Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Ziyad_e

Üye
  • Content Count

    20
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by Ziyad_e


  1. Tam bir İmam tam bir önder, tam bir -özellikle idareci demiyorum - irade'ci!

     

    Canım çok sıkılıyor zaten biz kendi canımızın derdine düşüp onları sadece izliyoruz diye, izlerken bir an aralarında olduğumu düşündüm de:

    "Yedi düvel bir araya gelse yiğite çökertmez kahır, yiğidi dostunun attığı gül ağlatır "derler ya orada olsam

    İslam düşmanlarından çok dilleri ile müdahalede bile zorlanan diğer Müslüman(!)lardan nefret ederdim herhalde.

    Tam kafirlerin istediği gibi...

    içim savaş alanı gibi oldu şimdi.

    Tek dayanağım: ALLAH-U EKBER!


  2. Evet gerçekten çok güzel bir noktaya değinmişsiniz. Yani nasıl duygu taşıyoruz anlayamıyorum, insanlığımdan utanıyorum gerçekten.

     

    Mehmet Akif diyor ya;

    Duygusuz olmak kadar dünyada lakin dert yok,

    Öyle salgın ki mel'un; kurtulan bir fert yok!

    Kendi sağlam,ruhu ölmüş, hissi ölmüş milletin,

    İşte en korkuncu hüsranın, helakın, haybetin!"

     

    Gerçekten Asr Suresinde buyurulduğu üzre tam bir hüsran çağı. Sanki öyle bomboş otururken iki damla gözyaşı dökerek sırf Müslüman oldukları için katledilen kardeşlerimize, İslam ı bozulmak için bir iç savaş açılmaya çalışılan yurdumuza karşı görevimizi yerine getirmiş gibi huzur(!)lu bir şekilde yaşamaya devam ediyoruz.

     

    Keşke Mehmet Akif gibi bir yüreğimiz olsaydı:

     

    HÜSRAN

    Ben böyle bakıp durmayacaktım, dili bağlı,

    İslam'ı uyandırmak için haykıracaktım.

    Gür hisli, gür imanlı beyinler coşar ancak,

    Ben zaten uzun boylu düşünmekten uzaktım!

    Haykır! 'Kime, lakin? Hani sahibleri yurdun?

    Ellerdi yatanlar, sağa baktım, sola baktım;

    Feryatımı artık boğarak, naş'ımı tuttum,

    Bin parça edip şi'rime gömdüm de bıraktım.

    Seller gibi vadiyi eninim saracakken,

    Hiç çağlamadan, gizli inen yaş gibi aktım.

    Yoktur elemimden şu sağır kubbede bir iz;

    İnler 'Safahat'ımdaki Hüsran bile sessiz!


  3. Diyeceksin ki: Asırlarca sefilane hayat,

    Söndürür meyl-i mealiyi nihayet...Heyhat!

    Göz yummakla kör olmaz,külün altında ateş,

    Ne kadar kalsa bunalmaz, hele bir aç,hele eş!...

     

    ...

     

    Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak,

    Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak!

     

    ...

     

    Dersen ki ufuklarda bir aydınlık uyansın,

    Maziye ateş vermeli baştan başa yansın...

     

    ...


  4. Süleymaniye Kürsüsü Şiirinden seçmeler:

     

    Yoklıyayım şimdi avamın da biraz,

    Nedir efkarı dedim, hey gidi vurdum duymaz!

    Öyle dalgın ki meğer surunu İsrafil'in ,

    İşitip yattığı yerden azıcık silkinsin!

    Yürüyor altı çürük toprağa gelmiş seyyar,

    Bir mezarlık gibi: Her nasiye bir seng-i mezar! (Her alın bir mezar taşı)

    Duymamış kaygı denen duyguyu vicdanında,

    Okunur herbirinin çehre-i hüsranında:

    Ne gelenden haberim var, ne gidenden haberim,

    Serseri kevne gelenden beri serseri gezerim...

    ...

    Sanıyorlar kafa ezmekle,beyin ezmekle

    Fikr-i hürriyet ölür,Hey gidi şaşkın hazele!

    Daha kuvvetleniyor kanla sulanmış toprak,

    Ekilen gövdelerin hepsi yarın fışkıracak!

    Hangi masumun kanı olur bu dünyada heder,

    Yoksa Kanun-u İlahi'yi de yırtar mı beşer!!!

    ...

