Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Abdülhamid-HAN

Efendİler!

Recommended Posts

Efendiler!

Yazar: Erhan ÖZHAN

[email protected]

Bu yazıyı “GABAR ŞEHİTLERİ’NİN” aziz hatırası için kaleme almışken, “DAĞLICA ŞEHİTLERİ’NİN” kini damla damla kâğıdımızda toplandı! Kimse, hiç kimse şehit ailelerimiz kadar acıyı hissedemez elbette, onun için çektiğimiz acıdan ziyade, bize acı çektirenleri, içteki işbirlikçileri ve dıştaki dışkıları gerçek kimlikleri ile ortaya koyacağız.

Benim köyümdeki Memed Ağa nasıl tanımlıyorsa hainleri, köyümdeki nur yüzlü analarım nasıl konuşuyorsa işte öyle yazacağım. Ne entellektüel taklitçilik yapacağız ne de birilerinin düdüğü olacağız, yalnız ve yalnız şalvarlıların, tezek kokuluların, kınalıların, yazmalıların, kasketlilerin sesi olacağız! Yazdıklarımızla, tabutlara sarılan analarımızın ellerinden öpeceğiz!

Atalar hakkı için, Anadolu Müslüman Türk varlığı için, hak edene misliyle karşılık verme hakkımızı kullanma kararlılığındayız… Anaların feryatları birer kutlu çağrı olmuş, yazacaklarımızın emrini şehit çocuklarından almışızdır. Bu vazife, en ufak bir ürküntü hissetmeden, en ufak bir şüpheye yer bırakmaksızın yerine getirilecektir...

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM.

Atalar hakkı için… Susan dilimizi hain bilir, yerinden koparırız…

“Savaştan savaşa bizimdir vatan

Barışta sahibi değişir oğul!”

Milletimin binlerce yıldır çektiği ızdırabı ne de güzel özetlemiş şair. Ta ezelden beri, yüksek mevkilerin yüksek yüksek adamları; orada, uzakta olan bir köyü ve köy halkını yalnızca savaş ve seferberlik halinde hatırlamışlardır. Devletin iyi günlerinde halkın cehaletinden şikâyet etmişler, onunla dalga geçmişler, savaş olup ülke elden gideceği ve o “muhteremlerin” koltukları altlarından kayıp gideceği zaman ise halkın yüksek vatanseverlik duygusunu anlata anlata bitirememişlerdir! Fakirin fakir olmasından hiçbir sorumluluk hissetmeyen bu zat-ı muhterem görünüşlü asl-ı zavallılar, savaş meydanında, beğenmedikleri o elleri kınalı, üzeri tezek kokulu köy çocuğunu en ileri mevzilere konuşlandırırlar! Köy çocukları, yani biz tezek kokulu vatan evlatları, hainlere karşı mevzilenirken; “onların” çocukları bar ve meyhane köşelerinde, nefsani arzularıyla açtıkları siperlerine(!) “kız düşürmek” için mevzilenmişlerdir(!).

Şehitler hakkı için… Yazmayan elimizi hain bilir, yerinden koparırız…Lüks kokteyllerin iğrenç görünüşlü, yanlarındaki fino köpekle çirkinlik yarışına girebilecek kadar iddialı kokoşları, artık bu toprakların kokteyllerde kazanılmadığını bilecekler! Bilmezlerse bildirilmelidir, bildirilecektir! Yedi yıldızlı Dubai otellerinde veya süper lüks “kâbe manzaralı” otellerde yaptıkları sayısız umre ziyaretlerini milyarlık eşarplarla kapamaya çalışan, küçük bir kozmetik dükkânını doldurmaya yetecek kadar boya ve koku sürünüp, ramazanda halkla birlikte olmak adına iftar çadırına inip günah çıkartan siyasi büyüklerimizin saygıdeğer muhafazakar(!) eşleri, başlarındaki örtünün manevi değerinden ziyade eşlerine kazandıracağı oy miktarını hesap etmekteler ise vay hallerine..! Din gerektirdiği için değil de moda ve siyaset gerektirdiği için örtünenler bilmelidirler ki: O mübarek örtü mübarek başlara, yani saf bir iman temizliği ile karşılığını yalnızca Allah(cc)’tan bekleyerek örtünen Müslüman kızlarımıza yakışır. O başörtü, sahte sağlık raporları düzenleyerek “oğlancıklarını” cepheden kaçırıp, evcilik oynamaya gönderen sosyete annelerine değil, “ git oğlum ya gazi ol şehit” diyerek evlatlarını cepheye gönderen analara yakışır.

