Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
esvedeyn

Kovulduk Ey Halkım..Çölaşan'dan Kitap!

Recommended Posts

Emin Çölaşan..Müstafi piyon

62404.jpg 'Beni Böyle Kovdular Ey Halkım'

 

Emin Çölaşan Hürriyetten kovuluş nedenini kitaplaştıtdı..Doğan Grubu’nda geçirdiği 22 yılı ve işten kovulma sürecini tüm ayrıntılarıyla ‘Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi’ isimli kitabında anlattı.

Kitap yakında piyasaya çıkacak , Akşam Gazetesi Çölaşanın kitabının bazı önemli bölümlerini yayınladı...İşte o başlıklar :

 

.Ben hükümet aleyhine yazdıkça Ertuğrul kızıyordu. Yine aramaya başladı: Niye yazıyorsun bunları be kardeşim, bin defa rica ettim yazma diye. Ondan sonra başımıza bela açıyorsun..

 

.AYDIN DOĞAN’DAN ‘FIRÇA’ MEKTUBU ;

 

Kitaptaki en önemli bölümlerden biri de AKP’nin 8 aydır iktidarda olduğu 24 Temmuz 2003’te Aydın Doğan’ın Çölaşan’a yazdığı mektup. “Sevgili Emin” diye başlayan ve “Gözlerinden öperim” diye bitirdiği “fırça” mektubunda Aydın Doğan kibarca şu uyarılarda bulunuyor:

 

“.... Bugün denizde yüzerken iki önemli arkadaşım bana şu suali sordu: ‘Yahu Emin Çölaşan yıllardır İ. Melih’i yazar, onun fakir çocuklara dağıttığı 150 futbol topunu. Herkes ‘Emin Bey soyguncularla hiç uğraşmıyor’ diyor. Tabii cevap vermekte zorlanıyorum. Evet Emin, 25 yıl sonra sana böyle bir mektup yazmak durumunda kaldım...”

 

.ERTUĞRUL ÖZKÖK: Gazetecilik değil cambazlık yapıyorum!

 

ÇÖLAŞAN kitapta Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’le olan kavgalarını ve diyaloglarına da geniş yer veriyor. Çölaşan Özkök’ün kendisini her seferinde sırtından vurduğunu anlatıyor.

 

Ertuğrul Özkök’ün, bir görüşmede anlattıkları ise şoke ediyor:

 

“Ben aslında gazetecilik yapmıyorum burada biliyor musunuz? Ben cambazım cambaz. Cambazlık yapıyorum. Benim zamanımın yüzde 80’i cambazlıkla geçiyor. Benim karşımda patron var. Kızları var, damadı var.”

 

.Diğer Başlıklar ŞÖYLE:

 

Beni böyle kovdular ey halkım ;

 

 

Aydın Doğan Çölaşan’a ilk uyarısını ne zaman ve nasıl yaptı?

 

 

Çölaşan işten atıldıktan sonra ilk nereye gitti?

 

 

Özkök’ün Cumhurbaşkanlığı için oyun planı neydi?

 

 

Özkök, bir yemekte kaç çeşit şarabı deneyip beğenmedi?

 

 

AKP’nin seçim başarısından sonra Özkök’ün tepkisi ne oldu?

 

 

“Aydın Doğan, hükümete kinleniyor” derken kastedilen neydi?

 

 

Aydın Doğan, Çölaşan’ın hangi yazısını affetmedi ve küstü?

 

 

Özkök’ün “Gözünü seveyim hakkında yazma” dediği kişi kim?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ahmet Turan Alkan'ın konuyla ilgili yazısını ekleyelim, tablo eksik kalmasın.

 

 

 

Yazar: Kovulduk ey halkım, unutma bizi!

Halk: İyi de ne yapayım yani kardeşim, üzüldük, geçmiş olsun, bi dolu kınama mesajı çektik; ee daha ne istiyorsun?..

-Ben babamın hayrına kovulmadım ki ey halkım, ben sizler için şeyederken kovuldum!