     

     

    (VE GEÇMİŞTE DE ,GÜNÜMÜZDE DE ÜLKEMİZDEKİ BÖLÜCÜLER AYNI,DEĞİŞMEMİŞ)

     

    Türlü adlarla çıkan na-mütenahi gazete,

    Ayrılık tohumunu bol bol atıyor memlekete!

    Toprağı it yetiştirmek için gayet münbit,

    Bularak fuhş ekiyor salma gezen bir sürü it!

    Yürüyor dine beş-on maskara alkışlanıyor!

    Nesl-i hazır bunu hürriyeti vicdan sanıyor!!!

    ...

    Din için, millet için iş görecek(!) alçağa bak!

    Dini pamal edecek, milleti ruslaştıracak!

    Kızımın iffeti batmakta rezilin gözüne,

    Acırım tükrüğe billah tükürsem yüzüne...

    ....

     

    Üdebanız* hele gayretle bayağı mahlukat!

    Halkı irşad edecek,öyle mi bunlar? Heyhat!

    Eski divanlarınız dolu oğlanla şarab,

    Biradan, fahişeden başka nedir şi'r-i şebab!

    Serseri: Hiçbirinin mesleği yok,meşrebi yok,

    Filozof(!) hepsi fakat pek çoğunun mektebi yok!

    ...

    Kudretim yetse eğer, on yedisinden yukarı,

    Üdeba namına kim varsa huduttan dışarı,

    Atarım taktırarak boynuna bah-namesini*,

    Okuyan yaftayı elbette çıkarmaz sesini!...

    ...

    * Edebi metin yazarı

    * Kötü içerikli dergi ve mecmua

    ...


  5. Şiirden önce Milli Şairimizin Hafız olduğu bilgisini sizlerle paylaşmak istedim. Ne muhteşem değil mi? Hayranım kendisine... Zaten çoğu şiirinde ya ayet meali geçiyor ya da şiirleri bir meal üzerine yazıyor.

     

    ... NECİD ÇÖLLERİNDE...

     

    Yâ Nebi...

    Şu halime bak

    Nasil ki bağrı yanar gün kızınca sahranın,

    Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın.

    Hârimi Pâkine can atmak istedim durdum,

    Gerildi karşıma yıllarca ailem yurdum.

    Tahammül et dediler, hangi bir zamana kadar,

    Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var.

    Gözümde tüttü bu andıkça yandığım toprak,

    Önümde durmadı artık ne hanuman ne ocak.

    Yıkıldı hepsi, ben aştım diyar-i Sudan’ı,

    Üç ay tihame deyip çiğnedim beyebanı.

    Kemiklerim bile yanmıştı belki sahrada,

    Yetişmeseydin eğer Ya Muhammed imdada.

    Eserdi kumda yüzerken serin serin nefesin,

    Akarsular gibi çağlardı her tarafta sesin.

    Iradem olduğu gündür Senin iradene râm,

    Bir an olsun yollarda durmak bana oldu haram.

    Bütün hayakil-i hilkat ile hasbihal ettim,

    Leyâle derdimi döktüm, cibali söylettim.

    Yanip tutusmadan yummadım gözümü,

    Nücuma sor ki bu kirpikler uyku görmüs mü?

    Azab-i Hecrine katlandım elli üç senedir,

    Sonunda anlıma çarpan bu zalim örtü nedir?

    Üç beş sineyi hicran içinde inleterek,

    Çikan yüreklere husran mı, merhamet mı gerek.

    Demir nikabını kaldir mezari pâkinden,

    Bu hasta ruhumu artik, ayırma hakinden.

    Nedir o meşale, nurun mu Ya Resullallah,

    Sükûn içinde bir an geçti, sonra kısa bir âh....

    • Like 1

  6. SÖZ NE Kİ; KÖR BİR KALIP RUHUM ONDA BARINMAZ!

    SU MİSALİ AKAR DA, HİÇ BİR SÖZLE ARINMAZ...

     

    SÖZE HAPSETME ÖZÜ, SÖZLER 'MANA'YA UZAK...

    BİR YOL ARA GÖZLERDEN AŞIK KALPLERE TUZAK...

     

    BULAMAZSIN BULAMAZ SÖZE TUTSAK OLMUŞSUN,

    BU RUHUN KURTULAMAZ, ÖZE HİLE KURMUŞSUN...

     

    UTAN UTAN SÖZLERDEN KALIBINA BAK UTAN,

    O SÖZLER Kİ KALIPTAN, SEN KALPTEN BOZULMUŞSUN...


