mürid 20 Report post Posted July 12, 2007 ÇİLE Bedahet hissi, Peygamberlik makamının aslî ve mutlak sahibinin buyurdukları gibi "kalbde bir nur"dur ve izahın üstünde bir şeydir. Mevlâna der ki: - Sarayda gece... Sultanlar uykuda... Zindanda gece... Mahpuslar uykuda... Yani saadette ve felâkette, kimsenin hiçbir şeyden haberi yok... Hepsi gaflette birlik... Bir şeyi bedahetle bilir, akılla ararız. Bedahet hissimiz olmasaydı akıl tek şey anlayamazdı. Bedahet öyle bir histir ki, akıl ona köle diye verilmiştir. Akıl hiçbir şeye inanmaz; onda inanma hassası yoktur. O inanılanın arkasından gelen bir hesap memurudur. Aklın sâf vahidi, vâhid içinde anlamak iktidarı da yok... Nisbetlerin ölçüsü olan akıl, 1'i 2'leştirmeden anlayamaz ve kendisinde bütün nisbetlerin berhava olduğu sonsuz mücerredi kavrayâmaz. Sâf vahidi idrak, ruhun işi... Onda da hesap yok, kabul etmek var... Hızlı hızlı tespih çeken bir velî'ye sorarlar: - Tespihte ne arıyorsun? - Gafleti arıyorum!.. Gaflet... Sırasına göre belki en büyük nimet... Fakat esasta zehirlerinzehiri... Ey müslüman, sana düşen nimetse sadece çile... Uyumamak ve düşünmeye memur olmak... Bu çile kapısından erişilecek dünyayı bilseydin, yatağını ve yorganını satardın! ..................... Quote Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted July 19, 2007 Bu son paragraf; kalp gözünü kapayan, eşya ve ruhun iç yüzünün esrarını çözerek sonsuzluk şerbetinden içmek yerine ruhunu ve bedenini gündelik hayatın miskin ve kokuşmuş meşgalelerine memur eden, gaflet uyksusundaki müminin suratına indirilen bir tokat mahiyetindedir ! O mümin ki bir doğrulabilse, aynanın karşısına geçip teninin ötesini bir görebilse, gözlerinin içindeki karadeliği bir farkedebilse... Quote Share this post Link to post Share on other sites