Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

TEYHAN

Üye
  • Content Count

    27
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by TEYHAN


  1. tamamen katılıyorum ..

     

    ne zaman baktıysam asabım bozuldu bi bakıyosunuz dinle imanla alakası olmayanlar kendilerininde manasını bilmediği dini sözler, hadisler ,videolar paylaşıyolar , ,altındada ona asla ağza alınmayacak şekilde küfür edenler ,karşıt görüşlüler devamlı küfürleşme halinde ,bayanlar zaten kendilerini teşhir peşinde malesef mide bulandırıcı gerçekten...

     

    profil resmine iyiki türk bayrağı koymuşsunuz gerçek bayan resmi konsaydı haliniz ne olurdu acaba!

     

    bir iyi tarafı varsa ,bin iğrenç tarafı olduğuda kesin!


  2. * Beynin sağlam olması lazım. Diğer uzuvlardaki ufak tefek rahatsızlıklar bir şekilde halledilir. Ama beyin rahatsız olursa, bütün vücut felç olur. Lider, beyin gibidir. Ehl-i sünnet itikadı beyin gibidir, doğru kılınan beş vakit namaz beyin gibidir.

    * Vücut, 3 temel unsurdan oluşur:

    Beden + Ruh + Nefs

    Bedenin gıdası, topraktan yaratıldığı için topraktır. İhtiyacı, su, sebze, meyve, et ve hasılı bunların ihtiva ettiği madenler vs. İhtiyacı bunlarla giderilir, verilmezlerse zayıf düşer, hiçbirini almazsa ölmek zorunda kalıyor.

     

    Ruh Âlem-i emirden gelmedir, çok mübarek, mukaddes bir nurdur. Ruhun gıdası, ibadettir, itaattir, zikirdir, tevbedir, duadır. Onları tedavi için peygamberler ve kitaplar gönderilmiştir. Ruh hastalığı budur, akıl hastalığı ruh hastalığı değildir. İnkâra saparsa ruh mecazen ölür. Ruhun ölmesi o kimsenin kâfir olması demektir. Her şeyin cezası sınırlıdır ama küfrün cezası Cehennemde sonsuz kalmaktır. İmanın mükafatı da Cennette sonsuz kalmaktır.

     

    Nefsin gıdası haramdır, vazifesi, haram işlemek, nefse o gıdayı vermeyeceğiz , ama göz ardı da etmeyeceğiz. Sus payı helal olanlardan, verilecek.

     

    * Herkesin belli bir sınırı vardır. Herkesin hakkına riayet etmek gerekir. Müslüman kimsenin hakkını yemez, hakkını da yedirmez.

     

    * Sabrın başlangıcı çok acıdır, sonu baldan tatlıdır. Allahü teâlâdan razı olandan, Allahü teâlâ da razıdır, kazaya rıza evliyanın şanındandır. Sevgiliden (Allahü teâlâdan) gelen bela bahşiştir, bahşişini kabul etmemek büyük hatadır.

     

    * Tefviz, her şeyin Allahü teâlânın takdiriyle olduğuna inanmak, işlerini Allahü teâlâya havale etmek, Onu kendine vekil yapmak, Ona tevekkül edip, güvenmek, Ondan gelenlere sabretmek demektir. Bu zor da olsa çok kıymetlidir.

     

    * Kul Allahü teâlâyı arzu ederse, Allahü teâlâ her türlü maniyi kaldırır ve Mevla’yı bulur.

     

    * İki türlü ilim vardır, akli ilimler ve nakli ilimler. Bu iki ilim ayrılmaz, ayrılırsa bu iki ilime sahip olanlar birbirine düşman olur.

