu bile önemli değil.önemli olan içlerinden çıkıp çıkamayacağıdır.ve içlerinde değerli insanlar var.vardı.ve var olacak. son olarak sizin bu tavrınız yanlıştır ve değişmek zorundadır.eğer islama faydalı olmak istiyorsanızbırakın onun bunun dedikodusunuda o sapıkları birer birer susturmaya bakın.eğer bunu yapamıyorsanız bari çenenizi kapayında islama zararınız olmasın. Quote Share this post Link to post Share on other sites
ferza 0 Report post Posted May 5, 2009 Bak Kardeşim; ben sizi tanımam. Ama Eygi Bey'i az da olsa tanımışlığım vardır... Emin olun, ben o eleştirdiği insanların ayağının tozuna kurban olurum... Nitekim, bir gün karşılaşırsanız sorarsanız kendisine; 2001 senesinde Bursa'da hayatında ne gibi gelişmeler olduğunu. Daha fazla yorum yapamayacağım... Ayrıca, ben size ciltler dolusu isim söylesem bile, kabul etmeyeceğiniz gün gibi aşikar... O yüzden tenezzül edip kendiniz öğreniniz; eğer gerçekten iyi bir niyetiniz varsa... Haaa; "Sözümün sonuna kadar arkasındayım." diyorsanız, buyurun hesap gününü bekleyin... Yalnız; şunu bilin ki; "La ilahe illallah" diyen bir müslümanı eleştirirken; Allah'ın adalet sopasının size feci bir şekilde geri döneceğini de, aklınızın bir köşesinde bulundurun... :) Quote Share this post Link to post Share on other sites
ferza 0 Report post Posted May 5, 2009 Metafor; cümleyi sarfeden kişi olmadığınızı sonradan farkettim; bu yüzden mesajımı kendi üzerinize almayınız lütfen... Ama, şuursuzca eleştirmeyi ve su'i zanla itham etmeyi kendisine vird edinmiş bazı kişiler, bir kez daha düşünmeliler diyorum ve bunu bir insanlık görevi addediyorum.... :) Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ali NFK 8 Report post Posted May 5, 2009 İlahiyat Fakültesi, Diyanet Kurumu, İslam Enstitüsü, İmam Hatip okulları başlangıcından bu güne sorunludur. Ve hepsi İslamı Tahrif ve Müslümanı kontrol çabasıyla kurulmuştur. Bu gün öyle mi? Tam olarak değil zira bu plan ters tepti. İman gençliği eksik bilgiyle de olsa meydana çıktı. Bu gün çok değerli İlayiat Profesörlerimiz de var. İstanbul Müftüsü çok değerli bir zattır. Ancak Üstadın deyimiyle CİNAYET İŞLERİ yahut DENAET İŞLERİ bazen okadar çok saçmalıyor ki çeşitli ülkelerden tepkiler yağıyor. Netice itibatiyle laik devletin din kurumları, bir İmam-ı Gazali çıkaramaz. Hadi bu biraz da imkansıza yakın olsun, buna talib bile değildir. Bu kurumlarda görevli yahut öğrenim görenler gönüldaşlar alınmasın. Tersine Üstadı dinlesinlerde Devletin kalesini kendi açtığı gedikten ele alsınlar. Selametle... Quote Share this post Link to post Share on other sites
ferza 0 Report post Posted May 5, 2009 Prof.Dr. Süleyman Uludağ Prof.Dr. Mustafa Kara Prof.Dr. Ahmet Lütfi Kazancı Prof.Dr. Hasan Kamil Yılmaz Prof.Dr. İsmail Durmuş Prof.Dr. Bayraktar Bayraklı Prof.Dr. Cahid Baltacı Prof.Dr. Ziya Kazıcı Prof.Dr. Hasan Aksoy Prof.Dr. İsmail Kara Dr. Mehmet Emin Ay Listeyi daha çok fazla uzatmak mümkün.. Ama anlamak isteyene, bu kadar kafii sanırım... Bu şahıslar, elbette birer Gazzali değildir, ama kaç kişi Gazzali olabiliyor ki... Bu insanları