  7. HZ. Mevlana'dan:

     

    " Akılsız dost düşmandır." Bu sözü çok beğeniyorum :(

     

    Gerçek Dostlar, şimdi size kendi sözlerimden yazıcam, filozof olmak istiyorum da azcık:

     

    İnsanlar ikiye ayrılır: İnandığını yaşayanlar, kandığını yaşayanlar.

     

    Elinde ne mi kalacak: Et bile kalmayacak!!!

     

     

    Bir de -yanlışım varsa düzeltin lütfen- Hadis-i Şerif paylaşmak istiyorum: Yeryüzünde kendini günahsız görmek gibi büyük günah yoktur...


  8. "Sen-ben desin efrad, aradan vahdeti kaldır,

    Milletler için kıyamet işte o zamandır!!!" (Mehmet Akif ERSOY)

     

    Evet bu ayrım oyununa düşmemiz benim de kanıma çok dokunuyor! Bu bizim için büyük bi tehlike işte ama Arif olan anlıyo bi tek :rolleyes:

     

    "Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan,

    Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan!

    Diye dursun atalar "Kale,içten alınır"

    Yok ki hiçbir işiten milleti merhum-e sağır!

    Girmeden tefrika(ayrılık) bir millete,düşman giremez!!!

    Toplu verdukça yürekler onu top sindiremez!!!" Milli Şairimiz


  9. Bu şiir bir çok tabuyu anlatıyor diye paylaşmak istedim. Aslında ben ezgi olarak bildiğim için yazarını yazamayacağım. Grup Haykırış söylüyor:

     

    AVRUPALI

    Yeni bir afyondur yenen her lokma,

    Biber avrupalı,tuz avrupalı

    Gülücükler sahte,kirpikler takma,

    Dudak avrupalı,göz avrupalı;ÖZDEN KOPALI...

     

    Bebeklikte benliğini yitiren,

    Tepe tepe tepemizde oturan,

    Bizi çıkmazlara alıp götüren,

    Ayak avrupalı,iz avrupalı,ÖZDEN KOPALI...

     

    Kalıba uydurdu uyduklarımız,

    Yazmakla bitmez ki duyduklarımız,

    Paris modasıdır giydiklerimiz,

    Astar avrupalı,yüz avrupalı,ÖZDEN KOPALI...

     

    En mahrem yerlerin kalktı örtüsü,

    5cm tırnaktır ellerin süsü,

    Bütün bunlar 'Medenilik(!!!)'ölçüsü*,

    Cilve avrupalı,naz avrupalı,ÖZDEN KOPALI...

     

    İster sari deyin, isterse irsi,

    Büyük revaç buldu makbulün tersi,

    Duyduğumuz "okey","adiyö","mersi",

    Ağız avrupalı,söz avrupalı,ÖZDEN KOPALI...

     

    Sahnede,ekranda hıyar dinleriz,

    Deliye-densize uyar dinleriz,

    Saçma çığlıkları duyar dinleriz,

    Şarkı avrupalı,saz avrupalı,ÖZDEN KOPALI...

     

    Herkes soyunuyor,Açılmıyor ki!!!

    Sokakta boynuzdan geçilmiyor ki!!!

    Müslüman gavurdan seçilmiyor ki,

    Şekil avrupalı,poz avrupalı, ÖZDEN KOPALI...

     

    ..........

     

    Medeniyet denilen maskara mahluku görün!!!

    Tükürün maskeli vicdanına asrın,TÜKÜRÜN!!! (Mehmet Akif ERSOY) :rolleyes:


  10. Selamun aleyküm arkadaşlar,

    Herşeyin, fikirlerin bile kalıplaştığı,insanların düşünceden fersah fersah uzaklaştığı zamanımızda acaba sizce ülkemizde ve dünyada kesinlikle yıklıması gereken tabular hangileri?? Bu konuda ne düşündüğünüzü çok merak ediyorum. Üstad, "Gördüm ki ateşte,cımbızda yokmuş;fikir çilesindne büyük işkence" diyor ya başkalarının düşünemediği neler sizce bize -Müslümanlara- bu kadar işkence çektiriyor???

    Daha fazla uzatmadan fikrimi sunarak konuyu açmak istiyorum:

     

    Bence bütün insanlığın en önce yıkması gereken tabu kadınlara yapılan madde muamelesidir. Kapakları bir kasap dükkanının vitrinini andıran dergi ve gazeteleri normal gibi gösteren gazeteler, zorla tecvüze uğrayanları zavallı göstererek duygularımızı saptırmıyorlar mı sizce!!! Kalıplara değil kalbe bakmak gerekmezmi her zaman!!! Rabbim bizi güzellikte değil hayırda yarışanlardan eylesin...