     

    * En kıymetli ilim haddini bilmektir. Bütün kavgalar dünyayı paylaşmaya çalışmaktan ve haddini bilmemekten meydana gelmektedir. İnsan cömert olursa herkes onu sever ve onunla kimse kavga etmez. Hasis insanlar etrafına bir şey vermeyip, dünyayı hep kendilerine almaya uğraştıklarından huzursuzdurlar, sevimsizdirler ve insanlar onlarla devamlı mücadele ederler.

     

    * Şah-ı Nakşibend hazretlerine sormuşlar, (Efendim bu yolun esası nedir, başı nedir?) Buyurmuşlar ki, (Edeptir.) Ortası nedir demişler, (Yine edeptir) buyurmuş. (Peki ya sonu nedir?) demişler, (Yine edeptir) buyurmuş. Neden? Çünkü hiçbir edebe riayet etmeyen Allah’ın dostu olamaz. İlla edep, illa edep. Edep haddini bilmektir. En yüce ilim haddini bilmektir.

     

    * İmam-ı a’zam hazretlerini akıl ile anlamaya çalışmak akılsızlıktır.

     

    * Büyükler hastalık, dert ve sıkıntılardan hiç şikayetçi olmadı. Bunları kim gönderdi? Allah. Hiç Sevgiliden gelenden şikayet edilir mi? Hiç Allah kullara şikayet edilir mi?

     

    * Bir yere çıkmak zordur, ama o yeri korumak daha zordur.


  3. SAYIN DOLU DOLU OLAN murai muhib bey baya vakit harcayıp uzuuun UZUNN bir yazı hazırlamışsınız yazık oldu o vakte ama güldüm çok ALLAH iyiliğiinizi versin ne diyim :)))ben boş şeylere kafa yormam, elimide yormam o yüzden benden bu kadar!!!

     

    ayrıyeten çokça yazılarınızdan gördüğüm kadarıyla ;PEYGAMBER EFENDİMİZ 'İN ( sallallahu aleyhi ve sellem )ismini anarken bile ,sadece ALLAH Rasulu diye geçiştirip ''( sallallahu aleyhi ve sellem ) '' demeye ÜŞENEN BİRİSİNİZ !! BU KADAR YAZIYI YAZMAYA NASIL ÜŞENMEDİNİZ!!!

    SAYIN ''KENDİNİ DOLU SANAN '' BEY....

     

    HİÇBİ MÜSLÜMAN BİNLERCE KERE SÖYLESEDE ,YAZSADA EFENDİMİZ 'İN ( sallallahu aleyhi ve sellem ) İSMİNİN GEÇTİĞİ YERDE '' sallallahu aleyhi ve sellem '' DEMESİ ,YAZMASI ŞARTTIR BU GEÇİŞTİRİLEMEZ BİZ BÜYÜKLERİMİZDEN BU EDEBİ ÖĞRENDİK amma edepsiz ilan edildik yok yere napalım !


  4. -Ah TEYHAN ah!... Neyse ki bu çatının altındasın...

    -Ne olmuş bu çatının altıdaysam... Olmasaydım ne yapacaktın... Korkma korkma söyle!...

    -Yok, yok!... Kimseden korktuğumuz yok!... Ama bu çatının altında olmasa idin sana cevap verme nezaketinde bile bulunmazdım, diyecektim!...

    -Ben biliyordum zaten ve demiştim: Küstah, küstah, küstaaah!...

    -Tamam sevgili "TEYHAN..." Ben katılıyorum sana... Ben küstahın biriyim ama dinle!...

    -Ne dinleyeceğim ya hu... (Ama, ama okuyabilirim...)

    -Peki madem dinlemeyeceksin, ben yine de yazayım... Belki dinlemesen de okursun...

     

    Küstah derken ağzınızdan çıkan ifadenin ağababalığını ben yapıyorum tarzında bir cevap ile karşılık vermişsiniz ki bu yanlış... Ben küstahlık yapmış olsam bile size yakışan tavır bu değil...