da, sapık olarak isnad etmek için, kifayetsiz bir yürek gerek... :) Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ali NFK 8 Report post Posted May 5, 2009 Sayın ferza, siz ısrarla anlamak ve tartışmak istediğiniz şekilde bakıyorsunuz. Ben isim vererek sapık demedim. Sapık kelimesini dahi kullanmadım. Tekrar ediyorum ki bu kurumlardan Ehli Sünnet Vel Cemaat yoluna hizmet beklemiyorum çünkü laisizma temelli devlet kurumudur. Her kelimesi denetimlidir. Kaldı ki bu kurumdan Kafir ve Sapık Başı İbni Teymiye'ye alim diyen kitaplar çıkarıldı. Neyse bu konu da uzamasın. Tekrar ediyorum ki Yeni İman Gençliğini yoğurmak için bu kurumları fethedip hakiki İslami bilgiyi aktarmak gerekir. Buyurun ve siz bu işe başlayın. (Ayrıca yine bakkalın çırağını çağırır gibi Gazali dediniz. Uyarıyorum! İmam-ı Gazali Hazretleri deyiniz. Kurumdan öğrenmediyseniz alimlerden öğreniniz) Quote Share this post Link to post Share on other sites
nurulhak 22 Report post Posted May 5, 2009 Meyvelerin icinden elbet cürük cıkar. İlahiyat fakultelerinde eğitim görmüş her kisinin seksiz bir imanla cıkacak olması beklenemez elbet. Kaldı ki hidayet Allaha aittir. Biz İlahiyat fakultelerine,Diyanet islerine elestiri yapabilirz fakat oralara yerlesip bu görevlerde bulunmakta bizim elimizde. Değiştirebiliriz bazı yanlıs uygulamaları Quote Share this post Link to post Share on other sites
ferza 0 Report post Posted May 5, 2009 Sayın ferza, siz ısrarla anlamak ve tartışmak istediğiniz şekilde bakıyorsunuz. Ben isim vererek sapık demedim. Sapık kelimesini dahi kullanmadım. Tekrar ediyorum ki bu kurumlardan Ehli Sünnet Vel Cemaat yoluna hizmet beklemiyorum çünkü laisizma temelli devlet kurumudur. Her kelimesi denetimlidir. Kaldı ki bu kurumdan Kafir ve Sapık Başı İbni Teymiye'ye alim diyen kitaplar çıkarıldı. Neyse bu konu da uzamasın. Tekrar ediyorum ki Yeni İman Gençliğini yoğurmak için bu kurumları fethedip hakiki İslami bilgiyi aktarmak gerekir. Buyurun ve siz bu işe başlayın.(Ayrıca yine bakkalın çırağını çağırır gibi Gazali dediniz. Uyarıyorum! İmam-ı Gazali Hazretleri deyiniz. Kurumdan öğrenmediyseniz alimlerden öğreniniz) Kardeşcağazım zaten mesajım size değildi. Diğer mesajlarda ilahiyatçıları sapık olarak addeden şahsa idi... Sadece Gazzali Hazretlerini örnek verirken, sizin örneğinizi kullanmıştım... Ayrıca siz daha önceki mesajınızı editlediğiniz için; direk "Gazzali" diye hitap ettiğinizi, gözünüze sokamıyorum malesef... Uyarınızı dikkate alacağım; teşekkürler... Umarım, siz de gözünüzden kaçırmazsınız bir daha... :) Quote Share this post Link to post Share on other sites
nurulhak 22 Report post Posted June 17, 2009 Diyanet, laik olduğunu söyleyen bir Ülke için başlı başına bir çelişkidir aslında. Btün dinlere eşit mesafede yaklaşacağını söyleyen devlet, Diyanet İşlerini,İslam dini için kurmuş,aslında ona bir öncelik(!) tanımış olur, sus payı verir gibi... Bizim yapmamız gerekense Bize atfedilen bir kurumun,gerçek manada bizden iz taşıması için mücadele etmek. Quote Share this post Link to post Share on other sites