Dinim hakkı için… Görmeyen gözümüzü kör belleyip yerinden sökeriz…

Ellerinde içki kadehleriyle adeta HAKİKATE meydan okurcasına ( haşa ) başörtüme dil uzatanlar, uzattıkları dilin de, uzattıkları ellerin de koparılacağının farkına varsınlar! Başörtümüze dil uzatanlar, Şehit analarını şehit merasimine de almasınlar o zaman! O örtüye el ve dil uzatanların, Maraş’ta ninemizin başındaki örtüyü çıkaran ermeniden farkı yoktur gözümüzde! Haa bu arada, türban borazanlığı yapan ve bundan nemalananlar sevinmesinler ve kendilerini Sütçü İmam zannetmesinler sakın! Başörtüsünü siyaset malzemesi yapıp yüklerini tutanlardan olsa olsa “vesikalı” siyasetçi olur! Sütçü imamlar işte bu dergilerde yazanlar, işte bu yazıları kaleme alan Müslüman TÜRK gençleridir!

And verdiğim gönüldaşlar hakkı için… Yazmasa bu kalem senin yazını, çekmezse bu kalem senin çektiğin çileyi, kalemimiz kırar göçüp gideriz…

Terörü protesto eden üniversite rektörlerini izlerken gözlerimiz dolmaması mümkün mü? Köyündeki televizyondan bu kelli felli adamları, süslü püslü bayanları ellerinde Türk bayraklarıyla izleyen analarımız, babalarımız ne de seviniyorlardır çocuklarımız emin ellerde diye! Üzerlerindeki “semerleri” gösterip adam rolü yapanların, etrafa onucu yıl marşı haykırarak vatanseverliğini(!) kanıtlayanların artılarını da eksilerini de artık bütün millet bilecek, okumaya gönderdikleri okullarda çocuklarına neler çektirildiğini bu sayfalardan okuyacak!

Kendi fakülte binalarının bölücüler tarafından, bölücü marşlar eşliğinde işgaline hiçbir ses çıkarmayan, bölücü saldırılara maruz kalan milliyetçi-mukaddesatçı öğrencileri sorgusuz sualsiz suçlu koltuğuna oturtan ve bu saldırıya uğrayan vatansever öğrencilere 6 aydan başlayan okuldan uzaklaştırma cezaları veren “dekanlar ve rektörler” , cadde cadde, sokak sokak dolaşıp “ordu Irak’a” sloganları atmaktalar! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Samimi iseniz, yani devletin bütünlüğünden yanaysanız, “Irak’taki teröristle uğraşacağına “sen önce git fakültendeki teröristleri at okulundan” demezler mi? Üniversitenin “özerkliği” sarsılır yalanlarıyla, Türk polisinin fakülteye girmesini engelleyip, milliyetçi öğrencilerin sınıflarda bölücüler tarafından rehin alınmasına, işkence görmesine göz yumanlar! Sizlere sesleniyorum! Sizin üzeriniz kan kokuyor, ellerinizde milliyetçilerin kanları var!