 

-Tamam kardeşim, biz de üzüldük; sen kovulup geçim darlığına düşeceksin diye uykularımız kaçtı, daha ne yapalım şimdi?

 

-Üzülmekle yetinecek misin; beni bu berbat durumda yalnız mı bırakacaksın ey halkım (bkz. Küçük Emrah filmlerindeki ezilme sahneleri) Zaten ben... önemli değil, giderim yoluma tek başıma..

 

-Yav tamam trip yapma kaç kuruş bu kitap?

 

-Bana bak halkım; beni medya devleri, dolar milyarderi patronum bile satın alamadı; sen mi vereceğin üç kuruşla satın alacaksın; şaşarım aklına. Parada gözüm olsaydı, masaya yumruğumu vurup istifayı basmazdım anladın mı?

 

-Bi dakka; az önce kovuldum diyordunuz?

 

-Beni kimse kovamaz; Ertuğrul beni sırtımdan vurmadan bir saniye önce ben istifa etmiştim zaten; güvenlik kameralarında vardır bu olay, baksınlar ve iftira etmesinler. Ne diyordum?.. Abi ben bir gün böyle sabah geldim gazeteye; Ertuğrul aramış. Niye aradığını biliyorum tabii, aldırış etmedim. Az sonra bi daha: "Yav yapma bunu, sen benim halimi biliyor musun estek köstek..." dedim ki, "Ertuğrul Ertuğrul; sen değil, feriştahın gelse yazılarımı sansür edemez. İspat ettiğiniz anda çeker giderim buralardan" dedim, tırstı!

 

-İspat ettiler ama sonradan galiba, öyle bir şey olmuştu değil mi?

 

-Edemediler, ettiler, edemezler, ne ettiler; bana bak, provokatör müsün sen yav ey halkım, alıyorsan al şurdan bi kitap...

 

-Abi ne kızıyorsun bana şimdi be; bunca sene patronun gölgesinde yatıp el âleme bulaşırken iyiydi de niye şimdi adamcağızı karalıyorsun ki? Bugüne kadar yazdığın sıradan şeyler mukabilinde eşek yüküyle para alırken de hiç celâdet göstermedin. Bu biraz ucuz babayiğitlik olmuyor mu?

 

-Ah ah... Şimdi böyle olduk değil mi; ben sizler uğruna ölüm tehlikelerini göze alıp yiğitçe savaşımlar şaaparkenkene şimdi üç kuruşluk kitap için ağzınız hangar gibi açılıveriyor. Almayın kardeşim almayın. Önemli değil... Beni zaten felek vurmuş, bir de siz vurun! Fakat unutmayın ki, Anadolu'nun herhangi bir köyünün herhangi bir tepesindeki ceviz ağacının dibine kadar bu liboşlarla çatışmadan ölmem ben...

 

-Niye ölesin ki abi, çok yaşa fakat hiç inandırıcı değilsin; yakında talk-showcu çocuklar, turistik otellerde taklidini yapmaya başlarlarsa hiç şaşırmam. Hikâyen satmaz azizim; çünkü çok çelişki barındırıyor.

 

-Satar mı satmaz mı görürsün sen; ben kitapları onyüz bin milyonlarca baskı yapılmış bir yazarım...

 

-Yakın arkadaşlarının sırlarını yazarsan biraz meraklısı çıkar elbet; iyi-kötü, adamlar seni yıllarca 'bizden' belleyip sır emanet etmişler; fakat sandığın gibi tutmaz, bak görürsün.

 

-Önemli değil, paraya ihtiyacım yok benim; ben şan için, onur için, halkım için şeyapmışımdır bu şeyleri...

 

-Tamam işte abi, at terli, yem kesmiyor. Senin durumundan bir kahramanlık hikâyesi çıkmaz, sen bilemedin tersine kahraman hikâyesi çıkar!

 

-Ne yani, yazmayım mı; bu yiğit kalem sussun mu; susturamazlar; susturamazsınız uleeen!..

