ebrinisan
-
Content Count
19 -
Joined
-
Last visited
Posts posted by ebrinisan
-
-
BEN ADIMIN ZEYNEP OLMASINI İSTERDİM.
KIZ İCİN FEYZA
ERKEK İÇİN MURAT,ALİ
-
YAŞAMAYA DAİR
1
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi meselâ,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani, bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani, o derecede, öylesine ki,
meselâ, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut, kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel, en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak, yani ağır bastığından.
1947
YAŞAMAYA DAİR
2
Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da yine sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.
Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
Diyelim ki, hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla beraber yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgârıyla
yani, duvarın arkasındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerde olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
1948
YAŞAMAYA DAİR
3
Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani, bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hattâ bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
"Yaşadım" diyebilmen için...
Şubat 1948
Nazım Hikmet Ran
-
Bakiya Ferhad ile Mecnun-ı şeydadan bedel
Aşık-ı bi-sabr ü dil kim var dersen işte ben
.
Baki
-
BU ZÜLUM NE ZAMAN SONA ERECEK..
DUA EDELİM ARKADASŞLAR.
VE BİR ALINTI DAHA..
ADI:
BİZ DIŞARDAKİLER BURDAYIZ
Biz içeriye almadıklarınız, kapıdan döndürdükleriniz, dışarı attıklarınız, adamdan saymadıklarınızız.
Biz, sınavlarınıza, derslerinize, toplantılarınıza, törenlerinize almadıklarınızız.
Biz, kimi zaman soğukta, kimi zaman güneşin altında, kimi zaman yağmurda, karda, kimi zaman kalabalıkların gözü önünde, kimi zaman tenhada gözyaşları içinde, ama nihayetinde dışarıda beklettikleriniziz.
Biz, onurunu vestiyere bırakıp içeri girmekten de, hakkını bir kenara atıp yoluna devam etmekten de, yalvarmaktan da, bana ne demekten de kaçınanlarız.
Ne kapıda lütuf bekleyen, ne içeriye gıptayla bakan, ne hoşgörünüze sığınarak içeride kalmak isteyen, ne başını uzatıp dışlandığımız dört duvar arasında ne olup bittiğini merak edenleriz.
Biz dışarıdakileriz. Bizim için eğitim de, tören de, ağıt da, neşe de, hayat da o kapının ardındakilerden ibaret değildir.
Konuşmak için kürsüye, kutlamak için protokollü törenlere, öğrenmek için duvarların aşılması gerektiği binalara ihtiyacımız yok.
Yok saysanız da varız.
Küçümseseniz de kocamanız.
Değersiz görseniz de değerliyiz.
Yüzdelerde küçük rakamlarla ifade etseniz de, ifade edemediğiniz rakamlardayız.
Biz dışarıdakileriz.
Ve dışarısı her zaman o güvenlikli girişi olan içerilerden daha büyüktür.
İçeri daha güvenli görünse de, tüm güvenliği en ufak bir sarsıntıyla riske girecek kadar güvensizdir.
Sıcaklığı da, serinliği de kendinden değildir. Üstündeki çatı semayla bağlantıları keser, daima arzîdir. Hangi pencere açılmışsa, hayata ancak o pencereden bakabilecek kadar, bakış açısı sınırlanmıştır.
Dışarısı ise geniştir. Emniyetlidir. Gökyüzüyle ilişkisi daimidir. Her şeyi tüm boyutlarıyla gösterir, araya duvarlar koymaz.
Dışarıdakiler, kapısında bekçiler olan sizin içerilerinizden daha kalabalıktır. Daha eğlencelidir. Daha öğreticidir. Daha kuşatıcıdır. Daha samimidir. Daha bizdendir. Ve daha özgürdür.
Biz dışarıdakiler. Buradayız.
Murat Çetin
-
atilla ilhanını çok sevdiğim bir şiiri daha...
KIMI SEVSEM SENSIN
kimi sevsem sensin / hayret
sevgi hepsini nasıl değiştiriyor
gözleri maviyken yaprak yeşili
senin sesinle konuşuyor elbet
yarim bakışları o kadar tehlikeli
senin sigaranı senin gibi içiyor
kimi sevsem sensin / hayret
senden nedense vazgeçilemiyor
her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet
sarışın başladığım esmer bitiyor
anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli
dudakları keskin kırmızı jilet
bir belaya çattık / nasıl bitirmeli
gitar kımıldadı mı zaman deliniyor
kimi sevsem sensin / hayret
kapıların kapalı girilemiyor
kimi sevsem sensin / senden ibaret
hepsini senin adınla çağırıyorum
arkamdan şımarık gülüşüyorlar
getirdikleri yağmur / sende unuttuğum
hani o sımsıcak iri çekirdekli
senin gibi vahşi öpüşüyorlar
kimi sevsem sensin / hayret
in misin cin misin anlamıyorum
-
ya râb belayı aşk ile kıl aşina beni
bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni
az eyleme inâyetini ehli derdden
yani ki çok belâlara kıl mübtelâ beni
oldukça ben götürme belâdan iradetim
ben isterim belâyı çü ister belâ beni
gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigarımın
geldikçe derdine beter et müptelâ beni
öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
vaslına mümkün ola getürmek saba beni
nahvet kılıp nasib fûzûlî gibi bana
ya râb mukayyed eyleme mutlak bana beni
fuzuli
-
evet hayatta sahıp olduğumuz çok az şey var..
Ama biz herşey bize aitmiş gibi davranıyoruz.
dua ve sevgi ile...
-
selam arkadaşlar hepimizin katkılarıyla daha da guzel olacak insallah tesekkürler
-
-
arkadaşlar bizimle bu güzellikleri paylaştığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum..ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN
-
-
O DEMDE Kİ, PERDELER KALKAR, PERDELER İNER,
AZRAİL'E 'HOŞGELDİN' DİYEBİLMEKTE HÜNER.
BİRAZ DURUP DÜŞÜNMEK GEREKİYOR BUGÜNÜ, DÜNÜ, ÖLÜMÜ...
HÜNERLİ MİYİZ ACABA...
-
İnsan üç beş damla kan, ırmak üçbeş damla su,
Bir hayata çattıkki hayata kurmuş pusu.
**
geldi ölümlü yalan gitti ölümsüz gerçek
siz hayat süren leşler sizi kim diriltecek
ellerinize sağlık :)
-
ŞİİR OKUMAYI ÇOOOK SEVİYORUM .. SAĞOLUN ARKADAŞLAR...
-
-
hepsi çok güzel ellerine sağlık. TEŞEKÜRLER...
-
ÇOK GÜZEL BİR FİKİR.HERKESE BAŞARILAR ...
YENİ ESERLERİ OKUMAK VE YAZMAK KEYİFLİ OLACAK.
-
ÜSTADIN ÖĞTLERİNİ UNUTMAZ İNŞALLAH..HAYIRLI OLSUN YENİ CUMHURBAŞKANIMIZ :)
Can Yücel
in Diğer Şairler
Posted · Report reply
Arkadaşlar can yücelin şiirlerini okumakla birşey kaybetmeyiz.
insanlar sevmedikleri şeyleri de öğrenmelidir ki niye sevmediğinin farkında olsun.
önyargı bize zarar verir.
teşekkürler süvari...
teşekkürler cihat...
ve can yücelin sevdiğim bir şiiri:
Bağlanmayacaksın
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...