Bak sen şunlara! “Ordu Irak’a” diyorsunuz öyle mi? Yönettiğiniz fakülteler Irak’ta değil efendiler! Sizlere “idareci” denmesini, herkesi idare eden, her yola gelen manasında mı algılıyorsunuz yoksa?! Eski algılamaların, eski suskunlukların, eski yuvarlaklıkların tedavülden kalktığını bilin o zaman. “Demokratik yöntemlerleymiş, herkese eşit mesafeymiş, eğitimde eşitlikmiş…” Geçin bunları geçin! “Türkiye Cumhuriyeti var olsun!” diyenlerle, Türkiye Cumhuriyetine “işgalci” sıfatını takanlara karşı, neyin eşit mesafesinden bahsediyorsunuz! (Yeniden SERDENGEÇTİ) Ekmeğini yediğiniz, üzerinde büyüdüğünüz topraklara karşı ihanet içinde olmayınız! Bunların bir “sağ-sol” çatışması olmayıp, bölücü terör örgütü üyelerinin milliyetçi-vatansever öğrencilere karşı yürüttüğü planlı saldırılar olduğunu, neden ve kimden gizlemektesiniz? Eğer sizler, yani dekanlar ve rektörler, uzaydan gelmemişseniz ve ekmeğiniz, suyunuz uzaydan gelmiyorsa “eşit mesafe” edebiyatlarını yapmayı bırakınız! Burası Türkiye’yse ve siz Türk milletinin kanıyla, teriyle kurulan okullarda yöneticilik yapıyorsanız, o zaman Türk çocuklarıyla hainlerin arasına kesin ve net çizginizi koyacaksınız!

Halkımın hakkı için… Onun için yorulmayan başı fazlalık sayar, gövdemizden ayırırız…Bizi bize bırakın artık! Bizim ne kaybedecek seçmenimiz var ne de seçmelerimiz..! Her şeyden evvel kalbi kalbimize denk, “mantıki” sorgulamalarını Türk-İslam paralelinde gerçekleştiren, kalp ve akıl arasındaki güçlü iman bağına sahip kitlelerin sesi olmak var.

Ne seçmenimiz var ne de kaybedecek oyumuz! Bir “oy” için bin “oyun” dizen, allı pullu partilerin takım elbiseli, kravatlı dansözlerine; bu memlekette yüzlerce yıldır semizlenen, topraklarımızın ve insanımızın bütün zenginliklerini avuçlayan bir avuç “masonik” dönmeye ve onların borazanlığını yapan düdüklere söyleyecek sözümüz var! —Artık “kral mason, kral hain, kral işbirlikçi” demenin vakti gelmiştir.

Artık her şey çok farklı olmalı ve her şey olduğu gibi söylenmeli! Doğuda can Mehmetçikler canlarını verirken, çatıştıkları düşmanların ağababalarının “borsada” at koşturmasını, hiç kimse uydurma gerekçelerle açıklamaya çalışmasın bugünden sonra! Onurumuz düştükçe yükselen borsadan hayır gelmeyeceği aşikârdır!

Türkiye, gündemi artık “yazdırıldığı” gibi değil, “olduğu” gibi okuyacak. Lüks malikânelerinde gündemi değerlendiren “yapay” gazetecilerin göremediklerini, görüp de söyleyemediklerini, biz “arkamızda kimse duracak mı?” telaşına kapılmadan haykırırız..!

Birileri can verirken, sinsi sinsi kahpe bir devrim peşinde koşan, 2. cumhuriyetçiler olarak tabir edilen Kürtçü ve Diyalogcu(!) ittifakının foyası çıksın artık meydana! Demokratik cumhuriyet edebiyatları yaparak Türkiye’den Türklüğü silmeye çalışan Kürtçüler, “dinler arası” diyerek Hakk din İslam’ı hükmü kalkmış, bozulmuş dinlerle aynı kefeye koyan Diyalogcular ve bunlara ek olarak dünyayı “madde” temeline oturtan “sipariş” aydınları(!) karşılarında bizleri bulacaktırlar. Müslüman Türk’ün de , onun öz gardaşı olan Müslüman Kürt’ünde kanını emen “sülükleri” teşhir etmek boynumuzun borcudur. Bu ne paranoyaklıktır ne de şovenist bir yaklaşımdır, bu tarihin tekerrür etmeyeceğini tarihe not düşürecek olan bir haykırış, birilerinin akıllarının bir kenarına büyük harflerle yazması gereken bir uyarıdır!

