Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

yusuf 40

Sivil
  • Content Count

    21
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by yusuf 40


  1. ARIYORUM arkadaşıma katılmıyorum.Üstadın dili ağırdır belki.ilk etapta şiirindeki derinlik anlaşılmayabilir.Ama Üstadın şiirlerinde müthiş bir ahenk var ve okuyan herkes bu ahengi sezebilir.Şiirdeki bu ses,şiirleri bıkmadan okunur kılar ve okundukça da derinliğin farkına varılır.

    Kendimden biliyorum,Üstadla ortaokul yıllarında tanıştım.O zamanlar şiirlerinden fazlaca bişey anlamıyordum.Ama kendimi şiirin ahengine kaptırmıştım okudukça okumak istiyordum ve okudukça Üstadın ağır dili çözülmeye başlıyordu,şiirdeki derinliğin farkına varabiliyordum.


  2. Kendisini 'Vatan' diye isimlendirmiş ufunet bezinin başındaki insanlık lekesi bu adam güya bir başmuharrirdir, yılan vücutlu bir gazetenin tepesinde baykuş kafasıdır, son derece hain ve gizli bir metodun sahibidir, içtimai bir suikast eserinin seri müelliflerinden birisidir. Bu adamla hesaplaşacak yer mahkeme değil âmme huzurudur, kalem ve kelam kürsüsüdür, dâva meydanıdır.

     

    Gel beru, iman ve ahlak kayıtlarının 'K' harfini bile rüyasında bir kere görmemiş olan sefil!

     

    Dönmelere başkanlık, Masonlara çığırtkanlık vazifesiyle mükellef olan, vaktiyle Türk vatanını Amerikan sömürgesinin esareti altına koymak isteyen, Anadolu?nun mıntıka mıntıka ayrılıp orada müstakil bir Ermenistan?a yer verilmesi fikrini müdafaa eden, din, mukaddesat ve birlik düşmanı!...

     

    Sen, 'alçak' sıfatına yükseklik verecek kadar alçaksın...

     

    Sana Neyzen Tevfik'in şu kıtasıyla cevap veriyorum:

     

    Şu bizim dönme dolap Ahmet Emin

     

    Din ve imanımıza çatmadadır...

     

    Başımız ağrımaz etsek de yemin:

     

    Vatanı on kuruşa satmadadır... (Hücüm ve Polemik)


  3. Hatırladığım kadarıyla cinnet mustatili kitabında bu konu metin olarak verilmemiş.Sadece:''Malatya hadisesini gerçekleştirenlerin İslam ahlakı ile alakaları yoktur.''diye bir ibare bulunuyor ve Üstad bu konu üzerinde pek yorum yapmıyor.Yinede kitaba bir daha bakmak lazım gelir.Gardenya arkadaşımız da kitap varmış.Kİtabı inceleyip ilgili konuyu bulman ve bizi bilgilendirmen çok iyi olur.Kitabı iki sene önce okuduğum için hangi sayfada yada hangi başlık altında yazıldığını hatırlayamıyorum.Ama yanılmıyorsam kitabın sol sayfasının son paragrafında geçiyordu o cümle.Yani açık duran bir kitabı düşünecek olursan sol sayfaya ve sol sayfanın son paragrafına bakman gerekecek.Ha birde Üstadın,malatya davasından dolayı tutuklanan gençleri gördüğü ve bu gençler üzerindeki izlenimlerini anlattığı bölümden başlayabilirsin araştırmaya sanırım o bölümde yazmış olacaktı.Bu söylediklerimin,konuyu bulmanda sana yardımı olurmu bilmiyorum,zihnimde kalanlar sadece bunlar.

     

    Bu konuda seni biraz yoracağız galiba,kusura bakma artık,affına sığınıyoruz.

     

    saygılarımla


  4. Cinnet mustatili kitabını iki sene önce okumuştum.Önemli bilgileri ajandama yazıyordum.Yukarıya yazmış olduğum cümle de iki sene önce kitaptan okuyup ajandama aldığım bir cümledir.Cinnet mustatili kitabı şuanda elimde değil.En kısa zamanda yeterli bilgiyi alıp burda sizinle paylaşacağım.