    Konular derin diye düşünmekten kaçıyoruz belki ama inşallah batılın batağında değil,Hakkın okyanusunda boğulanlardan oluruz.


  11. Müslüman her gencin -başta nefsim- Safahat kültürüne ve ruhuna sahip olması dileğiyle, en sevdiğim bölümlerden birkaçını sizlerle paylaşmak istiyorum:

     

    "Her lahza boğuşmakla geçip devr-i hayatı,

    Bir şey olacak gaye-i hüsranı: Mematı(Ölümü)!!!

    VARLIKTAN onun inliyerek ölmek nasibi,

    Bunlar işte beşerin en avare garibi!..."

     

    M.Akifimiz bunu mülhidler için yazmış ama günümüz Müslümanlarını anlatıyor diye kendi adıma çok üzülüyorum, inşallah Hakkı hakkıyla idrak ederiz artık;VARLIK elbisesinden soyunarak..

    .....

     

    "Gözüm ki kana boyandı; şarabı neyleyeyim?

    Ciğer ki odlara yandı; kebabı neyleyeyim!!!

    Ne YAR'e yaradı cismim ne bana, bilmem hiç, İLAHİ:

    Ben bu bir avuç türabı(toprağı) neyleyeyim!..."

    ....

     

    Duygusuz olmak kadar dünyada lakin dert yok,

    Öyle salgın ki mel'un kurtulan bir ferd yok!!!

    Kendi sağlam;ruhu ölmüş,hissi ölmüş milletin,

    İşte en korkuncu, hüsranın,helakın,haybetin!..

    Ey ölüm renginde topraktan hayat ila edilen,

    Bir yığın toprak da olsak,sade çiğnenmek neden!!!

     

    Dilerim İslamlık ve dolayısıyla insanlık adına bişeyler yapanlardan oluruz...


  12. AŞIKLAR ÖLMEZ!..

     

    Bu akl-u fikr ile Mevla(c.c) bulunmaz,

    Bu ne yaredir ki merhem bulunmaz...

     

    Aşkın pazarında canlar satılır,

    Satarım canımı alan bulunmaz...

     

    "Yunus öldü" diye sela verirler,

    Ölen hayvan imiş, AŞIKLAR ÖLMEZ!!!!

     

     

    Bu şiir aslında hayatın manasının şehadet olduğunu anlatıyor bence, aşıklar yani şehitler ölmez... Bizler belki de şehitliği sadece savaşlarda olur gördüğümüz için barışı yani İslam'ı bu denli kaybetmişizdir, kimbilir...


  13. Türlü adlarla çıkan na-mütenahi gazete,

    Ayrılık tohumunu bol bol atıyor memlekete!

    İt yetiştirmek için toprağı gayet münbit,

    Bularak fuhş ekiyor salma gezen bir sürü it,

    Yürüyor dine beş-on maskara alkışlanıyor,

    Nesl-i hazır bunu hürriyet-i vicdan sanıyor!!!

     

    ben kime acıyacağımı şaşırdım açıkcası, insanları Hak'tan uzaklaştırmak için gecesini gündüzüne katanlara mı, onları anlayamayacak kadar cahil olanlara mı, can derdiyle umarsız yaşayan,gece-gündüz uyuyan biz -adı-Müslümanlara mı?


  14. Teşekkür ederim ama yine de iyi bişey değilmiş karamsarlık,insan önünü göremeyince yorum sayfasına yeni şiir ekliyebiliyo :) yanlış yapmamak için umut lazım her zaman.

    M.Akif'in dediği gibi:

    "Dersen ki ufuklarda bir aydınlık uyansın

    Maziye ateş vermeli baştan başa yansın!..."

     

    Hadi sizinle birlikte bugünden itibaren dünü bırakalım, Mevlanaca "Dünle gitti cancazım ne kadar söz varsa düne ait,şimdi yeni şeyler söylemek lazım" diyelim.

     

    Siz de isminizi hafakan değil afak(ufuklar)yapın; hani şu içinde aydınlık uyananlardan olmaz mı ? Tabi sadece şakaydı, artık haddimi biliyorum, böyle büyük şairlerin bulunduğu bi siteye bi daha şiir yazmam, üyelerine de bişey demem evelAllah :mellow:

×
×
  • Create New...