     

    Sonra birisine "edepsiz" dediğimizi iddia ediyorsunuz ki; yaptığı işe edepsizlik demekle o işi yapanı edepsiz ilan etmiş sayılmayız... Sen illa ben sayarım diyorsan pek ala... Sen say!...

     

    Daha sonra ermişlikten, dermişlikten bahsederek bir şekilde sözüm ona özür beyan ediyorsun ki bu ister inan ister inanma ama bu şekil çocuklara mahsus bir tavır ve ifade şekli...

     

    Ve nihayet: Biz kendimizi en boş insandan dahi boşluk noktası itibari dolu dopdolu görmekteyiz... Bizdeki iman bu ama kimi insanları da gördükçe imanımız sarsılır gibi olsa da bu dolu-boş meselesinde yine de inandığımız şeyin peşindeyiz... Evet biz doluyuz, bir boşluktaki en boşa, boşluğunu unutturacak kadar dolu...

     

    -Şimdi ben de "öte dünyaya" giderken acaba küstahı paket yapıp yanımda götürsem mi?...

    -Tamam tamam ben de götürmeyeceğim... Ödeşelim...

    -Pek âlâ... Olabilir...

    -Tamam ama önce sen özür dile...

    -Oldu, dilerim özür!...

    -Heh, tamam ben de özür dilerim!... Hakkım da helal olsun!...

    -Benim de "TEYHAN..." Benim de...

     

     

    SAYIN DOLU DOLU OLAN murai muhib bey baya vakit harcayıp uzuuun UZUNN bir yazı hazırlamışsınız yazık oldu o vakte ama güldüm çok ALLAH iyiliğiinizi versin ne diyim :)))ben boş şeylere kafa yormam, elimide yormam o yüzden benden bu kadar!!!


  5. Abdulhakim Arvasi Hazretleri nin soyu diye başlık açılmış ama soyuyla alakalı bilgilere rastlayamadım. Hak tarikatlar mevzusunda 12 adet hak tarikat olduğu, bunların altısının Hz. Ebubekir ra yoluyla altısının Hz. Ali ra yoluyla geldiği sahih kitaplarda geçmektedir. Hz. Ebubekir ra yoluyla gelen tarikatların zikri gizli zikir, Hz. Ali ra yoluyla gelen tarikatların zikri açık zikirdir. Bu tarikatların zaman içerisinde kollara ayrıldığı da ortadadır. Silsilede Abdulhakim Arvasi Hz. leri yok. Üstadın Altun Silsile isimli kitabı Abdulhakim Arvasiye Hz.lerine kadar olan silsileyi ele almaktadır. Benim dikkatimi celbeden mevzu yukarda yazılmış olan silsilede 2 zata gavs künyesi verilmiş. Bunu kim vermiş, bunun mahiyeti nedir? O silsilede o kadar büyük zata bu künye verilmemişken neden sonradan gelen zatlara gavs künyesi verilmiş. Bu durum sonrakilerin öncekilerden daha ileri mertebede olduğunu mu söylemeye çalışıyor?(böyleyse sıkıntılı bir durum)

     

    Benim bildiğim bir gavs var o da Abdulkadiri Geylani Hazretleridir.

     

     

     

    önce bu konunun muhatabı olan arkadaşlara SEYYİD ABDÜLHAKİM ARVASİ HAZRETLERİNİN hayatını acilen okumalarını tavsiye ediyorum ( Süleyman Kuku en güzel şekilde anlattı bu mübarek zâtı SON HALKALAR isimli 2 ciltlik kitabında..)

    bu konuyu gördükten sonra ,söyleyeceklerimi,kaç gündür bildiğim ,içimde olan şeyleri bu kadar doğru şekilde anlattınız, ne diyim ALLAHÜ teala ne kadar büyük ..