  5. Üstad hakkında birçok şey söylendi bugüne kadar.Söylenen herşey O'nu anlatmakta yetersiz kaldı belkide.Belkide O'na yakıştırılan her sıfattan dahada üstündü O.

    Üstad hakkında söylenenlere bir iki cümleyle siz de katılın.''Zaten sitenin amacı bu ve biz bu sitenin birçok bölümünde Üstad hakkında yorumlar yapıyoruz.'' diyebilirsiniz.Haklısınızda.Ama benim söylemek istediğim Üstad sizin için ne ifade ediyor bunu kısaca,sadece bir iki cümleyle buraya yazmanız.

    saygılarımla


  6. Sonum yokluk olsa,bu varlık niye.....demiş üstad,mükemmelden de öte bir tespit bu.bu dizeyi destekleyen bir şiiri daha var üstadın,buraya yazmak istiyorum.

     

    ''Alemin küfre göre hem başı,hem sonu hiç,

    İki yokluk arasında varlık olur mu hiç???''


  7. Bu güzel sitenin açılmasını ve sitedeki tüm arkadaşlarımızın buraya faydalı yazılar yazmasını surda açılan mukaddes bir gedik olarak görüyorum.

     

    Sİte kurucularına ve üyelerine teşekkür ediyorum.


  8. Bir Adam Yaratmak ilahi tevhidi haykırmanın eseriydi diyor Üstad.İlk defa Muhsin ertuğrul tarafından oynanan eser büyük bir ilgi görmüştür.Gördüğü ilgiyi,eserin güzelliğini,Üstadın müthiş fikirlerini,Doyumsuz üslubu bir yana bıraksak dahi Muhsin Ertuğrul gibi inançsız birinin bu eseri oynarken sahnede günlerce Allah Allah diye bağırması eseri önemli yapıyor.....


  9. Sevgili Çile54 çok güzel bir şiir seçmişsin.Aslında o hepimizin şiiri.Özellikle şu mısralara bayılıyorum.''Ben sırtında taşıyan işlenmedik günahı,Allah'ın körebesi cinlerin padişahı.''İnsanı saatlerce düşündürebilecek kadar derin anlamlar taşıyor.Saatlerce düşündürecek anlamları bir iki cümleye sığdırmak da Üstadlara yakışır.Necip Fazıl bunu en güzel şekilde yapıyor...

     

    Ellerine sağlık...


  10. Özlemekten yorulmuşum, kapında durdur beni

     

    Ucu sana dek ulaşan bir zincire vur beni

     

    Beni çöllerden sorma, ki sonra Mecnun yerinir

     

    Aşksızlıktan taş kesilmiş şehirlere sor beni

     

    Karanlık yerlerimi bir bir soyundum asfaltlara

     

    Şimdi yüreğim üşüyor, giyindir ey nur beni

     

    Ben Leyla’ma gidiyorum, çekil önümden Leyla

     

    Gayrı, cennet olsan durmam, bak çağırıyor beni

     

    Toprağımın gözlerinden çöllerin yanağına

     

    Süzülen bir damlayım yar, kabul buyur beni

     

    Hangi denize attımsa tutuştu saçlarından

     

    Bir kez bak, yoksa bu yürek yarı yolda kor beni


  11. Ben, böyle olmamalıydım

    İsmini duyunca, boynum düşmeliydi omzuma.

    İçime bir ateş düşmeliydi

    Ayaklarımın feri kesilmeliydi.

    Kendimden geçmeliydim sonra...

    Adını sayıklamalıydım, adımı unuttuğumda

    Ama bunu kimse duymamalıydı,

    Seni, mahşere kadar saklamalıydım.

    Ben böyle olmamalıydım

    Nisan akşamlarını ıslatırken yağmur

    Bahar, şarkılarını söylerken karanlığa

    Çalan her kapıya `sensin` diye koşmalıydım.