 

-Aman be abi, biz seni yazarken de bilirdik. Patronunu görmezden gelirken onun rakiplerine demediğini komazdın; adam bunca tazminat cezasını işine yaradığın için ödedi, işin bitince de kapıya koydu!

 

-Kapıya koymadı; ben istifa ettim; gerçekleri yazarsam Türkiye hop oturup hop kalkar, bilesiniz bunu!

 

-Tabii tabii, zaten çok heyecanlı oluyor abi, sen anlatırken ben bu arada bir koşu sebze haline gidip geleyim; okey?

 

-Kitap almadan mı gidiyorsun; biz bu baskılardan yılmayız aslanım; gerçeklerden kaçma, gel, gel; son asrın en yiğit, en savaşımcı yazarının kitabına gel vatandaş; hediyesiii!..

Share this post


Link to post
Share on other sites

sen kimsin ki, bana ve benim gibi düşünenlere "halkım" diye biliyorsun ....

 

Seni dar ağacına götürseler ve bana fırsatı verseler, ayaklarının altındaki sandelyeyi ayağınla itmeyen dervishe lanet olsun!

Share this post


Link to post
Share on other sites

epey geniş çaplı bir yayınevinde çalışan yakın arkadaşımın dediğine göre, kitabın çıkacağı günün sabahı erken saatlaerde kapı önüne biriken yaklaşık 20-30 kişilik bir gurup ÇÖL_AŞAN HALK-I ! kitabı heycan içersinde beklemeye başlamışlar...yayınevi aracının dükkan önüne yanaşmasıyla kalabalakta 'bize kalırmı kalmazmı' endişesiyle bir telaş başlamışki sormayın.

ve 3 koli kitabın (150 adet) 1 saatte bitirmişler.

Share this post


Link to post
Share on other sites

'bu ülkeye yapabileceği bütün kötülükleri yapamamış bir insanın kompleksleridir bunlar ey halkım' diye bir kitap yazsan hadi neyse.ey emin çölaşan sana şerefsiz bile diyemiyorum.şerefsizlerde en azından ŞEREF kırıntıları vardır.

ahmet turan alkana ve yazısını bizimle paylaşana teşekkürler...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Ahmet Turan Alkan'ın konuyla ilgili yazısını ekleyelim, tablo eksik kalmasın.

Yazar: Kovulduk ey halkım, unutma bizi!

............................

 

konun ta başında aklıma gelen vakti zamanında okumuş olduğum bu yazıydı.Hemen konun altında da görünce yani başkasının da aklına gelmiş olması hoş bir tevafuk oldu benim için. :rolleyes:

 

Müthiş bir adam canım şu A.T.Alkan

Share this post


Link to post
Share on other sites

Vurun ki, on yıllardır gizlediğiniz gerçek yüzünüz dökülsün ortaya. Vurun ki, tüm çekirdekler yayılsın ortalığa da o sahte demokrat, modern, ilerici yüzünüzü görsün herkes.

 

Üç kuruşluk menfaatleriniz için, günübirlik çıkarlarınız için nasıl birbirinizi ensenizden ısırdığınızı biz yazınca sinirleniyorsunuz, ama böyle birbirinizin karpuzunu yere çarpınca çıkıyor gerçek kişiliğiniz ve dünyanız.

 

Çarpın hışımla karpuzlarınızı yere ki, menfaat eksenli, çarpık ilişkilerinizi görsün ümmet-i Muhammed. Deri koltukların, pahalı halıların, yıllanmış şarapların, güzel makyajlı kızların sarmaladığı o koyu renkli camlarla kuşatılmış dünyanızı biz bu kadar yakından, birinci elden öğrenelim. Sizin gibi imkânlarımız yok, kulaklarımız da Midas'ınki gibi değil özel görüşmelerinizi faş edebilecek durumda değiliz.

 

Ama bu karpuz düellolarınızda çıkıyor gerçek kimlikleriniz ortaya. Bu da Allah'ın başka bir hikmeti işte!

