Ayşe Nilgün

PAŞA GÖNLÜM

Ne siyaha küskünüm ne beyazla barışık

Kafa denen ters tasın içi karma karışık

Sevmedim bu dünyayı diğerinde ödül çok

Dörtü beşi olmayan üçüncü dünyada yok

Alkışlandı yalanlar suç oldu doğru demek

Kalaylı bir kazanın içinde küflü yemek

Ar inanç komedisi medya denen filmde

Utanılan küfürler şimdi artık dilimde

Ben bana ben demeden benki beni bilmeden

Özgürlüğümü gömdüler kabre bu ten girmeden

Sessiz bir fırtınanın izleri var yüzümde

Kırk katlayıp verseler dünya yoktur gözümde

Kalkıyorum her sabah dokuz buçuk ve onda

Pembe paşa gönlümün altından sarayında

Kahvemi yudumlarken üst katın balkonunda

Hayat sanki bir tren raylar benim kolumda ...

Ayşe Nilgün Kısakürek

- Aşkım Ahır Dağı -

Ahirete kadar aşkımsın dedim Ahır dağına ...

Bu sözümle inledi, ağladı vurdu bağrına ...

Allahım hasret çekenleri kavuştur yurduna ...

Karacaoğlan sende mi geçtin buradan ...

Sende mi ayrı kaldın dosttan sıladan ...

Diyolarki gurbete altından kafes ...

Zengin olmak bazı insanda en büyük heves ...

Çıkmasın yaban illerde asla son nefes ...

Karacaoğlan sende mi geçtin buradan ...

Sende mi ayrı kaldın dosttan sıladan ...

Süt kanatlı güvercin uç git obama ...

Ne kadar da hasretim ben bilsen yuvama ...

Götür selam ana, baba, yare, evlada ...

Karacaoğlan sende mi geçtin buradan ...

Sende mi ayrı kaldın dosttan sıladan ...

Ayşe Nilgün Kısakürek

18-3-2004

- Nur Necip Feza Gibi Bir Fazıl -

Sendeki dimaya ey sultanı şûrâ

Özenerek enginlerden bakacağım

Seninle doğan güneşe karşın

Ben küçük bir mum yakacağım.

Sen üzülme benki hep

Senin şiirlerinle ısınacağım

Senle aldığım ilahi ilhamla

Ufuk deryaları aşacağım.

Sana ulaşabilmem imkansız

Ama zerrene ulaşacağım

Bir daha ki gelirmi! sanmam

Ay Ahmet, Nur Necip, Feza gibi bir Fazıl.

Geçsede koskoca denilen asır

Yokluğun olacak kalplerde nasır

Nasıl unutulursun ki sen! imkansız

Ey sultanı şûrâm ve dehâm nasıl?

Ayşe Nilgün Kısakürek

26-5-2004