Kement/Başmakalelerim 2’den

KEMENT

-Kurtarın milleti ve kendinizi CHP kemendinden! 1959 ve 1960 son vâde!-

CHP bu milletin başına bir fikirle gelmedi. Bir zaferle geldi. Millî kurtuluş zaferini besleyen ruh, tez zamanda mübarek eşya satan aşağılık işportacılar gibi, o ruha gayr ve istismarcı bir zümrenin eline düştü. Bu ruha sözde nisbet ifade edip asılda onunla alakasız mahut zümre, güya düşmandan kurtardığı milleti, artık kurtarılamaz şekilde tasallutuna hedef kıldı.

Bu millet, Allah’ın üstün bir “safkan” olarak yarattığı asil bir at olsun… Onlar güya canavardan kurtardıkları “safkan”ı boynunda ve nefes borusunun üstünde zalim bir kementle zaptedip dolap beygirleri diye kullandılar. Varlık vergisine kadar gittiler; eğer yabancılardan ürkmeselerdi, var etme vergisine kadar gidebilirlerdi.

Evet, onlar bu milletin başına bir fikirle gelmedi; bir zaferin istismarıyle çullandı. En kısa zaman içinde kaybedilen “Kuvay-ı Milliye” ruhu, o ruhun mümessilliğine en uzak ellerde o türlü tersine döndürüldü ki, meselâ başta yasak olan içki, sonra yasa oldu.

Dolap, nasıl beygirine kendini çektirmek suretiyle beygiri çekerse, onlar da, halka “İrade senindir!” diyerek iradelerini tatbik etmeği bildiler.

Yeri, suyu ve gökleri teshir edici her türlü vasıta ve âletlerine rağmen bin yıldır Batılıların İslâmiyetten alamadıkları öcü bizzat almaya kalktılar. Kökümüzü kurutmak için, ona giden bütün su yollarını, tarih, an’ane, lisan, terbiye, aile rabıtasını çürüttüler. Nihayet 163 üncü maddeyle, bir insanın evlâdına “Allah’tan kork!” demesini bile cürüm sayıcı bir Allah düşmanlığı ilân ettiler.

Zaten güvelerin yemeğe başladığı ahlâk kumaşımızı kusmuk bezi diye kullanmakta asla tereddüt etmediler. İman, vecd, aşk, samimiyet, saffet, fedakârlık merkezlerimizi, diş kökleri gibi çekip çekip çıkardılar ve yerlerinde sızıya bile istidat bırakmadılar.

Bütün lügatçesi üç beş hırıltı ve sekiz on kelime, olanca metafizik humması da futbol maçı, yalnız hazmî ve tenasülî cihazlarıyle yaşayan nesiller türettiler. Köylüyü ahlaken, buğdayını yere gömüp hükümetten saklayacak, bedenen de kötü gıdalanışın ölü çehresi ve solucan dolu şişkin karnından ibaret bırakacak derecede alçalttılar.

10 kuruşluk tartı makineleri gibi rey pusulaları atan makine meb’usların kurduğu Meclis, meddahlar ve pohpohçular zümresi, yârân sınıfı, iltimas, rüşvet, irtikap, suistimal, vurgunculuk, karaborsacılık, hep kendi zaman ve mekanlarının unsurları…

Şimdi bunlar, 9 yıl evvel bir tekmede dolabın kollarını kıran milleti, yeni bir kement oyununa getirmek sevdasında…

Hepsi kendilerinden müdevver urların felâketini ve son ihtilâtları Demokrat Parti İktidarına yükleye yükleye milleti öyle sersemlettiler ki, sanki Demokrat Parti Halk Partisi, Halk Partisi de Demokrat Parti oldu.

Hele tayyare kazasından ve Demokrat Parti safında en hasbî ve samimî, tek ve örnek basın hamlesinin fışkırmasından sonra bir anda elden kaçırdıkları itibarı yenilemek için giriştikleri mezbuh hücum, bu tabiyelerinin en parlak ifadesini verdi. Demokrat Parti iktidarı ise, bütün gayesi, sadece kendisini mazlum göstermekten ve bu suretle itibarını iadeye çalışmaktan ibaret CHP taktiğine gereği gibi karşılık veremedi; ya onları büsbütün serbest bırakmak, yahut başlarını tam ezmek şıklarından birini bütün yekûnuyle seçemedi, mütereddit ve kekeme teşebbüslere girişti ve doğrusunu söyliyelim, sırf Menderes’in güttüğü millî politikadan nefret eden milletsiz matbuatın bir bahane diye kendisini tutması üzerine CHP sahte ve fâni de olsa yine bir takım krediler kazandı.

Fakat bütün bu krediler, işleri güçleri “safkan”a seyislik etmekten ve onu diledikleri gibi kullanmaktan başka bir şey olmayan zümre nezdindedir. Boynunda ve nefes borusunun üstünde 27 senelik zalim CHP kemendinin yarasını taşıyan “safkan”, Allahtan aldığı insiyakla bilmektedir ki, kement yolu, başsız ve sonsuz bir ıstırap caddesi halinde, fasit daire ebediliğine girecektir. Bunu millet bilmekte, fakat Demokrat Parti iktidarı, onların elinden kemendi alıp kendi boyunlarına geçirmemekte, onları öz kementleriyle boğamamaktadır.

Demokrat Parti iktidarı, 1950 de memur olduğu işi 1960 da yapamaz ve daima birtakım (palyatif)ler, müsekkinler, anlaşmalarla vaziyeti idare etmeğe başlar, yüzbin baraj inşasından mühim bir iş olarak CHP hisarını yıkmayacak olursa, eski Roma cenaze alaylarının sahte ağlayıcıları yerindeki şu iğrenç şamata esnafına rağmen millî insiyakı ayaklar altına ve CHP yi başüstüne almış olur.

Kurtarın milleti ve kendinizi CHP kemendinden… 1959 ve 1960 son vâdedir!

29.5.1959

(Mezbuh: Boğazlanmış.,.)

(Başmakalelerim 2, Büyük Doğu Yayınları, 1. basım / s.199-200-201-202)

Share

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.