    '' nkfkfn ''kardeşim sizden ALLAHÜ teala bin kere razı olsun...

    ben yukardaki birisi gibi iyi edebiyat parçalayamıyorum ,bildiklerimi ya en iyi şekilde anlatmam lazım ya da beceremiyosam kaç gündür olduğu gibi susarım ve sustumda!

    ve siz geldiniz,bende sizinle aynı şeyleri soruyorum muhatap kişilere!!!

     

     

     

    benimde en son GAVS diye bildiğim dediğiniz gibi ABDÜLKADİRİ GEYLÂNÎ HAZRETLERİDİR,

    BU SİLSİLE NERDEN, NASIL AYRILDI ARALARINA BİLMEDİĞİMİZ ZÂTLAR GİRDİ HEMDE GAVS OLDULAR!!! ANLAYAMADIM BENCEDE BÜYÜK SIKINTI VAR BURDA!!!

     

    benimde sevdiğim ,yolunda olduğum ve hepsini tanımaya çalıştığım silsilem, bu mübarek zâtlardır;

     

    SİLSİLE-İ ALİYYE [ Büyük Alimler ]

     

    ■PEYGAMBER EFENDİMİZ [ Sallallahu Aleyhi Ve Sellem ]

     

    ■Ebû Bekir-i Sıddık (Kuddisesirruh)

    ■Selman-ı Fârîsî (Kuddisesirruh)

    ■Kâsım Bin Muhammed (Kuddisesirruh)

    ■Cafer-î Sâdık (Kuddisesirruh)

    ■Beyazit-i Bistamî (Kuddisesirruh)

    ■Ebül-Hasen Harkânî (Kuddisesirruh)

    ■Ebû Ali Farmedî (Kuddisesirruh)

    ■Yûsuf-i Hemedânî (Kuddisesirruh)

    ■Abdülhâlık Goncdüvânî (Kuddisesirruh)

    ■Arif-i Rivegeri (Kuddisesirruh)

    ■Mahmud-i İncirfagnevi (Kuddisesirruh)

    ■Ali Ramiteni (Kuddisesirruh)

    ■Muhammed Baba Semmasi (Kuddisesirruh)

    ■Seyyid Emir Gilal (Kuddisesirruh)

    ■Şah-ı Nakşibend -Seyyid Muhammed Behaeddin Buhari (Kuddisesirruh)

    ■Alâüddin-i Attar ( Kuddisesirruh )

    ■Yakub-i Çerhi ( Kuddisesirruh )

    ■Ubeydullah-i Ahrar ( Kuddisesirruh )

    ■Kâdi Muhammed Zâhid ( Kuddisesirruh )

    ■Derviş Muhammed ( Kuddisesirruh )

    ■Hâcegi Muhammed Emkenegi ( Kuddisesirruh )

    ■Muhammed Bâkibillah ( Kuddisesirruh )

    ■İmam-ı Rabbani - İmam-ı Ahmed Rabbani ( Kuddisesirruh )

    ■Muhammed Masum Faruki ( Kuddisesirruh )

    ■Seyyid Nur Bedevanî ( Kuddisesirruh )

    ■Mazhar-ı Can-ı Canan ( Kuddisesirruh )

    ■Seyyid Abdullah Dehlevi ( Kuddisesirruh )

    ■Mevlana Hâlid-i Bağdâdi ( Kuddisesirruh )

    ■Seyyid Taha-î Hakkâri ( Kuddisesirruh )

    ■Seyyid Muhammed Salih ( Kuddisesirruh )

    ■Seyyid Fehim-i Arvasi ( Kuddisesirruh )

    ■SEYYİD ABDÜLHAKİM ARVASİ( Kuddisesirruh )

    ■Hüseyin HİLMİ IŞIK ( Rahmetullahi aleyh )

     

    ''Hazreti İmam 'ın ( İmam-ı Rabbanî ) faziletleri ve hususiyetleri anlatılmakla bitmez. Allhü Teala ,hususi ihsan ile onu Peygamber Efendimiz'e (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem ) yedi derecede ( mutabaat ) uymak ile şereflendirdi. ''

     

     

     

    '' Bana : 'Sen kimin cenazesinde bulunursan ,Allahü teala onu afv eder ' diye müjdelediler.Ve yine ilham olundu ki : 'Senin kabrinin toprağından ,bir mezara bir avuç toprak, atsalar ,o kimse mağfiret-i ilahiyyeye kavuşur ' Ya o mezarda yatanın hali nasıl olur .''