    Ayak sesleri gelmeliydi uzaktan

    Ben hep sana yormalıydım.

    Gece yıldızlarını serpince göre

    Seni görmek için uyumalıydım.

    Şarkılar kime söylenirse söylensin

    Sana diye dinlemeliydim.

    Türküler dolmalıydı odama,

    Ben bir selvi boylu yârdan ayrıldım deyince bir ses

    Selvi boylu yâr sen olmalıydın

    Kömür gözlüm ateşine düşeli

    Senin için söylenmiş söz olmalıydı.

    Bir mey yokluğuna ağlamalıydı delice

    Bir keman, incecik çığlık olmalıydı

    Ama bunu kimse bilmemeliydi,

    Seni mahşere kadar saklamalıydım.

    Böyle olmamalıydım,

    Kelimeler Taif'i taşıyınca kulaklarıma

    Daha yüzüme çarpmadan Taif rüzgarı,

    Taşların izi çıkmalıydı yüzümde.

    Uhud anılırken, dişlerine sızı düşmeliydi.

    Haremde bir ikindi vakti

    Kem gözler çevrilince sana

    Ve vefasız eller uzanınca yakana

    İçim daralmalı, nefesim kesilmeliydi.

    Sen ötelere hazırlanırken,

    Öteler senin için süslenirken,

    Son kez baktığın pencerede hayal edip seni,

    Perdenin son kez kapanması gibi,

    Kapanmalıydı gözlerim.

    Sonra içime doğru gerilip,

    Seni bize lutfedenin ismini haykırıp,

    'Allah(C.C.) ' deyip,

    Düşmeliydim yere.

    Ama bunu kimse bilmemeliydi.

    Seni mahşere kadar saklamıydım.

    Ve mahşer günü...

    Uzaktan seni seyretsem.

    Sana yakın olmak için can atsam.

    Beni engelleseler,

    'Sen kim yakınlık kim? ' deseler.

    Ben ağlamaktan konuşamasam.

    Gözlerini çevirsen bana.

    'Benim cennetim bana bakan gözlerindir.'

    Ve tebessüm etsen.

    Ama bunu kimse görmese,

    Seni ebede kadar saklasam.


  12. Necip Fazıla Mektup

     

     

     

    Aydın iki hece üstadım lafta

    Sağcı ile solcu aynı safta

    Bir de Müslüman gerici, boynunda yafta

    Halimizi düşünüp yanma üstadım

    Kavuşmak mı? kim bilir daha uyanmadım

    Hayat... bir uzun yol.. mayın döşeli

    Dost dediklerimiz dört köşeli

    Bir elleri Kur'an bir elleri rakı şişeli

    Gel ve git on perdeli bin yıllık devlet

    Buna ne vatan dayanır ne millet

    Bir ülke ki, düşünce boru içinde

    Akıl, almazların zoru içinde

    Üst üste sorular soru içinde

    Düşünme, konuşma unut

    Ne altın olduk ne yakut

    Bir idamlık Apo vardı, asılmadı

    Söz verdiler erkekçe tutulmadı

    Binlerce şehit verdik unutulmadı

    Onlardan kalan boynu bükük ve sefil

    Ana, çocuk ve sevdiği karanfil

    Bakan bey bizi dinler bu gün maruzat

    Çatık kaş hükümet dedikleri zat

    Beni insan tutmuş, Allah eder azat

    Anlamaz yazısız pulsuz dilekçem

    Anlamaz! ruhumu aldı bilekçem

    Saat beş dedi mi, bir garip ezan

    Saf tutar camide üç beş yaşlı müslüman

    Ne iman kaldı ne Kur'an

    İnsanlar toplumda birer kemiyet

    Urbalar mini podyumlar et

    Konuşma ki suç, düşünme ki yasak

    İnsan ki makama mevkiye tutsak

    Hani bir senin bıraktıklarını hatırlasak...

    Affet bizi üstadım

     

    Hasan Mahir

×
×
  • Create New...