Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

BÜNYAMİN BAŞTAN

Üye
  • Content Count

    2
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by BÜNYAMİN BAŞTAN


  1. Zümer / 10:

    De ki: “Ey iman etmiş olan kullarım/kölelerim! Rabbinize takvalı davranın. Bu dünyada iyilik-güzellik yapanlara bir güzellik vardır. Şüphesiz Allah’ın yeryüzü geniştir. Ancak sabredenler, mükâfatlarını hesapsız tastamam alacaklardır.”

     

    Zümer / 53:

    De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir."

     

    Bu ayetlerde dikkat edilirse “de ki” sözcüğüne gerek yoktur ama kullanılmıştır. Ayetlerde “de ki” sözcüğü olduğunda Muhammedin Müslümanlara “kullarım” diye seslendiği anlaşılmaktadır.

     

    Birinci görüş:

    http://www.tebyinulk...0-ve-53-ayetler

     

    Bizim iddiamız şudur: Zümer/53’deki “ يا عبادى Yâ ıbâdiye” sözcüğünün sonundaki “ ى ye” harfi, kopya çıkaran [müstensih] kâtip tarafından sehven yazılmıştır. Orada da 10. ayetteki gibi “ ى ye” harfi olmamalıdır. Bu durumda her iki ayetteki “ عباد ıbad” sözcüğü dilbilgisi kurallarına uygun olarak “ عبادَ ıbâde” diye kıraat edilmelidir. Buna göre cümlenin anlamı “Ey … kullar!” şekline dönecektir. Böylece de ortadaki sorun ortadan kalkacaktır.

     

    Arşivlerde korunan ve II. Halife Osman’a nispet edilen mushafların aslında ona ait olmadığı, Halife Osman’dan 60-80 yıl sonraki döneme ait istinsahlar olduğu bilim adamlarınca tespit edilmiştir. İlk mushaflar karşılaştırıldığında, bazı kelimelerin hem aynı mushaf içerisinde, hem de birine göre diğerinde farklı imlalarla yazıldığı görülmektedir. Ayetlerin teknik ve semantik yapılarına bakıldığında, gerek ilk metindeki kâtip sehivleri, gerekse sonraki kâtiplerin sehivleri olmak üzere bu yazımların birçoğunun istinsah edenler [kopya çıkaranlar] tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. (Hakkı Yılmaz, Tebyinü’ül Kur’an; cilt. 6. s.158-151)

     

    İkinci görüş:

    http://www.sorularla...ilmaktadir.html

     

    a. Yukarıda verilen ayetin mealinde parantez içine alınan bir ifade mukadder olabilir. Bu da hikâye üslubunun kullanılmasıdır: “(Benden naklen)de ki: Ey iman eden kullarım! “

     

    b. “Ey kullarım” şeklinde meal verilen nida/çağrı üslubunun zımnen içine aldığı “tahsis lamı”nın ifade ettiği mana söz konusudur. Bu takdirde, “De ki: Ey iman eden kullarım!” cümlesinin manası “De ki: mümin olan kullarıma...” şeklinde olur(bk. Kurtubî, Şevkanî, ilgili ayetin tefsiri)

    Pegamberimiz (sav) döneminde Kur'anı Kerim ayet ayet ezberletildiği yazıldığı dönemde de ezberleyenler hayatta olduğu için ve bugüne kadar hep ezberlenegeldiği için bi yanlışlık yada eksiklik olacağını düşünmüyorum.


  2. Hiçkimse çıkıp Eceviti falan savunmasın. O Ecevit ki iki büklüm haline bakmadan Merve Kavakçı kürsüye çıktığında (şayet bir tepki verilecekse bunu da parti başkanından ziyade başkalarının yapması münasip kaçar), artık nasıl bir İslam düşmanlığına sahipse, bir anda içindeki öfke ve nefreti "burası devlete meydan okunacak yer değildir, bu hanıma haddini bildiriniz" diyerek ortaya dökmüştür. ecevit gibi bir İslam düşmanını yersiz bir şekilde savunmanın da geçerli bir tarafı yoktur. bazıları kendisinden bahsederken "rahmetli ecevit" derler bir de. Ya bu adam hayatında Allah düşmanıydı insan rahmetli derken bile Cenabı Haktan utanır...

     

    Böylelerine denilecek en güzel söz "toprağı bol olsun!" olacaktır...

    O dönemde şimdiki cumhurbaşkanı Abdullah Gül de ve fazilet partisinden diğer siyasiler de yemin etmemesini ortamı germemesi açısından uygun bulmuşlar ve kendisine söylemişlerdir.Son derece hassas bir dönemde daha aklı selim hareket edilebilirdi. Politika devlet kurumuna karşı inat edilerek yürütülebilecek birşey değildir.Ecevitin de hizmetleri vardır bu memlekete. Yurt dışındaki türk okullarını desteklermesi olsun, Kıbrıs politikasında orada haklarına tecavvüz edilen insanlarımıza yardım için döneminde yapılmış olan çıkarma ve barış harekatı olsun, görmezden gelinecek şeyler de değildir.Biz her ne kadar alnı secdeye giden yöneticiler istesek bile her dönem illa aksaklıklar olacaktır. Allah alnı secdeye giden yöneticiler nasip etsin inşallah.

    • Like 1
×
×
  • Create New...