 

Bir zaman kasalarınızın, çıkarlarınızın beraber olduğu, aranızdan su sızmadığı, hatta baba-oğul ilişkisi yaşadığınız insanların menfaat ayrılığı yaşandıktan sonra böyle karpuzu yere çarpma eylemi sonrasında bilelim iç yüzünüzü, tanıyalım sizi.

 

Çarpsın yere karpuz ve dağılsın dört bir yana kirli çekirdekleri...

 

Kitap yazın, ekrana çıkın, köşe kaleme alın, internet sitelerine açıklama yollayın. Düne kadar yücelttiğiniz, birbirinize sahip çıktığınız, yediğiniz içtiğinizin ayrı gitmediği kişileri şimdi cascavlak atın milletin önüne. O da can havliyle üzerini silkelerken bir yandan, diğer yandan sizin ne mal olduğunuzu söylesin bize.

 

Biz uzaktan gözlemlerimizle, basiretimizle, kim olduğunuzun kırkta birini bile yazarken kızıyor, öfkeden köpürüyorsunuz çünkü. Ama o gizlediğiniz gerçek yüzünüzün, ardına saklandığınız maskenizin inmesinden sonra 'Tamam ama sen de şöylesin' demekten başka çareniz yok siz de biliyorsunuz. Bir tencerenin yapabileceği en büyük intikam girişimi diğerinin karasını göstermektir, biliyoruz bunu.

 

Vurun karpuzu, yere vurun!

 

Vurun ki, on yıllardır gizlediğiniz gerçek yüzünüz dökülsün ortaya. Vurun ki, tüm çekirdekler yayılsın ortalığa da o sahte demokrat, modern, ilerici yüzünüzü görsün herkes.

 

Yaptığınız mesleğin bir maske, kurumunuzun bir paravan olduğunu biz anlatamıyoruz. Anlatamıyoruz; çünkü kuralınız, kaideniz, kutsalınız yok. Tüm gücünüzle inancımıza, kutsalımıza, değerlerimize saldırıyorsunuz çünkü. Ahlaksız bir oyun geliştirmişsiniz, herkes biliyor artık. Bu nedenle biz sadece 'acaba?' diye sorabilirken siz birbirinize isim, yer, tarih belirterek vuruyorsunuz. Ve dökülüyor boyalar birer birer.

 

İndikçe maskeleriniz gerçek yüzünüz çıkıyor ortaya. Gizlemeye çalıştığınız kişiliğiniz, ruhunuz, iç organlarınız... Yaşadığınız ilişkilerin çıkarcılığı, dostluklarınızın yapaylığı, ahbaplığınızın sentetik oluşunu tarih kayıtlara geçsin istiyoruz.

 

Yere saçılsın karpuz ki, hırsınız için neler yapabileceğinizi görsün bu millet. Doymayan iştahınızı, açgözlülüğünüzü göstersin bize eski dostlarınız. Siz soğuk yerken intikam yemeklerinizi, biz size ait tabloların eksik yönlerini tamamlayalım.

 

Bizim sizi tanımlamamıza kuduruyorsunuz, burunlarınızdan duman çıkıyor ve tekmeliyorsunuz pahalı halılarınızı. Ama birbirinizi tanımlamanızı da görüyoruz işte. Belki edebî değeri beş kuruş etmez yazdıklarınızın, insani olana, erdeme, vicdana dair tek kelime bulunmaz yazdıklarınızda; ama siz varsınız o tabloda. Yazın ki bilsin bu millet, yazın ki sizin birbirinizi tanıdığınız kadar tanıyalım sizi.

 

Siz karpuzlarınızı yere vurun, biz gördükçe iç yüzünüzü, gerçeği çarpalım suratınıza. Başka türlü anlamıyorsunuz çünkü!

 

M.Nedim Hazar

Share this post


Link to post
Share on other sites

Zeher akmış da gitmiş..

Bu M.Nedim Hazar beyefendi de çok sivri dilli adam canım :rolleyes:

bu arada bayağı Zaman gazetesi takipçisi yada Zaman yazarları takipçisi varmış.dikkatimi çekti de.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...