Bastığım topraklar hakkı için… Dile getirmezsek senin sesini, işte bu ayakları, senin üzerinde yürüdüğümüz ayakları, kökünden koparırız...!

Her adımını Bismillah deyip yürümek gereken vatan kokulu toprakların “yerli” sesi olmak için varız biz…

Varlık sebebini şehadet olarak açıklayan bir cihat milletinin, kundaktayken duyduğu tekbir nidasını yeryüzüne yayma gayretinin cesur yolbaşçılarıdır bu sesin sahipleri…

Bu ses senin sesin toprağım, bu ses senin sesin milletim, bu ses senin sesin ümmetim…

Bu sese kulak verin, gönüllerden kopup gelen bir haykırıştır bu ses…

İslam’ın nuruyla aydınlanmış ufuklarda, Yusuf Yüzlülerin dualarına mazhar olabilme, dünyada artık birbirine çok benzeyen, tekleşen kara yüzlülere inat, yüzlerimize bir Yusuf güzelliği katabilme derdindeyiz… Ulvi davaların mübarek sularından ruhumuzu kandırıp yol almak, muvaffak olmak için gün saymaktayız...

Allah(cc) yolunda can sağ kalsa da şehitlik nasip olsa da “muvaffakiyet” haktır…Hiç bir kişi bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz

Ne hırsımız baydır bizim, ne nefsimiz içindeyiz

Bir kimsenin devletine, ta'nediben biz gülmeyiz

Ne munkiriz alimlere, ne tersanın Hacındayız

Yunus eydur hey sultanım, özge şahım vardır benim

Ko dünya altın gümüşün, ne bakır-u tacındayız

YUNUS EMRE

Bay : Zengin Ta'netmek : Yermek, kınamak Özge : Başka Tersa: Hıristiyan Munkir : İnkar eden

 

(Bu makale ERHAN ÖZHAN tarafından YENİDEN SERDENGEÇTİ DERGİSİ 3.sayısında kaleme alınmıştır)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Dilinize,gönlünüze,kaleminize sağlık. İçimize bir ferahlık,rahatlık ve huzur payidar oldu. Kaleminizin keskinliği mesabesinin tam tersinden düşmanlarınız, düşmanlarımız zelil,rezil ve sefil olsunlar. Fazla lafa ne hacet, okuyan anlar!!

Share this post


Link to post
Share on other sites

arkadaslar böyle seyleri okumamız yanı sıra artık birşeyler yapma vakti geldi geçmiyor mu böyle hep okuyup oturdugumuz yerde oturacazmı gelin birlik olup birseyler yapma gayretine girelim

Share this post


Link to post
Share on other sites

düne kadar hep başkaları konuştu, konuşma sırası artık İslam ümmetini asil evlatlarında , bu toprakların çilesini çeken insanların artık bu topraklarda hakim olması ve bu torakları idare etmesi gerekli. yazıyı o yönüyle takdir ediyor , duygularımızı dile getiren bu yazının yazımında ve yayımında hakkı olanlara teşekkür ediyorum. Yeniden SERDENGEÇTİ DERGİSİ'NE VE N-F-K.COM'A başarılar...

Share this post


Link to post
Share on other sites

içimizdeki heyecanı dışa vuranlar, selam sizlere...ALLAH, VATAN VE MİLLET YOLUNDA SERDENGEÇTİ DERGİSİ'NDEN devralınan mübarek bayrak hiçbirzaman yere düşmesin İnşAllah...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...