pskhee

Necip Fazıl eserlerini ortaokulda okumaya başlamışştım ve üstadın bu şiriinin benim açımdan önemi çok büyükktüürr...

tıpkı üstadımız gibi 'mesele sahibi insanı'anlatan TARIK BUĞRA'YI RAHMETLE YAD EDİYORUZ...Yalnız bir yazar

Kendi neslinden koparak apayrı bir edebiyat, sanat ve düşünce atmosferi kuran; bu yönüyle kendini yalnızlığa hapseden Tarık Buğra’nın vefatının üzerinden tam 12 yıl geçti. Bu yıllar içinde yine görüldü ki, ülkenin edebiyat, fikir ve sanat adamları, kendilerine rehberlik etmiş, eserleriyle yön göstermiş isimleri çok çabuk unutuyor.

Bunun suçlusu elbette, gidenler değil; gidenlerin ardından onun mirasına sahip çıkamayan bizler...

Tarık Buğra’yı “Milli Mücadele” döneminin iman cephesini yazdığı için dışarıda tutan ‘öteki’lerle, mesela üç ciltlik “Küçük Ağa”daki İstanbullu Hoca’yı anlamak istemeyen ‘beriki’ler arasındaki savaş, ne yazık ki, Cumhuriyet döneminin bu en müstesna yazarlarından birini anlaşılmaz biçimde gündemimizden çıkardı.

Dili ve üslubuyla olduğu kadar, ele aldığı konu ve anlatım tekniği açısından da her zaman ‘yerli’ olmayı kaygı haline getiren, yalnızlığının verdiği durumu bunalım olarak görmeyip, bereketli bir üretime dönüştürmeyi başaran Tarık Buğra’nın, Tercüman ve son yıllarında yazarlık yaptığı gazetemiz Türkiye’deki yazılarının derinliği bugün bile yorumlanmaya ve anlaşılmaya muhtaç bir halde arşivlerdeki yerini koruyor.

(TÜRKİYE GAZETESİ yazarlarından Özcan Ünlü'nün yazısının bır kısmı)26 Şubat2006 Pazar