     

    İMAM-I RABBANÎ


  6. '''Can, kurban, Sadat'ın resmini şu an için oradan kaldırmak edebe daha uygundur... Zira bak bir edepsizlik oluvermiş... Hiç bir anları Kuran ve Sünnet'e aykırı olmayan Bu Adamlar için üstelik sakal bahsinde sünnete aykırılığa dair bir sual gelmiş... Görmek isteyen kalkar gider köyüne, bu adamlar kimlerdir, ne yapar ne ederler?... '''

     

    murai-muhip bey ,bende bi eksiklik, anlayışsızlık, veya kötü niyet görmüş olabilirsiniz kulsunuz olabilir. niyetimi yalnız ALLAHÜ teâla biliyor,kim edepli kim edepsiz onuda ALLAHÜ teâlâ biliyor , ama hiç tanımadığınız bi insana edepsiz demenize çok şaşırdım bu sitenin bi mensubuna gerçekten ama gerçekten hiç yakıştıramadım.. o ''edepsiz '' kelimesini aldım öte dünyaya kadar saklıcam..

     

    ama dediğiniz bişey doğru böyle zatların resimleri herkesin gözü önünde dolaşmamalı bencede..


  7. İsmini ağzıma almam, edepsizliğimdendir,

    Gerçi bütün bedenim,seni zikretmektedir.

     

    Fakat ne yapayım ki,dil saadet istiyor,

    Bu ismi söylemezsem,bana dert olur diyor.

     

    Kutb-ı Hak hâdi-yi din,Hace Muhammed Ma'sum,

    Öyle bir zat ki önünde gök olur iki büklüm.

     

    Zâhiri,ahkâm-ı dînin nuruyla dâim nurda,

    Batını sırr-ı hakîkatla baştan başa huzurda,

     

    Kayyumluk elbisesi ona göre kesilmiş,

    Ve bu güzel elbise ona ne güzel gelmiş.

    • Like 1

  8. Ben katılmıyorum bu düşüncelere pek, evet belki anlatılan şeyler yapılıyor ama bu siteyi çok faydalı şekilde kullanan insanlar da var. Bu siteyi kullananların hepsini aynı kefeye koyamayız. En basitiyle sitemizin Üstad ile ilgili bir sayfası var ve bu sayfada Üstad ile ilgili paylaşımlar yapılıyor, hani bu sayfada zaman geçiren insanları şu kastettiklerinizle nasıl bir tutabiliriz?

     

    şu içinde bulunduğumuz site gibi yerler yeter o büyükleri anmaya..


  9. ''asıl gayeleri " hayatımı kafama göre yaşarım" mantalitesi kendilerine hakim olduğu için bu fikirlerindeki samimiyeti de yetersiz hatta iki yüzlü bulurum ben''

     

    ''ÜLKEMİN SOLCULARI NE KADAR ÖZGÜRLÜKÇÜDÜR VE NE KADAR OKUYAN, ARAŞTIRAN BİR KESİMDİR ...?

    BİLMEYEN, BİLMEDİĞİNİ DE BİLMEYEN, BİLMEKTE İSTEMEYEN İNSANLARA TEK SÖZ: SİZE SELAM OLSUN ''

     

    nefsani arzularına esir olmuş yaratıklar bence bunlar...

     

    ''kişi bilmediğinin düşmanıdır '' bunu bilir bunu söylerim benn ....

     

    TEŞEKKÜRLER

    • Like 1
×
×
  • Create New...